Avrupa'nın En Güzel Bahar Rotaları

Yazı Boyutu:
Bahar mevsimindeki kısa tatillerinizi değerlendirebileceğiniz Avrupa’nın yakın ve mükemmel tatil destinasyonlarını listeledik.
Dordogne, Fransa

Fransa’nın güney batısında yer alan Dordogne, tarihi ve yemek kültürüyle büyüleyici bir yer. Zengin tarihi, doğal güzelliği ve gastronomik hazineleriyle Dordogne, gerçek anlamda sürükleyici bir Fransız deneyimi sunan ünlü bir destinasyon. Orta Çağ’dan kalma büyüleyici şatolarla dolu olan ve Lot Nehri’nin içinden geçtiği belki de Avrupa’nın en yeşil bölgesi olan Dordogne’de, kendinizi bir masal diyarında gibi hissedebilirsiniz.
Dordogne’de Gezilecek Yerler

Dordogne’de mutlaka yapılması gerekenler listenizin başında kesinlikle şatoları gezmek olmalı. Birbirinden görkemli tarihi şatoları gördüğünüzde, sanki zamanda yolculuk ediyormuş gibi hissedebilirsiniz. Çarşamba ve cumartesi günleri kurulan pazarı gezip lokal yemekleri tatmak ve Sarlat-La-Canéda Meydanı’nı gezmek Dordogne’de yapılacak listesinin başında geliyor.
Ayrıca Dordogne “Fransa’nın En Güzel Köyleri” olarak adlandırılan etkileyici bir kırsala sahip. Bunun iyi bir nedeni var. Örneğin Turenne, kartpostal değerinde manzara sunan bir kale ile taçlandırılmış, tepede bir köy. Ayrıca, canlı kırmızı kumtaşı binalarıyla bilinen Collonges-la-Rouge’u da listenize eklemenizi öneririz. Bu köylerin her biri ve daha fazlası, modern hayatın koşuşturmacasından uzak, adeta bir zaman kapsülünde yürüyormuşsunuz gibi.
Dordogne’de Nerede Kalınır?
130 dönümlük yemyeşil bir arazide bulunan, Rönesans güzelliklerini tüm ihtişamıyla görebileceğiniz Château Le Mas de Montet için Dordogne’nin en iyi oteli demek yanlış olmaz. 17. yüzyıldan kalma La Chartreuse du Bignac ve Fransız rüyası yaşayabileceğiniz Chateau de Lalande de konaklama için iyi bir alternatif.
{51852}
Budapeşte, Macaristan

Baharda Avrupa’da nereye gidilir soruyorsanız Budapeşte, bu sorunun çok özel bir yanıtı olarak karşımıza çıkıyor. MÖ 1000’li yıllara dayanan köklü bir tarihe sahip olan Budapeşte, kısa tatillerin de gözdesi. Tuna Nehri boyunca seyre, bir kase doyurucu gulaşa ve çatı barlarından, telesiyejlerden ve yüksek yerlerden nefes kesici manzaralar izlemeye hazır olun…

Coğrafi konumu, tarihi eserleri ve çekici bölgeleriyle Avrupa’nın en güzel şehirlerinden olan bölge, Tuna Nehri’nin iki yakası Budin ve Peşte’nin birleşmesiyle meydana geldi. Pek çok festivale de ev sahipliği yapan şehir, Avrupa’daki en büyük sanat ve kültür merkezi olarak kabul ediliyor. Dünyanın dört bir yanından ziyaretçilerin akın ettiği Budapeşte Bahar Festivali bahar tatillerinde Budapeşte’ye gitmek için en güzel sebeplerden biri.
Budapeşte’de Gezilecek Yerler

Budapeşte’nin en eski tarihe sahip olan kültürel yapısı olan Buda Kalesi, bir yamaç üzerine kurulmuş olan bölgenin ünlü termal havuzları, 13. yüzyıldan bugüne kalmış olan 235 metre uzunluğundaki Gellert Tepesi, Tuna Nehri kıyısında yer alan Parlemento Binası, Aziz Stefan Bazilikası ve kentin iki yakasını bir araya getiren Zincir köprü mutlaka gezilmesi gereken yerler arasında.
Görsel: Buda Kalesi

Ayrıca Tuna Nehri boyunca süzülmelisiniz. Geniş ve zarif olan nehir, güzel köprülerle birbirine bağlanır. Ayrıca Budapeşte’nin harika duvar resimlerini keşfetmek için yürümeniz gerekiyor. Bunlar ülkenin geçmişinin birçok yönünü, örneğin II. Dünya Savaşı’ndaki rolünü, yansıtıyor. Budapeşte’nin duvar resimleri, ziyaretçilere Macaristan’ın belki bilmedikleri kültürel miras alanlarına dair bir bakış sunuyor ve onları normalde yürümeyecekleri sokaklara götürüyor.
Budapeşte’de Nerede Kalınır?
Her bir karesinden kalite akan Four Seasons Hotel Gresham Palace, şehrin tarihi ve önemli bölgelerine yakınlığıyla en büyük tercih sebebi. Buda Kalesi’ne bakan balkonları ve birçok wellness seçeneği bulunan otelde, kendinizi adeta sarayda gibi hissedeceksiniz.
Viyana, Avusturya

Viyana’da yapılacak en iyi şeyler kültür, yemek ve harika açık havayı içeriyor. Ayrıca insanlar burada o kadar da acele etmiyor: Kafeler, teraslar, çatı barlarında ve schanigartens’larda oturup günün tadını çıkarıyorlar.

Viyana, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun izlerini taşıyan bir başkent olarak diğer Avrupa şehirlerinden ayrılıyor. Şehirde klasik müzik her köşede karşınıza çıkıyor. Şık kıyafetleriyle operaya giden insanları, Mozart, Freud ve Beethoven gibi büyük isimlerin zaman geçirdiği kafeleri görebilirsiniz.
Viyana, dünyanın en yaşanabilir şehirleri listesinde birinci sırada yer alıyor. Şehrin yüzde 50’sinden fazlası yeşil alanlardan oluşuyor. İlkbahar aylarında devasa parklar ve bahçelerin bulunduğu şehirde yürüyüş yapmanın keyfini çıkarabilirsiniz. Viyana’yı tam anlamıyla keşfetmek istiyorsanız nisan ve mayıs aylarında gitmek en iyisi. Bu dönemlerde hava ılık ve sokaklar sakin oluyor. Bu sayede şehri rahatça yürüyerek gezebilirsiniz.
Viyana’da Gezilecek Yerler
Yapılacak bir kültür turizmi ve tarih turu için ilk noktalardan biri Belvedere Sarayı olmalı. Bu barok stildeki sarayda, ünlü ressam Gustav Klimt’in ikona haline gelmiş “The Kiss” tablosunu da görebilirsiniz. Ayrıca sergilenen diğer sanat eserlerini de keşfetmeyi ve Barok saray kompleksinin bahçelerinde yürüyüş yapmayı unutmayın.
Viyana’nın tarihi şehir merkezinin etrafına sarılmış olan Ringstrasse ise şehrin en iyi yapılarından bazılarını keşfetmek için güzel yürüyüş rotaları sunuyor. MuseumsQuartier (MQ) ise dünyanın en iyi Egon Schiele koleksiyonundan çeşitli barlara, restoranlardan mini golf sahasına kadar heyecan ve ilgi uyandıran çok sayıda bölümden meydana geliyor.
Viyana’nın entelektüel altın çağına ve sonrasındaki çöküşüne tanıklık etmek için psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un müzesine gitmek önemli. Ayrıca müze, etkinliklere de ev sahipliği yapıyor ve bir hediyelik eşya dükkanına sahip.

Viyana’nın en saygın kafesi olan Café Central, Londra’daki herhangi bir popüler mekanla rekabet edebilecek kadar uzun bir kuyruğa sahip. 1876’da açılan bu tarihi mekân, ışıltılı dekoru ve dünya standartlarındaki lezzetleri ile bir cazibe alanı.
Görsel: Café Central
Puglia, İtalya
Ferzan Özpetek’in filmlerinin çekildiği, kitaplarına konu edildiği gizli cennet olarak hayatımıza giren İtalya’nın Güney’indeki Puglia, seyahat rotalarının yükselen yıldızı. Güney İtalya’da Adriyatik kıyısında yer alan Puglia, İtalya’nın sakin bir turistik bölgesi. İtalya denince akla gelen Roma, Floransa ve Venedik’ten sıkılmış olanlar için nispeten biraz daha içine kapanık olan Puglia, bahar tatillerinde dinlenme tatili yapmanız için birebir. Akdeniz’in kalbinde yer alan bu bölge, güzel kıyı şeritleri ve kartpostal manzaraları arasında, eserler, tarih, sanat ve bozulmamış doğanın büyülü bir birleşimi.
İtalyan lezzetlerinin tadını İstanbul’da yaşamak isterseniz İstanbul’un En İyi İtalyan Restoranları
seçkimize göz atın!
Puglia’da Gezilecek Yerler
UNESCO Dünya Mirası bölgesinde yer alan sekizgen şeklinde tasarlanmış, denizden yüksekte konumlanan Castel Del Monte’yi mutlaka görün. “Tarladan sofraya” konseptiyle lezzet şöleni sunan restoranlarda mutlaka yemek yiyin. Monte Gargano Mabedi’ni, Barok mimarisinin efsane örneklerinden biri Piazza Del Duomo’yu ve UNESCO Dünya Mirası olarak koruma altına alınmış Trulli’yi mutlaka gezin.
Puglia’da Nerede Kalınır?
1860’da inşa edilen ve geleneksel dokusu korunmuş olan Palazzo Bregande, Puglia’da konaklamak için iyi bir alternatif. 18 adet “Sassi” adlı mağara evlerin her biri odaya dönüştürülmüş şekilde hizmet veren Albergo Sextantio Le Grotte Della Civita ise size bambaşka bir deneyim yaşatabilir.
Bozcaada, Türkiye

Bahar aylarının vazgeçilmezi, Türkiye’nin en güzel adalarından biri Bozcaada… Bakir koyları, samimiyeti ve mükemmel turkuaz deniziyle Çanakkale’nin adeta incisi. Yazın kalabalığından kaçmak ama ülke dışına çıkmak da istemeyenler için bahar rotanızı çevirebileceğiniz en güzel destinasyonlardan biri.

Sabah ev yapımı reçelleriyle ünlü halka açık kahvaltıları, akşam ise birbirinden güzel meyhaneleriyle birkaç günlük huzura davetlisiniz…
Bozcaada’da Gezilecek Yerler

İlk olarak Rum Mahallesi ve Türk Mahallesinin sevimli sokaklarında kaybolmanızı öneririz. Sakız muhallebisiyle ünlü Eski Kahve, adanın en ünlü yeri olan Çiçek Pastanesi, kocaman bir çınar ağacının altında vakit geçirebileceğiniz Çınaraltı Çay Bahçesi, birbirinden güzel bakir koyları ve Türkiye’de görülebilecek en güzel kalelerden biri olan Bozcaada Kalesi mutlaka gezilmeli.
Ayrıca Bozcaada deyince akla gelen ilk şey olan bağcılığın hayat bulduğu birbirinden güzel bağ evlerini keşfetmeden, rüzgar güllerini görmeden, Battı Balık’a uğramadan ve Polente Feneri’nde güneşi batırmadan sakın dönmeyin.
Bozcaada’da Nerede Kalınır?
Pansiyonlarıyla ünlü olan Bozcaada’da konaklamak için en iyi alternatif adaya münhasır olan bağ evleri… Merkezin dışında, doğayla ve huzurla iç içe olabileceğiniz bağ evlerinden taştan yapılmış atmosferiyle Mavi Karga, adada konaklamak için en güzel alternatif. Ne olursa olsun otelden vazgeçmem diyenler için ise Bozcaada’nın en güzel koylarından biri olan Akvaryum Koyu’nda bulunan Akvaryum Otel; konumu, mimarisi ve hizmetiyle adadaki en iyi otel konaklama alternatifi.
{26286}
Zadar, Hırvatistan

Hırvatistan’da bulunan Zadar, Adriyatik Denizi kıyısında yer alıyor. Doğası, etkileyici manzaraları ve tarihi zenginlikleri ile ünlü olan şehir Avrupa’da bahar tatili için en iyi destinasyonlardan biri. Zadar’da gezilecek yerlerin başında ziyaretçilere tavsiye edilen ilk nokta olan Roman Forum geliyor. Bu tarihi yapının yanı sıra Aziz Donat Kilisesi ve People’s Meydanı da turistlerin mutlaka görmesi gereken yerler arasında sıralanıyor. Zadar’ın güzellikleri bununla da sınırlı değil. Tekne turuna çıkarak Ugljan Adası ve büyüleyici Preko kasabası gibi yerleri ziyaret edebilir, Zadar’a bakan güzel adaları keşfedebilirsiniz.
Hamburg, Almanya

Baharda Hamburg’a gitmek için en büyük sebebiniz, muhteşem kiraz çiçeklerini görmek olabilir. Avrupa’nın en büyük ikinci limanına sahip bir kanal şehri olan Hamburg, 1200 yıllık geçmişiyle hem kültürel hem de tarihi bir tatil yapabileceğiniz bir yer. Alster Nehri boyunca ekili olan ağaçların çiçek açmasıyla kartpostal görünümü alan şehirde, bu şahane manzaranın kutlandığı Kirschblüstenfest isimli festivale mutlaka katılmalısınız.
Hamburg’da Gezilecek Yerler
Sadece kiraz çiçeklerini görmek için bile gitmiş olsanız Hamburg’u panoramik olarak izleyebileceğiniz St. Michael Kilisesi, turistik yerler arasında adeta düğüm noktası olan Jungfernstieg ve Hamburg Belediye Sarayı’nı mutlaka gezin. Alster’in sakin göllerinden Elbe Nehri üzerindeki hareketli limana, denizcilik tarihinin kalıntılarından modern mimariye kadar Hamburg ziyaretçilerine çok çeşitli manzaralar sunuyor.

Jungfernstieg, Hamburg’un hareketli merkezinde yürüyüş yapmak, alışverişe çıkmak, yemek yemek ve insanları izlemek için ideal bir nokta. Elbphilharmonie ise Hamburg’un bir simgesi. Bu muhteşem bina, Hamburg’un en yüksek yerleşim binalarından biri. Dünyanın dört bir yanından klasik müzikseverlerin ve mimari meraklılarının ilgisini çekiyor.

Hamburg’da UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan tarihi bir depo olarak Speicherstadt ve 1920’lerin ekspresyonist mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Chilehaus, Hamburg seyahatinizde listenize ekleyebileceğiniz diğer yerler.
Hamburg’da Nerede Kalınır?

Tarihi ve romantik bir otel olan Hotel Vier Jahreszeiten, merkezi konumda prestijli bir konaklama için ideal. Hamburg’un en güzel otellerinden biri olan Hotel Atlantic Kempinski ve Sofitel Hamburg After Wall’ı konaklama alternatiflerinize rahatlıkla ekleyebilirsiniz.
Görsel: Hotel Vier Jahreszeiten
San Sebastian, İspanya

İspanya’nın Bask bölgesindeki San Sebastian, rüya gibi bir destinasyon. Özellikle sonbahar aylarında tercih edebileceğiniz bu bölge güçlü kimliği, gelenekleri ve yaşam kalitesiyle öne çıkıyor. San Sebastian, hem geleneksel hem modern bir bölge. Yerel ürünlerle hazırlanan yemekleri, modernizmi, kültürü ve edebiyatıyla öne çıkan şehirde harika deneyimler yaşayabilirsiniz. Avrupa’nın en güzel koylarını, mimari başyapıtları, müzeleri, alışveriş merkezlerini keşfedebilirsiniz.
Bled, Slovenya

Kış mevsiminin masal şehri Bled, sizi baharda da ayrı büyüleyebilir. Bled isimli gölün kenarında yer alan Slovenya’nın kuzeybatısındaki şehir, doğasıyla adeta insanı büyülüyor. Gölün ortasında bulunan küçücük beyaz kilisesi, yemyeşil ortamı ve sıcaklığıyla huzur veren bu tatil bölgesi, 3-4 günlük bir bahar kaçamağı için de oldukça ideal.
Bled’de Gezilecek Yerler
Bled Gölü’nden 100 metre yükseklikte bulunan Bled Kalesi, burada görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Bled’i Bled yapan gölün ortasındaki ada ve ortasında bulunan Assumption Kilisesi ise asla ihmal edilemez.

Bled Gölü ise her mevsim güzeldir ancak en yoğun olduğu zaman yaz ayları. Temmuz ve ağustos aylarındaki ziyaretçi sayıları o kadar yükselebilir ki tekne bulunmayabilir ve göl etrafındaki yollar tamamen tıkanabilir. Bu nedenle kalabalık olmadan bir ziyaret için nisan – mayıs veya eylül – ekim ayları daha ideal olabilir. Bled Gölü’nde yapılacak çok şey var ve milli parktaki yürüyüş parkurlarında yürüyerek günler geçirebilirsiniz. Slovenya’nın en yüksek zirvesi olan Triglav Dağı’na ev sahipliği yapıyor burası.
Bled’in bir diğer avantajı da SPA kasabası olarak bilinmesi. Bu da masaj ve kişisel bakım için birçok seçeneğin olması anlamına geliyor. Göl kıyısındaki Ziva Wellness Centre; masaj, havuz ve SPA için mükemmel bir adres.
Bled’de Nerede Kalınır?
Muhteşem bir manzaraya karşı gözünü açmak isteyenler için en iyi alternatif Villa Bled. 1950’lerin stiliyle dekore edilmiş otelde Bled Gölü’ne karşı yemeğinizi yiyip keyifli dakikalar geçirebilirsiniz. Bled Gölü’nün hemen kıyısında bulunan Grand Hotel Toplice – Sava Hotels & Resorts da Bled’de kalabileceğiniz en iyi konaklama alternatiflerinden biri.
Amsterdam, Hollanda

Amsterdam, tarihi ve kültürel açıdan gerçekten ilgi çekici bir şehir ve muhtemelen bu konuda Roma ve Paris gibi diğer Avrupa şehirlerinin gölgesinde kalıyor. Yüzyıllardır hoşgörünün kalesi olarak bilinen bu şehir, her mevsim ayrı güzel. Kanallarıyla oldukça ünlü olan şehre gidince, herkesi bisikletli görünce siz de bir bisiklet kiralamaktan kendinizi alıkoyamayacaksınız.
17. yüzyıldan kalma yapılarıyla Avrupa’daki en köklü kent dokularına sahip olan bu şehrin ara sokaklarında pedal çevirmek, bambaşka bir deneyim. Bahar mevsiminde Amsterdam’a gitmenin en güzel yanlarından biri de elbette ki Lale Festivali…
Dünyanın en güzel bahar bahçesi olarak bilinen Keukenhof, martın sonundan mayıs sonuna kadar ziyarete açık kalıyor. Amsterdam’dan oldukça kolay ulaşabileceğiniz bu bahçeyi ziyaret etmek, bahar tatilinizde hakkınızı burdan yana kullanmanız için başlı başına bir sebep yaratıyor.
Amsterdam’da Gezilecek Yerler
Çok çeşitli sanat ve kültüre de ev sahipliği yapan bu şehirde, Vincent Van Gogh’a ait en büyük koleksiyonu barındıran Van Gogh Müzesi, kentin kalbi konumunda bulunan Dam Meydanı, dünyanın en büyük Felemenk sanat koleksiyonuna sahip Rijksmuseum, ülkenin en ünlü parkı Vondelpark ve 1862 yılından beri Amsterdam’da bulunan ve şarkılara bile konu olan Bloemenmarkt (Amsterdam Çiçek Pazarı) mutlaka gezilmesi gereken yerler.
Bunlardan Rijksmuseum; Amsterdam’ın en büyük, en görkemli ve en klasik müzesi. Devasa bir Hollanda sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Vincent van Gogh ve çağdaşlarının eserlerine adanmış olan Gerrit Rietveld tasarımı müze ise sanatçının dünyadaki en büyük eser koleksiyonunu sergiliyor.

Kanal turu ise bir klasik ve şehri keşfetmenin en iyi yolu. Tekneleri olan birçok tur var ve bunların çoğu Centraal civarından hareket ediyor. Bir adım öteye geçmek isterseniz, akşam yemeği ve kokteyl turları, hatta gemide canlı caz grubu olan bir tur bile var.
Amsterdam’da Nerede Kalınır?
Sadece Amsterdam’ın değil bütün Hollanda’nın en güzel oteli olarak kabul edilen Waldorf Astoria, kalmak için en ideal yer. Eski bir saray olan ve 1800’lerden kalma eserlerin hala orijinal halde bulunuyor olması, otelin en önemli özelliklerinden. Waldorf Astoria Amsterdam’ın Genel Müdürü Roberto Payer’in Amsterdam gezi rehberi için tıklayın.
{50044}
Deauville, Fransa

Birkaç günlük tatil listelerinde çoğu zaman başı çeken Paris’in yerine size daha cool bir alternatifimiz var: Calvados Bölgesi’nin masalsı şehri Deauville! Manş denizi kıyısındaki bu sosyetik şehir; müthiş kumsalları, polo ve at yarışları, görkemli mimari yapısı, Amerikan Festivali ve Casino’su ile ünlü… Paris burjuvası ve aristokrasinin sayfiye yeri olarak bilinen bölge için huzurun kelime karşılığı desek yeridir.
Deauville’de Gezilecek Yerler
Deauville’in ünlü Casino’su Casino de Deauville, şehri rakipsiz kılan at yarışlarının olduğu Hipodrom’u, 1907 – 1912 yılları arasında Henri de Rothschild Kontu için çiftlikten malikaneye dönüştürülen ve Amerikalı milyarder Ralph Strassburger tarafından satın alınmış sonrasında oğlu tarafından şehre hediye edilen Villa Strasburger’i mutlaka gezin.
Deauville’de Nerede Kalınır?
Deauville yapılarının en güzellerinden biri olan Hôtel Barrière Le Normandy, burada kalmak için en ideal yer. Ahşaplarla vurgulanmış otel, Deauville’in otantikliğini keşfetmek için bire bir.
Stari Grad, Hırvatistan

Stari Grad, Avrupa’nın en eski şehirlerinden biri olarak 2.400 yıllık tarihiyle göz kamaştırıyor. Yüksek surlarla çevrili bu tarihi şehir, UNESCO tarafından korunuyor. Antik Yunanlılar tarafından kurulan Stari Grad’da, caddenin her iki yanında eski binalar sıralanıyor. Alt katlar genellikle dükkan ve kafelere ev sahipliği yaparken üst katlar yaşam alanı olarak kullanılıyor. Ayrıca Dubrovnik’in eski yönetim merkezi de burada bulunuyor. Kiliseler ve müzeler ise kesinlikle ziyaret edilmesi gereken yerler arasında.
Cotswolds, İngiltere

İngiltere’nin 44 ‘Sıra Dışı Doğal Güzellik Alanı’ndan biri olan Cotswolds’a daha önce gitmediyseniz emin olun ki yalnız değilsiniz. Tarihi evleri ve doğal güzellikleriyle gerçek İngiltere’yi yaşayabileceğiniz bu bölge, içinde çeşitli kasabalar ve köyleri bulunan şirin bir yer. Geçmişte İngiltere’nin ünlü bestecilerinin de yaşadığı bölgede, popüler yerlerden kaçmak isteyen oyuncuların, ressamların veya çeşitli politikacıların evleri bulunuyor. Gittiğinizde kendinizi sanki bir masalın içinde gibi hissedebileceğiniz, gerçek olamayacak kadar olağanüstü güzellikteki yapıları ve yeşillikleriyle bu bölgeyi seyahat listenize mutlaka alın.
Cotswolds’da Gezilecek Yerler
Cotswolds’a gittiğinizde yapacağınız ilk şey ana cadde ¨High Street¨ten köyün tamamını bir süre durup sadece izlemek. Ahşap malzemelerle yapılmış ürün satan mağazaları mutlaka gezip kendinize ünlü fırçalardan alın. Köyün en ünlü bölümü olan Arlington Row’da ise 1380’de inşa edilmiş sıra evler şeklindeki yapıları ise görmeden sakın dönmeyin.
Cotswolds’da Nerede Kalınır?
Bu masal şehirde kalacağınız yer de masalınızın bir parçası olmalı. Şehirden uzakta, tarihi bir yapıda faaliyet sürdüren The Manor House, Cotswolds’un ruhunu içinizde hissedebileceğiniz en güzel otel.
Porto, Portekiz

Porto, üç kez “Avrupa’nın en iyi destinasyonu” seçilmiş bir şehir. Burası, dünyanın en güvenli şehirlerinden biri olmasının yanı sıra Avrupa’nın en romantik destinasyonları arasında yer alıyor.
Porto’nun tarihi sokakları bahar aylarında daha sakin oluyor. Kalabalıktan uzak olmak için şehri bu dönemlerde ziyaret edebilirsiniz. Romantik gezi için Douro Nehri üzerinde tekne gezisi yapabilir, ünlü Port şarap mahzenlerini ziyaret edebilir veya Douro Vadisi’nde rehberli tura katılabilirsiniz. Ayrıca şehirde görülmesi gereken çok sayıda müze ve katedral yer alıyor.
Belgrad, Sırbistan

Son zamanlarda Türklerin çok sık gittiği yurt dışı tatil yerlerinden biri de Sırbistan’ın başkenti Belgrad. Daha çok bahar ve yaz aylarında tercih edilen ¨Beyaz Şehir¨ Belgrad’ı, 2-3 günlük bahar tatillerinde siz de kaçamak rotalarınıza ekleyebilirsiniz.
Belgrad’da Gezilecek Yerler
Şehrin en turistik bölgesi olan Kale Meydanı, Aziz Sava Katedrali ve alternatif akımın mucidi bilim insanı Nikola Tesla anısına yapılmış Nikola Tesla Müzesi’ni mutlaka ziyaret edin.
Belgrad’da Nerede Kalınır?
Belgrad’ın merkezinde çevreyi renklendiren ve lüks konaklama imkânı sunan Square Nine Hotel, konaklama için en iyi alternatif. Aynı zamanda Spa ve Wellnes seçenekleriyle muhteşem bir konfor sunan Saint Ten Hotel de lüks butik otel olarak alternatifiniz olabilir.
{58059}
Dubrovnik, Hırvatistan

Adriyatik’in en güzel şehirlerinden biri olan ortaçağ kenti Dubrovnik, baharda gidebileceğiniz en cool destinasyonlar arasında. Surlarla etrafı çevrilmiş şehir, görenleri şaşırtarak büyülenmelerini sağlıyor. UNESCO Dünya Tarih Mirası listesinde birçok önemli yapısı bulunun şehri, seyahat listenize almanızda fayda var. Deniz ürünlerinin çokça tüketildiği şehirdeki Hırvat mutfağını mutlaka deneyimleyin.
Dubrovnik’te Gezilecek Yerler
Buram buram tarih kokan bir şehir olan Dubrovnik’te; Old Town’ı ikiye bölen Stradun Caddesi’ni, 1436 yılında inşasına karar verilen Büyük Onofrio Çeşmesi, Gotik ve Rönesans etkilerinin görülebileceği Fransisken Manastırı, yerel ustaların eseri Çan Kulesi ve Rektör Sarayı’nı mutlaka gezmelisiniz.
Dubrovnik’te Nerede Kalınır?
Ortaçağ rüyası Dubrovnik’e eşi benzeri görülmemiş lüks ve stil sunan Villa Dubrovnik’i, konaklama listenizin ilk sırasına rahatlıkla alabilirsiniz. Spa’larıyla ünlü Hotel Excelsior ve Pucic Palace da şehirde kalabileceğiniz en iyi alternatifler arasında.
Plovdiv, Bulgaristan

Bulgaristan’ın ikinci büyük şehri Plovdiv, Avrupa tatil yapmak için tercih edilebilecek yerlerden biri. Dinamik yapıya sahip olan şehir, Avrupa’nın en trend şehirleri arasına girmeyi başarıyor. Plovdiv’in neden Avrupa Kültür Başkenti seçildiği, şehrin her zaman canlı ve dinamik atmosferi göz önüne alındığında kolayca anlaşılıyor. Ünlü Art Nouveau evleriyle tanınan Plovdiv; zengin tarihi, etkileyici mimarisi, lezzetli yemekleri ve kaliteli şaraplarıyla da biliniyor.
Halkidiki, Yunanistan

Yunanistan deyince Mykonos ve Santorini’den biraz uzaklaşmaya ne dersiniz? Yunanistan’ın kuzeyinde bulunan Halkidiki, Ege’ye üç parmak şeklinde uzanan bir yarımadadır. Bu üç parmak şeklindeki bölgeler: En solda, eğlenceli plajlarıyla ünlü Kassandra; ortada, daha bakir koylar ve turkuaz deniziyle Sithonia; en doğuda ise Athos bölgesi bulunuyor. Bu bölgelerden belki de en çok merak edilen Athos, içinde Ortadoks din adamlarının kilise ve şapellerde yaşadığı, yalnız izin alarak sadece erkeklerin girebildiği, bölgede kısıtlı zaman geçirilebilen bir yarımadadır. Kadınların sadece Nea Roda kasabasına kadar gelebildiği eğer isterlerse sadece Sithonia bölgesinden kalkan teknelerle bu bölgeyi denizden görebildiği yer, bu özellikleri sebebiyle gizemini her geçen gün artırıyor.
Halkidiki’de Gezilecek Yerler
Sarti, Kalamitsi, Nikiti gibi plajlara mutlaka gidin. Bölgedeki Cholomontas Dağı’nın eteklerinde bulunan Arnaia Köyü ve Aristotales’in büstüne ev sahipliği yapan Aristotales Parkı ise Halkidiki’de görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Halkidiki’de Nerede Kalınır?
‘Dünyanın önde gelen otelleri’ üyesi olan Danai Beach Resort & Villas, Ege’ye üç parmak şeklinde uzanan Halkidiki’nin ortanca parmağı olan Sithonia’da bulunuyor. Turkuaz Ege Denizi’ne karşı yemyeşil bir alanda bulunan otel, nefes kesici bir manzaraya sahip. Sani Beach Hotel ve Eagles Palace ise Halkidiki’de kalabileceğiniz güzel yerlerden.
Bir sonraki tatiliniz için Yunanistan’ın en popüler tatil yerlerini keşfetmek için tıklayın.
Kışın soğuk günlerinden ve yazın bunaltıcı sıcaklardan kaçmak için ılık bahar havasında seyahat etmenin keyfini çıkarabilirsiniz. Baharın ve sonbaharın kendine özgü havasını soluyarak Avrupa’nın farklı noktalarına konuk olabilir, huzurlu bir tatil geçirebilirsiniz. Sonbaharın pastoral renkleriyle bezenmiş sakin rotalarda dinginliğin tadını çıkarabilirsiniz. Avrupa’ya hem ilkbahar hem sonbaharda konuk olmak isteyenler için işte muhteşem destinasyonlar…
Atina, Yunanistan

Hayatınızda en az bir kez gitmeniz gereken Atina, antik medeniyetlerin izlerini görebileceğiniz eşsiz destinasyonlardan. Burası, alışveriş tutkunlarına hem gündüz hem gece mükemmel fırsatlar sunuyor. Gelişmiş metro ağı, tramvay, trolleybus ve banliyö trenleri şehir içi ulaşımı kolaylaştırıyor. Nisan ve mayıs aylarında ılık havaya sahip olan bu şehirde huzurlu bir bahar tatili geçirebilirsiniz. Atina’nın tüm güzelliklerini keşfetmek için 4-5 gün burada kalabilirsiniz. Sonbaharda gidersenizi mayıs- ekim arasında yapılan geleneksel dans gösterilerine denk gelebilirsiniz.