Yunanistan'ın En Popüler Tatil Yerleri
Yazı Boyutu:
Ege’nin karşı kıyısı Yunanistan’da kalbinizi bırakacağınız hem deniz hem de şehir tatili noktalarını bir araya getirdik.
Antik zamanlardan kalan şehirlerin izleri, denizi, her detayında kendini tanıdık hissettiren kültürü, yemekleri, sahil kasabaları ve zamanı adeta ‘Ege’ tarzında yaşamayı sağlayan hayatıyla Yunanistan her zaman tatil için cazip yerlerden biri olmayı başarıyor. Buna bir de tekne tatiline uygun olması ve misafirlerin en iyi şekilde ağırlanması anlayışı eklenince daha da fazla tercih sebebi oluyor.
İster dünyanın en güzel yaz partilerinin yapıldığı adalarda ister sakin balıkçı kasabalarının serin sularında isterseniz de kendinizi Antik Yunan destanlarında gibi hissedeceğiniz tarihin izlerini taşıyan şehirlerinde bir Yunanistan tatili planlıyorsanız bu rehberde aradığınız yeri bulacaksınız.
Yunanistan’ın Deniz Tatili Yerleri
Thassos
İstanbul’dan arabayla 8 saatte gidilebilen Thassos, büyüleyici plajları ve doğal güzellikleriyle ünlü bir ada. Turkuaz suları, altın kumlu plajları ve yeşil dağlarıyla bir tatilden beklediğiniz her şeyi sunuyor. Ada, antik çağlardan kalma tarihi yapıları ve harika manzaraları ile biliniyor. Yemyeşil doğası, doğal güzellikleri ve tarihi dokusu ile sizi etkileyecek. Aynı zamanda adada bulunan küçük kasabalar, otantik yerel yaşamı keşfetmenizi sağlıyor. Yunanistan’ın kuzeyinde yer alan Thassos Adası, sakinliği ve huzuru, özellikle yoğun şehir yaşantısından kaçmak isteyenler için ideal. Adada gezilecek yerler arasında antik tiyatrolar, müzeler ve tarihi kalıntılar yer alıyor. Ayrıca adanın plajları, güneşin tadını çıkarmak isteyenler için harika bir seçenek.
Thassos’a gitmek için iki yol var. Biri Keramoti’den diğeri Kavala’dan. İpsala sınır kapısından geçtikten sonra Keramoti’den arabalı vapura binerek daha kısa sürede adaya ulaşabileceğiniz gibi, biraz daha uzun vaktiniz varsa Kavala şehrini keşfedip oradan da arabalı vapurla adaya geçebilirsiniz.
OGGUSTO Genel Yayın Yönetmeni Melis Topaloğlu Kasnaklı diyor ki:
İpsala sınır kapısından geçerek araçla gittiğim Thassos vazgeçilmez yaz tatili rotalarım arasında 1 numara. Thassos’a İstanbul’dan 8 saatte rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta var. İpsala sınırını geçmenizi bayram tatillerinin başlangıcı ve dönüşüne denk getirmemeniz gerektiği gibi gurbetçilerin ülkeye giriş ve çıkış tarihlerine dikkat etmeniz gerekiyor. Önerim Keramoti’den feribotla Limenas’a geçmeniz. İlk defa gideceklerin Thassos’ta Limenas merkezde kalmaları en ideali. Gündüzleri arabalarınızla sahillere gittikten sonra akşam otelinizden yürüyerek dolaşmak daha keyifli olacaktır.
Daha uzun süre kalacak olanlar için önerim 3 gün Limenas, 3 gün adanın güneyindeki Potos veya Limeneria’da kalmaları. Böylece adanın hem kuzeyini hem güneyini deneyimleyebilirsiniz. Golden ve Paradise Beach’ler en popüler beach’ler ama önerim arabayla gezerken gördüğünüz bir yerde durup farklı yerleri de deneyimlemeniz. Çünkü adanın her bir köşesinin denizi ayrı güzel. Sadece turistik yerlere odaklanmayın. Bu arada Thassos’a gidecekler için uyarı: Thassos oldukça sakin bir ada, gece hayatı veya popüler beach’lerde happy hour’larda takılmayı seviyorsanız rotanızı Thassos’tan Halkidiki’ye çevirmenizi öneririm.
Halkidiki
Keyifli plajların yanı sıra muhteşem doğal güzellikleri keşfetmek istiyorsanız Halkidiki tam da size göre bir yer. Sakin ve rahatlatıcı bir tatil deneyimini Halkidiki’nin eşsiz güzelliği, uçsuz bucaksız kumsalları, harika denizi, yemyeşil dağları ile yaşayabilirsiniz. Ege Denizi’ne uzanan ve üç parmağa benzeyen coğrafik yapısı ile de dikkat çekmekte olan bu adayı tatil noktalarınızdan biri olarak işaretleyebilirsiniz. Selanik’e çok yakın olan Halkidiki’ye gitmek için en ideal yol ise İpsala Sınır Kapısı üzerinden karayolu yolculuğu yapmak.
Rodos
Yunanistan’da tarih dolu bir tatil deneyimi yaşamak istiyorsanız istikamet noktanız Rodos olmalı. Kaldığınız süre boyunca, birbirinden farklı aktivitelerle hem adayı gezip hem de tarihi güzellikleri keşfedebilirsiniz. Zeytinyağı, bal ve şarap tadımlarının yanı sıra adanın merkezine bir saat uzaklıkta olan Yedi Pınar’da serinleyebilir ve doğanın keyfini çıkarabilirsiniz. Rodos Limanı’nın simgesi olarak bilinen yel değirmenlerini görebilirsiniz, aynı zamanda Lindos Akropolisi’nde antik kale harabeleri ile adanın tarihini öğrenebilir, Orta Çağ’dan kalma Gotik mimari örneklerinden biri olan Rodos Şövalyeleri Büyük Üstatlar Sarayı’nı gezebilirsiniz. Rodos’a, Marmaris, Fethiye, Datça ve Bodrum’dan feribot yoculuğu ile ulaşmanız mümkün.
Mikonos
Işıltılı bir gece hayatı istiyorsanız Mikonos, Yunanistan’da tercih etmeniz gereken yerlerden bir tanesi. Beyaz yapıların süslediği Mikonos sokaklarında yürüyüp tavernaların tadını çıkarabilir ve akşamları da bronz ten eşliğinde eğlenceye katılabilirsiniz. Alışverişten yemeklere, lükse dair her detayın misafirlerin önüne serildiği Mikonos için bavulunuzu hazırlarken de şık parçaları eklemeyi unutmayın. Söz konusu Mikonos olunca dünyanın en ünlü isimlerini de burada görmeye hazır olmalısınız.
Mikonos’a direkt feribot ya da uçak seferi bulunmuyor. En ideal güzergah olarak Atina’ya uçakla vardıktan sonra feribot ya da başka bir uçak aktarmasıyla Mikonos’a varılabilir. Bir diğer alternatif ise Sakız ya da Samos adalarından birine geçtikten sonra Mikonos’a başka bir feribot ile gelmek.
Milos
Güneyde yer alan Milos Adası, Yunanistan’a özgü şirin beyaz evlere ve yel değirmenlerine ev sahipliği yapıyor. Ege’nin en egzotik adalarından biri olan Milos aynı zamanda Milo Venüsü olarak bilinen Afrodit Heykeli’nin bulunduğu ada olmasıyla da biliniyor. Volkanik lavların denizle buluşması sonucunda oluşan bu ada, 70’ten fazla plajı ile deniz kenarında enfes bir tatil yapmak isteyenlerin uğrak noktası.
Fyriplaka ve Fyropotamos adanın en güzel plajları arasında. Masmavi sularına hayran kalacağınıza hiç şüphe yok! Akşam vakit geçirmek için en güzel yer; Plaka. Restoranları ve kokteyl mekânlarıyla adanın en canlı yeri. Plaka’da gün batımında mutlaka gitmeniz gereken yer; Utopia Cafe. Muhteşem manzarası eşliğinde kokteyl yudumlamak çok keyifli… Fakat yer bulabilmek için biraz erken gitmenizde fayda var. Adanın “Klima” bölgesindeki Astakas isimli restorana mutlaka uğrayın. Denizin kenarına konumlanmış bu balık restoranına denemeniz gereken tek lezzet midye diyebiliriz! Bir sebze suyunun içinde gelen midyelerin tadını biz çok beğendik!
Santorini
Yunanistan’ın belki de en romantik tatil yeri olarak kabul edilen Santorini her yıl balayı çiftleri ve genç aşıkları ağırlamakta. Dar sokakları, beyaz mı beyaz evleri ve mavi kubbeleri ile adeta bir kartpostaldan çıkmış olan Santorini’de rüya gibi bir tatil yapabilirsiniz. Adanın en bilinen noktalarından biri olan Fira’da, Santorini’nin geleneksel evlerini ve manzarasını görebilirsiniz.
Gitmeniz gereken yerlerden diğeri ise Kızıl Sahil… İsmini sahil yamacının kırmızılığından alan bu sahile Fira’dan yarım saatte ulaşılabiliyor. Santorini’ye gelip de Akrotiri Müzesi’ni gezmeden gitmek olmaz. Volkan patlaması sonrasında yer altında kalan antik şehir kalıntılarının sergilendiği bu müzede Santorini tarihine yakından bakabilirsiniz. Santorini bunlarla kalmıyor aynı zamanda hareketli ve eğlenceli bir gece hayatına da sahip yapıyor. Gece yıldızların altında egzotik kokteyller içmek isterseniz Fira’daki mekânları tercih edebilirsiniz. Ege Denizi’nin ve muhteşem yanardağı manzarasının eşliğinde yemek yenilebilecek en etkileyici yerlerden Kamari, Perissa, Perivolos ve Akroti tercih edilebilir.
Santorini’ye Türkiye’den direkt uçuş ya da feribot bulunmuyor. En ideal yol olarak Atina’ya gittikten sonra uçak ya da feribotla Santorini’ye gidilebilir.
Meis
Yunanistan’ın en küçük adası olan Meis, deniz ile iç içe ve sakin bir tatil isteyenlerin uğrak noktası. Bizim için bir anlamı da Kaş’ın hemen karşısında kalması. Diğer adalardan farklı olarak Meis, birbirinden farklı renkteki iki katlı şirin evleri ile dikkat çekiyor. Meis Adası coğrafik olarak oldukça girintili ve çıkıntılı bir yapıya sahip olduğu için adada tek bir yerleşim bölgesi olan Kastellorizon Köyü bulunmakta. Meis Adası’nda sayıca az plaj var ancak adayı keşfederken kendinize özel küçük bir koy bulabilirsiniz. Adanın güneyinde Mavi Mağara adı verilen saklı bir mağara bulunuyor. Dünyada çok az sayıda benzeri bulunan doğa harikalarından bir tanesi. Mağaranın girişinden gelen güneş ışığı sayesinde denizin yüzeyinde oluşan parlak mavi renk görsel bir şölen sunuyor. Bu saklı doğa harikasına, Meis’ten motorlu teknelerle 15 dakikada ulaşmanız mümkün.
Yunanistan’daki diğer adalara kıyasla Meis kumsalları çakıl taşlarından oluşmakta ancak denizin muhteşem berraklığı değişmeyen unsurlardan bir tanesi. Adayı ziyaret ettiğinizde klasik Yunan mutfağından tatlar keşfedebilirsiniz. Yemeğinizden sonra Meis’teki harika kafelerden birinde oturabilirsiniz. Ulaşım kolaylığı ile değerlendirebileceğiniz Meis’e her gün Antalya’nın Kaş ilçesinden feribot ile gitmek mümkün.
Girit
Yunanistan’ın en büyük adası olan Girit hem tarihi hem doğasıyla adeta farklı bir dünya. Bu eşsiz yer, dört mevsim boyunca turistleri ağırlıyor. Girit’te, Minos uygarlığına ait tarihi kalıntıları gezebilir, palmiyelerle dolu kumsallarında güneşin ve denizin eşliğinde harika bir tatil yapabilirsiniz. Tarihi dokuları keşfedebileceğiniz yerlerden olan Venedik Kalesi, Knossos ve Girit Tarih Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Tarihi Venedik mimarisini görmek isterseniz de Resmo Tarihi Şehri’ni ziyaret edip, şehrin dar sokaklarında kaybolurken mimarinin tarihi izlerine rastlayabilirsiniz.
Tarihi gezilerinizin yanında serinlemek ve Girit’in harika denizinde yüzmek için uğrak noktası olan Balos Sahili’ne uğrayabilirsiniz. Balos Sahili sığ ve masmavi berrak suyu ile turistlerin uğrak noktalarından bir tanesi olmasının yanında nadir bulunan deniz canlılarına ve bitkilere de ev sahipliği yapıyor. Stavros Kumsalı, meşhur Zorba filminin Syrtaki sahnesinin çekildiği yer olduğundan dolayı Girit’in en ünlü sahillerinden sayılıyor. Peki Girit’te ne yenir dediğinizi duyar gibiyiz. Deniz ürünleriyle zengin olan Crete’de balık restoranlarında taze deniz ürünleriyle hazırlanmış yemekleri yiyebilirsiniz. Dakos, Gamopilafo ve Kalitsounia yemeklerini tadabilirsiniz.
Atina’ya vardıktan sonra havayolu ya da feribotla Girit’e gidilebilir. Ya da feribotla Rodos’a gittikten sonra başka bir feribota binerek buraya ulaşabilirsiniz.
Sakız
Çeşme’den yarım saat uzaklıkta bulunan ada ismini adadaki damla sakızı ağaçlarından almış. Doğal güzelliğini koruyan plajları, Orta Çağ’dan kalan tarihi köyleri ve sıcakkanlı insanları ile popüler tatil noktalarından biri sayılan Sakız Adası her yıl turistleri ağırlamakta. Tarih boyunca burada yaşayan uygarlıklardan izler taşıyan Sakız Adası’nda görülmesi gereken pek çok yer bulunmakta.
Adanın merkezi olan Chios, limanın ve çevrenin en hareketli noktalardan biri. Sahil boyunca sıralanan kafeler, restoranlar, hediyelik eşya dükkanları bulunuyor. Limanın çevresinde Sakız Kalesi’ni gezilebilir, merkezden 1,5 km mesafede bulunan adanın sembollerinden biri olan tarihi yel değirmenlerini de ziyaret edebilirsiniz. Orta Çağ köylerinden Pirigi, evlerin dış cephesindeki eski kazıma usulü süslemeleri ile ünlü. Pirigi’nin dar sokaklarında yürüyüş yaparken bu eşsiz süslemelere de bakabilirsiniz. Chios Arkeoloji Müzesi, Argenti Folklor Müzesi, Chios Bizans Müzesi, Nea Moni Manastırı, Panagia Krina Kilisesi ve Apolichnoi Kalesi’ni gezebilirsiniz.
Adanın en ünlü uğrak noktası olan Agios İsidoros Şapeli nefes kesen manzarasıyla kesinlikle ziyaret edilmesi gereken noktalardan. Adını Yunanca’daki martı kelimesinden almış olan Glaroi kumsalı, herkesin gittiği plajlardan bir tanesi. Kaynak suyu çıkışı yerinden gelen serinlik ile yüzerken hem ferah hem de harika hissedebileceğiniz bir yer. Glaroi’de müzik eşliğinde kokteyller ve yemekleri tadabilme imkânı buluyorsunuz. Komi plajında bulunan Karavela Taverna’da ise gün boyu denizin tadını çıkartırken taze deniz ürünleri ile hazırlanmış yemeklerden yiyebilirsiniz.
Sakız Adası’na ulaşım ise oldukça kolay; Çeşme’den yaklaşık 45 dk süren küçük bir feribot seferi ile adaya ulaşmanız mümkün.
Kos
Yunan Adaları’nın belki de en mitolojik olanı Kos Adası… Bozulmamış doğası, antik kalıntıları ve güzel plajları ile ilgi çekici bir tatil yeri. Kos Adası aynı zamanda tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat’ın doğdu yer olması ile de biliniyor. Tatilinizi yaparken modunuza göre hem kalabalık ve canlı hem de sakin ve huzurlu bir tatil noktası istiyorsanız Kos size bunları sunabilmekte.
Kos Adası, kültür ve sanat açısından oldukça zengin o yüzden adada gezilebilecek yerler oldukça fazla… Antik Agora, Nerantzia Kalesi, Casa Romana ve Asklepion bunlardan sadece birkaçı. Adada Yunan ve Akdeniz mutfağının yanı sıra İtalyan mutfağından izler görmek de mümkün. Kos’ta hem güneşlenip hem de denizin keyfini çıkarabileceğiniz çok sayıda harika plaj bulunmakta. Adanın zengin kültürü ve geçmişi ile harmanlanmış bir muhteşem bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz.
Kos Adası’na ulaşımın en kolay yolu Bodrum Turgutreis Limanı’ndan feribota binmek.
Leros
Yunanistan’ın keşfedilmekte olan yeni tatil yeri Leros Adası küçük bir ada. Pırıl pırıl denizi, beyaz renkli ve küçük evleri ile bu ada turistlerin uğrak noktası olmaya başlamış. Adada gezilecek yerler oldukça fazla. Panagia Kalesi’ni gezebilir, Agios Isidoros Şapelini ziyaret edebilirsiniz fakat burada ki şapeli Sakız Adası’ndaki ile karıştırmamak gerek, aynı isme sahip olsalar da Leros’ta bulunan şapel daha mütevazi ve minik. Platanos Meydanı’na uğrayıp adanın yerel yaşantısına dair pek çok şey görülebilir. Milos, Pirofani, El Greco, Zorba, Apostolis, Sotos Leros’ta gidilmesi gereken restoranlardan birkaçı. Adanın Xirokampos bölgesinde bulunan Trehantiri Taverna, adanın en taze ve en lezzetli yemeklerini sunan restoranlardan. Xirokampos bölgesinde bulunan bir diğer restoran ise Aloni. Bu restoran hemen önündeki harika denizi ile biliniyor. Gündüz vakitlerinde gittiğinizde hemen önünden denize girebilirsiniz. Blefoutis restoranı, müthiş yemekleri ve harika plajıyla muhakkak ziyaret edilmesi gereken mekânlardan. Limonlu mürekkep balıklı risotto’yu ve güneşte kurutulmuş ahtapotu tavsiye ediyoruz. Leros Adası’na Bodrum merkezden ya da Turgutreis’ten feribot ile ulaşım mümkün.
Yunanistan’da Görülmesi Gereken Şehirler
Meteora
Fantastik bir dünyadan çıkmış gibi görünen Meteora, dik kayaların ve uçurumların yamacına kurulmuş olan Kastraki ve Kalambaka köylerinden oluşan minik bir şehir. Hatta öyle ki Game of Thrones dizisinin bazı bölümleri burada çekilmiş. Coğrafi özelliği ve eşsiz manzarasıyla dikkat çeken bu yer Yunanistan’ın en turistik yerlerinden birisi ayrıca.
UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde de yer alan Meteora, ismini Yunanca’da “göklerdeki” ve “göklerde asılı olan” kelimelerinden almakta. Meteora’da gezilecek yerlerin başında Büyük Meteoron Manastırı, Ayios Nikaloas Anapafsas Manastırı, Varlaam Manastırı ve Ayios Stefanos Manastırı gelmekte. Hem turistik hem de dini bir bölge olarak bilinen Meteora’da, yerel lezzetler tatmak için birçok otantik restoran ve taverna bulmak mümkün. Aynı zamanda Meteora’da yılın farklı zamanlarında müzik, cross sporları ve tırmanış gibi farklı etkinlikler yapılmakta. Hem tarihten izler taşıyan hem de harika bir doğaya sahip olan Meteora, kesinlikle gezi listenizin başında yer almalı.
Selanik
Yunanistan’ın belki de en hareketli şehirlerinden biri olarak bilinen Selanik, hem köklü tarihiyle hem de coğrafyasıyla birçok turistin gittiği yerlerden. Mustafa Kemal Atatürk’ün doğmuş olduğu bu şehir, Atina’dan sonra Yunanistan’ın ikinci en büyük şehri. Selanik’in belki de en cazip turistik yerlerden olmasının sebebi kozmopolit yapısıyla birlikte küçük şehir sıcaklığını korumuş olmasıdır. Yunanistan tarihi ve kültürüyle harmanlanmış bir tatil deneyimi yaşamak istiyorsanız Selanik tam da size göre bir yer.
Şehrin uzun sahilinde gezerken denizin keyfini çıkarabilir, tarihi sokaklarını keşfedebilirsiniz. Şehrin kalbi olan Aristoteleus Meydanı hem gezip hem de keyifli yemekler yiyebileceğiniz yerlerden biri. Şehrin muhteşem tarihine ilgi duyuyorsanız Selanik Arkeoloji Müzesi, Beyaz Kule, Atatürk Evi Müzesi ve Bizans Kültür Müze’sini gezebilirsiniz. Eğer şehrin kendisi keşfetmek isterseniz de Kapani Çarşısı, Ana Poli ve Tsimiski Caddesi’ne gidebilirsiniz.
Dedeağaç
Adını Yunan Kralı Alexandros’tan alan şehir Türkçe’de Dedeağaç, Yunanca’da Alexandroupoli olarak da biliniyor. 1878 yılında Ruslar tarafından kurulan bu küçük liman kenti İstanbul’a oldukça yakın. Alexandroupoli oldukça küçük bir şehir olduğu için burayı yürüyerek keşfetmeniz mümkün. Şehrin en bilinen ve işlek caddelerinden biri olan Dimokratias Caddesi’nde gezebilir, caddede bulunan kafelerden birinde oturup frappenizin keyfini çıkarabilirsiniz.
Yaz döneminde canlı bir sahil kenti olan Alexandroupoli’nin en güzel plajlarında deniz ile iç içe olmak da mümkün. Şehir merkezine 15 km uzaklıkta olan Makri Plajı turistlerin en çok gittiği plajlardan birisi. Kentin sembolü olan Deniz Feneri şehrin en hareketli bölgesinde bulunduğu için gözden kaçırmayacağınız tarihi bir yapı.
Atina
Antik tarihten gelen izlerin modern bir Avrupa şehriyle bir araya geldiği Atina mükemmel bir ahengi taşıyor. Şehrin hemen her sokağına yüzyıllara meydan okuyan yapılar her adımda sizi eski zamanlara götürmeyi başarıyor. Mitolojik kitapların sayfasından, tiyatro sahnelerinden fırlamış gibi görünen Atina’nın sıcak gelen bir diğer yanı da elbette mimari ve yemeklerde ortak olan izler.
Atina’ya gitmek için ilk sebep tabii ki de şehrin -hâlâ görülebilen- 2500 yıllık tarihi. Özellikle Plaka bölgesi şehrin tarihi izlerinin görülebileceği bir yer. Tepeden tüm şehre selam veren Akropolis Tapınağı, Ulusal Arkeoloji Müzesi, Poseidon Tapınağı, Kanellopoulos Müzesi, Zeus Tapınağı mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
Yunanistan Vize Bilgisi: 2024 senesinde Türk vatandaşları 60 Euro bedelinde kapıda vize uygulaması ile 7 günlük süre ile Sakız, Middili, Rodos, Samos, Kos, Meis, Patmos, Leros, Kalimnos, Simi adalarını ziyaret edebiliyor. Bu adalar haricinde Schengen vizesi koşulu devam etmekte.