Uğruna Seyahat Edilecek 5 Pastaneyi Art Cafe'den Şeyda Tomruk Yazdı
Yazı Boyutu:
Butik pastacılık konseptinin öncüsü olan Art Cafe, 1995 yılından beri hizmet vermektedir. Asıl meslekleri mimarlık ve sanat olan aile, pastacılık sektoründe de özel tasarım reçeteler ve pastadan heykeller tasarlamaktadır. 2006 yılından bu yana Art Cafe’de mimarlıktan gelen estetik bakış açısını pasta tasarımlarıyla buluşturan Şeyda Sağlıkova Tomruk, uğruna seyahat edilecek 5 pastaneyi OGGUSTO’ya özel anlattı.
Pansa Pastanesi, Amalfi, İtalya
“Amalfi’nin en güzel pastanesi olan Pansa, 1830’dan beri hizmet veren ve o zamandan beri orijinalliğini yitirmemiştir. Dekorasyonu ile insanı eskilere götüren bu pastanede, kesin yenmesi gereken ürün “Sfogliatelle” çıtır çıtır katmerli bir hamurun içinde saklı kremadan oluşan bu lezzet insanın tüm duyularını kamaştırıyor.”
1830 yılında Andrea Pansa tarafından kurulan pastane, hala babalarının kurduğu özü bozmadan 19. Yüzyıldan kalma büyüsüyle işlemeye devam ediyor. 2001 yılının Şubat ayında ise Pansa, İtalya’nın Tarihi Tesisleri’nin kültürel birlikteliğinin altında, Amalfitan bölgesinin en eski şekerleme üretim ve tadımından biri olarak kabul edildi.
Demel, Viyana, Avusturya
“Viyana deyince ilk akla gelenlerden biri olan “Demel” kraliyet pastanesi, 1786 yılında kurulmuş olup, 1857’de pasta şefi Christophe Demel tarafından devralınmış ve bugüne kadar gelmiştir. Burada yenilmesi gereken ise ‘Apfel strudel’ bir çeşit elmalı turtadır. Kat kat çıtır hamura sarılmış elma ve yanında krema ile servis ediliyor. Tek kelimeyle leziz! “
1957’de Ticaret Meclisi Kurul Üyesi ünvanını alan ilk kadın Anna Demel tarafından standartlarını ve geleneklerini koruyan Demel, bukonseptiyle bugüne dek ulaşmıştır. Tatlı severlerin Viyana’da en çok ziyaret ettiği bu mekan 2002’den itibaren, uluslararası üne sahip olan D0&CO Grup ile tarihi kuruluşun gurur kaynağı olarak gösterilmiştir.
Angelina, Paris, Fransa
“1903 yılında açılan Angelina, Paris’te Rue de Rivoli caddesinin üzerinde bulunuyor. Pastanede, mutlaka yenmesi gereken efsane lezzetlerinin başında “Mont-Blanc” geliyor. Mereng, krema ve kestane püresinin dayanılmaz birlikteliğinin en güzel örneği ise Magnifique!”
1903’te şekerci Antoine Rumpelmayer, gelininin adını verdiği Angelinayı kurdu. Açıldığı andan itibaren Paris aristokrasisi arasında popüler yer olan bu mekan, Coco Chanel’i ve Proust’u salonlarında ağırladı.
Gail’s Bakery, Londra, İngiltere
“Londra’nın çeşitli yerlerinde şubeleri olan Gail’s Bakery’de hamur işleri ve ekmekler ağırlıkta… King’s Road üzerinde köşede konumlanmış dükkana girmeden vitrin sizi etkilemeye başlıyor. Çok çeşitli ekmekleri muhakkak denenmeli…Özellikle ekşi mayalı olanlar. Gerçekten enfes!”
Gail’in ilk fırını 2005’te Londra’daki Hampstead High Street’te açıldı. Bugün ise Londra’da ve çevresinde mahallelerde 42 fırını bulunuyor. Hikayesi ise, 1990’larda Gail Meija’nın Londra’nın en iyi şeflerini bir araya getirmesiyle başladı. Toptan satışın yapıldığı yer olan Ekmek Fabrikası’nın ise adı ironik çünkü adı fabrika olmasına rağmen ürünler tek tip ve aynı değiller. Her bir ekmek özellikle bu alanda uzmanlaşmış kişiler tarafından el yapımı olarak sunuldu.
Dominique Ansel, New York, Amerika
“Günümüz pastacılığının önemli duayenlerinden biri olan Dominique Ansel, farklı bakış açılarıyla ve yeni keşifler yapması ile her zaman ilgi çekiyor. Bu keşiflerden biri de “Cookie Shot”. Bardak şeklinde yapılmış olan çikolata parçalı kurabiye ve içindeki vanilya emdirilmiş süt… Sütün kurabiyeyi yumuşatmaması için kurabiyenin iç yüzeyine sürülen ısıya dayanıklı malzeme ise bu işin sırrı… Harika!! ”
Dominique Ansel, Kasım 2011’de NewYork’taki Soho semtinde ünlü Dominique Ansel Bakery’yi açtı. Yaratıcılık fikrine odaklanan Bakery, Dominique’in imza tatlılarının çoğunun doğum yeridir.