Deneyim Odaklı Tatilin Yeni Adı: Explore Muğla ile Doğaya Dönüş
Yazı Boyutu:
Şehir hayatının yorucu temposundan uzaklaşıp doğayla iç içe bir tatil hayal edenler için Explore Muğla, benzersiz deneyimler sunuyor. Kurucusu Özgür Ceylan ile bu özel yolculuğun nasıl başladığını ve doğa tutkunlarına neler sunulduğunu konuştuk.
Explore Muğla nasıl bir vizyonla kuruldu?
“Sevdiğin işi yap ve hayatın boyunca çalışmak zorunda kalma.” – Konfüçyüs
Aslında Explore Muğla’nın temelleri ben çocukken ailem tarafından genlerime işlemişti. İlk kamp deneyimimi 7 yaşımdayken yaşadım. Sabah çadırın kapısını açtığımda kuşların cıvıltısı, denizin dinginliği, ormanın tertemiz havası beni öylesine etkiledi ki “Bunu nasıl daha fazla yaşayabilirim!” diye kurduğum hayallerin, kariyerimle ilgili izlediğim yolun temel yapı taşları olduğunu görüyorum.
Öğrenim hayatım boyunca öğretmenlerim ve ailemin beni doğru yönlendirmeleriyle de hayallerim gerçeğe dönüşmeye başladı. Üniversite 2. sınıfta şirketimi kurup hayallerimin peşinden gitmeye karar verdim. Yüksek lisans sürecinde de eşim Merve Ceylan ile birlikte rekreasyon ve spor turizmi alanlarında çeşitli çalışmalar yaptıktan sonra Türkiye’de çok fazla denenmemiş bir tür olan selektif ve doğa turizmini harmanlayıp içine spor turizmini katma fikrini ortaya attık.
Eşim projenin ortaya çıkarılması için gerekli izinler, envanter ve estetik çalışmalarını yönetti. Ben de saha ile ilgili konularda ilerledim. Merve şu an üniversitede doçent olarak görevine devam ederken her bir etkinliğimizde bize bu konularda destek vermeye devam ediyor. Süreç içerisinde misafirlerimizden gelen değerli geri bildirimlerle de özgün bir iş ortaya çıktığı için çok mutluyuz.
Explore Muğla’nın aktiviteleri klasik tatil anlayışından nasıl farklılaşıyor?
Dünya Turizm Örgütü verilerine göre 3S (sea, sun, sand) turizm sektörü yıllık %4-7 büyüme gösterirken, doğa ve macera turizmi (3E: “Educational”-eğitim, “Enjoyable”-eğlence, “Exciting”-heyecan) sektörü %30 büyümeye sahip. Bu da insanların şehirlerdeki aşina oldukları popüler eğlence kültüründen teknolojiden uzak, doğaya dönük ve deneyim içeren bir tatile doğru yöneldiğini gösteriyor.
Explore Muğla’yı sadece size özel adeta bir size özel “tailor made” tasarım olarak düşünebilirsiniz. Önce sizi ve size en uygun tarzı daha iyi anlayabilmek için bir ön görüşme yapıyoruz. İstediklerinizi anladıktan sonra tatilin başlangıcından sonuna kadar her şeyi sizin hayalinizin ötesinde, yaşam şeklinize, beklentilerinize uygun olacak şekilde tasarlıyor ve sunuyoruz. İşimizi de bu daha özel kılıyor.
Doğa turizmi günümüzde şehir hayatından kaçışı temsil ediyor. Bu açıdan Explore Muğla’nın sunduğu deneyimler ne vadediyor?
“Vadetme” kelimesini biraz iddialı buluyorum. Herkesin doğada bulduğu değerler o kadar farklı ki. Bununla birlikte misafirlerimiz kendilerine yavaşlamayı, kendini dinlemeyi ve huzuru herhangi bir sınıflamaya ve felsefi yaklaşıma gerek kalmadan yaşattığımızı söylüyorlar.
{36645}
Yakın zamanda düzenlemeyi planladığınız turlar ve özel etkinlikler neler?
48 saatte 4 mevsim etkinliğimiz Mart ayının sonuna kadar devam ediyor. Bayram ve Nisan ayı ile birlikte multi aktivite ve deneyimlerden oluşan kapalı grup ve şirket etkinliklerimiz var. Sürprizleri bozmamak adına çok detay veremiyorum.
Outdoor aktivitelerine yeni başlayanlar için hangi turlarınızı önerirsiniz? Katılımcıların fiziksel olarak nasıl bir hazırlık yapması gerekiyor?
Eskimo İnuitlerin kullandığı kayaking (deniz kanosu), Karia, eco trails ve Lykia yollarında hiking önerebilirim. Fiziksel olarak GYM’e gidip özel bir hazırlık yapmanıza gerek yok. Günde 5000-10.000 adım atan herkes etkinliklere katılabilir.
Özellikle macera severlerin ilgisini çekecek turlarınız hangileri?
Explore Muğla çok ekstrem spor sevenler için uygun bir platform değil. Bununla birlikte 6 yaşındaki çocuğunuzla birlikte inşa ettiğiniz igloonun içinde unutulmaz anılar yaşayabileceğiniz eşsiz deneyimler sunmaktadır.
Sizin için unutulmaz olan bir tur deneyimini bizimle de paylaşır mısınız?
Bilinen bir holdingin sahibi ve yönetim ekibiyle bir etkinlikteydik. Etkinlikte saksafon sanatçısının solo performansını donmuş bir gölün üzerine yatarak ve gözlerimi kapatarak dinlerken o da yanıma yatıp “Oğlum sen şimdi mesaidesin değil mi?” diyerek takılmıştı.
Önümüzdeki dönem için yeni planlarınız veya genişleme projeleriniz var mı?
Türkiye’de toplam 3 bin 49 tane koruma altında alan bulunuyor. Bu alanların toplam büyüklüğü 7 milyon 883 bin 551 hektar. Avrupa’da tespit edilen yaklaşık 12 bin bitki türünün 9 bini Türkiye’de yetişiyor. Klasik bir cümle olabilir ama Türkiye 4 mevsimi yaşayan muhteşem bir coğrafyaya sahip. Bu anlamda Türkiye’de hala keşfedilecek bölgeler olduğunu düşünüyor ve etkinlikleri tüm Anadolu’ya yayacak şekilde gerçekleştirerek genişlemek istiyoruz.
Bunun dışında doğanın özellikle çocuklar için çok geliştirici ve dönüştürücü bir alan olduğunu düşünüyorum. Teknoloji elbette hayatımıza çok önemli bir konfor ve kolaylık katıyor ancak özellikle pandemiden sonra çocukların dijital platformlarla olan ilişkisi olumsuz anlamda boyut değiştirdi. Günümüz çocuklarındaki odaklanma güçlüğü, empati eksikliği ve hareketsizlik gibi durumlarla yoğun bir şekilde karşılaşılmaya başlandı.
Modern şehirlerdeki durumu anlayabiliyorum; sürekli bir şeylere yetişme telaşı var ve bu koşturmaca içinde ebeveynler de çocuklarıyla nasıl zaman geçireceklerini bilemiyorlar. Biz Merve’yle çok şanslıyız ve yaşadığımız bölgenin sunduğu doğal güzellikleri ve imkanlarını değerlendirerek, iki oğlumuzla doğada olabildiğince fazla zaman geçirebiliyoruz.
Şehir hayatının temposunun, birçok ebeveynin aynı imkanı bulmasını zorlaştırdığının farkındalığıyla kendi özel hayatımızda yaşadığımız bu özel anları ailelere de sunacağımız tatil seçenekleri de kurguluyoruz, ailelere birlikte tatil yaparlarken herkesin yaşına göre spor aktivitelerine de katılabilecekleri seçenekler sunuyoruz. Çünkü her çocuk doğada büyüsün istiyoruz.
