2017’de Hayallerimizi Süsleyen Destinasyonlar
Yazı Boyutu:
Alaska’dan Namibya’ya, Cotswolds’tan Cape Horn’a OGGUSTO ekibi olarak hayallerimizdeki destinasyonları yazdık…
<p> </p>
Biarritz, Fransa
<p><span style=”line-height:2;”><img alt=”berginazer” class=”size-full wp-image-9939 aligncenter” src=”https://www.oggusto.com/UserFiles/Image/images/BG_Test/BerginAzer.jpg” style=”width: 1140px; height: 650px;” /></span></p>
Fransa’nın Atlantik kıyısında, İspanya sınırına yakın olan<strong> Biarritz</strong>, alışılmış Güney Fransa kıyılarının antitezi sayılıyor. Bir zamanlar Kraliçe Victoria, Kral 7. Edward, Coco Chanel ve Frank Sinatra gibi ünlülerin tercih ettikleri yazlık şehirde İmparator 3. Napolyon tarafından inşa edilen Hotel du Palais’de kalarak onların yürüdüğü yerlerde dolaşarak tarihin içinde gezinti yapabilmek çok heyecan verici. Otelin spa’sında bakım yaptırmak, plajındaki ikonik çadır şemsiyeler altında kitap okumak, şehirdeki tüm Michelin yıldızlı restoranları denemek, antikacıları gezerek keşifler yaparak, deniz tatiline biraz kültür serpiştirmek. Birkaç ay önce Prens William ve Kate Middleton’ nın Biarritz’e gitmeleri, biraz unutulan şehri tekrar gündeme getireceğe benziyor. En yakın zamanda gidebilmek iyi olur sanırım.
Bergin Azer, Sanat
<p> </p>
<h3><span style=”line-height:1;”><strong>Brindisi’den Nürburgring’e Otomobil Yolculuğu</strong></span></h3>
<p><span style=”line-height:2;”><img alt=”birkandemir_nurburgring” class=”size-full wp-image-9940 aligncenter” src=”https://www.oggusto.com/UserFiles/Image/images/BG_Test/BirkanDemir_Nurburgring.jpg” style=”width: 1140px; height: 650px;” /></span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”> "İdeal tatil nedir?" sorusunun yanıtı pek çokları için “deniz, kum ve güneş” üçlüsünden oluşsa da benim tercihim bundan çok farklı. Benim için tatil demek, sürüş keyfi yüksek bir otomobille menzil yapmak, yolları ardımda bırakmak anlamına geliyor. Bugüne kadar Türkiye haricinde Avrupa’nın onlarca ülkesinde otomobil kullanmama rağmen pek çok otomobil tutkununun hayalini kurduğu rotayı henüz yapamadığımdan dolayı bir eksiklik hissediyorum. 2017’de bu hayalim gerçekleşebilecek mi bunu zaman gösterecek. Bu tatil rotası İtalya’nın Brindisi limanından başlıyor. Türkiye’den feribota emanet ettiğiniz otomobilinizi buradan teslim alıyorsunuz. Otomobiliniz deniz yoluyla oraya giderken siz de uçakla İtalya’ya konfor içinde ulaşarak hem zamandan hem de bütçeden tasarruf ediyorsunuz. İtalya’nın “topuğu”ndan başlayan yolculuğunuz için ülkenin doğu ya da batısındaki yollardan birini tercih edip kuzeye doğru yol alabilirsiniz. Batıdan geçen yolu tercih ettiğiniz takdirde, Napoli ve Roma üzerinden Bologna’ya geçebilirsiniz. Diğer yolu da tercih etmeniz Bologna’ya gelmenize engel değil. Bologna’ya gelmişken Modena’ya da uğranarak Ferrari ve Lamborghini’nin üretim tesislerine ya da müzelerine mutlaka uğranmalı. Bunların haricinde Enzo Ferrari Müzesi’ni de mutlaka görün derim. </span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”><img alt=”birkandemir_stelvio” class=”size-full wp-image-9974 aligncenter” src=”https://www.oggusto.com/UserFiles/Image/images/BG_Test/BirkanDemir_Stelvio.jpg” style=”width: 1140px; height: 566px;” /></span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”>Rotamızın sonu Almanya’nın Nürberg yakınlarındaki Nürburgring Pisti. Yeşil Cehennem olarak da bilinen bu efsane piste kendi aracınız ya da kiraladığınız bir otomobille girebiliyorsunuz. Brindisi’den Nürburgring’e hiç durmadan 17 saati aşan bir yolculuk sizi bekliyor. En kısa rotayı belirlediğinizde İtalya’dan İsviçre’ye, oradan Fransa’ya ve sonrasında da Almanya’ya geçiş yapıyorsunuz. 1.800 km’yi bulan bu yolculuk yerine, oralara kadar gelmişken “Driving Nirvana” tadında bir deneyim istiyorsanız, rotanızı Stelvio Geçidi’ne çevirin. İtalya-İsviçre sınırında olan bu geçit, dünyanın en güzel yollarından biri olarak tanımlanıyor ve her yıl milyonlarca sürüş tutkunu bu geçitten geçiyorlar. Elbette kar olmayan dönemlerde! Ancak yolunuzu biraz uzatmak zorundasınız. Ama emin olun ki buna değer!" <strong><em>–Birkan Demir Çalışkan, Otomobil Editörü</em></strong></span></p>
<p> </p>
<h3><span style=”line-height:1;”><strong>Cotswolds, İngiltere</strong></span></h3>
<p><span style=”line-height:2;”><strong><img alt=”esra_bebek” class=”size-full wp-image-9941 aligncenter” src=”https://www.oggusto.com/UserFiles/Image/images/BG_Test/Esra_Bebek.jpg” style=”width: 1140px; height: 650px;” /></strong></span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”>“Seyahat edeceğim destinasyonu seçerken orayı hayalimde yaşatmaya çalışıyorum. Bu aralar inişli çıkışlı tepeleriyle, yeşilin en yumuşak tonlarını barındıran çayırlarıyla hayallerimi süsleyen Cotswolds oluyor. Amanda Brooks’a New York aşkını unutturan bu İngiliz kırsalında kaybolma arzusu birden ruhumu ele geçiriyor. Gün geçtikçe ünlü isimlerin buraya yerleşmesiyle ve özellikle Soho Farmhouse’un açılmasıyla birlikte daha kozmopolitan bir kimliğe bürünen Cotswolds’u, kırsal kültürünü kaybetmeden önce ziyaret etmek, o dokuyu keşfetmek, uçsuz bucaksız lavanta tarlalarında gün batımına eşlik etmek istiyorum. İngiltere’nin güneyinde yer alan Cotswolds’a Londra çıkışlı planladığım road trip ise en heyecan verici olan detaylardan olabilir benim için. Bu yolculuğu hayalimde canlandırırken gözümün önüne The Dream Team filminden hatırlayacağınız kayıtlardan biri olan, Ray Charles ve Hit the Rock Jack geliyor. Dinliyor ve yemyeşil hayallere dalıyorum…” <strong><em>–Esra Bebek, Marka Yöneticisi</em></strong></span></p>
<h4>{77468}</h4>
<h3><span style=”line-height:1;”><strong>Turracher See, Avusturya</strong></span></h3>
<p><span style=”line-height:2;”><strong><img alt=”esraer_02″ class=”size-full wp-image-9975 aligncenter” src=”https://www.oggusto.com/UserFiles/Image/images/BG_Test/EsraEr_02.jpg” style=”width: 1140px; height: 424px;” /></strong></span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”> "Salute per aqua"; kısaltması SPA, yani sudan gelen sağlık. Özellikle kayak keyfiyle birleştiğinde çok daha doyurucu bir tatil planlamasına dönüşebilir. Benim gibi, özellikle kısa tatilleri uzun uçuşlarla harcamayı sevmeyenlerdenseniz, Avusturya Alpleri’nde yer alan Turracher See (Turracher Gölü) bölgesini öneririm. Lubliyana Havaalanı’ndan bir buçuk saat uzaklıkta yer alan bu bölgeye yapacağınız araba yolculuğu bile, hem Slovenya’nın, hem de Avusturya’nın muhteşem doğası sayesinde bir keyfe dönüşecek. </span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”><img alt=”esraer_01″ class=”size-full wp-image-9942 aligncenter” src=”https://www.oggusto.com/UserFiles/Image/images/BG_Test/EsraEr_01.jpg” style=”width: 1140px; height: 650px;” /></span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”>Gündüzleri Avusturya Alpler’inde yapacağınız kayağın ardından, geceleri gölün ortasında yer alan sıcak havuzda yüzerek stresinizi atabilir; gününüzü, göl kenarında yer alan <a href=”https://www.hochschober.com/en/” target=”_blank”>Hochschober Otel</a>’in bedensel ve ruhsal olarak dinlenmenize olanak sağlayacak her türlü imkanı sağladığı SPA merkezinde sonlandırabilirsiniz. Turracher See kayak, spa ve doğa tutkunu herkese önerebileceğim harika bir bölge. Avusturyalı bir arkadaşım, Alp’lerde yer alan göllerin Tanrının gözleri olduğuna inandıklarını söylemişti. Ben de 2017’de buraya giderek Tanrı’nın gözlerinden, yalnız ve güzel ülkem için huzur ve mutluluk dilemek istiyorum.” <strong><em>–Esra Er Kursan, Güzellik Editörü</em></strong> </span></p>
<p> </p>
<h3><span style=”line-height:1;”><strong>Alaska, Amerika</strong></span></h3>
<p><span style=”line-height:2;”><strong><img alt=”idilcetin” class=”alignnone size-full wp-image-9943″ src=”https://www.oggusto.com/UserFiles/Image/images/BG_Test/IdilCetin.jpg” style=”width: 1140px; height: 700px;” /></strong></span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”>“Amerika’nın bir parçası olarak görünse de başka bir dünya hissi veren Alaska’nın keşfe yönelik muhteşem doğası ve uçsuz bucaksız özgürlük hissi beni kendine çekiyor. Küresel ısınmanın en çok hissedildiği Alaska topraklarında vahşi doğayı hissetmek, dünyanın en nefes kesici manzarası karşısında öylece durmak istiyorum. Hayatta güçlü olmanın çok gerekli olmadığını fakat kendini güçlü hissetmenin önemli olduğunu, bir kereliğine bile olsa insanlığın en ilkel koşullarında her şeyle tek başıma yardım almadan yüzleşmek ve o özel anda, Alaska’da sadece yaşadığımı hissetmek istiyorum.” <strong><em>–İdil Çetin, Yazı İşleri Müdürü</em></strong> </span></p>
<p> </p>
<h3><span style=”line-height:1;”><strong>Batı Akdeniz Sahilleri</strong></span></h3>
<p><span style=”line-height:2;”><strong><img alt=”muratgusar” class=”size-full wp-image-9944 aligncenter” src=”https://www.oggusto.com/UserFiles/Image/images/BG_Test/MuratGusar.jpg” style=”width: 1140px; height: 560px;” /></strong></span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”>“Bir deniz ve yelken tutkunu olarak 2017 yazında, OGGUSTO’nun harika ekibiyle birlikte denizlere açılmak istiyorum. Hollandalı ünlü tekne üreticisi Royal Huisman’ın efsanevi 90 metrelik yelkenlisi Athena ile Batı Akdeniz sahillerinde rüya bir tatil hayallerimi süslüyor. 2004 yılında denize indirildikten sonra 2011 yılında baştan aşağı yenilenerek her türlü konfor ve teknolojiyi barındıran bu yelkenli 10 kişinin inanılmaz bir keyif ile konaklayabilmesine imkan sağlıyor.</span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”><img alt=”ivor-wilkins-athena_sail-169-flipped-c” class=”size-full wp-image-9978 aligncenter” src=”https://www.oggusto.com/UserFiles/Image/images/BG_Test/Ivor-Wilkins-ATHENA_SAIL-169-Flipped-c-1.jpg” style=”width: 600px; height: 666px;” /></span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”>Scuba’dan su kayağına, laserden uçurtma sörfüne kadar birçok eğlence ve aktivitenin yanısıra deneyimli ekibinin hazırladığı dünyanın değişik lezzetlerini tadarken, hep birlikte güzel günlere kadeh kaldırmak istiyorum. Sanat ve tarih dolu İtalya, Fransa ve İspanya sahilleri başta olmak üzere Fas ve Tunus’u da içeren rotada 10 gün geçirmek ve aynı zamanda bölgenin doğa güzelliklerini keşfetmek gerçekten paha biçilmez.” <strong><em>–Murat Güsar, Lifestyle Editörü</em></strong></span></p>
<p> </p>
<h3><span style=”line-height:1;”><strong>Namibya, Afrika</strong></span></h3>
<p><span style=”line-height:2;”><strong><img alt=”ozlemgusar” class=”size-full wp-image-9945 aligncenter” src=”https://www.oggusto.com/UserFiles/Image/images/BG_Test/OzlemGusar.jpg” style=”width: 1140px; height: 650px;” /></strong></span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”>"Out of Afrilka filminde bir söz vardı; “A<em>slanların arasında yaşarken gerçekten hayatta olduğunuzu anlarsınız". </em>O kadar doğru ki; Afrika insana hayatı yeniden sorgulatan, yavaşlamayı ve sabrı öğreten kara kıta…<em> </em>Kalbinin ve aklının bir kısmı Afrika’da kalmış bir insan olarak 2017 rüyalarımda Namibya var. Öyle bir ülke düşünün ki; sahilini Atlas Okyanusu’nun dalgaları döverken, iç kısımları dünyanın en eski çölü olan Namib’in kum fırtınalarıyla kavruluyor. Belki de dünya yüzünde mavi ile turuncunun doğada böylesine iç içe geçtiği tek yer… Çölün sonsuz sessiziliği ve yeryüzüne değecek kadar yaklaşan yıldızlar, aslında ne kadar küçük ve önemsiz olduğumuzu hissettiren uçsuz bucaksız bozkırlar ve doğanın gerçek hakiminin kim olduğunu bize hatırlatan hayvanlar krallığı… Bir de bunlara sayıları gün geçtikçe azalan Himba kabilesinin özgün insanlarını eklersek; Namibya tutkumun sebepleri belki daha iyi anlaşılır. Sevgili 2017; herkese ve bana kibar, adil ve bonkör davran lütfen…" <strong><em>-Özlem Güsar, Genel Yayın Yönetmeni</em></strong></span></p>
<h4>{77415}</h4>
<h3><span style=”line-height:1;”><strong>Horn Burnu, Şili</strong></span></h3>
<p><span style=”line-height:2;”><strong><img alt=”sulekaya” class=”size-full wp-image-9946 aligncenter” src=”https://www.oggusto.com/UserFiles/Image/images/BG_Test/SuleKaya.jpg” style=”width: 1140px; height: 700px;” /></strong></span></p>
<p> </p>
<p><span style=”line-height:2;”>"Bir denizci olarak okyanusun çağrısına kulak tıkayamıyorum ve seyahat rotalarımı mümkün olduğunca buna uygun olarak belirliyorum. Bildiğim coğrafyalar yerine farklı olanların peşine düşmeye karar vermiş biri olarak 2017’de dünyada, doğanın en yalın haline sahip birkaç yerden biri olan Ateş Toprakları’nın başkenti, dünyanın en güneyi Şili’deki Horn Burnu’na gitmek istiyorum. Pasifik ve Atlantik Okyanusu’nu birleştiren Horn Burnu, karışık ve kuvvetli rüzgar yapısı, keskin kayalıkları ve Antarktika’dan buzullar getiren kuvvetli akıntılarıyla bugün bile birçok denizci için en zor ve tehlikeli deniz, bir nevi “denizciliğin Everest’i”. Denilen o ki Horn Burnu’nu yelkenliyle geçebilenlerin sayısı, uzaya giden astronot sayısından daha azdır. Ben de 2017’de Horn Burnu’na gidip okyanusun belki de bu en hırçın noktasında dalgaları izlemek ve dinlemek istiyorum. Elbette burada hayatını kaybeden denizciler anısına denizler tanrısı Neptün’e bir şişe rom hediye ederek." <strong><em>–Şule Kaya, Yat Editörü</em></strong></span></p>