Paris Seyahat Rehberi
Yazı Boyutu:
Paris’in her adımında romantizmden, estetikten ve mükemmel lezzetlerden fazlası sizi karşılayacak.
<IMG SRC="https://ad.doubleclick.net/ddm/trackimp/N360802.3129625OGGUSTO/B31486254.400184839;dc_trk_aid=592210751;dc_trk_cid=220007484;ord=[timestamp];dc_lat=;dc_rdid=;tag_for_child_directed_treatment=;tfua=;gdpr=${GDPR};gdpr_consent=${GDPR_CONSENT_755};ltd=;dc_tdv=1?" attributionsrc BORDER="0" HEIGHT="1" WIDTH="1" ALT="Advertisement">
Romantizmin, sanatın, güzel yemeğin, tarihi ve kültürel güzelliklerin dünyadaki merkezi sayılabilecek Paris; Louvre Müzesi, Eyfel Kulesi, Notre Dame Katedrali gibi ikonik yapılarıyla da Avrupa’nın gözbebeği şehirlerinden biri. Sen Nehri (Seine River) boyunca uzanan ve her biri mimari eser görünümünde olan binalar, yemyeşil parklar, yürüyüş alanları, Şanzelize Caddesi’nde (Champs-Élysées) sıralanmış gurme restoranlar, hediyelik eşya dükkânları, lüks mağazalar ve otantik kafelerle Paris keşfetmeye doyamayacağınız güzellikleri barındırıyor.
Her köşe başında adeta bir sanat eseri gibi karşınıza çıkan ikonik yapıları, adımlarken kaybolmaya değecek sokakları, sanatı gerçekten hissedeceğiniz müzeleri ve şehrin hareketini izleyebileceğiniz kafeleriyle bu eşsiz şehrin büyüsüne kapılacaksınız.
Ve unutmayın, Paris’teki her adımınızda aşkı ve sanatı soluyacaksınız…
Eğer sadece birkaç gününüz varsa, şehrin en ünlü ve bilinen yerlerini seçerek gezebilirsiniz. Bazı müzeleri tam anlamıyla görmek için 1 günün bile yetmeyeceğini hatırlatalım. Bu nedenle detaylı bir Paris seyahati için en az 1 haftanızı ayırmanızı öneriyoruz.
Paris’e Nasıl Gidilir?
Her yıl 20 milyon turist tarafından ziyaret edilen Paris’te, Paris Charles De Gaulle Havalimanı ve Orly Havalimanı olmak üzere 2 tane havaalanı mevcut. Türkiye’den 3,5 saatlik bir uçak yolculuğuyla bu havaalanlarına ulaşabilirsiniz.
Paris şehir merkezine araçla yaklaşık 45 dakikalık uzaklıkta olan havaalanlarından araba kiralayabilir ya da otobüs, taksi ve metro aracılığıyla merkeze gidebilirsiniz. Paris’te çok kullanılan Uber ve Bolt gibi uygulamalar da alternatif olabilir. Charles De Gaulle havalimanının çıkışında bekleyen taksiler güvenli oluyor ve şehir merkezinde istediğiniz herhangi bir yere fiks fiyat (55 euro) tarifesi uyguluyorlar.
THY ve Pegasus, İstanbul ve Sabiha Gökçen havaalanlarından Paris Charles De Gaulle Havalimanı’na her gün aktarmasız uçuşlar düzenliyor. İstanbul dışında Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerden de sık sık düzenlenen seferleri takip edebilirsiniz. Orly Havalimanı için ise Pegasus’un uçuş tarifelerini inceleyebilirsiniz. Ayrıca AirFrance ve Transavia hava yolu şirketlerinin de Türkiye’den aktarmasız uçuşları bulunuyor.
Paris’e Ne Zaman Gidilir?
Bu başlığın cevabını kısaca vermek gerekirse ‘her zaman’ diyebiliriz. Paris’e yılın hangi mevsiminde giderseniz gidin, keyif alacağınız ve unutulmaz anılar biriktireceğiniz garanti. Çünkü hava şartları değişse bile, şehrin etkileyici atmosferi ve her sokağından taşan tarihi dokusu bir an bile büyülü etkisini kaybetmiyor.
Paris’te Atlantik Okyanusu’nun ılıman etkisiyle kış aylarında sıcaklık 7-8 derecelerin altına pek düşmüyor. Yağışlı havalar genellikle bu dönemde olsa da bazen bahar aylarını anımsatacak kadar güneşli günlere denk gelebilirsiniz. İlkbaharla birlikte ısınmaya başlayan hava, yaz aylarında 25-30 derecelere kadar çıkıyor. Özellikle temmuz-ağustos ayları sıcaklıkların en yüksek olduğu zamanlar. Bu nedenle nisan-haziran ayları, yürüyüş yollarının keyfini çıkarmak ve şehri keşfetmek için en ideal zamanlar. Ağustos ayının ardından tekrar ılımanlaşan havayla birlikte, eylül-kasım ayları da Paris’i karış karış gezmek için yine uygun aylar.
Fuar ve kongre etkinlikleri, Noel dönemleri ya da Paris Moda Haftası gibi hareketli zamanlarda şehir oldukça kalabalıklaşıyor. Bu kalabalıkların normal turist yoğunluğunun üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Konaklama fiyatları da bu yoğun dönemlerde artıyor. Her koşulda, Paris seyahati için otel rezervasyonlarınızı önceden yaptırmanızı ve müze ziyareti, konser gibi etkinlikler için biletlerinizi online olarak almanızı öneriyoruz.
Paris’te Nerede Kalınmalı?
Sen Nehri’nin iki yakasına kurulmuş olan Paris, merkezinden çevresine doğru 20 bölgeye ayrılmış bir şehir. Her bölgenin de kendine has özellikleri ve avantajları bulunuyor. Eğer merkeze ve turistik yerlere yakın olmayı tercih ederseniz; Montmarte, Şanzelize (Champs-Élysées), St. Germain, Louvre, Opera ve Bastille bölgeleri uygun olacaktır. Bu bölgelerde konaklayarak müzeler, kiliseler, yürüyüş yolları, alışveriş caddeleri gibi en önemli noktalara yürüyerek ya da metroyu kullanarak çok kısa sürede ulaşabilirsiniz.
Merkezin biraz dışında kalan Republique, St. Martin Kanalı ve Latin Mahallesi bölgeleri şehrin bohem yaşantısını gözlemleyebileceğiniz; butik dükkânlar, antika pazarları ve kapalı çarşılar açısından zengin yerler. Le Marais bölgesi ise barların ve müzik kulüplerinin yoğunlaştığı bir bölge olmasından ötürü gece hayatına yakın olmak isteyenlerin genellikle ilk tercihi oluyor.
Paris seyahati için şehrin hangi bölgesinde konaklarsanız konaklayın özel mimari ve kültürel yapısı ile sizi karşılayacaktır. Ayrıca gelişmiş metro ağı sayesinde bir ucundan diğer ucuna seyahat etmek de çok kolay.
Paris’in Beğenilen Restoranları
Le Grand Véfour
Paris’in en eski restoranı olan Le Grand Véfour, Louvre Müzesi yakınında Jardin du Royal’de yer alıyor. 200 yılı aşkın süredir Paris’in siyaset, sanat ve edebiyat camiasının buluşma noktalarından biri. Yaldızlı tavanı, kristal avizeleri ve aynalarla kaplı iç mekân tasarımıyla oldukça şık ve zarif bir işletme. Şef Guy Martin’in geleneksel ve modern mutfakları birleştirerek oluşturduğu menüleri birbirinden lezzetli seçenekleri barındırıyor.
17 Rue de Beaujolais, 75001 Paris, Fransa +33142965627
L’Oiseau Blanc
Ünlü şef Davit Bizet’in 2 Michelin yıldızlı restoranı L’Oiseau Blanc, The Peninsula Hotel’in çatısında konumlanmış etkileyici bir mekân. İsmini Kuzey Atlantik’i ilk kez geçen uçağın isminden alan restoranda, uçağın gerçek boyutlu bir kopyası da bulunuyor. Zengin menüleri, Eyfel Kulesi’ni ve Sacre Coeur Bazilikası’nı gören muhteşem manzarasıyla kesinlikle denemeniz gereken restoranların başında olmalı.
19 Av. Kléber, 75116 Paris, Fransa +33158126730
L’Avant Comptoir De la Mer
Şef Yves Camborde’nin Paris’te farklı konseptlerle açtığı 4 mekândan biri olan L’Avant Comptoir De la Mer, Odeon bölgesinde şefin gurme lezzetlerini deneyimlemek için en çok tercih edilen restoranlardan biri. Deniz ürünü ağırlıklı bir menüleri var. Restoranın hemen yanında, yine şefe ait olan L’Avant Comptoirde la Terre’de ise mini porsiyonlarda dünya mutfağından yemekler ve tapas’lar sunan keyifli bir şarap barı (Bar a Vin) mevcut.
Frenchie
Şef Greg Marchand, Rue Du Nil bölgesindeki Michelin yıldızlı restoranı Frenchie’de harikalar yaratıyor. Fransız yemeklerine kendi yorumunu katarak ortaya çıkardığı zarif tabaklar adeta bir sanat eseri gibi önünüze geliyor. Restoranın yanında bulunan Frenchie Bar a Vin’de ise Fransız şaraplarının en güzellerini, en doğru yemek eşleşmeleriyle tadabilirsiniz.
5 Rue du Nil, 75002 Paris, France +33140399619
Bidoche
Paris’te yiyebileceğiniz en lezzetli et yemeklerinin adresi Bidoche, şehir merkezinin biraz dışında; gizli saklı ve sadece bilenlerin gidebileceği bir konumda. Restoranın girişinde kendilerine ait olan bir kasap var. Bu kasabın içinden geçerek restoran bölümüne ulaşıyorsunuz. Biftek restoranı olmasına rağmen oldukça lezzetli vejetaryen seçenekleri de bulunuyor.
7 Rue Jean-Pierre Timbaud, 75011 Paris, Fransa +33140315795
Le 975
Şeflerin moduna göre günlük olarak değişebilen menüsüyle Le 975, Fransız lezzetlerini uygun fiyatlı deneyebileceğiniz en kaliteli mekânların başında geliyor. Zengin tadım menüsü dışında a la carte seçenekleri de oldukça geniş. Beyaz kuşkonmaz soslu ahtapot, misafirlerin favori yemekleri arasında ilk sırada.
185 Rue Marcadet, 75018 Paris, Fransa +33954957158
Okame
Küçük ve samimi bir restoran olan Okame, Japon mutfağından muhteşem lezzetler sunuyor. Sadece take away olarak alabileceğiniz yemekler arasında; sushi’ler, çorbalar, salatalar ve tatlılar var. Porsiyonları da oldukça tatmin edici. Paris seyahati sırasında ayaküstü bir şeyler atıştırmak istiyorsanız ya da Japon mutfağına ilgi duyuyorsanız, mutlaka uğramalısınız.
Rue du Faubourg Saint-Honoré, 75008 Paris, Fransa +33146229503
Le Georges Restaurant
Centre Pompidou’nun çatısında Paris manzarasına karşı konumlanan Le Georges Restaurant, füzyon mutfağı tarzında yemekler sunan şık ve kaliteli bir mekân. Yemeklerinin dışında birbirinden lezzetli kokteylleri de oldukça ünlü. Paris seyahati boyunca günün her saatinde manzaranın keyfini sürebilir; gece saatlerinde ise özel dj performanslarıyla unutulmaz bir gece geçirebilirsiniz.
Place Georges Pompidou 6e étage, 75004 Paris, Fransa +33144784799
Paris’in En Beğenilen Pastane ve Kafeleri
Eric Kayser
Paris’in birçok yerinde şubesini göreceğiniz Eric Kayser, fırın-pastane (boulangerie) konseptinde üretim yapan ve şehrin en güzel kruvasanlarını bulacağınız bir işletme. Nerede görürseniz görün, tartlarından pastalarına kadar hangi pastane ürününü denerseniz deneyin, pişman olmayacağınızı garanti ediyoruz.
La Patisserie Cyril Lignac
La Patisserie Cyril, hamur işlerinin dışında birbirinden farklı lezzetlerde çikolatalarıyla da ünlü ve şehrin farklı yerlerinde şubesi olan bir işletme zinciri. Siyah susamlı çikolatalarını özellikle tavsiye ediyoruz.
Noglu
Glutensiz pastane ürünlerinin tadını çıkarmak için Noglu birebir. Ürünlerinin glutensiz olması dışında tamamen ev yapımı ve organik olduğunu da garanti ediyorlar. Lüxemburg Bahçesi’nin yakınlarında, şık ve sade bir mekân.
Little Nonna
Paris’te glutensiz kafe seçenekleri arasında Little Nonna’yı da saymadan olmaz. İtalyan mutfağından farklı seçenekleriyle yerlilerin de gözdesi olan farklı ve sevimli bir mekân. Makarnaları ve pizzaları dışında, tatlıları ve kendi tarifleriyle yaptıkları kokteylleri de ilgi görüyor.
12 Av. Niel, 75017 Paris, Fransa +33146226817
Jozi Cafe
Paris’in en iyi kahvaltıcısı olarak bilinen Jozi Cafe, ününün hakkını veren ve lezzetine doyum olmayan seçenekler sunuyor. Brunch olarak da menülerinde olan ürünler değerlendirilebilir. Taze sıkılmış meyve suları, kahveleri, pastane ürünleri, tostları ve güler yüzlü ekibi ile Paris seyahati sürecinde güne başlamak için harika bir yer.
L’Eclair de Genie
Paris seyahati sırasında ünlü tatlıları ekler’i (eclair) denemeden dönmek olmaz. Bunun için L’Eclair de Genie hem lezzetli hem de çeşit çeşit eklerleriyle en doğru adres. Ana şubesi La Mais bölgesinde, ama şehrin her yerinde şubelerine rastlamanız mümkün.
Paris’te Görülecek Yerler
Arc de Triomphe (Zafer Takı)
Napolyon Bonapart’ın isteğiyle 1806 yılında yapımına başlanan ancak tamamlanması 1836 yılını bulan Zafer Takı, savaşlarda direnen ve hayatını kaybeden askerleri anmak amacıyla inşa edilen tarihi bir anıt. 50 metre yüksekliğindeki anıtın tepesine çıkmak için asansörü ya da 284 basamaklı merdiveni kullanabilirsiniz. Paris’in en güzel panoramik manzaralarından birine sahip olan Zafer Takı’nın altında ismi bilinmeyen bir askerin mezarı da bulunuyor. Mezarın bulunduğu yerde hem bu askeri hem de kaybedilen diğer askerleri anmak amacıyla hiç sönmeyen temsili bir ateş yakılıyor.
Pl. Charles de Gaulle, 75008 Paris, Fransa
Champs-Élysées (Şanzelize)
Concorde Meydanı’ndan Zafer Takı’na kadar uzanan 2 km’lik uzunluğuyla Şanzelize, Paris’in hatta dünyanın en iyi bilinen caddelerinden biri. Elektronik eşyalardan mücevher ve bilinen en ünlü marka mağazalarına kadar her türlü alışveriş için uygun. Ayrıca cadde boyunca sıralı butik kafeler, pastaneler (boulangerie) ve restoranlar mevcut. Kestane ağaçları arasında ve 19. yüzyıldan kalma sokak lambalarıyla aydınlatılan caddeyi özellikle geceleri görmenizi tavsiye ediyoruz.
Eiffel Tower (Eyfel Kulesi)
Eyfel Kulesi’ni şehrin hemen hemen her noktasından görmeniz mümkün. 1889 yılında inşa edilen ve 330 metre yüksekliğinde olan kule, o zamanlardan günümüze kadar Paris’i simgeleyen yapılarından başında geliyor. En üst katı da dahil olmak üzere her katında restoranların ve hediyelik eşya dükkânlarının bulunduğu kuleye, asansörle ya da merdivenleri kullanarak çıkabilirsiniz. Bilet için kuyrukta beklemek istemiyorsanız, biletinizi online olarak buradan alabilirsiniz.
Champ de Mars
Eyfel Kulesi’nin önünde uzanan yemyeşil bir park olan Champ de Mars, hem kuleyi seyre dalmak hem de yürüyüş yapıp kısa bir mola vermek için ideal. Parkta müzik yapan gençleri, spor yapan yerlileri ve piknik yapan turistleri bolca görebilirsiniz.
Pantheon
Maria Curie, Voltaire, Victor Hugo, Emile Zola gibi tanınmış kişilerin mezarlarına ev sahipliği yapan Pantheon, neo-klasik mimarinin bir örneği olarak 1764 yılında mimar Soufflot tarafından inşa edilmiş. Latin bölgesinde bulunan ve ilk zamanlarında kilise olarak kullanılan Pantheon’da, öncelikli olarak ”Foucault Sarkacı” ve ”Azize Genevieve’nin Freskleri” gibi önemli bölümleri görebilirsiniz.
Pl. du Panthéon, 75005 Paris, Fransa +33144321800
Concorde Meydanı
Şanzelize ve Tuileries Bahçesi arasında bulunan sekizgen yapıdaki Concorde Meydanı, Paris’in en geniş meydanı. Fransız Devrimi ve 2. Dünya Savaşı’nda idamlar gibi önemli olaylara sahne olmuş bir yer. Meydanın girişinde ve çıkışında olmak üzere 2 tane çeşme, Fransa’nın farklı şehirlerini temsilen heykeller ve dikilitaş mevcut. Günümüzde festivallerin ve Fransa adına önemli günler için yürüyüşlerin yapıldığı önemli bir nokta.
Jardin des Tuileries (Tuileries Bahçesi)
Concorde Meydanı’ndan yürüyerek ulaşabileceğiniz Tuileries Bahçesi, 25 hektarlık alanıyla Paris’in ortasında yemyeşil ve huzur dolu bir yer. Louvre Müzesi ve Orangerie Müzesi’ne yürüme mesafesinde. Saray bahçesi olarak 16. yüzyılda tasarlanan alandaki peyzaj çalışmaları oldukça güzel ve özenli.
Palace of Versailles (Versay Sarayı)
6 hektarlık bir alana yayılmış ve 2300 odaya sahip olan Versay Sarayı, Avrupa’nın en büyük sarayı olarak tarihte yerine koruyor. Unesco Kültür Mirası Listesi’nde de olan sarayın yapımına 1661 yılında başlanmış ve zaman içinde geliştirilmiş. Klasik Fransız mimarisinin en güzel ve ihtişamlı örneklerinden biri olan sarayın bahçeleri, Aynalar Salonu ve ve Şapel’i ziyarete açık bölümleri arasında bulunuyor.
Cathédrale Notre-Dame (Notre Dame Katedrali)
Yapımı 14. yüzyılda tamamlanan ve her yıl yaklaşık 10 milyon ziyaretçisi olduğu bilinen Notre Dame Katedral’i, Paris seyahati sırasında görmeden dönmemeniz gereken yapıların başında geliyor. Şehrin merkezinde, Sen nehri üzerinde olan katedral, gotik ve ihtişamlı yapısıyla oldukça etkileyici. 2019 yılında çıkan yangında ağır hasar aldığı için içeriye henüz ziyaretçi alınmıyor; ancak dışarıdan bile olsa kesinlikle görülmeye değer.
Pere Lachaise Mezarlığı
Oscar Wilde, Edith Piaf, Yılmaz Güney, Moliere, Jim Morrison gibi birçok ünlünün mezarına ev sahipliği yapan Pere Lachaise Mezarlığı, 44 hektarlık devasa bir alana yayılıyor. Dünyada en çok ziyaret edilen mezarlık olma özelliğini taşımasının yanında, en iyi bilinen mezarlık da diyebiliriz. Eski ve Yeni olarak iki bölüme ayrılan mezarlığı ziyaret etmek isterseniz, akşam saatlerinde kapandığı hatırlatalım.
Hotel de Ville
1357 yılında inşa edilen Hotel de Ville, Paris’in merkezindeki tarihi bir belediye binası. Bastille bölgesine ve Notre Dame Kilisesi’ne oldukça yakın. Etkileyici dış görünümüyle birlikte içi de ihtişamlı olan bina, Versay Sarayı’nı hatırlatan zengin işlemelere ve estetik yapılara sahip.
Palais Garnier (Garnier Opera Binası)
Fransız Tarihi Anıtlar listesinde bulunan Palais Garnier, dünyaca ünlü bir opera binası. İsmini mimarı olan Charles Garnier’den alan bina, 1875 yılından beri Paris’in en fazla turist çeken noktalarından. Yapının içinde ayrıca 300 yıllık tiyatro arşivinin tutulduğu bir kütüphane ve müze bölümünde ise resim koleksiyonu bulunuyor.
Montmartre
130 metre yüksekliğiyle Paris’in en yüksek noktasında konumlanan Montmartre bölgesi ya da tepesi; zamanında Pablo Picasso, Dali, Renoir gibi ünlü sanatçıların yaşadığı ve çalıştığı popüler bir bölge. Bu nedenle buraya ‘’Ressamlar Tepesi’’ de deniyor. Tepede Paris’in en güzel manzaralarından birini göreceğiniz Sacre-Coeur Bazilikası ve ünlü Moulin Rouge Kabaresi de bulunuyor. Restoranları, kafeleri, hediyelik eşya dükkânlarıyla Paris seyahati boyunca yarım gününüzü alacak, hareketli bir yer.
Parc des Princes
50.000 kişilik kapasitesiyle Fransa’nın en büyük stadyumu olan Parc des Princes, 1974 yılından beri Paris Saint-German futbol kulübüne ait olsa da 18. yüzyılda kraliyet prensleri tarafından kullanılan yeşillik bir alandı. Günümüzde Olimpiyat Oyunları gibi birçok müsabakaya ve konser gösterilerine ev sahipliği yapıyor.
Disneyland Paris
1992 yılından beri her yaştan insan için ilgi noktası olan Disneyland Paris, 2 bin hektarlık devasa alanıyla bir eğlence kompleksi. Micky Mouse, Star Wars, Marvel temalı alanlar ve programların dışında, hızlı tren ve atlı karıncalar gibi aktivitelere de katılabilirsiniz. Biletinizi almak için tıklayın!
Paris Müzeleri
Paris seyahati için eğer az gününüz varsa ve olabildiğince çok müze görmek istiyorsanız, Paris için 3 günlük müze kartlarından alıp listeye dahil olan devlet müzelerini gezebilirsiniz. Önceliğinizi dönemsel özel sergileri olan müzelere vermek, müze seçiminde yardımcı olabilir. Ayrıca Paris’te her ayın ilk pazar günü devlet müzelerinin ücretsiz olduğunu da hatırlatalım.
Louvre Müzesi
1793’ten beri açık olan Louvre Müzesi, Paris’in ilk devlet müzesi olmasının dışında dünyada en çok ziyaret edilen ve en geniş çaplı müze olma özelliğini taşıyor. İçinde yaklaşık 35.000 eser olduğu bilinen müzede, antik çağlardan günümüze uzanan geniş bir eser koleksiyonu var. Uzun sıra kuyruklarında beklememek için biletinizi buradan alabilirsiniz.
75001 Paris, Fransa +33140205317
Orsay Müzesi
19. yüzyılda bir tren istasyonu olarak inşa edilen Orsay Müzesi, 1986 yılında müzeye dönüştürüldü. Sen Nehri kıyısında uzanan müzede empresyonist sanatçılar ağırlıkta olmak üzere; Claude Monet, Paul Cezanne, Renoir, Gustav Klimt gibi birbirinden ünlü isimlerin eserleri sergileniyor. En az Louvre Müzesi kadar ilgi gören müzeye gitmek için online biletinizi önceden almanızı öneriyoruz.
Esplanade Valéry Giscard d’Estaing, 75007 Paris, Fransa +33140494814
Picasso Müzesi
Picasso’nun uzun süreler yaşadığı ve birçok eserini ürettiği Paris’te bir müzesinin olması kaçınılmaz. 1985 yılında açılan ve sanatçının yaklaşık 3.000 kadar eserinin olduğu Picasso Müzesi’ni, Paris seyahati boyunca birkaç saat ayırarak gezebilirsiniz.
5 Rue de Thorigny, 75003 Paris, Fransa +33144781233
Rodin Müzesi
1919 yılında açılan Rodin Müzesi, Fransız heykeltıraşın yüzlerce eserinin sergilendiği, bahçesi ve mimari yapısıyla da ilgi çeken bir müze. Bir şato görünümünde olan müzede Rodin’in ‘’Düşünen Adam’’, ‘’Öpücük’’ gibi eserlerini görebilir; Pierre-Auguste Renoir ve Camille Claudel gibi sanatçıların eserlerinin bulunduğu sergi bölümlerini de gezebilirsiniz.
77 Rue de Varenne, 75007 Paris, Fransa +33144186110
Centre Pompidou Müzesi
La Marais bölgesinde bulunan Pompidou Müzesi, çağdaş bir sanat müzesi olması dışında, kültür sanat merkezi olarak da hizmet veriyor. 1960 öncesi ve sonrası olarak 2 bölüme ayrılan müze; Wassily Kandinsky, Henri Matisse, Marcel Duchamp gibi sanatçıların eserlerinden oluşan zengin bir koleksiyon sahip. Dış mimarisiyle de göz dolduran ve tasarım ödülüne sahip avangard bir kompleks yapısı var.
Place Georges-Pompidou, 75004 Paris, Fransa +33144781233
Louis Vuitton Müzesi
Ünlü mimar Frank Gehry imzası taşıyan Louis Vuitton Müzesi, tasarımıyla gerçekten de baş döndürücü bir etkiye sahip. Şehir merkezin biraz dışındaki Bois de Boulogne bölgesinde 2014 yılında açılan müze, yeşillikler içinde 12 hektarlık bir alana yayılıyor. Louis Vuitton markasının ikonik modellerinden oluşan kalıcı sergisinin dışında, güncel olarak değişen 11 farklı çağdaş sanat galerisini de bünyesinde barındırıyor.
8 Av. du Mahatma Gandhi, 75116 Paris, Fransa +33140699600
Petit Palais Müzesi
Şanzelize caddesinde üzerinde olan Petit Palais Müzesi’nde 19. ve 20. yüzyıllarda arasında yaşamış Fransız sanatçıların sanatsal objeleri ve tablolarından oluşan hem kalıcı hem de geçici sergileri bulunuyor. Müzeye kadar gitmişken hemen karşısındaki Grand Palais Müzesi’ni ziyaret edebilir; otomobilden havacılığa kadar değişik fuarlara ev sahipliği yapan bu özel müzeyi de görebilirsiniz.
Av. Winston Churchill, 75008 Paris, Fransa +33153434000
Orangerie Müzesi
Tuileries Bahçesi içinde bulunan ve 1827 yılında inşa edilen Orangerie Müzesi, empresyonizm ve post-empresyonizm akımlarına ait eserlerin sergilendiği ufak ama etkili bir müze. Özellikle Claude Monet’nin boyu birkaç metreyi bulan tuvaller üzerine çalıştığı ‘’Water Lillies’’ isimli eseri, Paris seyahati sırasında gördüğünüz sanat eserleri içinde muhakkak yer almalı.
Jardin des Tuileries, 75001 Paris, Fransa +33144504300
Paris Modern Sanat Müzesi
Paris’in merkezinde, her geçen gün büyüyen sanat koleksiyonlarına sahip Modern Sanat Müzesi, 1961 yılında açıldığından beri dünya çapında sanatseverlerin ilgi odağı. Fovizm, art-deco ve kübizm gibi modern dönem sanat akımlarının ve sanatçılarının eserleriyle dolu olan müzenin terasından da Eyfel Kulesi’nin ihtişamlı manzarasını seyredebilirsiniz.
11 Av. du Président Wilson, 75116 Paris, Fransa +33153674000
Carnavalet Müzesi
Paris’in tarihine adanmış olan Carnavalet Müzesi’ni ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Müzenin içinde; Fransız tasarımlı mobilyalar, antika eşyalar, tablolar, Paris sokaklarının zaman içinde değişen silüetinin fotoğrafları, tarihi evlere ve mekânlara ait görseller gibi arşiv niteliğinde parçalar sergileniyor.
23 Rue de Sévigné, 75003 Paris, Fransa +33144595858
Paris’teki ve Avrupa’nın dört bir yanındaki en büyüleyici müzeleri keşfetmek için hemen tıklayın!
Paris’te Alışveriş
Paris denince ilk akla gelen şeylerden biri de elbette sınırsız alışveriş seçenekleri. En lüks markalardan, ikinci el eşya pazarlarına; büyük alışveriş merkezlerinden sokaklara yayılmış butik mağazalara kadar her türlü bütçeye uygun yerler karşınıza çıkıyor.
Avenue Montaigne ve Rue Saint-Honoré caddeleri Paris’in kendi lüks dokusunu hissederek alışveriş yapmak, tasarımcı mağazaları keşfetmek için harika yerler.
Paris seyahati boyunca hediyelik eşya, takı, kartpostal, Paris simgelerinin küçük heykelleri gibi ürünler için, şehrin en uzun alışveriş caddelerinden olan Rivoli Caddesi’ni tercih edebilirsiniz.
Moda, ve kozmetik ürünler ve gastronomi Paris’in öne çıkan özellikleri arasında. Bu nedenle benzersiz tasarımlara sahip lüks kıyafetler, ayakkabılar, çantalar, parfümler ve çeşitli giyim aksesuarları için; Şanzelize Caddesi, Montaigne Bulvarı, Rivoli Caddesi ve Renne Caddesi listenizde ilk sıralarda olmalı. Yerel halkın da sıklıkla uğradığı Rue de Commerce ise Fransız butik mağazaların yanı sıra Sephora, Zara gibi zincir mağazalara da ulaşabileceğiniz bir cadde.
Fransa’nın genelinde de olan çok katlı mağaza konseptine sahip binalarda, ev dekorasyonundan hazır giyim ürünlerine kadar yüzlerce markaya ulaşabilirsiniz. Le Bon March, Printemps ve Le Bazar de Hotel de Ville mağazaları farklı segmentteki marka ürünler açısından oldukça zengin.
Paris AVM açısından da zengin bir kent. Bunların başında Louvre Müzesi’nin yakınlarındaki adeta bir alışveriş kompleksini andıran Carrousel du Louvre‘u ve Chatelet bölgesindeki Forum des Halles’i sayabiliriz. La Vallée Village ve Bercy Village avm’leri de daha küçük çaplı olsa da ürün çeşitliliği açısından güzel yerler.
1885 yılından beri kurulan Les Puces de Saint-Ouen pazarı, Avrupa’nın en eski sokak pazarlarından biri. Ağırlıklı olarak antika ve vintage ürünler satılıyor. Yan yana dizilmiş ufak dükkânlarda ne ararsanız bulabileceğiniz; hatta sadece gezmekten bile büyük keyif alacağınız bir sokak.
Gastronomi cenneti olan Paris’te yeme-içmeyle ilgili pazarlar sık sık karşınıza çıkıyor. Bunlardan en önemlisi Le Marais bölgesindeki Le Marché des Enfants Rouge. Kuruluş tarihi 1615 olan kapalı pazarda; Fransız şarapları, peynirleri, sosları, tatlıları gibi yerel birçok ürünü bulabilirsiniz. Burası aynı zamanda gurme mekânlardan farklı lezzetleri de deneyebileceğiniz hareketli bir pazar.