Şehre Bir Uçtan Bir Uca Bakış: "Göz Alabildiğine İstanbul" Sergisi
Yazı Boyutu:
Vehbi Koç Vakfı sanat kurumlarından biri olan Meşher’in, İstanbul’un siluetini çeşitli dönemlerden kesitlerle izlemeye davet eden Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar isimli sergisini keşfedin.
<IMG SRC="https://ad.doubleclick.net/ddm/trackimp/N192603.3129625OGGUSTO/B31703475.391228097;dc_trk_aid=582785380;dc_trk_cid=212421147;ord=[timestamp];dc_lat=;dc_rdid=;tag_for_child_directed_treatment=;tfua=;gdpr=${GDPR};gdpr_consent=${GDPR_CONSENT_755};ltd=;dc_tdv=1?" attributionsrc BORDER="0" HEIGHT="1" WIDTH="1" ALT="Advertisement">
İstanbul, dünya tarihinde önde gelen şehirlerden biri olmanın yanı sıra sanat ve kültürün de önemli bir merkezi olmuştur. Şehrin benzersiz güzellikleri, çeşitliliği ve tarihi dokusu, sanatçıları ve gezginleri her dönemde etkilemiştir. İstanbul’un önde gelen disiplinlerarası sergi mekânı Meşher, Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar adlı son sergisiyle, İstanbul ve tarihine farklı bir açıdan bakma şansı sunuyor. Ömer Koç Koleksiyonu’nda yer alan çeşitli nadide eserlerden oluşan sergi, İstanbul’un siluetine bir uçtan bir uca bakmaya davet ediyor.
Şehrin İzleri ve Hikâyeleri
Serginin küratörlüğünü Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı, danışmanlığını ise Bahattin Öztuncay üstleniyor. Sergide yer alan eserler, Osmanlı’nın başkenti İstanbul’u 15. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar kapsayan geniş bir zaman dilimini temsil ediyor. Küratörler, İstanbul’un farklı semtlerinden ve dönemlerinden manzaraların olabildiğince çeşitlendirilmesine özen göstererek, zengin bir içerik sunmayı hedefliyorlar.
Farklı Sanat Formlarının Buluşması
100’den fazla eserin yer aldığı sergide gravürler, nadir kitaplar, suluboya çizimler, yağlıboya tablolar, panoramik fotoğraflar, albümler ve Yadigâr-ı İstanbul objeleri şehrin zengin bir görsel kaydını oluşturuyor. Sergide dikkat çeken bir diğer nokta da eserlerin üreticilerinin çeşitliliği. Gemi kaptanlarından seyyahlara, ressamlardan fotoğrafçılara kadar pek çok farklı meslekten kişilerin yapıtları sergileniyor.
Fotoğraf: Hadiye Cangökçe
Nilüfer H. Konuk, Meşher Direktörü
“Kimileri en erken tarihli baskı, günümüze ulaşmış tek nüsha veya döneminin öncü örnekleri olan bu eserlerin bir kısmı ilk defa İstanbul’da sergileniyor. Ömer Koç Koleksiyonu’nda yer alan ve 15. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına İstanbul’a ışık tutan nadide eserleri Meşher’de izleyicilerle buluşturmaktan kıvanç duyuyoruz.”
Batılı Gözlerden İstanbul
Sergideki eserlerin çoğu Batılılar tarafından üretilmiş. Özellikle İngiliz ressam Henry Aston Barker’ın Galata Kulesi’nden çizdiği İstanbul panoraması ve James Robertson’ın Bayezid Kulesi’nden çektiği panoramik fotoğraf gibi önemli eserler, İstanbul’un tarihinden kesitleri gözler önüne seriyor.
Sergideki eserler arasında en eski yapıt olan Hartmann Schedel’e ait Liber chronicarum (1493) ve en yakın tarihli eserlerden Alexandre V. Pankoff’un albümü (1922-1924) gibi nadide eserler de bulunuyor. Sergide ön plana çıkan tema ve hikâyeler birbirinden keskin sınırlarla ayrılmıyor, aksine birbirlerini besleyip tamamlıyorlar.
Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin, Sergi Küratörleri
“Eserleri seçkiye dahil ederken İstanbul’un olabildiğince farklı noktalarından, farklı semtlerinden manzaralar olmasına özen gösterdik. En eskisi Hartmann Schedel’e ait Liber chronicarum (1493) ve en yakın tarihlilerden Alexandre V. Pankoff’un özgün tasarım ve resimlerini içeren albümü (1922-1924) olmak üzere Meşher’in üç katında 100’ü aşkın yapıt sergiliyoruz. Ön plana çıkan tema ve hikâyeler birbirinden keskin sınırlarla ayrılmıyor, aksine birbirlerini besleyip tamamlıyorlar. Yapıtları dönem ve tekniklerine göre değerlendirmek yerine aralarında kurdukları ilişkileri ortaya çıkarmanın, bu çok katmanlı şehri anlama çabasına katkı sunacağına inanıyoruz.”
İstanbul Tasvirlerinin Detayları Sergi Kataloğunda
Sergiyle birlikte Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanan sergi kataloğunda, konusunun uzmanlarının katkılarıyla İstanbul tasvirlerinin çeşitliliğine dikkat çekiliyor. Katalog metinleri Sven Becker, Briony Llewellyn, Bahattin Öztuncay ve Claude Piening’e ait. Ömer Koç’un önsözüyle başlayan kitapta, küratörler Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin’in sergiyi tanıttığı yazılarının yanı sıra Prof. Dr. Zeynep Çelik’in “Biz ki İstanbul şehriyiz, güzelizdir” başlıklı makalesi yer alıyor.
Sergi, ziyaretçilere sadece eserleri değil, aynı zamanda etkinlikler ve atölyeler aracılığıyla İstanbul’un tarihini daha derinlemesine keşfetme fırsatını sunuyor.
26 Mayıs 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek olan Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar sergisi, beş asır boyunca İstanbul tasvirlerindeki çeşitliliği keşfetmek isteyen herkes için kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor.
*Bu içerik Meşher iş birliğinde hazırlanmıştır.