Kızıldeniz’in Su Altı Cenneti: Şarm El-Şeyh
Yazı Boyutu:
Kışın içinde yaz, yazın içinde kış yaşatan Şarm El-Şeyh’e doğru küçük bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Kızıldeniz’de, Sina Yarımadası’nın tam ucunda yer alan Şarm El-Şeyh’i tüm güzellikleriyle yazdık.
Şarm El-Şeyh 2020’de gezi planını yaptığım ancak pandemi sebebiyle 2023’e kısmet olan bir tatil rotası oldu benim için. Muhteşem su altı dünyasıyla sizi bambaşka bir aleme götüren Kızıldeniz, sadece Şarm El-Şeyh’e gelmek için tek başına bir sebep oluşturuyor. Öyle ki tüm bu güzellikleri görmek için ne dalış yapmanıza, ne şnorkel takmanıza gerek var. Çoğu otelin kendi denizinde, sadece deniz gözlüğü ile yüzerek bile büyülenebilirsiniz.
Şarm El-Şeyh’e Ne Zaman Gidilir?
Şarm El-Şeyh’te 12 ay boyunca güneş var. Gündüzleri güneş parıldamasını sizden asla esirgemiyor. Üstelik ülkede nem olmadığı için sıcaktan bunalmıyorsunuz. Yine de yazın gündüz sıcaklığı 50 derecelere çıktığı için ilkbahar, sonbahar ve kış mevsimi Şarm El-Şeyh için en uygun mevsim diyebilirim.
Ancak tabii ki buranın çöl iklimi olduğunu da unutmamak gerek. Gündüzleri ne kadar sıcaksa akşamları da bir o kadar serin. Mutlaka üzerinize bir şey almanız gerekiyor. Eğer sıcak tutan bir şeyler bavulunuzda olmazsa akşamları şehir merkezinde yürümek bile sizin için bir çileye dönüşebilir.
{37523}
Şarm El-Şeyh’te Ulaşım
Şarm El-Şeyh’e her gün tarifeli uçuşlar mevcut. Ancak dikkat çekmek istediğim bir nokta var ki uçuş saatleri çok kötü. Hem gidiş hem dönüş uçuşları gece çok geç saatlerde. Gece saat 2 gibi otele varıyorsunuz bu sebeple otelinizi ayarlarken bir gün öncesini de satın almanızda fayda var. Buradaki tüm oteller Türkiye’den gelenlerin bu saatlerde check-in yapmasına çok alışkın. Ancak ben gece o saatte gittiğimde bir sorun yaşamamak için bir gece önceyi de aldım.
Uçaktan indikten sonra tüm kontrollerden geçtikten sonra taksiyle otelinize gidebilirsiniz. Hemen havaalanı çıkışında taksiciler mevcut. Eğer otel rezervasyonunuzu Booking’den yaptıysanız size indirimli taksi hizmeti de sunuyor. Benim otelim havaalanına yarım saatlik bir mesafedeydi ve yedi Euro gibi bir ücretle otele vardım. Booking’den uçuş numaranızı girdiğiniz takdirde sizin iniş saatinize göre araç geliyor. Ancak şoför bilgileri sizin iniş saatinizde geliyor, uçaktan inince internet kullanımına ihtiyacınız olacak.
Şarm El-Şeyh’in En Beğenilen Otelleri
Şarm El-Şeyh’teki çoğu otel her şey dahil konseptinde. Kendinizi ufak çaplı bir Antalya’da gibi hissedebilirsiniz. Eğer butik otel insanıysanız pek burası size göre diyemem ancak buradaki her şey dahil otelleri tercih etmeniz gerçekten hayat kurtarıyor. Hemen her otelin kendine ait denizi ve plajı var ve hepsi birbirinden güzel. Özellikle çocuklu aileler için otellerde su parkları ve animasyonlar mevcut. Tabii hepsi her şey dahil diye bu konseptte gitmenize de gerek yok. Ben akşamları dışarıda olmayı tercih ettiğim için oda kahvaltı olarak seçtim. Yine de tüm gün plajın ve denizin tadını çıkarabiliyorsunuz.
Şarm El-Şeyh’in En Beğenilen Restoranları
Şarm El-Şeyh, yemek konusunda sizi çok mutlu etmese de üzmeyecek diyebilirim. Mısır’ın kendine özgü bariz bir yemek kültürü yok ancak mezelerinin çok lezzetli olduğunu söyleyebilirim. Özellikle humus ve babagannuş gibi mezeler gerçekten çok lezzetli. İçinde peynir olan her şeyi de denemenizi tavsiye ederim.
{82025}
Şarm El-Şeyh’te Nereler Görülmeli?
Şarm El-Şeyh bir tatil beldesi olarak size gezip görme imkânı sunan birçok yere sahip. Hem bölgenin doğal güzelliklerini hem de turistik yerlerini ziyaret edebileceğiniz yerler mevcut.
Old Market
Çoğu şehirde olduğu gibi otantik bir duygu yaşamak isterseniz rotanızı Old Market’e çevirin. Hele ki alışveriş seviyorsanız burası tam bir cennet. Üstelik birçok yerde alışveriş yapmış biri olarak, en uygun fiyatlar burada diyebilirim. Tabii ki burada da pazarlık mevcut. Bölgenin en önemli özelliği tam ortasında yer alan Al Sahaba Camii. Gerçekten gördüğünüzde büyüleniyorsunuz.
Al Sahabe Camii
Old Market’in tam ortasında bulunan Al Sahaba Camii, El Mustafa Camii’sinden sonra şehirdeki ikinci büyük camii. Görkemli yapısıyla kendisine hayran bıraktığını söyleyebilirim. Üstelik yalnızca 2011 yılında Mısır ordusu tarafından inşa edilmiş ancak 2017 yılında kapılarını açmış. Osmanlı mimarisinden de esinlenerek yapılan caminin minareleri 76 metre.
Burası aynı zamanda bölgenin en önemli Instagrammable noktası diyebilirim. Şarm El-Şeyh’e giden herkesin burada mutlaka güzel bir pozu vardır. En güzel fotoğraf karesini yakalamak için ise gün batımını yakalamanızı tavsiye ederim. Güneşin batarken yaydığı ışıklar caminin otantik havasına vurunca inanılmaz bir atmosfer ortaya çıkıyor.
Naama Bay
Nam-ı değer İstiklal Caddesi, Naama Bay diyebilirim. Şarm El-Şeyh’in en işlek caddesi denilebilir burası için. Hatta Şarm’da şehrin kalbi burada atıyor diyebilirim. Alışveriş yapabileceğiniz birçok dükkan, orta yerde konumlanmış kafeler, gece kulüpleri ve çeşitli restoranlarıyla oldukça işlek. Hard Rock Cafe’ye gitmeden ve kendime bir tişört almadan o şehri görmüş saymam derseniz, o da burada. Dükkanların önlerinde darbukalar çalınıp şarkılar söyleniyor. Açıkçası burada yürürken kendinizi İstanbul’dan çok farklı bir yerde hissetmiyorsunuz. Burada keşfettiğim en güzel yer, Soho Square’de olan Alaadin mağazası. Gerçekten içerisinde çok orijinal şeyler var.
Soho Square
Soho Square, Şarm El-Şeyh Havalimanı’na yalnızca 15 dakika mesafede bulunuyor. Burası, uluslararası restoranlar, kafeler, mağazalar, birçok eğlence mekanı ve çeşitli aktiviteler sunan bir açık hava alışveriş merkezi. “Gecemi sakin geçirmek istemiyorum” derseniz, tam size göre.
Ras Muhammed Milli Parkı
Sina Yarımadası’nın en güney ucunda yer alan doğal koruma alanı. Bu park, Akabe Körfezi ile Kızıldeniz’in buluştuğu yerde bulunuyor ve sıra dışı güzellikteki mercan resifleri, çeşit çeşit deniz yaşamı ile ünlüdür.
Şarm El-Şeyh turlarına baktığınız takdirde mutlaka bir Ras Muhammed Milli Parkı turu görürsünüz. Parkta birçok türden deniz yaşamı bulunuyor. Özellikle mercanlar ve tropikal balıklar göz kamaştırıcı renkleriyle dikkat çekiyor. Bu yüzden dalış için en çok tercih edilen nokta burası. Gerçekten bir insan burada daldıktan sonra başka nereden etkilenir ki diye düşünmeden edemedim.
Aziz Katerina Manastırı
Aziz Katerina Manastırı, Şarm El-Şeyh’in yaklaşık 120 kilometre güneyinde, Mısır’ın en eski manastırlarından biri olarak biliniyor. Manastırın hikâyesi ise şöyle: 4’üncü yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, Aziz Katerina’nın şehit edildiği yer olarak inşa edilmiş. Ayrıca, manastırın içinde, Aziz Katerina’nın cesedi olduğu düşünülen bir şapel bulunuyor. Sizce de görmeye değer değil mi?
Aziz Katerina Manastırı, birçok tarihi eseri içinde barındırıyor ve en ünlü eserlerinden biri, M.S. 4. yüzyıla ait olduğu düşünülen Katerina Codex adlı el yazmasıymış. İncil’in Latince çevirisini içeren yazmanın dünyanın en eski el yazmalarından biri olduğu düşünülüyor.
Manastırın duvarları, freskler ve mozaiklerle kaplı ve bu eserler Hristiyan sanatının en güzel örneklerinden kabul ediliyor. Ayrıca manastırda, Hristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan birçok azizin ikonları ve eserleri de bulunuyor. Buraya kadar geldiyseniz, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu manastırı mutlaka görün.
Sina Dağı & Sina Çölü
Sina Dağı, Mısır’ın Sina Yarımadası’nda yer alıyor. Dağ, Sina Çölü’nün ortasında yükseliyor ve çok mistik bir manzara sunuyor. İslam, Hristiyanlık ve Musevilik dinlerinde kutsal kabul edilen dağın ve çevresindeki çölün büyüleyici, bir güzelliği var.
Sina Çölü aslında Sina Yarımadası’nın batısında yer alan geniş, ucu görünmeyen bir çöl alanı. Hem tarih boyunca ev sahipliği yaptığı medeniyetler hem kitaplarda yer alan hikâyeler hem de inançlarda yer alan bu çölde etkileyici fotoğraflar da çekeceksiniz.
{48884}
Şarm El-Şeyh’te Neler Yapılır?
Su Altı Dalışı
Şarm El-Şeyh deyince herkesin aklındaki ve hayalindeki tek şeydir dalış yapmak. Özellikle Kızıldeniz’deki Ras Muhammed Milli Parkı, dünyanın en iyi 10 dalış noktası sıralamasında ikinci sırada kabul ediliyor. ‘Bu kadar etkileyici ne var ki’ demeyin. Buradaki su altı yaşamını gördüğünüzde gerçekten büyüleneceksiniz.
Her şeyden önce kendinize dalış için bir tur bulmalısınız ki bu orada dünyanın en kolay şeyi. Hemen hemen her otelin anlaşmalı olduğu veya kendinin organize ettiği dalış turları var. Otelinizden bunu çok rahatlıkla ayarlayabilirsiniz. Ancak pazarlık yapmanız gerektiğini tekrar hatırlatayım. Ben sahipleri Türk olan Şarmtur’la dalış yaptım. Sabah 8’de sizi otelinizden alıyorlar ve tüm gün teknede oluyorsunuz. Hem dalış yapıp hem de güzel koylarda yüzme imkanınız oluyor. Öğle yemeğinizi de yine teknede yiyorsunuz.
Öncelikle evet ben de dalış yaptım ve iyi ki de yapmışım diyorum. Hayatımda yaşadığım en iyi deneyimlerden biri diyebilirim. Kolay mı, asla değil. Eğer panik atak, nefes daralması gibi sorunlarınız yoksa denemeye değer. Burada dalış yapmak için herhangi bir dalış sertifikanızın olmasına gerek yok. Teknede verilen kısa bir eğitimle size yetecek kadar bilgiye sahip olabiliyorsunuz. Zaten hocanız sizi dipte olduğunuz sürece hiç bırakmıyor. Yaklaşık 10 metreye kadar 10-15 dakikalık bir dalış yapıyorsunuz.
Teknede ilk olarak ben dalış yaptım. Ancak bir cesaretle çıktığım bu yolda, tüpü sırtıma taktığım anda gerçekten çok panikledim. Birkaç dakika sakinleşmeye çalışmam gerekti. Paniklediğim anlarda eğitmenlerimiz bana epey güven verdi ve sonunda kendimi Kızıldeniz’in rengarenk ve görkemli sularına bıraktım.
Suyun altına girdiğinizde sanki nefes alamayacakmışsınız gibi hissetseniz de hiç öyle olmuyor, çok rahatlıkla nefes alabiliyorsunuz. Zaten öğrendiğiniz komutlarla herhangi bir sorunda eğitmeniniz size anında müdahale ediyor. Kızıldeniz’in sualtı dünyası gerçekten olağanüstü! Kendimi o mükemmel manzara karışında cennetteymiş gibi hissettim. Rengarenk balıklarla beraber suyun metrelerce altında yüzüyorsunuz. Daha güzel bir duygu olamaz. En son suyun altında sizi bekleyen fotoğrafçıya çeşitli pozlarınızı veriyorsunuz ve sonrasında çıkıyorsunuz.
Sina Çölü’nde atv Safari
Şarm El-Şeyh’in meşhur Sina Çölü’nü görmeden ve burada atv safari turu yapmadan dönmeyin derim. Gerçekten hem çok eğlenceli hem de çok farklı bir deneyim. İlk başta biraz korkup yavaş gitsem de zaten grubun en önünde yer alan rehber sizinle beraber oluyor ve sizi daha hızlı sürmeniz için cesaretlendiriyor. Açıkçası daha hızlı kullandığınızda sanki uçuyormuş gibi bir his yaşıyorsunuz, denemeye değer. Hala buralarda çölde yaşayan Bedevi’lerin gerçek olduğunu görebiliyorsunuz. Biz safari turu yaparken yollarken hep Bedevi çocuklarını gördük.
Yine bu safari turlarını da otelinizden sorabilir ya da online satın alabilirsiniz. Ben yine tercihimi Şarmtur’dan yana kullandım. Öğlen sizi bir servisle otelinizden alıp safari yapacağınız yere götürüyorlar. Burada en görkemli anı yaşamak isterseniz safari turunuzu mutlaka gün batımına doğru yapın. Güneş batarken Sina Dağı’nın aralarından yansıyan ışıklarla gerçekten bambaşka bir atmosfer oluyor.
Buraya gitmeden önce kendinize bir puşi edinmenizi öneririm. Eğer almazsanız da orada size satıyorlar. Yaklaşık 40-45 dakika süren safari turunda ağzınıza veya yüzünüze kumların gelmemesi için herkes bunu takıyor.
Bedevi Çadırını Ziyaret
Turun sonunda bedevi çadırlarına varıyorsunuz. Burada isterseniz deve turu yapabilir isterseniz de çadırda keyfinize bakabilirsiniz.
Özellikle akşam giderseniz bedevilerin ateş yakıp ekmek yaptığı seremoniye dahil olabilirsiniz. Size ikram olarak bedevi çayı veriyorlar. Adaçayına benzeyen ama biraz daha tatlı bir çay diyebilirim. Yanında da bedevi ekmeği ve pekmez tabii. Bedevi ekmeği dediğimiz şey sadece un ve tuzdan yapılıyormuş. Direkt korda ve küllerinde pişen bir versiyonu da var, onun adına da libba deniyor. Sanırım libba, biraz daha yöresel olanı. Bizimki sacda pişti. Pişmesi daha havalı bir atmosfer yaratıyor diye turistik olarak bunu yapıyorlar sanırım.
Deve Turu
Safari turundan sonra bir sonraki adım olarak sizi çok tatlı develer bekliyor. Bedeviler sizin isteğiniz doğrultusunda sizi deveye bindiriyorlar. Deveye binmesi ve inmesi açıkçası biraz sıkıntılı. Eğer çok cesaretli değilseniz binmek istemeyebilirsiniz.
Ben daha önce hiç deveye binmediğim için burada arkadaşımla da beraber bunu deneyimlemek istedim. Ben oraya kadar gitmişken yapayım dedim ancak daha önce deveye binmiş olsaydım binmeyebilirdim. Tamamen sizin cesaretinize kalmış.
Santorini & Farsha’da Gün Batımı
Old Town’dan sadece 15 dakikalık bir mesafede size adeta Santorini yaşatan bir bölge var. Eski Mısır tarzında yapılanmış bölgede yan yana bulunan Santorini & Farsha Cafe bölgenin favori mekânları.
Her iki mekân da size tepeden denize bakma imkânı sunduğu için güzel bir gün batımı manzarası var. Şarm’da kaldığınız günlerden birinde mutlaka ikisinden birine gidin derim. Ben tercihimi Farsha’dan yana kullandım. Kapıdan girdiğiniz andan itibaren kendinizi adeta bir Alaaddin masalı içerisinde hissediyorsunuz.
Bit pazarı gibi resimlerden çaputlara, fincanlardan marka logolarına kadar içeride yok yok. Her şey üst üste gelmiş, ilk baktığınızda karman çorman gibi görünse de buranın tarzı bu. Özellikle gün batımından sonra ışıklar yandığında, tüm eşyaların arasında uyum yakalayan ışıklarla gerçek bir masala dönüşüyor.
Böyle bir konsept olunca mekanın ismi Farsha’nın da nereden geldiğini merak ettim haliyle. Farsha, sedir demekmiş. Zaten buradaki tüm oturma düzeni sedir şeklinde ve paylaşımlı. Sedir şeklinde yapılmış yerlere oturuyorsunuz ancak siz az kişiyseniz diğer tarafınıza başka birileri gelebiliyor. Burada eğer yemek yemek isterseniz pizzalarının çok güzel olduğunu söylemeliyim.
Biz 3 peynirli pizza ve margarita yedik, oldukça lezzetliydi. Tabii ki burada asıl denemeniz gerekense nargile. Çok şık bir şişede nargile geliyor, sevmeseniz bile buraya kadar gelmişken denemeden dönmeyin. Ve menüde beni çok mutlu eden şeylerden biri ise Türk kahvesi olması. Hemen bir tane söyledim.
İlerleyen saatlerde müziğin sesi biraz daha yükseliyor ve hareketli müziklerde mekânın garsonları ritme uyarak dans etmeye başlıyorlar. Ayrıca Türkçe şarkıları da sık sık duyuyorsunuz.
{136731}
Şarm El-Şeyh’ten Ne Alınır?
Soho Square, Mısır’ın geleneksel sanatlarını ve el sanatlarını sergileyen bir pazar alanına da sahip. Burada takı, deri ürünleri, dantel işleri, el yapımı oyuncaklar ve diğer el işi ürünlerini bulabilirsiniz. Ancak çok ekstrem bir program yapmıyorsanız buraya çok zaman ayırabileceğiniz bir şey yok açıkçası. Eğer konaklamanızı Four Seasons Hotel’de yapacak olursanız, Soho Square tam yanında. Akşamları sizin için çok eğlenceli geçebilir. Eğer koleksiyonunu yapanlardansanız Şarm El-Şeyh’de de Hard Rock Cafe bulunduğunu da eklemeliyim.
Eğer pazarlık yapamıyorsanız Mısır’a gitmeyin.
Şarm El-Şeyh’te bilmeniz gereken en önemli şey ‘pazarlık yapmak‘. “Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyim ancak durum böyle. Şehirde -eczane ve market dahil- hiçbir yerde fiyat yazmıyor. Her şey pazarlık sistemiyle ilerliyor. Esnaf, turistlere inanılmaz katlayarak fiyat veriyor, siz onu pazarlıkla düşürmeye çalışıyorsunuz. Öyle ki 100 dolardan başlayan şeyler 30 dolara kadar düşebiliyor. Aklınıza gelebilecek her yerde pazarlık yapmak zorundasınız, söylenen fiyatları mutlaka çok daha indirimli alabilirsiniz.
Şarm El-Şeyh Vize Bilgisi
Şarm El-Şeyh aslında zamanında askeri bir bölge olarak yapılmış ancak denizi, konumu ve resifleriyle turistlerin oldukça ilgisini çekmesinden dolayı talep gören bir bölgeye dönüşmüş. Nisan 2022 itibarıyla da Şarm El-Şeyh’in Türkiye için tekrardan vizesiz hale geldi. Havalimanında otel rezervasyonunuzu, dönüş biletinizi göstererek vizesiz olarak Şarm El-Şeyh’e girebiliyorsunuz.
Burada dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta var: Mısır, bordo pasaport sahibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını sadece Şarm El-Şeyh şehrine vizesiz kabul ediyor. Direkt Kahire’ye gitmek isterseniz yine vizeye tabisiniz ve ne yazık ki Mısır çok ama çok zor vize veriyor. Çoğu zaman da vermiyor. Ancak benim de gittiğimde öğrendiğim güzel bir haberim var; Şarm El-Şeyh havalimanına indiğinizde 25 dolara alacağınız kapıda vize ile uçak veya otobüsle Kahire’ye girebiliyorsunuz. Bunu ancak Şarm El Şeyh’ten yapabiliyorsunuz.
Güncel vize bilgisini Dışişleri Bakanlığı’nın ilgili sayfasından kontrol edebilirsiniz.