Tanışmanız Gereken Cam Sanatçısı: Felekşan Onar
Yazı Boyutu:
Dekoratif cam objeleri tasarlayan Fy-shan Glass Studio’nun kurucusu Felekşan Onar ile cam sanatı üzerine sohbet ettik.
Felekşan Onar, İzmir Amerikan Koleji’nden mezun olduktan sonra lisans eğitimi almak için Amerika’ya gitti. Cornell Üniversitesi’nden ekonomi ve müzik dereceleriyle mezun olan Onar, çeşitli yerlerde çalıştıktan sonra 2000’li yılların başında girdiği arayış sonucunda cam sanatı ile tanıştı. Ardından Fy-shan Glass Studio’yu kurdu ve sanatını burada icra etmeye devam ediyor.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Kimdir Felekşan Onar?
Ben camın etrafında yaşayan bir insanım… Kendimi bildim bileli tutkun olduğum malzeme ile hayatımda ilerleyen bir sanatçıyım. Çocukluğum Ege’de geçti. İzmir Amerikan’da okudum ve takiben Amerika’ya üniversite için geldim. Cornell Üniversitesi’nde ekonomi ve müzik okudum. Üniversite sırasında bir yılımı Viyana’da geçirdim ki şimdi görüyorum sanat hayatımda çok etkisi olmuş o senenin. İş hayatına Citibank’da çalışarak başladım ve sonrası birbiri ardına üretim bazlı işler kurdum. Bütün bunları eşimle beraber yaptık. İki kızım var ve her ikisi de New York’ta yaşayıp çalışıyorlar.
Cam sanatına yönelmenizin hikayesi nedir?
2000’li yıllara bir arayış içinde başladım… Geriye dönüp baktığımda görüyorum ki kreatif enerjimi artık iş dünyasında daha fazla kullanamamaktan olan bir arayıştı bu. Sınırları belli olan mantık çerçevesinde dönen bir dünyada ancak o kadarlık kendimi yansıtabiliyordum. Bu bende bir ivme yarattı ve esasında hiç planlamadan iş hayatından ayrıldım. Elleriyle çok hareket eden bir insanım. Bir şeyler çizmeye başladım. Tekstil hayatımdan biliyorum ki çizilen şeylerin bir ürüne dönüşebilmesi için bunların bir anlamının olması lazım. Çizdiğim şeyler camdı. Çocukluğumdan beri cam biriktiriyorum. Onun için böyle bir merakım var.
Manalı bir şeyler çizmek için bu işin nasıl yapıldığını görmeye karar verdim. Üsküdar’daki bir atölyeye yaptığım ilk ziyarette farkına vardım ki, sanatsal anlamda yaptığın zaman işin içinde kendin de olmalısın. Bu şekilde camla bir araya geldim. Benim için büyük fark yaratan Türkiye’de Cam Ocağı Vakfı’nın açılması oldu. Ben eğitimimi orada aldım ve eğer öyle bir kurum olmasaydı Türkiye’de camcı yetişmesi mümkün olmazdı. Bundan sonrası zaten artarda geldi. Çok kısa zamanda Fy-shan Glass Studio’yu kurdum ve bir taraftan bu marka altında limitli adetlerde dekoratif cam objeler yaparken dünyanın dört bir yanında sanatsal aktivitelerime devam eder oldum.
Bir eseri oluştururken hangi süreçlerden geçiyorsunuz? İlham kaynaklarınız neler?
Süreç hiçbir zaman tek değil… Bazen bir olgu defalarca önüme çıkıyor. Onun bana tam ne ifade ettiğini anlayana kadar. Bazen bir kıvılcım, bir konuşma, bir müzik konseri, bir seyahat beni tetikliyor. Ne zaman artık bunu ifade etmeden yani cama aktarmadan durmaz hale geliyorum, o zaman artık üretim süreci başlıyor. Hemen kendime bir yol haritası belirliyorum. Kafamdakini bazen skeç ile bazen çamurdan çalışarak beraber çalışacağım ekibi anlatacak kıvama getiriyorum. Kolları sıvadıktan sonra yol alırken beklentimin dışında gelişen adımlarda ben malzemeye ayak uyduruyorum ve hemen alternatif üretiyorum. Bazen ilk denemede bazen beşinci denemeden istediğim yere varabiliyorum.
{88219}
Doğadan çok fazla ilham almıyorum. Mimari bana çok ilham veriyor. İç dekorasyon bana çok enteresan geliyor. Bir şey yaparken bunun bir iç mekânı dolduracağını düşünüyorum. O dönemdeki renkler beni etkiler. O senenin sineması, önemli bir gösterisi ya da şarkısı bana yön veriyor.
Artist residency için gittiğim Berlin’de kendimle yalnız kaldığım dönemde yine mülteciler konusu depreşti içimde. Yuvalarımdan olmuş insanlar… Pera sokaklarındaki Suriyeli çocuklardan Berlin Kreuzberg’deki Türk’lere… Bu konuya dokunduğum çalışmam ‘Perched’ önce Berlin’de Bergama Müzesi’nde arkadan Londra’da Victoria & Albert ‘da sergilendi. İlerleyen günlerde diğer önemli batı kültür merkezlerinde sergilenmesi için çalışmalarım devam ediyor.
Yakın gelecekteki projeleriniz neler?
‘Perched’ bir taraftan sergilenirken diğer taraftan bir miktarı Suriyeli mülteciler için açık artırma ile satışı yapılıyor. İlk satış Christie's tarafından Londra’da yapıldı ve çok başarılı oldu. Devamının getirmeye çalışıyorum. Ayrıca bu kadar emek verdiğim bu konuyu bir kitap haline getirmek için çalışmalara başladım.
Diğer tarafta Fy-shan Glass Studio New York’ta yeni bir iş birliği içine giriyor. Bu konuda heyecanlıyım ve yılbaşı sonrası net bir şekilde duyurusunu yapıyor olacağız. Yine New York’ta Les Ateliers Courbet ‘de ki aydınlatma koleksiyonu genişliyor. San Francisco’ya da gitmesi söz konusu. Açıkçası şu anda önümde 2022’nin planları var. Özellikle sanatsal çalışmalarda uzun nefesli düşünmek ve çalışmak gerekiyor.
Fy-shan Glass Studio’nun 2020 kış koleksiyonundaki ürünlerden bahseder misiniz? Bu koleksiyonu diğer koleksiyonlarınızdan ayıran özellikler var mı?
Yeni yıla yaklaşılırken, Fy-shan Glass Studio tarafından çalışma alanlarının dekorasyonunda kullanılmak üzere masalarının vazgeçilmez objelerinden olan kutu ve puro küllüğü farklı bir bakış açısı ile tasarladık. Ayrıca güç ve liderlik sembolü aslan, Fy-shan Glass Studio’nun en beğenilen koleksiyonlarından Animal Kingdom için de yerini aldı.
{771174}
Murano üfleme tekniklerinin kullanılarak üretilen cam kutu, her kutuya özel olarak elle üretilen ahşap kapaklarla bir bütünlük oluşturdu. Puro küllüklerinde ise tasarıma ek olarak işlevsellik ön plana çıkıyor. Puro aksesuarları arasında yer alan kesici gibi aletlerin de yer bulacağı sıra dışı bir tabla tasarımını yapıp, siyah, alabaster, mor, vizon ve lacivert gibi tok renklerde üretimini yaptık.
Sonbahar ve kış aylarının etkisiyle kapalı alan kullanımın arttığı sene sonu döneminde çokça kullanabilecek aform vazolar ise tamamı özgün ve her biri birbirinde farklı yapılarıyla özel davetlerde dikkat çekici bir detay olarak öne çıkacağını düşünüyorum. Şıklığın yanında mekan tasarımlarına uygun boyutlarda üretilen vazolar, sadece birer adet ve her biri özel olarak üretildi.
Sizce eserleriniz evrensel sanata göre nerede konumlanıyor?
Sanatçı olarak ben bir hikâye anlatıyorum. Geçmişimden gelen hislerimi ve üzerindeki düşüncelerimi aktardığım bir hikaye. Reaksiyonel değil birleştirici bir tarzım var. Bu bakımdan dönemimin sanatçılarından farklı bir yapım olduğunu düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse, Suriye sorununa dikkat çekmek için camdan can kurtaran yelekler de yapabilirdim. Ama naif kanatları kapalı kuşlar yapmayı tercih ettim. Çünkü yeleklere bakan kişi belki utancından belki acısından başını çevirecekti ama kuşlar gencinden yaşlısına insanı cezbediyor ve ancak bir müddet sonra içine girdikten sonra konuyu insan algılıyor. O zamana zaten konuyu kucaklamış oluyor insan…
{88426}
Limitsiz seçme hakkınız olsa, evinize hangi eseri almak isterdiniz?
Çok şanslıyım ki zaman içinde evimde sevdiğim beraber olmak istediğim objeleri ve sanatsal parçaları biriktirme imkanım oldu. Burda limit bence zaman. Daha fazla enerjim ve zamanım olsa salonumdaki orta masamı yenilemek istiyorum ve perdeleri elden geçirmek istiyorum. Hoffmann, Sotsass gibi sanatçıların parçalarından eklemek isterim koleksiyonuma. Mevut masa üstü aydınlatmalarımı antika Vennini’ler ile değiştirmek isterim. Ama bunların hepsi bir zaman ve araştırma işi.