Kültürü, Tarihi ve Doğal Güzellikleriyle Malta Rehberi

Avrupa’nın güneyindeki yıldız Malta’yı coğrafyasından tarihine, doğal güzelliklerinden gastronomisine kadar her şeyiyle tanıyacağınız bilgiler bu rehberde.

Malta’nın konumu

Beş takımadadan oluşan ve aralarından en büyüğü olan Malta, Avrupa’nın güneyinde Sicilya ve Kuzey Afrika arasında konumlanmaktadır. Sırasıyla Gozo, Comino, Cominotto, Filfala adatakımının diğer üyeleri olup hepsi birlikte 316 metrekarelik bir yüz ölçüme sahip. Gozo, Malta ve Comino yerleşim olan 3 adadır. Nüfusun büyük bir çoğunluğu da adaların en büyüğü olan Malta Adası’nda yaşamakta. Ülke her ne kadar büyük bir ada olsa da 5 saat süren bir yolcukla bir ucundan diğer bir ucuna gidebileceğiniz aklınızda bulunsun. Gitmeden önce gelin bu güzelliklerle dolu adalar ülkesini biraz daha yakından tanıyalım.

Geçmişten günümüze Malta’nın kültürü ve tarihi

Birçok farklı medeniyete tanıklık eden Malta tam bir kültür deryası. Öyle ki 8000 yıl önce yaşamış olan halkın izlerini taşıyan yapılar günümüze kadar gelmiş bulunmakta. Fenekeliler, Karatacalılar, Romalılar ve Bizans bu büyülü adaya yolu düşmüş uygarlıklardan. Normanlar’ın gelişiyle Katolik mezhebini kabul eden halk, daha sonra Alman, Fransız ve İspanyollar’ın da işgaline uğramıştır.

1552 yılında, Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos’u fethetmesiyle burada bulunan Şövalyeler Malta’ya göç etmiştir. Böylece Malta Adası’nın hem sosyal hem de ticari ilişkileri hızlıca gelişmeye başlamıştır. Tabii bu durum adanın kültürel bir değişime uğramasını da kaçınılmaz kılmıştır.

Gelelim şövalyelerin bugünkü mirası olan başkent Valletta’nın hikayesine. Osmanlı’nın 1565 yılında, 4 yıl boyunca kuşattığı bu şehir, Malta şövalyeleri ve askerlerinin savunmasıyla başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Osmanlı’ya uzun bir süre sonra ilk yenilgisini yaşatan şövalyelerin başında Jean de Valletta yer almıştır. Bu çekişmeden sonra surlarla çevrilmesine karar verilen şehir lider şövalyenin ismiyle anılmıştır. Ayrıca modern şehir planlamasının ilk örneklerinden olan başkent Unesco Dünya mirasıdır ve 2018 Avrupa Kültür Başkenti seçilmiştir..

Akdeniz ülkesi olan Malta’nın halkı da tipik Akdeniz insanı gibi samimi ve sıcak kanlıdır. Resmi dil İngilizce olsa da günlük hayatta Maltaca geniş kitlelerce konuşulan dildir, İtalyanca konuşanların sayısı da azımsanmayacak kadar fazladır.

{88400}

Adada mevsimler

Akdeniz’deki konumuyla Malta tam da soğuklardan kaçanlara göre. Kış- sonbahar mevsimlerini yağmurlu bir şekilde geçiren ülkede sıcaklıklar genelde minimum 10 maksimum 20 dereceyi gösterir. Yaz aylarıysa 35 dereceye kadar ulaşmaktadır.

Hazır havalardan bahsetmişken gelelim adaya gitmek için en doğru zamanı belirlemeye. Malta’da her mevsim ayrı güzellikler yaşatsa da baharın keyfi bir başkadır. Malta seyahati için ister Mayıs isterseniz de Eylül ayına uçak biletlerinizi ayırabilirsiniz. Yaz tatili için gitmeyi düşünüyorsanız da adanın Temmuz- Ağustos aylarında çok sıcak olduğunu sakın unutmayın.

Hayran kalınası kumsallar ve doğal güzellikler

Golden Bay

Malta’nın en güzel plajlarından olan ve gelenleri büyüleyen Golden Bay ismini sarı kumlarından alıyor. Çevresinde bir çok otel ve restoran bulunması gelip de gitmek istemeyenler için büyük bir avantaj. Malta’dan kalkan otobüslerle buraya kolayca ulaşabilirsiniz. Ayrıca Golden Bay Malta’nın ilk mavi bayraklı plajları arasında.

The Blue Lagoon

Comino Adası’nda bulunan Blue Lagoon Malta’nın göz bebeği. Tertemiz suyu ve altın kumuyla gelenlerin vazgeçilmezi. Eğer Malta’ya gelirseniz uğramadan dönememeniz gereken yerler arasında. Ancak bilmeniz gereken bir şey var ki buraya sadece deniz yolu ile ulaşabilirsiniz. Malta ve Gozo adasından kalkan feribot veya deniz taksileriyle rahatça ulaşım sağlayabilirsiniz. Malta’dan kalkan feribotlar 25 dakikada sizi adaya götürüyor. Geze geze gitmek isterseniz de tekne turlarını tercih edebilirsiniz.

Paradise Bay

Tertemiz bir suya sahip olan Malta’nın kuzeyinde yer alan Paradise Bay doğal bir koy olup gençler tarafından tercih edilmektedir. Bunun sebebiyse çevresinde gece hayatına uygun birçok mekan olması. Ayrıca deniz altı tutkunuysanız bu plajın denizi dalış yapmanız için mükemmel bir adres.

{773138}

St. Peter’s Pool

Size Malta’da doğal bir havuzun olduğunu söylesek belki de inanmazsınız. Ama bu ada ülkesi içerisindeki yerlerle bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Marsaxlokk kasabasında yer alan St. Peter’s Pool diğerleri gibi kumsala sahip değil, kayalıklar arasında yer alıp tepeden bakınca bir havuz görünümünü andırıyor. Ayrıca fazla kalabalık olmadığı için kayalıkların üzerinde rahatça güneşlenebilir isterseniz de dalış yapabilirsiniz.

Ghajn Tuffieha

Riviera plajı olarak da anılan Ghajn Tuffieha körfezi çevresinde oteller olan popüler yerlerden biri. Bozulmamış doğal yapısıyla Ghajin’de unutulmaz bir günbatımı manzarasına şahit olabilirsiniz. Tabii, yüzmek için geldiyseniz kızıl kumun ve berrak denizin tadını da çıkarabilirsiniz. Şezlong ve şemsiye kiralama imkanınız da bulunuyor.

Dingli Kayalıkları

Günbatımının bir başka yaşandığı yer de Dingli Kayalıklarıdır. Dingli Kasabası’nda bulunan yer adanın en yüksek noktasıdır. Hatta kayalık yerine uçurum da dersek pek yanılmış olmayız. Ziyaret için öğleden sonrayı tercih edip denizle güneşin mükemmel buluşmasına şahit olabilirsiniz.

Xerri’nin Mağarası

Mağara, Gozo’da 1924 yılında bir evin altında keşfedilmiş. Keşfeden aile bu mağarayı 2. Dünya Savaşı’nda bir sığınak olarak kullanımış. Xerri’nin Mağarası değişik sarkıtlar ve dikitlerden meydana geliyor. İlginç olan bir diğer bilgiyse sokakta normal bir ev olarak gördüğünüz eve girerek mağaraya ulaşabilmeniz.

{88203}

Keşfedilmeyi bekleyen yerler

Sliema

Buraya Valletta’dan 6 dakikalık bir feribot yolculuğuyla ulaşabilirsiniz. Yaşamın oldukça canlı olduğu bölgede alışveriş, restoran, cafe gibi birçok yer mevcut. Yani Malta’da herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa Sliema’ya uğramanız yeterli. Civarda otel sayılarının da bir hayli fazla olması konaklama için pek çok seçenek sunuyor.

Mdina ve Rabat

Rabat, hisar olan Mdina’yı çevreleyen bir kasaba. M.Ö 700 yılında Fenikeliler tarafından kolonileştirilmiş. Bir zamanlar Araplar’ın hakim olduğu ülkede bu yer, düşmanlardan korunmak için duvarlarla örülü bir korunma alanı olarak da kullanılıyormuş. Ayrıca eskiden başkent de Mdina’imiş. Birbirine karışmış bu iki yer için bir gününüzü ayırmanız yeterli. Yürüyerek her yerini keşfedebilirsiniz. Tabii, buranın ruhunu hissetmek için ara sokaklarda kaybolmayı da ihmal etmeyin.

Bonus: Game of Thrones izleyenlere bu yer tanıdık geldi mi? Mdina’nın kapısı Game of Thrones’un çekildiği yerlerden biri “King’s Landing” dersek belki hatırlarsınız…

Grand Masters Palace

Valletta’nın en eski yapılarından biri de Grand Masters Palace. Devlet başkanın ofisi olarak kullanılan binayı şanslı bir gününüzdeyseniz gezebilirsiniz. Ayrıca sadece günümüzde değil, geçmişte de idari işlerin yürütüldüğü bir yapı olarak kullanılmış.

Manoel Tiyatrosu

Karşınızda Avrupa’nın en eski 3. tiyatrosu… 1700’lü yıllarda inşa edilen bina çok büyüleyici bir mimariye sahip. Bunun için bu yapıyı mutlaka ziyaret edip bol bol kadrajınıza alın. Başkentte yer alan bu tiyatro salonunun içerisinde de mini bir müze mevcut.

{771435}

Old Bakery Street

Sizin için yeni bir yer keşfetmek sokaklarda kaybolmak demekse yolunuz Old Bakery’ye düşmeli. Üstüne bir de fotoğraf tutkunuysanız değmeyin keyfinize. Yan yana dizilmiş binaların birbirinden güzel görüntülerini çekerek anılarınızı sonsuzlaştırabilirsiniz. Ayrıca Valleta’nın birçok yerine bu sokaktan geçerek ulaşabilirsiniz.

Hypogeum

Tarihi Milattan Önce 3000’lere dayandığı bilinen bu yerin piramitlerden bile eski olduğu öne sürülüyor. Hypogeum’u ziyeret etmek pek kolay olmasa da siz yine de yapılacaklar listenize kaydetmeyi ihmal etmeyin. Ayrıca buraya ziyaret 6 kişilik gruplar halinde yapılabilmekte.

Gozo Adası

Malta’da eğlence denince akla ilk gelen yerlerden biri de Gozo Adası. Bunun sebebi adanın karnavallara, gece kulüplerine ve yerel şaraplara ev sahipliği yapması. Doğal güzellikler ve sahiller de Gozo’yu cazip kılan etkenlerden. Ayrıca Victoria da Gozo Adası’nda yer alıp Gozo Arkeoloji Müzesi ve Santa Verna Tapınağı gibi tarihi yapılara sahip.

Malta’da gurme olmak

Adanın altını üstüne getirdiğimize göre artık karınlarda ziller çalmaya başladı. Malta’nın birçok uygarlığa ev sahipliği yaptığını belirtmiştik. Bu durumu mutfağında da hissetmemiz mümkün. Ancak Akdeniz ülkesi olan yerde ağırlıklı olarak et ve deniz ürünleri sunuluyor. Lampuki, kalamar, midye, karides ve ahtapot farklı çeşitleriyle denemeniz gereken deniz mahsulleri arasında. Bu lezzetleri bir balıkçı kasabası olan Marsaxlokk’ta deneyimleyebilirsiniz.

Şaşıracaksınız ama Fenikelilerin getirdiği yabani tavşanların adada çoğalmasıyla tavşan güveç yerel lezzetler arasında yerini almış. Bu yemeğin adı da ‘’stuffat tal-fenek’’ olup birçok çeşidi de yapılmakta.

İtalyan havasının da estiği Malta’da pizza olmazsa olmaz lezzetler arasında. Bunun yanında makarna ve risotto çeşitlerine de menülerde çok sık rastlayabilirsiniz.

Sıra geldi tatlılara. ‘’Bezelyeden tatlı olur mu?’’ diye sorarsak Malta’da cevabın evet olduğunu göreceksiniz. Pastizzi tatlısı Araplar’dan gelen bir tatlı olup milföy ve ezilmiş bezelyeden oluşuyor. Kwarezimal de baharat ve öğütülmüş bademden üretiliyor.

Peki, ‘’Hangi restorana gitmeliyiz?’’ derseniz sokakta kurulu masalarıyla Malta ruhunu hissedeceğiniz Taproom, büyüleyici dekorasyonuyla Guze Bistro, Akdeniz mutfağının ve şarapların başrol olduğu Palazzo Preca, duvarlarını sanat eserleriyle kaplamış ve yine Akdeniz’den seçkiler sunan Trabuxu Bistro Malta da gastronomik deneyimler yaşayabileceğiniz mekanlar arasında.

{773656}

Malta’da geçen filmler

Popeye

1980’lerde çekilip başrolü Robbin Williams’ın canlandırdığı film, Popeye Village’de, Blue Grotto ve Mellieha’da çekilmiş.

The Count Of Monte Cristo

Filmi izleyenler Comino, Blue Grotto, Valletta gibi Malta’nın birçok yerini görmüştür.

Troy

Malta’nın Hollywood filmleri için eşsiz bir platform olduğu gerçek. Fort Ricasoli, Mellieha ve Blue Lagoon Troy’un çekimleri için tercih edilen yerler arasında.

The Da Vinci Code

Tom Hanks ve Audrey Tautou başrol olduğu filmde, hareketli sahnelerin birçoğu Valletta’daki müzelerde çekilmiş.

Alexander

2004 yılında Collin Farrell, Anthony Hopkins ve Angelina Jolie’nin oynadığı Alexander’da, Valletta’nın büyük limanı İskenderun olarak karşımıza çıkmakta.

Bu içerik VisitMalta sponsorluğunda hazırlanmıştır.