"Birth Order" İlişki Teorisi Nedir?

Yazı Boyutu:
İlişkilerde uyumu belirleyen pek çok faktör var; kişilik özellikleri, değerler ve iletişim becerileri bunlardan sadece birkaçı. Ancak son dönemde popülerleşen “Birth Order” ilişki teorisi ailedeki doğum sırasının da romantik ilişkiler üzerinde etkili olabileceğini öne sürüyor.
Bu teoriye göre, bir insanın ilk çocuk, ortanca ya da en küçük kardeş olarak büyümesi, ilişkilere bakış açısını ve partneriyle kurduğu dinamiği şekillendirebilir. Geçmiş ilişkilerinizi düşündüğünüzde, eski partnerlerinizin ailedeki konumları arasında bir bağlantı fark ediyor musunuz? Doğum sırasının kişilik gelişimiyle olan bağı uzun süredir tartışılıyor ve şimdi romantik ilişkiler açısından da ele alınıyor. Peki, bu teori gerçekten doğru olabilir mi? Hangi doğum sırası kombinasyonları daha sağlıklı ve uyumlu ilişkiler vaat ediyor? Haydi, neymiş bu ‘Birth Order’ teorisi, birlikte yakından bakalım.
En Küçük Çocuk ve İlişkilerdeki Rolü

Ailenin en küçük çocuğu olmayı, doğuştan gelen bir ayrıcalık gibi düşünebiliriz. Büyük kardeşlerin açtığı yoldan rahatça ilerleyen, ailenin göz bebeği ve bolca şımartılan bu çocuklar, hayatı daha hafif ve eğlenceli yaşama eğilimindedir. Küçük kardeşler, doğdukları andan itibaren dikkat çekmeye alışkındır. Ailede son sırada olmak demek, fark edilmek için ekstra yaratıcı olmayı gerektirir.
Görsel: Hailey Bieber
İlişkilerde de aynı dinamizm devam eder. Neşeli, esprili ve sosyal yönü güçlü olan küçük kardeşler, flört dünyasında enerjileriyle öne çıkar. Maceraya açık, eğlenmeyi bilen ve partnerini de bu atmosfere sürükleyen bir yapıları vardır. Ancak, çocukluklarında fazlasıyla ilgiye maruz kalmış olmaları, ilişkilerde de benzer bir beklenti içine girmelerine neden olabilir. İlgi görmeyi severler, hatta biraz fazla bile talep edebilirler.
Sorumluluk? Eh, işte orada işler biraz değişebilir. Ailede büyük kararları genellikle başkaları aldığı için, küçük çocuklar bazen biraz daha rahatına düşkün olabilir. Ama bu onların kayıtsız oldukları anlamına gelmez, Tam aksine, sevdiklerine derin bir bağlılık hisseder ve eğlenceli bir denge kurmayı başarırlar. Onları en iyi tamamlayan partnerler mi? Sabırlı, yönlendirici ama eğlenceye de ayak uydurabilen kişiler. Yani, bir yandan hayatın ciddiyetini hatırlatan ama bir yandan da kahkahaları eksik etmeyen dengeli bir eşleşme ideal olabilir.
Ortanca Çocuk ve İlişkilerdeki Rolü: Dengeyi Bulan Kahraman
Ortanca çocuk olmak, tam anlamıyla “iki arada bir derede” kalmak gibi düşünülebilir. Ne ilk göz ağrısısınız ne de ailenin en küçüğü… Ama işte tam da bu yüzden, müthiş bir denge ustası haline geliyorsunuz! Büyük kardeşlerin otoritesiyle, küçük kardeşlerin şımarıklığı arasında sıkışan ortanca çocuklar, diplomasi sanatında ustalaşır, uzlaşmacı ve çözüm odaklı bir bakış açısı geliştirir.
Görsel: Romeo Beckham

Bağımsız ruhları sayesinde kendi yollarını çizmeyi severler ve farklı karakterlerle başa çıkmak konusunda tam bir profesyoneldirler. Belki ailenin en çok ilgi göreni değillerdir ama sosyal zekâları ve arkadaş canlısı tavırları sayesinde bulundukları her ortamda yıldız gibi parlarlar. Bir ortanca çocukla arkadaş olmak ya da ilişki yaşamak mı? Büyük ihtimalle sizi hem anlayan hem de olayları tatlıya bağlayan biriyle karşılaşıyor olacaksınız…
En Büyük Çocuk: Liderlik, Sorumluluk ve İlişkilerdeki Dinamikler
Ailenin en büyük çocuğu olmak, bir nevi doğuştan gelen yönetici pozisyonuna sahip olmayı gerektirir. Kardeşlere bakmak, eve yardımcı olmak ve her şeyin sorumluluğunu üstlenmek, onları küçük liderler yapar. Düzen, disiplin ve güvenilirlik en büyük çocukların kodlarında yazılıdır; tıpkı kendi hayatlarını yönetiyorlarmış gibi her şeyin bir planı vardır. Ama tabii ki bu mükemmeliyetçilik, bazen bir çığ gibi büyüyebilir ve yavaşça onların omuzlarına ekstra sorumluluklar yükler. Yardım istemek mi? Onlara oldukça uzak ve hatta neredeyse bir zayıflık işareti..

İlişkilerde en büyük çocuklar, lider olmaktan çekinmez; sorumluluk alır ve duygusal destek sunarlar. Ama karşılarındaki partner de tıpkı onlar gibi kendi başına bir orduysa, ilişki güç savaşı haline gelebilir. Neyse ki, uyumlu ve güven veren bir partnerle çok mutlu olabilirler..
Görsel: Nicola Anne Peltz Beckham
Tek Çocuk ve İlişkilerdeki Dinamikler
Tek çocuk olmanın ayrıcalığı tartışmasızdır: Tüm ailenin ilgisi ve sevgisi size ait, dünya sizin etrafınızda dönüyor gibi hissedersiniz! Bu, bağımsızlık ve öz-yeterlilik duygusunu iyice pekiştirir. İlişkilerde de duygusal olarak olgun, kendine güvenen bir partner arayışına girersiniz.
Görsel: Selena Gomez

Eğlenceli ve biraz da enerjik bir partnerle çok iyi anlaşabilirsiniz çünkü onların canlılığına ayak uydurmak, tek çocuklar için oldukça kolay. Ancak, söylemeliyiz ki, tek çocuklar, birine bağlanmaktan çok, kendi başlarına vakit geçirmeyi tercih ederler. Yani, “Beni olduğum gibi kabul et” temalı bir ilişki, tam da aradıkları şey. Duygusal takıntılara girmekse, onlar için yasaklı bölge…
Kapak Görsel: Nicola Anne Peltz Beckham