İstanbul Sergi Rehberi: Aralık 2021
Yazı Boyutu:
İstanbul’daki en yeni sanat sergi programlarını takip etmeniz için detaylı bir rehber hazırladık. Sergi takviminizi yapmadan önce, güncel sergilerle ilgili tüm merak ettiğiniz konuların yer aldığı OGGUSTO Aralık Sergi Rehberini mutlaka inceleyin.
Birçok yeni sergiye ev sahipliği yapan İstanbul’da “hangi sergiye gidilmeli” diye düşünüyorsanız, en yeni sergi rehberini mutlaka keşfedin. Arter, Meşher, Pera Müzesi gibi İstanbul’un önemli galerilerinde yer alan sanatçıların en çok merak edilen sergilerini bir araya getirdik.
XX. Yüzyılın 20 Modern Türk Sanatçısı 2021 – Papko / Öner Kocabeyoğlu Koleksiyonu
Abidin Dino, Yumruk, kağıt üzerine guaj, 30×21 cm
Anadolu yakasının önde gelen kültür-sanat mekanlarından biri olma yolunda emin adımlarla ilerleyen, Alan Kadıköy nihayet kapılarını açıyor. “XX. Yüzyılın 20 Modern Türk Sanatçısı 2021 – PAPKO / Öner Kocabeyoğlu Koleksiyonu” adlı karma sergi ile 17 Aralık’ta kapılarını ziyaretçilerine açacak olan Alan Kadıköy’ü ziyaret etmeyi unutmayın.
“XX. Yüzyılın 20 Modern Türk Sanatçısı” başlıklı serginin ziyaretçilerle ilk buluşması 2011 yılında, Ferit Edgü’nün küratörlüğünde Santral İstanbul’da gerçekleşirken 10 yıllık bir aradan sonra, 433 eser arasından 182 eserin Metin Deniz tarafından bir araya getirildiği sergi, 17 Aralık 2021 – 15 Şubat 2022 tarihleri arasında bu sefer Alan Kadıköy’de ziyaretçiler buluşuyor. İstanbul’un Anadolu yakasının kültür ve sanat iklimine sıcacık bir hava ile katkıda bulunacak olan bu kapsamlı sergide, sanatseverler resim ve heykelleri görmenin yanında çeşitli konuşma programları, rehberli turlar ve çocuklar için atölyelerin de yapılacağı çeşitli etkinliklere katılım gösterebilecekler.
Alan Kadıköy’de sergi süresi boyunca eserleri sergilenecek değerli isimler ise şu şekilde; Abidin Dino, Adnan Çoker, Albert Bitran, Ara Güler, Avni Arbaş, Burhan Doğançay, Fahrelnissa Zeid, Ferruh Başağa, Fikret Mualla, Hakkı Anlı, Komet, Mehmet Güleryüz, Mübin Orhon, Nejat Melih Devrim, Ömer Uluç, Selim Turan ve Yüksel Arslan, İlhan Koman, Koray Ariş ve Seyhun Topuz.
Yer: Alan Kadıköy
Tarih: 17 Aralık 2021 – 15 Şubat 2022
Karma Sergi “Videodaki Manzara”
Küratörlüğünü Nazlı Pektaş’ın üstlendiği Videodaki Manzara adlı sergi 10 Aralık’ta açılıyor. Sergideki 8 sanatçının eserlerinde her zaman hafızanın da mekânı olan manzara; kamera eşliğinde sanatçıların baktıkları meselenin kaydını tutuyor. “Videodaki Manzara”, bu kayıtlar ile ekoloji, göç, kimlik, sosyal adalet ve insan hakları konularına dikkat çekiyor.
Contemporary Istanbul Vakfı, yeni sergisinde dil, yer ve kimlik, tarih, ekoloji, sürdürülebilirlik, dünyaya dair her şey hakkında düşünmeye ve zihinleri diri tutmayı çağrıda bulunuyor. Bunu yaparken de her zaman bir yer ve hafıza olan manzarayı merkeze alıyor. Kamera ise bu yerin kaydını tutan ve orayı hareketli bir görüntüye dönüştüren araç olarak karşımıza çıkıyor. Sergide sanatçıların baktıkları konunun kaydı olan video yaşadığımız yerlerle ilişki kurma biçimlerimizi ve yeryüzü üzerindeki etkimize tanıklık ediyor. Sergi 10 Aralık 2021 – 28 Şubat 2022 tarihleri arasında Cocoon’da gezilebilir.
Üç yıl önce kurulan Contemporary İstanbul Vakfı’nın etkinliklerinde dikkat çektiği ve vizyon-misyon olarak da belirlediği sürdürülebilirlik konusunu da irdeleyen sergi Ali Kazma, Antonio Cosentino, Berat Işık, Delal Eken, Ebru Ceylan, Ergin Çavuşoğlu, Ferhat Özgür, Hülya Özdemir’in video eserlerini bir araya getiriyor.
Yer: Fişekhane Cocoon
Tarih: 10 Aralık 2021 – 28 Şubat 2022
Şahin Demir “Boş Zamanlar Bahçesi”
Sanatçı Şahin Demir’in Sevil Dolmacı Art Gallery bünyesindeki ikinci kişisel sergisi “Boş Zamanlar Bahçesi” 16 Aralık 2021’de Villa İpranosyan’da sanatseverlerle buluşuyor.
Sanatçı, “Boş Zamanlar Bahçesi”nde küresel felaketler, ekolojik sorunların git gide ağırlık kazanması ve yaşamları doğrudan etkilemesi konularını agresif bir ekspresyon ile ele alıyor.
Demir, 2021 yılında ise, Dr. Kathy Battista’nın küratörlüğünde gerçekleşen “Everything Has Its Place” grup sergisi için sanat tarihine referansı olan bozulmuş Ayçiçekler’le yeni bir evreye girdi. Demir, bu sergi ile kendi kültürüne ait detayları, bozulmuş parçalanmış kompozisyonlarına ekleyerek Boş Zamanlar Bahçesi’ne doğru yola çıkmış oldu. “Natürmort / Ölü Doğa” teması geçmişe bakıldığında bolluk, zenginlik ve ihtişamı çağrıştırırken, bugün iklim krizi ile kıtlık, yokluk ve çöküşe karşılık geliyor. Sanatçı Boş Zamanlar Bahçesi’nde bu ikilemi kendi diliyle aktarıyor. Sanatçının üretim tekniği olarak kullandığı yığıntılar, dökülmeler ve bozulmalar da ele aldığı konuyu destekleyen bir diğer önemli unsur.
Yer: Sevil Dolmacı Art Gallery Villa İpranosyan
Tarih: 16 Aralık 2021 – 17 Ocak 2022
Nedret Sekban “Seçmeler”
Nedret Sekban’ ın “Seçmeler” isimli resim sergisi 15 Aralık – 14 Ocak tarihleri arasında Galeri Selvin’in Nişantaşı galerisinde sanatseverler ile buluşuyor.
Nedret Sekban’ın birbirlerinden çok farklı gibi gözüken deniz ve çingene temalarına olan saplantısı aslında onları tek bir nedene bağlı olarak seçtiğini bizlere şöyle açıklıyor. “Denetlenemezlik, benim denizlerimden başka önemli temam olan çingenelerde de vardır. Onların da tarih boyunca denetlenemeyen halleri insanda bir bağımsızlık duygusu uyandırıyor.”
Sekban, eserlerine konu olan söz konusu sıradan insanı bir fotoğraf karesinden alır gibi almamış, ona kendi yorumunu ve onda gördüğü içsel devinimi göz önünde bulundurarak yansıtmıştır. Sekban’ın eserlerinde yer alan özgün sanatsal yaratıcı ruh, işte bu aktarma sürecinde gizlidir.
Yer: Galeri Selvin Nişantaşı
Tarih: 15 Aralık – 14 Ocak
Seniha Ünay “Âdemin Boy Aynası”
Seniha Ünay’ın ‘‘Âdemin Boy Aynası’’ isimli İstanbul’daki ilk kişisel sergisi 15 Aralık 2021 – 05 Ocak 2022 tarihleri arasında Ferda Art Platform Proje Alanı’nda ziyarete açılıyor.
Sanatçının medyada şiddetin temsili üzerine odaklanan resimleri izleyicileri medyanın fail, kurban ve şiddet anlatıları üzerine düşünmeye davet ediyor. Ünay yaşanmış şiddet olaylarını kullandığı yazılı ve görsel dille pornografik bir şiddet gösterisine dönüştüren medya anlatısını, kurbanın yokluğu üzerinden yeniden kurguluyor. Kurbanı görsel bağlamdan söküp çıkararak şiddetin öznesine ve salt şiddet eylemine ayna tutuyor.
Sanatçı, günlük hayatın sıradan bir parçası haline getirilen 3. sayfa haber estetiğindeki eril failin neredeyse dingin ve sistematik bir biçimde gerçekleştirdiği bu suç performansında yalnızlaştırarak izleyiciyi fail ile, faili ise şuçu ile başbaşa bırakıyor.
Yer: Ferda Art Platform Proje Alanı
Tarih: 15 Aralık 2021 – 5 Ocak 2022
Mine Akın “Bütünün İçinden”
Mine Akın’ın ‘‘Bütünün İçinden’’ adlı kişisel sergisi 15 Aralık 2021 – 15 Ocak 2022 tarihleri arasında Ferda Art Platform’da izleyiciler ile buluşuyor.
Arkaik sembolizmden Mısır ve Yunan mitolojilerine, tek tanrılı dinlerden günümüz modern sembollerine kadar uzanan zeytin ağacının büyüsü bu sefer Mine Akın’ın heykellerinde hayat buluyor. Yeni serisinde yeniden doğuşun, sonsuzluğun, üretkenliğin ve barışın sembolü olan zeytin ağacı ile çalışan sanatçı zeytin ağacının damarlı ve sert yapısı el verdiğince malzeme ile adeta bir iş birliği içinde çalışır.
Akın’ın bronz heykellerinden aşina olduğumuz kadın formları bu sergide karşımıza keskinlikten uzak, itina ile işlenmiş bir dişil izdüşümler dünyası olarak çıkıyor. Heykellerin ham ancak pürüzsüz yapısına eşlik eden şiirsel kıvrımları sanki kendiliğinden ortaya çıkmışçasına sakin ancak güçlü bir tinsellik yaratıyor.
Yer: Ferda Art Platform
Tarih: 15 Aralık 2021 – 15 Ocak 2022
Karma Sergi “Bilinmeze Doğru”
“Sanat için yeni yaşam alanı” mottosuyla yola çıkan Hazal Özkan Art Gallery, etkileyici bir karma sergi ile kapılarını açtı. Sanat tarihçi ve sanat danışmanı Hazal Özkan ev sahipliğinde gerçekleşen açılış davetine Barış Tansever, Tuncay Aşçı, Meral Kozakçıoğlu gibi iş ve sanat dünyasından isimler katılırken Haluk Akakçe küratörlüğünde; Lal Batman, Ali Emir Tapan, Dilan Gerede Erkaya ve Haluk Akakçe eserlerinin yer aldığı “Bilinmeze Doğru” adlı karma sergi beğeni topladı.
İstanbul’un sanat duraklarına eklenen en yeni adresi Hazal Özkan Art Gallery, sanatseverler tarafından büyük beğeni topladı. Sanat tarihçi ve sanat danışmanı Hazal Özkan’ın imzasıyla Maçka’da kapılarını açan galeri, genç sanatçıların ve genç koleksiyonerlerin de desteklenmesi misyonuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Tüm faaliyetlerini uluslararası standartlarda sürdüren, eserlerin sanatçının atölyesinden çıkmasından itibaren olan yolculuğunu kaydeden Hazal Özkan Art Gallery, sanat dünyasına yeni koleksiyonerler kazandırmayı da amaçlıyor.
Söyleşi, workshop, çeşitli davetler ile de sanat için bir yaşam alanı sunacak galeri, ilerleyen günlerde birçok farklı kişisel ve karma sergiye ev sahipliği yapacak.
Yer: Hazal Özkan Art Gallery
Çalışma Saatleri: Pazartesi – Cumartesi, 10.30 – 18.30*
*18.30 sonrası ve pazar günleri randevu ile ziyaret sunulmaktadır.
Ardan Özmenoğlu “You Like My Work Ha?”
Ardan Özmenoğlu’nun 2008-2020 yılları arasındaki neon eserlerini bir arada topladığı, Anna Laudel tarafından yayımlanan “You Like My Work Ha?” başlıklı, 500 edisyonlu ve imzalı poster kitabı 2 Aralık 2021 tarihinden itibaren galeride sanatseverlerle buluşuyor. Eş zamanlı olarak Anna Laudel’de açılacak, sanatçının neon ve cam eserlerinden oluşan özel seçki, 7 Ocak 2022’e kadar ziyaret edilebilir.
Toplum, sanat ve hayat üzerine ürettiği kült neon işleriyle bilinen Özmenoğlu, bizi kendi dünyamızı tekrar keşfetmeye ve yeniden düşünmeye davet ediyor. “You Like My Work Ha?”, sonsuz yaratıcılığı, basit ve karmaşık konuları eğlenceli bir şekilde sorma ve ele alma becerisi ile tanınan sanatçının neon çalışmalarının hikayesini anlatıyor. Her eser sayfasının pul koparma tekniği ile poster olarak tasarlandığı kitap aynı zamanda, beğendiğiniz eseri duvarınıza asma imkanı sağlıyor.
Her eser sayfasının pul koparma tekniği ile poster olarak tasarlandığı ve böylece beğendiğiniz eseri duvarınıza asma imkanı sağlayan sanatçı kitabı, Anna Laudel ve Patika Kitabevi’nden satın alınabilir.
Yer: Anna Laudel
Tarih: 2 Aralık 2021 – 7 Ocak 2022
Emin Mete Erdoğan “Milattan Sonra 4 Milyar”
Anna Laudel, eserlerinde sonsuzluk ve bir bütünlük hissi yaratan sanatçı Emin Mete Erdoğan’ın “Milattan Sonra 4 Milyar” isimli kişisel sergisine 09 Aralık 2021 – 03 Şubat 2022 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor.
İsmiyle geçmişten bahsedildiği hissi uyandıran sergide sanatçı, aslında günümüze odaklanıyor ve bulunduğu dönemi anlamaya çalışıyor. Sanatçı, insanların kendi geçmiş algılarına göre günümüzü tanımladığına vurgu yapıyor ve tarihin bir kişinin miladını nerden başlattığına göre değişeceğini düşündürüyor. Kendine sorduğu ‘kişisel miladımı nereden başlatmalıyım?’ sorusuyla serginin temelini atan sanatçı, eserleriyle sanatseverleri; kendi miladını bulmak için çıktığı evrim teorisinin başlangıcından insan hakları beyannamesine; felsefenin ilk ortaya çıkışından kuantum fiziğinin temellerine ve dinozorların yok oluşundan insanların alet kullanmaya başlamasına kadar uzanan zaman yolculuğuna davet ediyor.
Yer: Anna Laudel
Tarih: 9 Aralık 2021 – 3 Şubat 2022
Çağla Saydağ Karter “Ruhun Derinliklerine Yolculuk”
Yapı Kredi Bomontiada, Çağla Saydağ Karter’in ruhun özünü resmedebilme gayretini simgeleyen resimlerinden oluşan, Türkiye’deki ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. 14 Aralık’ta açılacak olan “Ruhun Derinliklerine Yolculuk” sergisi, 27 Aralık tarihlerine kadar her gün, saat 12.00 – 20.00 saatleri arasında Yapı Kredi bomontiada Galeri’de ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.
Yapı Kredi Bomontiada Galeri, 14 – 27 Aralık 2021 tarihleri arasında Çağla Saydağ Karter’in “Ruhun Derinliklerine Yolculuk” sergisine ev sahipliği yapıyor. Resimlerinin ilhamını duygularından alan, hissettiği tüm duyguları renkler ve soyut formlar aracılığıyla dışa vururken, ruhun değişen renklerini ve kırılgan derinliklerini çok katmanlı ve organik şekillerle tuvaline aktaran Çağla Saydağ Karter, çalışmalarında soyut ekspresyonist stilde ağırlıklı kolaj ve karışık teknik kullanıyor. “Ruhun özünü resmedebilmeye” odaklanan sana
Yer: Yapı Kredi Bomontiada Galeri
Tarih: 14 – 27 Aralık 2021
Felekşan Onar “Artakalan┃Surplus”
“İyi Bak Dünyana” diyerek dünyanın sanat ve tasarımla daha iyi bir yer olacağını her fırsatta vurgulayan Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM), çizgisel ‘Al-Üret-Tüket’ sistemine kendi cam pratiğinden sürdürülebilir bir üretim modeliyle yanıt veren cam sanatçısı ve tasarımcı Felekşan Onar’ın, ileri dönüşüm yöntemleriyle tasarlayıp ürettiği cam eserleri bir araya getiren Artakalan sergisine, 4 Kasım-31 Aralık tarihleri arasında ev sahipliği yapacak.
Dünyamızın karşı karşıya olduğu karmaşık sorunlar yumağından çıkış için yaratıcı endüstrilerin yol gösterici olabileceğine inanan ve bu doğrultuda sürdürülebilir yaşam odaklı projelere kapılarını açan Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM), 4 Kasım’dan itibaren çarpıcı bir sergiye daha ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Felekşan Onar’ın kurucusu olduğu Fy-shan Glass Studio’nun ileri dönüşüm yöntemleriyle tasarlayıp ürettiği kullanıma yönelik cam eserler ile heykelsi objeleri bir araya getiren Artakalan başlıklı sergi, güncel tasarımın tüketicilerin günlük yaşam deneyimini zenginleştirmenin ötesinde, sosyopolitik, ekonomik ve ekolojik düzlemde yaratabileceği faydaya değiniyor. Küratörlüğünü Serra Yentürk’ün yaptığı Artakalan, KTSM’de, 31 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek
Yer: Kale Tasarım ve Sanat Merkezi
Tarih: 4 Kasım – 31 Aralık 2021
Serkan Taycan “Kente Doğru”
Türkiye’nin önemli endüstriyel kültür miraslarından biri olan Kadıköy’deki tarihi Hasanpaşa Gazhanesi, yeni adıyla Müze Gazhane, açılış sergilerinden biri olarak Serkan Taycan’ın “Kente Doğru” adlı sergisini ağırlıyor. Modern kentleşme sürecinin, taşradan İstanbul’un çeperlerine ve meydanlarına uzanan bir izleğini sunan sergi, sanatçının Habitat, Kabuk, Agora ve İki Deniz Arası çalışmalarını ilk defa bir arada izleyiciyle buluşturuyor. Müze Gazhane’nin 600 m2’lik galeri alanına yayılan sergide fotoğraf ve video yerleştirmeler yer alıyor. Çalışmalar hem bireysel hem de toplumsal anlatılar içeriyor ve Taycan’ın kimi zaman belleğinde kimi zaman bedensel olarak yaptığı yolculuklardan besleniyor. Kentteki dönüşümün etkilerini içeriden ve dışarıdan bir gözle araştıran ve fotoğraf, yürüme, haritalandırma gibi pratikleri bu araştırmanın yöntemi olarak kullanan Taycan’ın gözlemleme ve dahil olma yaklaşımı sergideki eserlerin ortak dili olarak dikkat çekiyor. Sergi, İstanbul’u bir “küresel kent” olarak ele alarak; sosyoloji, politik coğrafya, mimarlık ve kent politikasının kesişiminde yer alan kentleşmeye ilişkin evrensel ve güncel tartışmalara bir platform oluşturmayı hedefliyor.
Yer: Müze Gazhane
Tarih: Ocak 2022’ye kadar
Loft Art “Humano”
Akfen Holding, kuruluşunun 45’nci yılında sanat dalında önemli projeyi hayata geçiriyor. Holding’in sosyal sorumluluk projesi kapsamında geliştirmiş olduğu sanat alanı Loft Art, İstanbul Beşiktaş’taki Nisbetiye On adresinde kapılarını açıyor. 23 Kasım’da ön gösterimi yapılacak ve 2 Ocak’a kadar gezilebilecek Humano sergisi ile açılacak sanat alanının bu ve gelecek gösterimlerinde genç sanatçıların eserlerine yer verilecek.
Loft Art’daki sergilerde satışı yapılan eserler Akfen Holding çatısı altında kadın, genç ve çocukları merkezine alan çalışmalarda bulunan Türkiye İnsan Kaynakları Eğitim ve Sağlık Vakfı (TİKAV) projelerine de kaynak olacak.
Yer: Loft Art
Tarih: 23 Kasım – 2 Ocak 2022
Dinleyen Gözler İçin
Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan Dinleyen Gözler İçin başlıklı grup sergisinde, çoğu, müzikle güçlü bir bağ kuran 23 yapıta yer veriliyor. John Cage’in müzikte olduğu kadar tüm sanatsal üretiminde sessizlik, belirsizlik ve rastlantısallığı bir arada kullanan deneysel yaklaşımını ve Fluxus sanatçılarını referans alan sergide, ziyaretçiler galeri alanına hâkim olan sessizliğin içinde yapıtlardan yükselen “sesleri” keşfetmeye ve hayal etmeye davet ediliyor. Cage’in “mutlak bir sessizliğin imkânsızlığına” odaklanan önermesinin izinden giden Dinleyen Gözler İçin, duyu sistemimize içkin yaratıcı ve imgesel güçleri keşfetmemize engel olan sis perdesini aralayarak bizi dinleme ve görme biçimlerimizi farklılaştırmaya teşvik ediyor. Sergi, ses içeren az sayıda eserin tamamen sessiz yapıtlarla aynı mekânda buluşturulması yoluyla gerçeklik ve hayal gücü arasında salınan düşünsel bir sarkaç yaratmayı amaçlıyor.
Yer: Arter
Tarih: 2 Ocak 2022’ye kadar
Seçil Büyükkan “Kendime Doğru Bir Adım”
Mixer, Seçil Büyükkan’ın “Kendime Doğru Bir Adım” başlıklı kişisel sergisini sunmaktan mutluluk duyar. Sanatçı tarafından bir öze dönüş denemesi olarak nitelenen “Kendime Doğru Bir Adım” sergisi 27 Kasım 2021 – 8 Ocak 2022 tarihleri arasında Mixer’in proje odasında izlenebilir.
Kendime Doğru Bir Adım, sergisinde Seçil Büyükkan’ın çeşitli özgün baskı tekniklerinden hareketle oluşturduğu çalışmaları yer alıyor. Sanatçının uzun süredir çalışmalarına odak olan doğu felsefesi ve doğa ilişkisi bu sergide kutsal ağaçlar konusu ile derinleşiyor. Seçil Büyükkan kutsallık kavramını sorgulama ediminden yola çıkarak bir varlığa; bir nesneye kutsallık yüklenmesini durumunu ağaç metaforu üzerinden ele alarak irdeliyor. Bu metafor üzerinden oluşan kutsal ağaçlar serisi kumaş ve kağıt üzerine linol baskılar ile bir mekan yaratarak izleyiciyi yeni bir sorgulama alanına davet ediyor.
Yer: Mixer Art Gallery
Tarih: 27 Kasım – 8 Ocak 2022
Rugül Serbest “Kendimin Ormanında”
Rugül Serbest, resimleri aracılığıyla benliğini, bedenini ve özellikle kendi iç dünyasını ‘bir başkasının’ kimliğine bürünerek yeniden deneyimlemenin yollarını arıyor. Tuvallerinde yeni bir dünya olasılığını düşleyen Serbest, Kendimin Ormanında başlıklı kişisel sergisinde tuvallerinin yanında desen çalışmalarını Mixer’de izleyici ile buluşturuyor.
Kendimin Ormanında, sanatçının uzun süredir resmettiği iç mekanlardan tamamen sıyrılarak dış dünyada kendine bir yer arama hikayesine odaklanıyor. Rugül Serbest bu durumu, ‘’Dünyada-olmanın ne demek olduğunu sorguluyorum. Dünya bir yer veya bir mekan değildir. “Doğa içeridedir” der Cezanne. Ben ne kadar bu dünyanın içindeysem dünya da bir o kadar benim içimde, soluduğum nefestedir.’’ şeklinde özetleyerek izleyiciyi kendi yarattığı dünyasına davet ediyor. Rugül Serbest’in kendi iç dünyasında açtığı pencereden çıkıp düşlediği evren içerisinde su, toprak, ağaçlar ve çiçekler ile bezenmiş görüntüler manzaralar kimi zaman yeniden doğan kimi zaman da kendi ölümlü gerçekliği ile beraber yaşayan apaçık ve yalın bir üslupta manzaralara dönüşüyor.
Yer: Mixer Art Gallery
Tarih: 27 Kasım – 8 Ocak 2022
Gökçen Ataman ve Setenay Alpsoy “Tanıdık Cepheler”
Evin Sanat Galerisi, 16 Aralık 2021 – 21 Ocak 2022 tarihleri arasında Gökçen Ataman ve Setenay Alpsoy’un şehri konu alan yapıtlarından oluşan Tanıdık Cepheler isimli sergisine ev sahipliği yapıyor.
Setenay Alpsoy’un son zamanlarda daha yoğun bir şekilde üretmeye başladığı geniş yüzeyli karakalem desenler, yağlı boyadan farklı olarak daha fazla detaya eğilmesine olanak sağlayan yapıtları ve Gökçen Ataman’ın farklı malzemelerle boyut kazandırdığı giderek betonlaşan ve çarpıklaşan şehirdeki bina cephelerini bir araya geliyor. Aslında tezatlıklardan beslenen Tanıdık Cepheler isimli sergi yer alan eserler Gökçen Ataman ve Setenay Alpsoy’un yapıtlarının uyumunu izleyicinin beğenisine sunuyor.
“Çalışmalarımın odağında insanın yaşadığı yer ile olan işgale dayalı ilişkisi, kültürel mirasa olan tahrip edici yaklaşımı, şehirleşirken benimsediği gelip geçicilik anlayışı, ve en önemlisi, bir türlü doymak bilmeyen inşa etme dürtüsü yer alıyor.” sözleriyle yapıtlarını anlatan Gökçen Ataman ile Setenay Alpsoy’un yapıtlarının birlikteliği sergide izleyiciyle buluşuyor.
Yer: Evin Sanat Galerisi
Tarih: 16 Aralık 2021 – 21 Ocak 2022
Macar Kültür Merkezi, “Burası Kaykay Parkı Değil!”
Macar Kültür Merkezi, günümüzde tüm dünyada bir alt-kültüre dönüşmüş kaykay sporunun Budapeşte’deki tarihini anlatan “Burası Kaykay Parkı Değil” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. Budapeşte’deki Deák 17 Gallery’nin hazırladığı sergi, galerinin müdür yardımcısı Gréta Garami ve küratör Zsolt Petrányi’nin katılımıyla 18 Kasım’da açılıyor. 29 Ocak 2022’ye kadar açık kalacak sergi ayrıca Türkiye Kaykay Federasyonu ile işbirliği yaparak kaykayın Türkiye’deki serüvenine de yer veriyor.
Sergi, 1970’lerin sonunda Budapeşte’de büyüyen bir genç neslin ve “Batılı” gençlerin benimsediği bir yaşam tarzının yerel yorumunun tarihsel izlerini sürüyor. “Burası kaykay parkı değil” tabiri, sokak kaykayının başka yerler gibi Macaristan’da da ortaya çıktığı ve geliştiği, moda olan bir hobinin zamanla risk, cesaret ve düşüşleri içerecek şekilde kolektif bir kendini ifade aracına dönüştüğü 80’li yıllar boyunca sıklıkla duyulan bir tabirdi. 1990’lı yıllar ise Macaristan’da kaykaycılığın altın çağı olarak yaşanıyor. 2000’li yıllardan itibaren ise yerel yönetimler kaykay parkları inşa etmeye başladı, hareketler internetten günü gününe takip edilebilir oldu ve 2020 itibariyle kaykay Olimpik bir spor dalı sayıldı. Kırk yılın üzerinde bir zaman dilimine yayılan bu serüveni takip etmek sadece kaykayda ve hareketlerdeki değişiklikleri değil, medyanın kaykaycılara dair algısındaki değişimi de gözler önüne seriyor.
Yer: Macar Kültür Merkezi
Tarih: 18 Kasım 2021 – 29 Ocak 2022
Pera Müzesi “İstanbul’dan Bizans’a: Yeniden Keşfin Yolları, 1800–1955”
Pera Müzesi ile İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün ortaklaşa düzenledikleri İstanbul’dan Bizans’a, Bizans mirasına dair yeni bir uluslararası ve yerel farkındalığın oluşmasında İstanbul’un merkezi rolünü inceliyor. Zengin bir arkeolojik eser ve arşiv seçkisi ile etkileyici canlandırmaları bir araya getiren sergi, 6 Mart’a kadar Pera Müzesi’nde ziyaret edilebilir.
İstanbul’dan Bizans’a sergisi, Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün ortak çalışmasıyla, Bizans sanatı uzmanı Brigitte Pitarakis’in küratörlüğünde hazırlandı. Osmanlı başkentinin, Bizans araştırmalarının şekillenmesindeki merkezi rolünü irdeleyen sergi, bugüne kadar yeterince çalışılmamış bir alana mercek tutarken, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin Bizans koleksiyonları başta olmak üzere etkileyici bir arşiv seçkisini sanatseverlerle buluşturuyor. Bu seçkiye Türkiye’den ve dünyadan, önemli bir çok kütüphane ve arşiv kurumu ile özel koleksiyonlar katkıda bulundu. Döneme özgü, gösterişli bir üslupta resimlendirilmiş nadir kitaplar, baskı ve haritalar, orijinal arşiv fotoğrafları, belge ve resimler sergide tematik bir bütünlük içinde bir araya getirildi. Nejad Melih Devrim ve Fikret Mualla’nın Bizans’tan esinlenen resimleri, bu mirasın modern sanat üzerindeki etkisini ortaya koyarken, A. Tayfun Öner’in İstanbullu gökbilimci Eugène Antoniadi’nin olağanüstü kariyerini ele alan üç boyutlu animasyonu Bizans’a bilim kurgu merceğinden bakıyor.
Yer: Pera Müzesi
Tarih: 23 Kasım – 6 Mart 2022
Pera Müzesi “Yarına Notlar”
Pera Müzesi, Uluslararası Bağımsız Küratörler (ICI) oluşumunun “Yarına Notlar” adlı gezici sergisini İstanbul’da sanatseverlerle buluşturuyor. 25 ülkeden 30 küratörün ortak çalışmasıyla hazırlanan ve kısa bir süre önce ABD ve Çin’de sergilenen “Yarına Notlar” sanatseverleri mevcut kriz ortamında, çağdaş kültürel değerleri yeniden sorgulamaya davet ediyor. Sergi 6 Mart’a kadar Pera Müzesi’nde görülebilir.
Dünyanın dört bir yanından 29 sanatçının eserlerini bir araya getiren “Yarına Notlar”, küresel bir çağda sanatın kolektif hafızanın inşasındaki rolünü ele alıyor. Sergideki birçok çalışma, kuşku ve güvensizliğin yükseldiği zamanlarda dünyayı anlamlandırmanın yollarını sorguluyor. Bu kültürel geçiş döneminde her eser, yakın geçmişten bir ilham kaynağı ve geleceğe yön veren bir bakış açısı öneriyor. Pandemi döneminde yaşanan tecrit, ev hayatı ve bakım kavramlarına odaklanan eserler ile, pandemiye doğrudan referans vermeyen eserler hep beraber incelendiğinde, bir bütün olarak günümüzün yansımasını oluşturuyor.
Yer: Pera Müzesi
Tarih: 23 Kasım – 6 Mart 2022
Saint Joseph: Fevkalade Bir Makinenin Kalbi
Okulun 150. kuruluş yıl dönümü kutlamaları vesilesiyle Aslı Seven küratörlüğünde tasarlanan sergi, Dilşad Aladağ & Eda Aslan, Emre Hüner, Ekin Kano, Komet, Maude Maris, Daniel Otero Torres, Emin Fırat Övür, İz Öztat, Julien Prévieux, Sergen Şehitoğlu ve Virginie Yassef’in çalışmalarını bir araya getiriyor. Fransa Büyükelçiliği ve Fransız Kültür Merkezi’nin desteği ile gerçekleşen sergiye, 2021 sonbaharı boyunca halka açık bir seminer, sunum ve gösterim programı eşlik ediyor.
Sergi, okulun arşivleri ve eğitim araçları etrafında, uzun süreli bir sanatsal araştırma ve üretim sürecinin sonucu olarak ortaya çıkıyor. 150 yıllık bir süre boyunca bilimsel metotların, eğitim yöntemlerinin ve doğa tarihi koleksiyonlarının evrimi üzerine, antroposen çağında yaşadığımız paradigma kaymasını da değerlendiren düşünceler sunuyor. Pedagojik araçların -doğa tarihi koleksiyonları, biyoloji modelleri ve laboratuvar deney araçları gibi- tarihi ve güncelliği bizi Saint-Joseph Lisesi’ni fevkalade bir makine – bizi çevreleyen dünyaya dair bilgi yaratımı ve aktarımı için hem kapalı bir alan hem yaşam yeri, hem de duyusal, fiziksel ve bilişsel bir araç – olarak düşünmeye davet ediyor. Arşivler, sanatsal sahiplenmenin dürtüsüyle, kanat çırpar gibi bir yaşam soluğu buluyor: Yer yer 20. yüzyıl boyunca Türkiye tarihinin önemli anlarına tanıklık eden, yer yer yeni gelecek spekülasyonları sunan sergi, 19. yüzyılın fantastik bilim kurgusunu 21. yüzyılın öteki zekalarına bağlıyor.
Yer: Saint Joseph Fransız Lisesi
Tarih: 2 Ekim – 21 Ocak 2002
Pera Müzesi “Ağırlık ve Ölçü Sanatı”
Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan yeni bir seçkiyi sanatseverlerin beğenisine sunuyor. “Ağırlık ve Ölçü Sanatı” başlıklı yeni koleksiyon sergisi, MÖ 2. binyıldan günümüze, farklı uygarlıkların ekonomik, kültürel ve toplumsal dinamiklerine ağırlık ve ölçü aletleri aracılığıyla mercek tutuyor. Sergi, Pera Müzesi’nin birinci katında sanatseverleri, tarih ve bilim meraklılarını bekliyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, vakfın üç ana koleksiyonundan biri olan Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan yeni bir seçkiyi ziyarete açtı. Ağırlık ve Ölçü Sanatı adını taşıyan yeni koleksiyon sergisi, insanın kendini ifade etme becerisinin önemli bir aracı olan ölçme ve tartma eylemlerini tarihten alıntılarla disiplinler arası bir mercekten inceliyor. Arazi ölçümünden alışverişe, mimarlıktan eczacılığa, astronomiden zaman ölçüm aletlerine kadar çeşitli alanlardan birçok ağırlık, uzunluk ve hacim ölçüsünü bünyesinde barındıran koleksiyon sergisi, çağlar boyu ekonomi tarihinin önemli bir parçası olan ağırlık ve ölçü aletlerine dair kavramların coğrafyayla kurduğu pratik ve felsefi ilişkiyi irdeliyor, uygarlıkların gelişim ve dönüşümünü, gündelik objeler aracılığıyla gözler önüne seriyor.
Pera Müzesi Salı’dan Cumartesi’ye 10.00 – 19.00 saatleri arasında gezilebilir. Müze, Çarşamba günleri “Genç Çarşamba” kapsamında öğrencilere, Cuma günleri ise 18.00 – 22.00 arası tüm ziyaretçilere ücretsiz!
Füsun Onur “Opus II – Fantasia”
Türkiye’de çağdaş sanatın öncülerinden Füsun Onur’un Arter Koleksiyonu’nda yer alan Opus II – Fantasia adlı yerleştirmesi, ziyarete açılıyor. Füsun Onur’un diğer pek çok yapıtında olduğu gibi doğrudan müziksel referanslar taşıyan bu yerleştirmede, sanatçı dört sıradan nesneyi müziğin mecrası ve unsurları olarak kullanıp, mekânı ve zamanı ritim ve varyasyonlar yoluyla yorumluyor. Emre Baykal küratörlüğünde sergilenen Opus II – Fantasia, Arter’de görülebilir.
Yer: Arter
Tarih: 20 Şubat 2022 tarihine kadar
Burası Sergisi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık iş birliğiyle hazırlanan “BURASI” sergisi, 21 Eylül, 2021 – 27 Şubat, 2022 tarihleri arasında Yapı Kredi Kültür Sanat’ta. İBB Kent Müzesi Koleksiyonları ile Atatürk Kitaplığı Arşivleri’nden yapılan bir seçkinin çağdaş sanat yapıtlarıyla birlikte sergileneceği “BURASI”, ziyaretçilerini kent ve ekoloji çerçevesinden İstanbul’a bakmaya davet ediyor. Tarihsel ve güncel imgelerin izini sürerek İstanbul’u kent ve ekoloji çerçevesinden yeniden düşünmeye davet eden BURASI, kenti, doğal çevre açısından yaşadığı tarihsel, kültürel ve politik dönüşümlere dikkat çekerek ele alıyor.
Çağdaş sanat yapıtları ile İBB Kent Müzesi Koleksiyonları ve Atatürk Kitaplığı Arşivleri’nden bir seçkiyi bir araya getiren sergide İBB arşiv ve koleksiyonlarından, İstanbul çerçevesinde kent, çevre ve doğa ile ilgili resimler, hat çalışmaları, haritalar, fotoğraflar, albümler, gazeteler, dergiler dahil çeşitli yayınlar ile kentin farklı tarihsel dönemlerinden günlük yaşama dair parçalardan oluşan bir seçki sergileniyor. Beraberinde, çağdaş sanatçıların kent bağlamında ekoloji ve çevre adaleti temalarını çeşitli perspektiflerden yorumlayarak ürettikleri yapıtlar sergide yer alıyor.
Yer: Yapı Kredi Kültür Sanat
Tarih: 27 Şubat 2022’ye kadar
Ben-Sen-Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı Sergisi
Çiğdem Simavi hamiliğinde, yaklaşık 1850’lerden 1950’lere kadar Türkiye topraklarında yaşamış ve çalışmış sanatçı kadınların yapıtlarından oluşan seçki, Meşher’deki “Ben-Sen-Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı” isimli sergide ziyaretçileriyle buluşuyor. Bir Vehbi Koç Vakfı kuruluşu olan Meşher’in son sergisi, zamanlar ve kültürler arasında ilham verici bir diyalog zemini sağlamayı hedefliyor.
Yer: Meşher
Tarih: 27 Mart 2022’ye kadar
Dünya Bebekleri Sergisi
Rahmi M. Koç Müzesi’nin üç yıla yayılan kapsamlı ve titizlikle yürütülen bir hazırlık sürecinin ardından Rahmi M. Koç Müzesi Restoratörü Serra Kanyak’ın küratörlüğünde gerçekleşen “Dünya Bebekleri Sergisi” 28 Eylül’den itibaren Rahmi M. Koç Müzesi’nde ziyaretçiler ile buluşuyor. Oyuncak endüstrisinin en önemli parçalarından biri olan bebeklerin antik çağlardan günümüze uzanan yolculuğuna ışık tutan sergi, 18. yüzyılın ahşap bebeklerinden Anadolu’nun bez bebeklerine, Asya ve Afrika’da karşımıza çıkan inanç bebeklerinden moda bebeklerine, korku bebeklerinden Uzakdoğu’nun ipek elbiseli festival bebeklerine kadar literatüre girmiş farklı bebek türlerinden oluşan özel bir seçkiyi ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. Sergi, hem bebek kavramının tarih öncesi dönemlerden günümüzde uzanan kullanım amaçlarını anlatıyor hem de yüzyıllar içinde bebek sanayisinin geçirdiği büyük dönüşüm ziyaretçilerin deneyimine açılıyor.
Yer: Rahmi M. Koç Müzesi
Tarih: 30 Nisan 2022’ye kadar
Türkiye İş Bankası Müzesi “Bir Asrın Ardından”
Müze, “Bir Asrın Ardından / Cepheler, İnsanlar ve Büyük Zafer” sergisiyle Milli Mücadele destanını hafızalarımızda yeniden canlandırıyor. 250’yi aşkın İstiklal Madalyası’nın da bir arada sunulduğu sergi, 28 Ekim’den itibaren bir yıl boyunca ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.
Büyük Taarruz ve Başkumandanlık Meydan Muharebesi’nin 100. yıldönümüne yaklaşırken Kurtuluş Savaşı cephelerine daha yakından bakan sergi ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bağımsızlık mücadelesinin kahramanları da anılıyor. Sergi kapsamında, İstiklal Madalyası mirasçılarına aile büyüklerinin madalyalarının yanı sıra fotoğraf, belge, obje gibi yadigârların ödünç verilmesi için bir çağrı yapıldı. Büyük ilgi gören çağrı sonucunda aileler, koleksiyonerler ve müzeler tarafından ödünç verilen 250’yi aşkın madalyanın yanı sıra pek çok yadigâr, özel bir alanda ziyaretçilerin izlenimine sunuluyor. Ödünç verilen madalyalar arasında İsmet İnönü ile İş Bankası’nın Kurucu Genel Müdürü Celal Bayar’ın İstiklal Madalyaları da yer alıyor.
Yer: Türkiye İş Bankası Müzesi
Tarih: 28 Ekim’den itibaren bir yıl boyunca
Süresi Dolan Sergiler
Bedri Rahmi Eyüboğlu “Al Gözüm Seyreyle”
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun, resim sanatımızın çağdaşlaşmasında, akım ve üsluplara ulaşmasında emeği çok büyüktür. Resimleriyle ekol yaratmıştır. Ressam, şair, akademisyen, eğitimci ve yazar kimliği ile sayısız çalışmaya imza atmış ve Türk sanatına pek çok isim kazandırmıştır.
Sanatçının şiir imgesinden yola çıkılarak derlenen ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun farklı dönemlere ait değişik tekniklerle yaptığı 30 adet işinin bir araya getirildiği “Al Gözüm Seyreyle” başlıklı sergi 19 Kasım -12 Aralık tarihleri arasında Galeri Selvin’in Nişantaşı galerisinde gezilebilir.
Not: Galeri, Pazar günleri hariç 11.00-19.00 saatleri arasında açıktır.
Yer: Galeri Selvin Nişantası
Tarih: 19 Kasım – 12 Aralık 2021
Hale Güngör Oppenheimer “Yükseklik”
Pg Art Gallery 3 Kasım – 2 Aralık 2021 tarihleri arasında Hale Güngör Oppenheimer’ın “Yükseklik” adlı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.
Bir süredir ev kavramı üzerine düşünen ve çalışan sanatçı Hale Güngör Oppenheimer, galerideki dördüncü kişisel sergisinde izleyiciye farklı manzaralardan kesitler sunar. Tam olarak hangi coğrafyaya ait olduklarını bilemediğimiz bu doğa görüntüleri tek ve ortak bir ev olarak Dünya gezegenine mi gönderme yapmaktadır?
Hale Güngör Oppenheimer’ın yapıtlarında yer alan her çizgi bir desen ortaya çıkartmaktan çok hacim sağlamak; derinlik vermek ve yükseklik yaratmak üzere kompozisyonlardaki yerlerine yerleşir. Türlü kaynaklardan özenle kesilerek Oppenheimer’ın maharetli kalem darbelerinin aralarında yerlerini bulan ve kompozisyonları kolajlara dönüştüren görsel parçalarıysa çoğu zaman gündelik hayata dair detaylardan ve bir evin içerisinde görebileceğimiz türlü objelerden, sıradan mobilyalardan oluşur.
Yer: Pg Art Gallery
Tarih: 3 Kasım – 2 Aralık 2021
Tom van Veen “The Breeze, The Embodiment of Water”
Van Veen’in temel pratiği resim olsa da performans, anlatı metinleri ve heykel gibi çeşitli pratiklerle de çalışmaktadır. İşlerinde çoğu şeyi yutan ve belli gölgeleri soluklaştıran şiddetli bir ışığın, belirli renkler arasında karşılıklı bir etkileşimi mevcuttur.
Van Veen boyaya, fırça darbelerine, yüzeye anlam yükler ve eserlerin gerçek hayatta görüldüğünde resmin doğasında var olan gecikme deneyimini aktarma ihtimalinin daha yüksek olduğuna inanır. Bu durumda izleyici sanatçının imgeyi oluştururken geçirdiği zamanı da hissedecektir.
Eylül – Kasım 2021 tarih aralığında Ayvalık’ta bulunan Martch Studio misafir sanatçı programına katılan Tom van Veen’in süreç içerisinde kurguladığı sergisi 4 Aralık 2021 tarihine kadar Martch Art Project’te izlenebilir.
Yer: Martch Art Project
Tarih: 6 Kasım – 4 Aralık 2021
Richard Wilson “Mekânı Başkalaştırmak”
İngiliz sanatçı Richard Wilson’ın Türkiye’deki ilk sergisi Pilevneli’de sanatseverler ile buluşmaya hazırlanıyor. “Mekânı Başkalaştırmak” başlıklı sergi, 27 Ekim – 5 Aralık 2021 tarihleri arasında Pilevneli Dolapdere’de ziyaret edilebilir.
Wilson’un 2017’de Londra’daki Annely Juda Gallery’de gerçekleştirdiği ve Pilevneli’de de sergilenecek olan “Stealing Space” başlığı altındaki büyük kişisel sergisi, kariyerinin son döneminde öne çıkan etkileyici projelerinden. Sanatçının büyük ölçüde mühendislik ve inşaat dünyasından ilham alan eserleri Pilevneli’deki sergide sekiz heykel, bir yerleştirme, dokuz çizim, beş baskı ve üç duvar kolajı olarak yer alacak.
Yine Pilevneli Dolapdere’de izlenebilecek “20:50” adlı yerleştirme, sanat eleştirmeni Andrew Graham Dixon tarafından BBC televizyonu The History of British Art (İngiliz Sanatının Tarihçesi) programında “modern çağın başyapıtlarından biri” olarak tanımlandı.
Richard Wilson’ın “Mekânı Başkalaştırmak” adlı kişisel sergisi, Pazar ve Pazrtesi günleri hariç 10.00-18.00 saatleri arasında Pilevneli’de ziyaret edilebilir.
Yer: Pilevneli Dolapdere
Tarih: 27 Ekim – 5 Aralık 2021
Defne Tesal “Tereddüt”
Pilevneli, 27 Ekim – 5 Aralık 2021 tarihleri arasında Defne Tesal’ın kişisel sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Desen, dikiş, video ve mekana özgü enstalasyonlar üreten sanatçının “Tereddüt” başlıklı sergisi galerinin ikinci ve üçüncü katlarında yer alıyor.
Defne Tesal’ın üretimleri tekrar eden hareketlere dayanıyor. Eserleri, kendisinin ve kullandığı malzemenin defalarca tekrar eden jestlerinden oluşuyor. Sanatçı yaşadığımız zamanın sürekli ve ileriye dönük hızına karşı yapıtlarında döngüsel, ritme sokan, akışkan ve durağan hareketleri temel alıyor ve izleyicisinin deneyimine açıyor. Tereddütü olumlu bir duraklama anı olarak ele alan Tesal, izleyiciyi geçici bir süreliğine bu anın içine sokuyor. Sergide yer alan eserler tereddüt anlarının içindeki duygusal ve duyusal hareketlere odaklanıyor. Sürekli tekrar eden ama hiçbir yere gitmeyen ipler, iğneler, nohutlar, çizgiler ve ağaç izleyiciyi dinamik bir eminsizlik içinde kalmaya davet ediyor.
Defne Tesal’ın “Tereddüt” başlıklı kişisel sergisi Pazar ve Pazartesi günleri hariç 10.00-18.00 saatleri arasında Pilevneli’de ziyaret edilebilir.
Yer: Pilevneli Dolapdere
Tarih: 27 Ekim – 5 Aralık 2021
Nida Acun “O Bir Pinko”
Galeri Kambur; sizi yeni,özgün, pırıltılı, fantastik bir sanatçının eserleriyle buluşturuyor. Nida Acun, ilk kişisel sergisiyle karşınızda. Yurt dışındaki galerilerin online portföyünde resimlerine raslayabileceğiniz Nida Acun’un konsept sergisi “O bir Pinko” Türkiye’de ilk kez sizlerle.
Sanatçının sergide yer alan çalışmaları, alışmışın dışına çıkıp sadece adlarıyla değil hikayeleriyle de birlikte sunuluyor. Renklerin ve hikayelerin iyileştirici gücüne inanan Nida Acun, İstanbul’da yaşıyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi hocası Erdal Kara’yla karışık teknikler çalışan sanatçı, Taksim Sanat, Alan Mahmuzlu atölyesinden de mezun.
Sanatta özgün bir tarz, sanatçıyı her zaman özel bir yere taşır. Nida Acun, fantastik edebiyatta Tolkien’in yaptığını, resimde farklı bir alana taşıyor. Bizlere hem yeni bir gezegenin doğasını ve sanal varlıkların, animatik bir yaşamın tasarımını iletiyor hem de doğanın özlenen renkleriyle içimizi ısıtıyor. Bir hikaye yaratıyor. Her resmin ve tüm serginin hikayesi, esin kaynaklarını hayal gücümüzü harekete geçiriyor.
Yer: Galeri Kambur – Arnavutköy
Tarih: 22 Kasım – 6 Aralık 2021
Mete Bahtiyar Karataş “Kısa Bir Aralık”
Genç sanatçı Mete Bahtiyar Karataş’ın “Kısa Bir Aralık” isimli cam heykel sergisi 18 Kasım – 10 Aralık tarihleri arasında Galeri Selvin’in Arnavutköy adresinde ziyaretçiler ile buluşmaya hazırlanıyor.
İnsanın rol yaptığını farketmesi çok kısa bir anda gerçekleşiyor ve aynı hızla normale dönüyor. Maskemiz olduğunu farkedip, unutuveriyoruz hemen. Sık sık yapmak zorunda kaldığımız çevre-tavır değişiklikleri yüzlerce ayrı role girmemize neden oluyor. Sergide camın aniden soğumuş, sertleşmiş hali adeta zamanı durdurarak bu rollerin seyrine olanak sağlıyor. Sıcak camın yarattığı biçim değişiklikleri bu hızlı geçişleri bize fotoğraflayarak maskelerimize göz atabilme imkanı sağlıyor.
Yer: Galeri Selvin Arnavutköy
Tarih: 18 Kasım – 10 Aralık 2021
Sibel Horada “Kesinti ve Akış”
Sibel Horada’nın “Kesinti ve Akış” adlı kişisel sergisi, 4 Kasım- 11 Aralık tarihleri arasında Versus Art Project’te izleyiciyle buluşuyor. Sanatçının geçmiş çalışmalarından beri süregelen kentsel, arkeolojik ve ekolojik kültürler arasında ilişki kurma pratiği bu sergide de kendini gösterirken, güncel çalışmaları bellek ve hafıza üzerine sorgulamalarına farklı bir boyut katıyor. Taksim, inşaat, ulusal kimlik, hafıza, su yolları, meydanlar ve yıkımlar serginin başlıca referans noktalarını oluşturuyor.
Mekânın hafızasını tutmak mümkün mü? Peki ya bir şehrin hafızasını? Horada’nın üretimlerinde bu sorular cevaplarını hafıza tutmanın ötesinde, yeniden üretme ve dönüştürme olarak buluyor.
Sergide yer alan işler, sanatçının 2020 yılında tamamladığı Suyun Taksimi, Taksim’in Suyu adlı kısa filmden besleniyor. Çalışma, sanatçının Ağustos 2019 – Şubat 2020 tarihleri arasında SAHA Studio’da misafir olduğu süre boyunca mekâna gidip gelirken deneyimlediği Taksim Meydanı üzerine düşünmesi ve meydana ismini veren tarihi Taksim Maksemi’nin suyu bölerek mahalleler arasında dağıtma işlevini mecazen sürdürdüğünü hayal etmesiyle ortaya çıkıyor. Taksim Meydanı’nın geçmişini taşımanın, geleceğini ise tahayyül etmenin güçlüğünden yola çıkan çalışma, mekânla hemhal olmanın ve birlikte düşünmenin yollarını araştırıyor. Versus Art Project’te mekân ve zaman ile yeni bir diyaloğa geçen çalışma, fiziksel olarak galeriye yayılıyor.
Yer: Versus Art Project
Tarih: 4 Kasım – 11 Aralık 2021
Robert Janitz “The Labyrinth”
Sevil Dolmacı Art Gallery, Alman sanatçı Robert Janitz’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi “Labirent”i sunmaktan gurur duyar. Sergi, sanatçının 2021 yazında Sevil Dolmacı Art Residency’nin ilk konuğu olarak İstanbul’da ürettiği çalışmalarını ilk kez sanatseverlerle buluşturuyor.
“Labirent”, Janitz’in bir ay boyunca İstanbul’da yaptığı gözlemlerini özetliyor. Şehrin trafiğinden Boğaz’da sürüklenen gemilere kadar, bizlerin artık fark etmediği ancak hayatlarımıza işlemiş olan ‘hat’ların yanı sıra, tarihsel kimliğimizi oluşturan çizgiler de Janitz’e bu süreçte ilham kaynağı oldu. Rezidans sürecinde ortaya çıkan eserler ise sanatçının Meksika’da “Volcano Head Paintings” ile başladığı değişim sürecinin sonucu olarak kariyerinde önemli bir yer tutuyor.
Yer: Sevil Dolmacı Art Gallery – Villa İpranosyan
Tarih: 12 Kasım – 11 Aralık 2021
TUNCA “Bedbahtlıklar ve Yeni Hazlar”
TUNCA’nın iki buçuk yıla yayılan bir araştırma ve diyalog sürecinin ürünü olan Galerist’teki ikinci kişisel sergisi “Bedbahtlıklar ve Yeni Hazlar”, 11 Kasım – 11 Aralık 2021 tarihleri arasında izleyicilerle buluşuyor.
Serra Yentürk küratörlüğünde hazırlanan sergi, sanatçının sahaf veya mezatlardan topladığı efemeralar üzerinden tarihi mekân, olay ve kişilerin izini süren pratiğine yeni bir sayfa ekliyor. Yıllar önce düzenlenen bir mezatta sanatçının karşısına çıkan ve 1910’lu yıllarda Georg Gerlach’ın Berlin’deki stüdyosunda çekildiği anlaşılan, fakat İstanbul’a nasıl ulaştığı bilinmeyen 6 fotoğrafta görülen boksör figürü, serginin çıkış noktasını oluşturuyor.
Yer: Galerist
Tarih: 11 Kasım – 11 Aralık 2021
Eda Soylu “Yetişkinler için Oyun Blokları”
Oyun kavramı üzerinden kurgulanan sergi izleyicinin hafıza katmanları ile olan ilişkisini yerleştirmeler ve fotoğraflar üzerinden renkli bir biçimde ele alıyor. Soylu, 2013 yılında Gezi Olayları’ndan artakalan gaz kapsüllerini muhafaza etme amacı ile renkli beton bloklar üretir. Bloklar saklama ve koruma görevi görerek kapsüllere ev sahipliği yapar. Bireysel ve kolektif deneyimlerin, geçmişten günümüze yolculuğunu gözler önüne serer.
Eda Soylu’nun Ferda Art Platform’da gerçekleşecek Yetişkinler için Oyun Blokları sergisi, sanat yazarı Hatice Utkan Özden’in de dediği gibi, izleyiciyi bir yandan eleştirel bir oyun alanına davet ederken diğer yandan geçmişi yeniden keşfetmelerini istiyor.
Yer: Ferda Art Platform
Tarih: 13 Kasım – 11 Aralık 2021
Karen Arakel “ARAQUEL”
Galeri 77, rakipsiz bir sanatçıyı sanatseverlerle tanıştırıyor. Karen Arakel’in rakipsiz olması; geçmişten günümüze uzanan farklı akımları, mürekkep, kalem, karakalem, yağlıboya, ahşap üzerine tempera ve suluboya gibi tekniklerle yorumlaması ve portreler, manzara resimleri, natürmortlar, grafik çalışmalar yaratması. Arakel’in zengin dünyası koleksiyonerlerin de katkısıyla, 11 Kasım – 12 Aralık arasında Galeri 77’nin Karaköy binasında görülebilir.
Karen Arakel’in eserlerinde; rüyalar, içe bakış, dini ve mitolojik semboller ile doğanın eşsiz güzelliği sanat tarihinin farklı akımlarıyla vücut buluyor. Kullandığı tekniklerle resmettiği eserleri, izleyiciyi geçmiş, bugün ve olası gelecek arasında bir yolculuğa çıkarıyor.
Zamanda yolculuk, Karen Arakel’in özelikle kendisi için öncelikli bir tema çünkü sanat anlayışını tamamen bu temeller üzerine inşa etme yoluna gidiyor. Sanatçı; ruh, sanatsal yaklaşım, vizyon ve estetik değerler açısından kendisine yakın olan akımları, dönemleri ve sanatçıları belirleyerek işe başlıyor.. Farklı çağlardan kültürler ve bu kültürlerden doğan olayları incelemesi, kendi yaratıcılığının ipuçlarını edinmesinde önemli bir araç haline geliyor.
Yer: Galeri 77
Tarih: 11 Kasım – 12 Aralık 2021
Ara Güler “Denize İnen Yol”
Ara Güler’in gözünden Beyoğlu’na bakacağımız, Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi’nden yeni fotoğrafların ikonik kareler ile birlikte yer aldığı “Denize İnen Yol”; Beyoğlu Kültür Yolu aksında yer alan Tophane, Karaköy, Galata, Galata Mevlevihanesi, Galata Kulesi, Tünel, İstiklal Caddesi, Galatasaray ve Taksim Meydanı’nı ve adı geçen yerlerin yakın çevrelerinden kareler barındırıyor. Sergide ayrıca bir video odasında Ara Güler’in 1970’li yıllarda yapmış olduğu ve Yavuz Zırhlısı’nın sökümünü konu alan 17 dakikalık “Kahramanın Sonu” isimli belgesel de gösterilecek. Sergi; Galataport İstanbul’un Beşiktaş tarafındaki G Blok binasında 31 Aralık’a kadar 10.00 – 22.00 saatleri arasında ücretsiz olarak görülebilir.
Yer: Galataport İstanbul G Blok
Tarih: 30 Ekim – 21 Aralık 2021
Genco Gülan “Biyolojik Kübizm”
Gülan kişisel sergisinde 2016 yılından beri, yaklaşık 5 yıldır ürettiği ve tümü Picasso referanslı resim, heykel, çizim, özgün baskı, seramik ve fotoğrafları seyirci ile buluşturuyor. Bir retrospektif sergi hissi verebilecek olan “Biyolojik Kübizm”de Genco Gülan aslında galeride bir yerleştirme kurarak, öykünme şekli ve sergi kurulum mantığı ile de İngiliz sanatçı Banksy’e referans veriyor.
Banksy’de geçtiğimiz günlerde Van Gogh’a referanslı tablolar üretmişti. Gülan’ın Kübizm’e yaklaşımı da en az Picasso’ya bakışı kadar önemli. Kübistler insan formunu, figürü deforme ederken organ sayılarını sabit tutmuşlardı. Genco Gülan ise yapıtlarında insan bedeninin biyolojik olarak, dönüşmesinden sonra ortaya çıkarabilecek imgeler üzerinden yeni bir tartışma başlatmak istiyor.
Genco Gülan’ın “Biyolojik Kübizm” başlıklı seriden parçalar daha önce İzmir’de Resim Heykel Müzesi, Amsterdam’da De Loods’da ve sergilenmişler ve büyük beğeni toplamışlardı. Genco Gülan, Ekavart Gallery’de, birçoğu ilk kez sergilenecek parçalarla, büyük ve kapsamlı bir seçki sunuyor
Yer: Ekavart Gallery
Tarih: 23 Kasım – 25 Aralık 2021