Rodos Seyahat Rehberi
Yazı Boyutu:
Ege Denizi’nin en popüler seyahat destinasyonlarından biri olan Rodos’a gezi planlamak için çok fazla neden var.
On İki Adalar’ın en büyüğü ve aynı zamanda başkenti olan Rodos, stratejik konumuyla da antik çağlardan beri büyük önem taşıyor. M.Ö. 3500’lerdeki Minos Medeniyeti’nden Osmanlı Devleti dönemine kadar birçok milletin yaşamış olduğu Rodos Adası, her sokağında bu tarihin izlerini taşıyor. Antik dünyanın Yedi Harikası’ndan biri sayılan Rodos Heykeli (Kolossos) ile ünlenen ada, bugün Orta Çağ’dan kalma suriçi şehir dokusu ve leziz Ege mutfağıyla unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
Şövalyeler Adası olarak bilinen ada, St. John şövalyelerine ait binalar, kiliseler ve saraylarıyla, gezerken kendinizi zamanda yolculuk yapıyormuş gibi hissettiriyor. Yalnızca tarihi yapılarıyla ve masalsı sokaklarıyla değil masmavi plajları ve tavernalarıyla Rodos Adası, kalbinizi çalacak!
Rodos’a Nasıl Gidilir?
Yaz sezonu boyunca Marmaris, Kaş, Bodrum ve Fethiye’den düzenli olarak karşılıklı feribot seferleri düzenleniyor. Feribot biletleri sezonluk olarak değişmekle birlikte seyahat öncesinde seferleri kontrol edip aksama olup olmadığına emin olmakta ve tabi ki haftalar öncesinden satın almakta fayda var.
Rodos’a gitmenin bir diğer yolu da tabi ki tekne kiralamak. Kendinize özel tekne ile dilediğiniz gibi rotanızı planlayabilir ve Rodos’un tadını çıkarabilirsiniz.
İstanbul’dan Atina aktarmalı uçuşlarla Rodos’a hava yoluyla da ulaşım sağlanabilir. Ancak feribot, hem maliyet hem de pratiklik açısından daha çok tercih edilen bir seçenek olamaya devam edecek gibi görünüyor.
Rodos, Yunanistan sınırları içerisinde ve Schengen bölgesinde olduğu için vize koşulu bulunuyor. Ancak yaz aylarında Kapı Vizesi uygulaması ile tek girişlik kısa süreli vize almak da mümkün. Kapı vizesi için önceden başvuru yapmanız ve belirli belgeleri sunmanız gerekiyor, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı sitesinden detayları inceleyebilirsiniz.
Rodos’a Ne Zaman Gidilir?
Rodos’u ziyaret etmek için en ideal dönem, hava sıcaklıklarının keyifli, kalabalıkların ise daha az olduğu ilkbahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) ayları. Yaz aylarında adada sıcaklık oldukça yükselir ve turist yoğunluğu artar; kış aylarında ise bazı restoran ve oteller sezon dışı olduğu için kapalı olabilir.
En Beğenilen Rodos Restoranları
Tarihi, kültürü ve etkileyici mimarisinin yanı sıra, lezzetli Yunan mutfağıyla da dikkat çeken Rodos, yemek kültürü bakımından Ege ile büyük benzerlikler taşıyor. Özellikle mezeleri ve özgün deniz ürünleriyle Rodos restoranları, size Akdeniz’in tüm tatlarını sunuyor.
Marco Polo Restaurant
Eski Türk Mahallesi’nde konumlanan Marco Polo Restoran, Marco Polo Malikanesi’nin limon kokulu avlusunda yer alıyor. 15. yüzyıldan kalma eski konakta, büyüleyici bir bahçe içinde yer alan bu şef restoranı, adanın geleneksel mutfağını modern dokunuşlarla sunan yüksek kaliteli bir deneyim vaat ediyor. Hem konaklama hem de akşam yemeği seçeneği sunan binanın tarihiyse Osmanlı Dönemi’ne dayanıyor. Tipik bir Orta Çağ evini andıran, aynı zamanda içerisinde bulunan çeşitli ağaç ve bitkilerle de İtalya’dan esintiler taşıyan restoran, incirli domuz filetosu ve pancar kremalı ahtapot gibi kendi özgü lezzetleriyle de yüksek kalitede bir akşam yemeği arayanları büyüleyecek bir seçenek.
Agiou Fanouriou 40-42, Rodos 851 00, Yunanistan
+30 2241 025562
Tamam Restoran
Yunan, Akdeniz ve dünya mutfağından ilham alan özgün menüsüyle Tamam Restoran, lezzet kavramına bambaşka bir bakış kazandırıyor. Şef Andreas ve ekibi, kaliteli malzemelerle klasik tariflerin dışına çıkan, yaratıcı tatlar sunuyor. Özellikle ballı bademli keçi peyniri mezesi gibi imza lezzetler, müdavimlerin favorisi. Rodos’a gelen hemen herkesin mutlaka uğradığı bu mekan, yalnızca nefis deniz ürünleriyle değil, samimi atmosferi ve misafirperver ekibiyle de kalpleri fethediyor. Listenizin en üst sırasını hak eden adreslerden biri.
Leontos 1, Rodos 851 00, Yunanistan
+30 694 804 2154
Mavrikos
1933’ten bu yana Lindos’un ana meydanında aynı aile tarafından işletilen Mavrikos, Rodos’un en köklü restoranlarından biri. Dördüncü kuşak şef Dimitris Mavrikos’un elinden çıkan kalamar dolma, ahtapot ızgara ve mürekkep balıklı risotto gibi imza lezzetler, geleneksel Lindos ve Girit tariflerinin modern yorumlarıyla sunuluyor. Zarif ambiyansı, tarihi atmosferi ve nesilden nesile aktarılan mutfak mirasıyla hem yerel halkın hem gezginlerin favorisi olan bu şık restoran, özellikle akşam yemekleri için vazgeçilmez.
Lindos 851 07, Yunanistan
+30 2244 031232
Mythos Restaurant
Lindos’un merkezinde, Akropolis manzarası ve limana karşı konumuyla öne çıkan Mythos, sadece bir yemek değil, unutulmaz bir deneyim sunuyor. Beyaz tenteli çatı katı terasında, klasik Yunan mezeleri ve taze deniz ürünleri eşliğinde gün batımını izleyebilir, kendi çiftliklerinden gelen organik ürünlerle hazırlanan lezzetlerin tadını çıkarabilirsiniz. Manzarası ve atmosferiyle Lindos’ta mutlaka denenmesi gereken adreslerden.
Lindos, ΡΟΔΟΣ 851 07, Yunanistan
+30 2244 031300
Melenos Rooftop Dining
Melenos Rooftop Dining, Lindos’un tepe noktasında, aynı adlı butik otelin çatı katında yer alan zarif ve romantik bir akşam yemeği adresi. Mozaik taşlı terası ve Orta Çağ stilindeki beyaz tenteleriyle dikkat çeken restoran, Akropolis ve deniz manzarasıyla büyülüyor. Yüksek kaliteli malzemelerle hazırlanan yaratıcı Yunan ve Akdeniz lezzetleri sunan mekan, yalnızca otel misafirlerine değil, dışarıdan gelen konuklara da açık. Gün batımında eşsiz bir atmosfer arayanlar için ideal; rezervasyon önerilir. Fiyatlar yüksek olsa da sunduğu deneyim fazlasıyla karşılığını veriyor.
Keyifli Rodos Plajları
Rodos yalnızca tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda büyüleyici plajlarıyla da unutulmaz bir yaz destinasyonu. Adanın dört bir yanında, farklı beklentilere hitap eden birçok plaj bulunuyor. Tatilinizi planlarken hem kültürel gezilerle hem de deniz keyfiyle dolu bir rota oluşturabilirsiniz.
En çok tercih edilen plajların başında gelen Tsambika Plajı, ince altın sarısı kumu ve geniş sahil şeridiyle öne çıkıyor. Denizi oldukça sığ olduğundan yüzme bilmeyenler ve çocuklu aileler için güvenli bir seçenek. Plajda şezlong kiralama, su sporları ve sahil tavernaları gibi olanaklar da mevcut.
Anthony Quinn Bay ise daha küçük ama doğa ile iç içe, kartpostallık bir koy. Kayalıklarla çevrili bu koyda su kristal berraklığında ve oldukça derin. Şnorkelle dalış yapmak isteyenler için adanın en ideal noktalarından biri. Adını 1961 yapımı “The Guns of Navarone” filminin çekimleri sırasında burada vakit geçiren ünlü oyuncu Anthony Quinn’den alıyor.
Şehir merkezine yürüyüş mesafesinde olan Elli Beach, hem kolay ulaşımı hem de canlı atmosferiyle popüler bir diğer durak. Burada deniz daha serin ve açık, çevresinde beach bar’lar, kafeler ve restoranlar sıralanıyor. Özellikle şehirde konaklayanlar için sabahları ya da günün sonunda denize girmek için pratik bir alternatif.
Daha sakin ve doğal bir ortam arayanlar için adanın güneyine inildikçe karşınıza çıkan Glystra, Agathi ya da sörf tutkunları için Prasonisi gibi plajlar da keşfedilmeyi bekliyor.
Rodos’ta dilerseniz günü tamamen plajda geçirebilir, dilerseniz tarihi bir keşif turunun ardından serin sulara kısa bir mola verebilirsiniz. Adanın sunduğu bu denge, Rodos’u Ege’de özel kılan detaylardan biri.
En Beğenilen Rodos Otelleri
Rodos, tarihi dokusu, muhteşem plajları ve canlı kültürüyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Konaklama seçenekleri de bu çeşitliliği yansıtarak her zevke ve bütçeye hitap ediyor. İşte Rodos’ta konaklayabileceğiniz en iyi otellerden bazıları:
Kolymbia bölgesinde yer alan bu butik otel, bohem ve şık tasarımıyla dikkat çekiyor. Yetişkinlere özel olan otel, sakin ve dinlendirici bir atmosfer sunuyor. Özel teraslı odaları ve ortak yüzme havuzlarıyla konforlu bir konaklama deneyimi sağlıyor.
Lindos bölgesinde bulunan Caesars Gardens, modern bohem tarzı ve büyülü bahçeleriyle dış dünyadan uzak, sakin ve huzurlu bir tatil imkânı sunuyor.
Rodos Old Town bölgesinde bulunan Porolithos, Şövalyeler Sokağı, Rodos Limanı ve Akti Kanari Plajı gibi bölgelere yakınlığıyla turistik bir tatil planlayanlar için pratik bir seçenek. Ayrıca eski çağlardan kalma mimarisi ve odalarıyla, kendinizi zamanda yolculuk yapıyor gibi hissedeceksiniz.
Adanın kuzey kısmında konumlanan; plajlara ve turistik yerlere yakınlığıyla ideal bir konuma sahip olan Casa Natura, sahip olduğu büyüleyici verandası ve modern odalarıyla sizi evinizde gibi hissettirecek.
Lindos Blu Luxury Hotel & Suites
Lindos bölgesinde yer alan bu lüks otel, yalnızca yetişkinlere hizmet veriyor ve Akdeniz’in büyüleyici manzaralarına sahip. Modern tasarımı ve özel plaj erişimiyle romantik bir tatil için ideal bir seçenek.
Faliraki yakınlarında bulunan bu 5 yıldızlı resort, geniş yüzme havuzları, spa olanakları ve çeşitli restoranlarıyla hem çiftler hem de aileler için mükemmel bir tercih. Özellikle su kaydırakları ve çocuk kulübü ile ailelerin beğenisini kazanıyor.
Rodos’ta Görülecek Yerler
Old Town
Rodos’un kalbinde yer alan ve Orta Çağ atmosferini günümüze taşıyan Old Town, adanın en ikonik rotalarından biri. St. John Şövalyeleri tarafından inşa edilen, güçlü surlarla çevrili bu tarihi bölge, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Dar taş sokakları, gotik mimarisi, hanları, kiliseleri ve avluları ile Orta Çağ’da bir yolculuğa çıkmış gibi hissettiriyor. Eski Şehir’in sokaklarında gezerken Büyük Üstad Sarayı, Şövalyeler Caddesi ve antik çeşmeler gibi birçok tarihi yapıya rastlayabilir, her köşe başında Rodos’un zengin geçmişine tanıklık edebilirsiniz.
Üstadlar Sarayı
Old Town’un en yüksek noktasında yer alan Büyük Üstadlar Sarayı, Rodos’ta mutlaka görülmesi gereken yapılar arasında. Şövalyeler Caddesi’nin sonunda yükselen bu görkemli yapı, St. John Şövalyeleri tarafından eski bir Bizans kalesinin üzerine inşa edilmiş. Uzun yıllar idare merkezi ve konut olarak kullanılan saray, bugün müze olarak ziyaret edilebiliyor. İçeride şövalyelere ait odalar, toplantı salonları, döneme ait kostümler, bronz heykeller ve mozaik zeminler görülebilir. Gotik mimarisi ve ihtişamlı atmosferiyle, Rodos seyahatinizin en etkileyici duraklarından biri olacak.
Şövalyeler Caddesi
Rodos’un “Şövalyeler Adası” olarak anılmasının en güçlü nedeni, bu tarihi caddedir. Şövalyeler Caddesi, Old Town’un kalbinde, Büyük Üstadlar Sarayı’na uzanan taş döşeli büyüleyici bir rotadır. Orta Çağ’dan günümüze neredeyse bozulmadan ulaşan bu cadde, her adımda St. John Şövalyeleri’nin izlerini taşır. Gotik yapılar, şövalye hanları ve tarih kokan detaylarla dolu bu yolu yürümek, adanın geçmişine tanıklık etmenin en keyifli yollarından biri.
Rodos Arkeoloji Müzesi
Bir zamanlar St. John Şövalyeleri’nin hastanesi olarak hizmet veren bu etkileyici yapı, bugün Rodos Arkeoloji Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Adanın farklı bölgelerinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan mermer heykeller, antik seramikler, steller ve renkli mozaikler burada sergileniyor. Müzenin en dikkat çeken parçalarından biri ise MÖ 1. yüzyıla ait zarif Afrodit heykeli. Tarihe ilgi duyanlar için bu durak, Rodos’un antik geçmişini keşfetmek adına eşsiz bir fırsat.
Lindos
Bembeyaz evleri, dar taş sokakları, altın kumsalları ve masmavi deniziyle Lindos, Rodos’un en gözde bölgelerinden biri. Tepedeki antik Lindos Akropolisi manzarası eşliğinde, geleneksel bir balıkçı kasabasının ruhunu hâlâ koruyan bu şirin köy, ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor. Sokaklarında dolaşırken hem tarihi dokuyu hissedebilir hem de sahil kenarındaki tavernalarda Ege lezzetlerinin tadını çıkarabilirsiniz. Lindos, Rodos’un ruhunu en güzel yansıtan duraklardan biri.
Mandraki Limanı
Rodos’un en bilinen noktalarından biri olan Mandraki Limanı, geçmişte dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen Dev Rodos Heykeli’nin bulunduğu yer olarak ün kazanmış. Günümüzde heykelin yerinde, adanın simgesi haline gelen Elefos ve Elafina adlı iki zarif geyik heykeli bulunuyor. Liman girişinde sizi karşılayan bu heykellerin yanı sıra, kıyı boyunca sıralanan tarihi yel değirmenleri de bölgenin karakteristik görüntüsünü tamamlıyor. Mandraki, hem fotoğraf molası hem de kısa bir yürüyüş için mutlaka uğramanız gereken bir durak.
Bunların yanı sıra Rodos’un doğasına ve tarihine dokunmak isteyenler için adanın farklı köşelerinde keşfedilecek çok sayıda özel durak da bulunuyor. Yaz aylarında milyonlarca kelebeğe ev sahipliği yapan Kelebekler Vadisi (Petaloudes), yemyeşil patikaları ve ahşap köprüleriyle doğaseverler için huzurlu bir kaçış sunuyor. Yine doğayla iç içe bir deneyim için, yüksek bir tepeye kurulmuş olan Tsambika Manastırı’na tırmanabilir, tepeye ulaştığınızda Ege Denizi’nin büyüleyici manzarasını izleyebilirsiniz.
Tarihi zenginlikleriyle öne çıkan başka duraklar da var. Adanın batısındaki Kamiros Antik Kenti, taş sokakları, agora ve tapınak kalıntılarıyla geçmişin izini sürebileceğiniz etkileyici bir arkeolojik alan. Şehir merkezine yakın Monte Smith Tepesi ise hem antik tiyatro ve stadyum kalıntılarını görmek, hem de gün batımını izlemek için ideal. Eğer mimariye ve deniz keyfine bir arada dokunmak isterseniz, Kallithea Kaplıcaları zarif yapısı ve berrak deniziyle çok etkileyici bir rota. Yine adanın batısında yer alan Filerimos Tepesi de hem Bizans’tan kalma yapıları hem de devasa haçıyla, manzara seven gezginlerin gözdesi.
Rodos’ta Gece Hayatı
Rodos’ta gün batımıyla birlikte ada bambaşka bir atmosfere bürünüyor. Tarihi sokaklarda geçen bir günün ardından, akşam saatlerinde canlı ve renkli bir eğlence hayatı sizi bekliyor. Özellikle Old Town ve Mandraki Limanı çevresi, akşam saatlerinde hareketlenmeye başlıyor. Bu bölgelerde, taş sokaklara yayılmış barlar, şarap evleri ve rooftop mekanlar hem yerel halkın hem de turistlerin buluşma noktası haline geliyor.
Old Town’daki bazı barlar tarihi binaların avlularında yer alıyor; taş duvarlar arasında canlı müzik dinleyebilir, loş ışıklar altında otantik bir akşam geçirebilirsiniz. Daha dinamik bir ortam arayanlar için Mandraki bölgesi ideal: Burada modern kokteyl barlar, deniz kenarındaki lounge’lar ve dans edebileceğiniz kulüpler sıralanıyor. Özellikle yaz aylarında düzenlenen canlı DJ performansları, temalı partiler ve Yunan müziği geceleri, arkadaş grubuyla eğlenceli bir akşam geçirmek isteyenler için oldukça keyifli.
Daha sakin bir akşam arayanlar ise sahil kenarındaki barlarda bir kadeh ouzo ya da yerel şarap eşliğinde gün batımını izleyebilir. Rodos, ister yüksek tempolu bir gece ister sohbetli ve müzikli bir akşam arayanlar için çok sayıda alternatif sunuyor. Tatilinize biraz da ada gecelerinin enerjisini katmak isterseniz, bu bölgelerdeki mekanlara mutlaka şans verin.
Rodos’a Kapıda Vize ile Nasıl Gidilir?
On İki Ada’nın en büyüğü olan Rodos, her sezon sunduğu güzelliklerle ziyaretçilerini cezbediyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için uygulanan kapıda vize programı, Rodos’u daha da ulaşılabilir kılıyor. Bu uygulama, 1 Nisan – 31 Ekim 2025 tarihleri arasında geçerli olup, Türk vatandaşlarının belirli Yunan adalarına kısa süreli turistik seyahatlerini kolaylaştırıyor.
Türkiye’den Rodos’a doğrudan ulaşım için iki ana feribot güzergâhı mevcut:
- Marmaris – Rodos Feribot Seferleri: Marmaris’ten Rodos’a düzenlenen feribot seferleri, yolculuk süresi yaklaşık 1 saat olan hızlı ve konforlu bir seçenek sunuyor. Seferler genellikle sabah saatlerinde hareket ediyor ve yoğun sezonda günlük olarak düzenleniyor.
- Fethiye – Rodos Feribot Seferleri: Fethiye’den Rodos’a yapılan feribot seferleri, yaklaşık 1,5 ila 2 saat sürüyor. Seferler genellikle sabah saat 08:30’da hareket ediyor ve yaz sezonunda günlük olarak düzenleniyor. Feribot.net
Seyahat planlaması yaparken, feribot sefer saatleri ve kapıda vize uygulamasıyla ilgili güncel bilgileri ilgili feribot firmalarının resmi web sitelerinden veya yetkili acentelerden teyit etmeniz önemlidir. Ayrıca, kapıda vize başvurusu için gerekli evrakları ve başvuru sürelerini önceden araştırarak, seyahatinizin sorunsuz geçmesini sağlayabilirsiniz.
Yunanistan, belirli adalara seyahat edecek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için kapıda vize uygulamasını sürdürmekte. Bu vize türü, Yunanistan’a varışta anında alınan bir vize olmayıp, seyahatten önce belirli prosedürlerin tamamlanmasını gerektiriyor. Standart Schengen vizesine kıyasla daha hızlı sonuçlanan ve yalnızca belirli adalara giriş imkânı tanıyan bir uygulama olarak değerlendirilmelidir.
Başvuru için gerekli belgeler şunlar:
- Pasaport: Seyahat tarihinden itibaren en az 6 ay geçerli olmalı.
- Biyometrik Fotoğraf: Arka fonu beyaz, güncel 3 adet fotoğraf.
- Gidiş-Dönüş Feribot Bileti: Başvuru yapılan seyahat acentasından satın alınmış olmalı.
- Otel Rezervasyonu: Konaklama yapılacaksa onaylanmış rezervasyon belgesi.
- Banka Hesap Dökümü: Son 3 aya ait, seyahat masraflarını karşılayacak bakiyeyi gösteren hesap özeti.
- Seyahat Sağlık Sigortası: Seyahat süresini kapsayan, İngilizce düzenlenmiş poliçe.
- Vize Başvuru Formu: Eksiksiz doldurulmuş ve imzalanmış olmalı.
2025 yılı itibarıyla kapıda vize ücreti yetişkinler için 75 Euro, 18 yaş altı çocuklar için ise 20 Euro olarak belirlenmiştir. Başvurular, seyahat tarihinden en az 3-10 gün önce, ilgili feribot firmaları veya yetkili acenteler aracılığıyla yapılmalıdır.
Önemli bir not olarak, pasaportunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) giriş veya çıkış damgası bulunan vatandaşların Yunanistan’a girişine izin verilmemekte. Bu nedenle, başvuru yapmadan önce pasaportunuzdaki damgaları kontrol etmeniz önemli.
Kapıda vize uygulaması, maksimum 7 gün (6 gece) süreyle ve yalnızca başvuru yapılan ada için geçerlidir; diğer adalara veya Yunanistan anakarasına geçiş imkânı sağlamaz. Seyahatinizin sorunsuz geçmesi için güncel bilgileri ve gerekli evrakları ilgili feribot firmalarının resmi web sitelerinden veya yetkili acentelerden teyit etmeniz önerilir.
