Türkiye'nin Dört Bir Yanından Road Trip Önerileri

Ege’den Karadeniz’e kadar uzanan Türkiye’nin zengin road trip rotalarını keşfedin.

Yolda olma hissini varış noktası kadar heyecan verici bulan gezginler için araba yolculukları vazgeçilmezdir. Yolda olmak, anın tadını çıkarmak, manzaralar eşliğinde kilometreleri devirmek, özgürce canınızın istediği yerde durmak, gezmek, konaklamak bambaşka bir deneyim. Yeni normal ile birlikte hepimiz hayatlarımıza adım adım dönmeye başlamışken seyahatlerimizi de yeni düzen çerçevesinde planlıyoruz. Normalleşme sürecinin ilk aşamasında yurt içi geziler ön planda olacak. Bu yaz road trip rotaları ile Türkiye’nin dört bir yanını gezeceğiz. Ege’den Karadeniz’e uzanan birbirinden keyifli rotalar ile bu yaz sezonunu güzelleştirecek yurt içi road trip önerileri:

Çanakkale – Ayvalık Rotası

Kuzey Ege rotasını daha kelimelere dökerken herif serin rüzgârın saçlarımızı uçuşturduğunu hayal edebiliyoruz.

Ne kadar sürüyor?

Çanakkale – Ayvalık arası hiç durmadan 200 km sürüyor. Bizim rota önerimiz Çanakkale – Behramkale – Assos – Yeşilyurt – Adatepe – Ayvalık durakları ile bu rotayı 4-5 güne yayarak bölgenin tadını çıkarmanız. Deniz, orman, tarih, sahil kasabası, güneş hepsini bir arada bulacağınız bu rota sıcak yaz günlerinde içinizi ferahlatacak.

Çanakkale ile başlayalım. Tarihi ilklerle, mitolojik hikâyelerle, kahramanlıklarla dolu Çanakkale’de Troia Antik Kenti’ne ait kalıntıların sergilendiği Troya Müzesi’ni, Troia Antik Kenti’nin hemen yanında olan ve Gelecek Turizmde Projesi ile Troya’nın 6’ncı dönemine uygun olarak yenilenen Tevfikiye Köyü’nü mutlaka ziyaret edin. Muhakkak daha önce ziyaret etmişsinizdir ama arabalı vapura atlayıp Kilitbahir’e geçebilir, buradan Seddülbahir’e doğru yol alarak 26. Alay ve Yahya Çavuş Şehitliği’ni, Yahya Çavuş Şehitliği’ni, Morto Koyu’nu görebilirsiniz. Böylece Gelibolu Yarımadası’nın güneyine kısa bir keşif yapabilirsiniz.

Çanakkale’den sonra güneye doğru ilerlerken Ayvacık’ta birkaç gün geçirmek keyifli olabilir. Assos Antik Kenti, Behramkale ile özlediğiniz sayfiye ruhunu yeniden yaşayın. Denize arkanızı verip biraz tepelere tırmanıp Kaz Dağları’nın yemyeşil eteklerinde oksijene doyun, ormanda rehberli yürüyüşler yapın. Adatepe, Yeşilyurt, Küçükçetmi, Çamlıbel, Ahmetçe gibi köyleri ziyaret edin, doğayla iç içe olan otellerden birinde konaklayın.

Ardından Ayvalık’a doğru giderken dilerseniz Altınoluk’da mola verin, denizin tadını çıkarın. Ayvalık’a geldiğinizde Sarımsaklı, Çamlık semtlerini göz ardı etmeyin. Buranın havasını bir alın ve Cunda Adası’nın Arnavut kaldırımı taşlı sokaklarında dolaşın, birbirinden güzel koylarında serinleyin.

Ayvalık – Çeşme Rotası

Buram buram Ege kokan bir rota ile karşınızdayız. Kuzeyden güneye adım adım giderken yeşilin, mavinin, Ege lezzetlerinin tadını çıkarmak size kalmış…

Ne kadar sürüyor?

Ayvalık – Foça – Çeşme rotası 306 km uzunluğunda. Tabi, rotaya eklediğiniz duraklarla yol uzuyor, güzelliği ve sürprizleri de bu kilometrelerde saklı zaten, değil mi?

Çamlık’ın yemyeşil manzaraları, Sarımsaklı’nın serin suları, Cunda’nın sanat, tasarım ve lezzet durakları, Ayvalık merkezinin hareketlenen Rum sokakları ile Ayvalık rotasını tamamladıktan sonra sıra Foça’da. Egelilerin yazlık yuvası son zamanlarda doğallık ve sakinlik arayan şehirlilerin gözdesi olmuş durumda. Eski Foça’nın sokakları, küçük limanına sıralanan restoranları, plajları ile yol üzerinde bir gece kalmak için harika bir durak.

Foça’dan sonra rotanızda Urla olmalı. Son 20 yıl içerisinde İzmir’in yaz-kış yaşanan şehir dışı yerleşim alanı olması, festivalleri, sanat ve tasarım dükkânları, yerel lokantaları ile giderek yıldızı parlayan Urla şimdi de Urla Bağ Rotası ile yükselişte. Şarap evleri, bağ otelleri ve gurme restoranları kendinizi İtalya’da hissettiriyor.

Urla’nın ardından virajı bol, manzarası şahane olan Karaburun Yarımadası’na devam edin. Mordoğan, Karaburun, Kaynarpınar durakları size bakir doğanın en güzel taraflarını gösterecek. Karaburun Yarımadası’ndan Çeşme’ye devam etmek için iki farklı yol önerimiz var: Dilerseniz otobandan Alaçatı-Çeşme güzergâhını takip edebilir ya da Karaburun’dan Ildır’a arka yoldan devam edebilirsiniz. Eski yolu tercih ederseniz Alaçatı’dan önce antik kenti ve bozulmamış karakteri ile Ildır’ı keşfedebilirsiniz. Son durak Çeşme… Alaçatı, Ovacık, Paşalimanı, Reisdere, Dalyan her köşesinde tertemiz bir koy, Ege tatlarını bulacağınız kafe, restoran bulacaksınız.

Akyaka – Bozburun Yarımadası Rotası

Ne kadar sürüyor?

Kâğıt üzerinde 80 km olan rota üzerinde öyle güzel koy ve kasabalar var ki sanki 800 km uzunluğunda bir deneyim bulutuna dalmış gibi hissedeceksiniz. Çıkış noktanızı Akyaka olarak düşünecek olursak; hepimiz son yıllarda Akyaka’nın alternatif Marmaris rotası olduğunu; sörf tutkunlarının burada tatlı bir komün oluşturduğunu biliyoruz. Azmak Nehri’nde kano keyfi yapın, Akçapınar taraflarında tekne turuna çıkın, Azmak Nehri kıyısına atılan masalarda oturup buz gibi suyun eşliğinde yemeğinizi yiyin, Kiteboard sahilinde sörf yapın, berrak sularında denize girin.

Ardından Marmaris’in en güzel koylarından İçmeler ve Turunç’u keşfedin. Mavi ve yeşilin coşkulu kutlamalarına Selimiye, Söğüt ve Bozburun ile devam edin. Bu köylerin her birinde birer gece kalabilir veya seçtiğiniz 2 lokasyonda konaklayarak günübirlik gezebilirsiniz. Emin olun asla pişman olmayacaksınız.

Kalkan – Antalya Rotası

Ne kadar sürüyor?

Kalkan – Kaş – Finike – Adrasan – Çıralı – Antalya rotası hiç durmaksızın 323 km uzunluğunda.

Bu rotayı yaparken bizim önerimiz Kalkan veya Kaş’ta birkaç gece konaklamanız, yol üzerinde Adrasan ve Finike’yi ziyaret ettikten sonra Çıralı’da yine birkaç gece kalmanız ve ardından Antalya’ya ulaşmanız.

Kalkan ile rotanıza başlayacak olmanın en güzel yanı masmavi deniz ve Patara Antik Kenti ile buluşacak olmanız. Kalkan’dan Kaş’a geçerken Kaputaş Plajı’na uğrayıp dünyanın en güzel manzaralarından birini görebilir; eğer plaj sakin ise bu muazzam plajda yüzebilirsiniz. Kaş için aslında bizim önerimiz 3 gece kalmanız çünkü civarda yapacaklarınız çok. Kaş’ın plajları, Tekirova’da günübirlik tekne turu, şartlar uygun olduğunda günübirlik Meis (Yunanistan) Adası gezisi şeklinde liste uzayıp gidiyor. Kaş’ın gün doğumu ve gün batımı ile vedalaştıktan sonra Çıralı yolu üzerinde Adrasan ve Finike’ye uğrayıp mola verebilirsiniz.

Ve Çıralı… Bir yanı Yanartaş diğer yanı Olympos Antik Kenti! Caretta caretta’ların üreme merkezi olması sebebiyle hiçbir tesisin olmadığı upuzun Çıralı Sahili’nde gündüz denizin keyfini çıkarıp, akşamüstü saatlerinde Olympos Antik Kenti’ni gezebilir, akşam saatlerinde yıldızların altında Çıralı sahilinde keyif yapabilirsiniz. Çıralı’dan Antalya’ya giderken yol üzerinde Phaselis Antik Kenti’ni ziyaret edebilir, antik kenti saran 3 koyundan birinde sakinliğin içerisinde denize girebilirsiniz.

Bolu – Ordu – Trabzon – Çamlıhemşin Rotası

Ne kadar sürüyor?

Hiç durmaksızın Bolu – Çamlıhemşin arası mesafe 974 km uzunluğunda. Uzun bir tatil imkânı olanlar ve alternatif rota arayışında olanlar için Karadeniz kıyıları ve yaylaları tam da aranılan öneri olabilir.

Bolu demek muhteşem göller ve orman manzaraları demek. Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl’den oluşan Yedigöller Milli Parkı sıcak yaz günlerinde serin havaya kavuşmak ve filtresiz bir şekilde doğayla baş başa kalmak için bir cennet. Yedigöller kadar vazgeçilmez ve çarpıcı manzaralara sahip olan Gölcük Tabiat Parkı da Bolu’da görülmesi gereken yerlerden.

Bolu’da doğa içerisinde birkaç gün geçirip rotayı Ordu’ya çevirebilirsiniz. Ordu’nun doğal güzelliklerini gördükçe bugüne kadar bu şehri neden ziyaret etmediğinizi sorgulayacağınızı tahmin eder gibiyiz. Çiseli ve Uzundere şelaleleri, Perşembe ve Çambası yaylaları, modern yaşamı ve sakinliğiyle hayranlık uyandıran Yeşilce Köyü, teleferikle çıkılan Boztepe’den Ordu manzarası, Kale Boynu Obası’nda yer alan ve doğal teras olarak bilinen Ablak Taşı’ndan seyredeceğiniz Geçilmez Kanyonu manzaraları Ordu’da yapılacaklar listesinde olmalı.

Ordu’dan Çamlıhemşin’e yol alırken Trabzon’da mola verip Atatürk Köşkü’nü ve Sürmele Manastırı’nı ziyaret edebilirsiniz. Ve Çamlıhemşin! Ayder Yaylası, Pokut Yaylası, Gito Yaylası, Sal Yaylası… Her biri için birer gün ayırmak gerek. Tırmanışların sonu hep bir cennet köşesine varıyor. Geleneksel yayla evlerinde konaklayıp, doğal ürünlerle tamamen doğal koşullarda yemeklerinizi yemek, bulut dansına tanıklık etmek, bulutların üzerinde manzaraları seyretmek ve doğayı kucaklamak bu yaz yapacağınız en güzel şeylerden biri olacak kuşkusuz…

Eskişehir – Isparta Rotası

Ne kadar sürüyor?

Eskişehir-Isparta rotasını hiç durmadan 326 km ile tamamlayabilirsiniz.

Yıllardır Anadolu’nun modern şehri olarak ilgi gören Eskişehir genç nüfusu, dinamik hayatı; şehirciliği, planlı yerleşimi ile görenleri kıskandırıyor. Müzeleri, parkları, Milli Mücadele ve Cumhuriyet Dönemi izleriyle her dakikasını dolu dolu yaşayacağınız bir destinasyon. Geçtiğimiz yıl açılan Odunpazarı Modern Müze, OMM INN oteli ile tüm gözleri üzerine çeken Eskişehir’de bir gece kalırsanız tam 2 günde şehri tanıyabilirsiniz.

Eskişehir’den Isparta’ya geldiğinizde ise sizi zengin bir tarih, doğa ve kültür bekliyor. “Kral Yolu” üzerinde yer alan Yazılı Kanyon; yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan Kovada Gölü Milli Parkı; Citta Slow listesinde yer alan Eğirdir; Pisidia antik kentlerinden olan ve iyi şekilde korunarak günümüze gelmiş olan Adada Antik Kenti ve Sagalassos Antik Kenti; yeryüzünün en benzersiz yerlerinden Salda Gölü, Türkiye’nin Provence’ı kabul edilen lavanta kokulu Kuyucak Köyü görülecek yerler arasında.

*Bu içerik JULES VERNE TRAVEL tarafından hazırlanmıştır. Yazının orijinaline ve diğer ilham veren içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.