Anadolu'nun Özgür Ruhu Kapadokya'ya Ziyaret
Yazı Boyutu:
Baharın gelişiyle kaşiflerin güncellediği Türkiye rotalarından ilham alarak, Tatilbudur.com ev sahipliğinde düzenlenen bir geziye katıldık. Türkiye’nin en değerli turizm destinasyonlarından biri olan ve sahip olduğu kültürel değerler ile UNESCO Dünya Mirası Koruma Listesi’ne giren Kapadokya’yı yeniden keşfe çıktık.
3 günümüzü ayırdığımız Kapadokya Kültür Turu boyunca günde ortalama 17.000 adım attık, buna rağmen gezmeyi bitiremediğimiz bu bölge için ilk önerimiz; kesinlikle iyi bir gezi planının yapılmış olması. Avanos, Ürgüp, Göreme, Uçhisar ve Ortahisar gibi çok önemli ve geniş alanlara yayılan bu destinasyonda gezilecek, görülecek çok yer var, dinlenecek çok hikaye var. Hepsini gezmek mümkün olmayacağı için zamanı verimli kullanabilmek adına önem sırasına göre bir gezi planı kurgulamak gerekiyor.
Yemek, içmek, dinlenmek ve alışveriş gibi her detayın bu plana eklenmesi açısından bir tur eşliğinde gitmek büyük kolaylık sağlıyor. Özgür ve bağımsız gezilerin yanında böyle etkileyici alanlarda deneyimli bir tur şirketi ile hareket etmek, her detayın planlı ve düşünülmüş olması, tüm planların ekip içindeki ortak fikir doğrultusunda bir tık esnetilebilir olması geziyi dinamik tutabilmek adına çok önemli. Biz de aslında TatilBudur ile yaptığımız bu yolculukta bunu deneyimledik.
Ihlara Vadisi
Kendi sektöründe 21 yıldır, TatilBudur ailesinde ise 11 yıldır Anadolu’nun bilinmeyen ya da aslında herkes tarafından bilinen hikayelerini ve ünü sınırları aşan rivayetleri kendine has yorumu ile bizlere aktaran rehberimiz ile yola çıktık. Anlatımlara tur aracının içinde başlayan rehberimiz sayesinde hem dinlemeyi sevdiğimiz romantik ama acıklı rivayetleri hem de olayın bilimsel ve jeolojik salt gerçeklerini öğrendik.
Bir sonraki önerimiz zaman. Biz hava sıcaklığı konusunda şanslı olduğumuz tarihlerde gittik ama yazılı olmayan tüm kurallarda yine Kapadokya için en ideal zamanların nisan ayının ortalarından itibaren başladığı vardır. Bunun dışında rota üzerindeki noktaların çoğu için giriş ücretli, orada zaman kaybetmemek adına bir müze kartın temin edilmesi çok önemli.
Kapadokya’da öne çıkan rotalar
Biz tur kapsamında bölgenin öne çıkan rotaları olan Uçhisar, Güvercinlik, Avcılar Vadisi, Kaymaklı, Ihlara Vadisi ve Ağaçaltı Kilisesi, Hakkı Atamulu Kültür Parkı, Narlı Göl, Zelve Vadisi, Devrent Vadisi, Paşabağ Vadisi, 3 Güzeller ve Göreme Açıkhava Müzesi gibi yerleri gezdik. Uçhisar manzarasında eşsiz bir manzara karşısında Keyf-i Ala’da keyifli bir brunch yaptık. Kapadokya’nın olmazsa olmazı yer altı şehirlerinden birinde kaya oyma restoran olan Uranos Sarıkaya’da bölgenin en yöresel lezzeti olan testi kebabını deneyimledik. Yine bölgenin öne çıkan zanaatlarından olan çömlek yapım atölyesine giderek çömlek yapımını gördük ve yapılan ürünlerin hikayesini dinledik. Dönüş yolunda hoşgörüsü ile bambaşka bir medeniyet kuran Hacı Bektaş-ı Veli Dergahını ziyaret ettik, altında yatan felsefeleri ve öğretileri dinledik.
Kültür Turu Notlarımız
Erciyes Dağı
Kayseri, Amasya, Nevşehir, Kırşehir ve Niğde’nin olduğu geniş bir coğrafyaya yayılan Kapadokya, dayandığı 60 milyon yıllık köklü tarihinin öncesinde; heybetiyle hayranlık uyandıran ve Anadolu’nun en yüksek noktası olan Erciyes Dağı, kıssadan hisselere konu olan Hasan Dağı ve Göllü Dağı’ndan oluşan 3 adet aktif yanar dağın patlaması sonucunda oluşan kıymetli kara parçamız. Büyülü bir atmosfere sahip olan bu topraklar rehbercilerin de kendi aralarında“rehber uydurması” olarak tanımladıkları çok sayıda kutsal hikaye kurgularına konu olsa da aslında bilimsel olarak coğrafik faktörlere bağlı oluşan ve doğanın kendi başına yarattığı en nadide eserlerden bir tanesi.
Neredeyse bölgede gittiğiniz her yerde denk gelebileceğiniz, yerin metrelerce derinliğine doğru kurulan yer altı şehirleriyle Kapadokya’da aslında medeniyetin en eski zamanlarına doğru bir yolculuk yapmak mümkün. Öyle ki akıl almaz bir dahi zeka ile tasarlanan bu şehirler dönemin tüm şartlarına göre üst düzey bir koruma sağlıyor ve Maslow hiyerarşisinde de yer alan güvenlik aşamasının yanına bir tik atıyor.
Kaymaklı Yer Altı Şehri
Biz turumuzda Nevşehir’e 20 km uzaklıkta olan Kaymaklı Yer Altı Şehri’ni gezdik. Toplamda 8 kat yerin dibinde olan, günümüzde yalnızca 5 katın ziyarete açık olduğu bu şehrin kökeni, M.Ö. 3000 yıllarına kadar dayanıyor. Hititler döneminde tüf kayaların oyularak yapıldığı bilinen şehir odalar, salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfaklar, su kuyuları, havalandırma bacaları, kilise gibi bir topluluğun yaşayabilmesi için gerekli tüm şartları barındırıyor. Ayrıca dışarıdan gelebilecek olası tehlikelere karşı koruma amaçlı içten kapanan, dışarıdan açılamayan özel bir teknik ile yer alan yuvarlak sürgü kapılar bulunuyor. Günümüzde yeryüzünün üzerine yapılan yapılar bile varlığını koruyamazken bu şehirlerin hala ilk günkü gibi var olması büyük bir mucize. Bu şehirde odalar arasında geçiş yaparken kapı aralarından ördek yürüyüşü yaparak geçildiğini ayrıca hatırlatmak isteriz.
Ihlara Vadisi
İronik bir hikayeden ismini aldığı söylenen Ihlara Vadisi, 384 adet merdiven basamağının olduğu “inerken ohlaya ohlaya indiğiniz, çıkarken ıhlaya ıhlaya çıktığınız” bir kültür durağı. Efsane bir manzaraya sahip ve 14 km uzunluğunda bir yürüyüş parkuruna sahip olan Ihlara’da pek çok kilise örneği görebilirsiniz. Özellikle vadinin giriş kısmında yer alan Ağaçaltı Kilisesi’ni mutlaka görmelisiniz. Renk ve figürlerin net örneklerinin görüldüğü kiliseler aslında bölgenin en eski dönemlerine net bir şekilde ışık tutuyor.
Hakkı Atamulu Kültür Parkı
Türkiye’deki en büyük Atatürk heykellerinden biri olan Hakkı Atamulu Kültür Parkı, tertemiz bir iklimi kucaklayan ancak yüksek kükürt oranı ile canlılığa çok da izin vermeyen Narlı Göl ilk gün rotamızın içerisinde yer aldı.
Sıcak Hava Balon Turları
Kapadokya denince şüphesiz ki rengarenk görüntüleri ile semalarda bir şenlik havası yaratan ve görsel bir şölen hissi yaşatan sıcak hava balon turları gelir. Sabahın ilk ışıklarını bir sepetin içinden izlemek için ortalama saat 4.00 gibi uyanmak gerekiyor. Devasa bir büyüklüğe sahip olan balonların şişmesi ortalama 45 dk -1 saat aralığında değişirken, bir balona yine ortalama 15-20 kişi binebiliyor. Şiştiğinde, hareket ettiğinde sanki bir çizgi film izler gibi devasa bir şeyin yükselirken çıkardığı kocaman alev topları içinizi kıpır kıpır edecek. Balona binmek isteyen misafirler için farklı fiyat tipleri olsa da ortalama fiyat 135 – 150 Euro. Bu fiyat bütçenizi aşıyor ise 75 TL karşılığında balon seyir turuna katılabilir ve güneşin ilk doğduğu anda yüzlerce balonun seyrettiği gökyüzündeki renkli trafiği izleyebilirsiniz. Alana kurulan küçük fotoğraf noktalarında keyifli anılar biriktirebilirsiniz.
Göreme Açıkhava Müzesi
Göreme Açıkhava Müzesi bölgenin en değerli kültür hazinelerinden biri. Göreme’ye yaklaşık 2 km uzaklıkta olan kaya yerleşim şehri aslında ibadetlerin yapıldığı, din adamlarının yaşadığı bir yaşam alanı. M.S. 4’ncü yüzyıldan 13’ncü yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatı yaşanan bu yerde hemen her kaya bloğunun içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekânları mevcuttur. Bugünkü Göreme Açık Hava Müzesi manastır eğitim sisteminin başlatıldığı yer olarak kabul edilir. Soğanlı, Ihlara, Açık Saray aynı eğitim sisteminin daha sonraları görüldüğü yerlerdir. Kiliseler, iki tür teknikle boyanmıştır. Birincisi, doğrudan doğruya kaya yüzeyi düzeltilerek üzerine yapılan boyama; ikincisi ise, kaya üzerine yapılan secco (tempera) tekniği ile yapılan boyamadır. Bölgede en canlı renklerin kullanıldığı, tasvirlerin en net örnekleri burada yer almaktadır. Kilisede işlenen konular Tevrat, İncil ve Hz. İsa’nın hayatından alınmıştır. Göreme Açık Hava Müzesi’nde Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Pantokrator Kilisesi, Malta Haçlı Kilise, Azize Catherine Kilisesi, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise bulunmaktadır. Göreme Açıkhava Müzesi 6 Aralık 1985 tarihinden bu yana doğal ve kültürel varlık olarak UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.
Devrent Vadisi
Avanos’ta bulunan Devrent Vadisi de Kapadokya’ya sihirli değnek gibi dokunan zamandan masalsı bir portre gibi yine doğanın kendisi tarafından tasarlanmış bir bölge. Vadideki her bir peribacası sanki bir zamanlar canlıymış da rivayetlere göre taşa dönüşmüş gibi his verdiğinde, tüm dünyada ‘Hayal Vadisi (ImaginaryValley)’ olarak da biliniyor. Gezdiğiniz sırada aslında sadece taş göreceğiniz bu bölgede bir deve, Karagöz ile Hacivat, kaplumbağa, Napolyon’un şapkası gibi çok sayıda nesnenin ve canlının taşa dönüştüğü fikri sizi de ele geçirecek.