Pamukkale Travertenlerine Dair Her Şey

Bembeyaz travertenleri, irili ufaklı havuzlarıyla büyüleyici bir manzara sunan Pamukkale gören herkesi büyülemeyi başarıyor. Büyük Menderes Havzası’nda adeta beyaz bir rüya gibi görünen Pamukkale travertenlerine dair merak edilen her şey bu rehberde.

Çeşitli kimyasalların etkileşimiyle ortaya çıkan travertenler, doğanın büyüleyici başyapıtları arasında kendine yer ediniyor. Travertenler denince akla ilk gelen yer ise tabii ki Pamukkale! Görünüşüyle olduğu kadar birçok hastalığa iyi gelmesiyle de adından söz ettiren Pamukkale travertenlerine dair her detayı bir araya getirdik.

Traverten Nedir, Nasıl Oluşur?

Travertenler, yer altı sularında bulunan kalsiyum karbonatın, buharlaşma; suyun üzerindeki basıncın azalması veya oksijenle teması gibi koşullar sonucunda çökmesiyle meydana gelen kimyasal tortul kayaçlardır.

{30052}

Pamukkale Travertenleri Nerede?

UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne alınan Pamukkale travertenleri, Denizli’nin Pamukkale ilçesindeki Menderes Nehri vadisinde konumlanıyor. Her yıl yerli ve yabancı binlerce turistten yoğun ilgi gören travertenler, mutlaka görülmesi gereken doğal güzellikler söz konusu olduğunda seyahat tutkunlarının listelerinde başı çekiyor.

Pamukkale Travertenlerinin Yapısı

Pamuğu andıran yapısını termal sularla etkileşime geçerek zaman içinde beyaz kireç taşı formunu almasıyla edinen Pamukkale travertenleri, 35-100 derece aralığında 17 adet sıcak su kaynağını barındırıyor. Antik dönemlerden beri kullanıldığı bilinen kaynak, dışarı çıktıktan sonra 320 m uzunluğunda bir kanalı takip ederek, 60-70 m’lik traverten katlarına (teraslarına) ulaşıyor. Başlangıçta jel halinde olan çökelti zamanla sertleşerek travertene dönüşüyor. Bir zamanlar çevresi imara açıldıktan sonra olumsuz yönde etkilenen travertenler, bu uygulama yasaklandıktan sonra neyse ki eski doğal görüntüsünü geri kazandı.

Pamukkale Travertenlerinin Tarihi

Önceden de değindiğimiz gibi yeraltı sıcak su kaynakları bakımından zengin olması sebebiyle birçok medeniyeti ağırlayan bölgenin Türkler ile bağı, 1071 Malazgirt Savaşı’nın ardından oluşmuştur. Yıllar içinde çeşitli devletler tarafından ele geçirilmeye çalışılsa da ülkemiz sınırları içerisinde kalmış Denizli’de farklı medeniyetlerden izler bulunmakta.

Pamukkale Travertenlerinin Şifası

Harika manzarasının tadını çıkarırken irili ufaklı havuzlarında şifa bulabileceğiniz Pamukkale travertenlerini, ilkbahar, sonbahar veya kış mevsiminde ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Yakıcı güneş, sıcak su havuzlarıyla birleştiğinde rahatsızlık verebileceğinden yaz aylarında ziyaret etmenin zorlayıcı olabileceğinin altını çizmek isteriz. Kalp-damar hastalıkları, her türlü romatizmal hastalıklar, tansiyon, raşitizm, böbrek ve kum taşı gibi çeşitli hastalıkların tedavisinde önerilen havuzların gerçekten de işe yaradığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Pamukkale Travertenlerinde Yapılabilecek Aktiviteler

Tabii ki listemizin en başında termal havuzlarda yüzmek var. Bunun dışında rüya gibi manzarasında gün batımının keyfini çıkarabilir, Hierapolis Antik Kenti’ni gezebilir, Kleopatra Havuzu’nda kendinizi rahatlatıcı sulara bırakabilir ya da yamaç paraşütüyle heyecanın doruklarına varabilirsiniz! Küçük bir not: 18 yaş altı ve 65 yaş üstüne ücretsiz olan travertenlere Müzekart ile giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Hierapolis Antik Kenti, Müzesi ve Kleopatra Havuzu

Pamukkale’den alacağınız biletle keşfedebileceğiniz yerler arasında Hierapolis Antik Kenti, Arkeoloji Müzesi ve Kleopatra Antik havuzu da bulunuyor. “Kutsal Şehir” anlamına gelen Hierapolis, katkatların üzerinde yer alıyor. Müziğin, sanatın ve ateşin tanrısı olan Apollon tarafından kurulduğuna inanılan kentin kökeni M.Ö 2. yüzyıla kadar uzanmakta. Yaşanan depremler sonucu büyük zarar gören şehir, tıpkı travertenler gibi UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesi’nde korunmakta. Günümüzde hâlâ aktif olarak arkeolojik çalışmaların yapıldığı kent, gün geçtikçe keşfedilmeye devam ediliyor.

Hierapolis kazılarında ortaya çıkanlar başta olmak üzere, Laodikeia ve Tripolis gibi yerlerden eserlerin sergilendiği Hierapolis Örenyeri Müzesi’nin yıpranması sebebiyle, 1999 yılında başlanan restorasyon çalışmasıyla 24 Nisan 2000 tarihinde bugünkü halini alan Hierapolis Müzesi, Antik Kent’in içinde ziyaretçilerini ağırlıyor. Travertenden yapılmış taşlarla örülü Roma Hamamı, Gymnasiumu ve kitaplığı olmak üzere üç ayrı salonda sergileniyor. Müze hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Pamukkale travertenlerinin hemen yukarısında bulunan Antik Havuz’un bu ismi almasının sebebi Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın rivayete göre bu şifalı havuza girmesiymiş. Zekâsının yanında güzelliğiyle de mest eden Kleopatra, havuzun suyunun methini duyduktan sonra burada yüzmeye gelmiş.

{42553}

Pamukkale Travertenlerinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ülkemizde bulunduğu için oldukça şanslı olduğumuz Pamukkale travertenlerine hak ettiği hassasiyeti göstermemiz gerekir elbet. Bunu yapmak için de bölgeyi ziyaret ederken doğaya zarar vermemek adına yapmaktan kaçınmamız gerekenleri öğrenmek bizim sorumluluğumuzda. Bilmemiz gereken ilk ve belki de en önemli nokta, travertenlere girerken ayakkabıların ve çorapların mutlaka çıkartılması gerektiği… Travertenlerin hasar görmesini engellemek amacıyla konulan bu yasağa mutlaka uymalı ve yolculuğunuzu yalın ayak yapmalısınız. Buna ek olarak UNESCO tarafından korunan travertenlerin her havuzunun yüzmeye açık olmadığını vurgulamak isteriz. Ziyaretçilerin içine girebileceği havuzlar dışındaki yerlere girmek yasak.

Herkesin hayatında en az bir kere görmesi gereken yerlerden biri olan bu pamuktan kaleyi seyahat listenizin en başına koymanızı tavsiye ederiz. Şimdiden iyi eğlenceler!

*Bu içeriği ilk hazırlayan İlayda Çelik’in anısına saygıyla…