Aysu Türkoğlu ile Hayallerinin ve Hedeflerinin İzinde

Oceans Seven adı verilen yedi açık su kanalı geçişinden oluşan maratonda Manş Denizi’ni, Kuzey Kanalı’nı, Cook Boğazı’nı ve Catalina Kanalı’nı yüzerek geçen Aysu Türkoğlu, şimdi 28 Nisan – 5 Mayıs 2025 tarihleri arasında Kaiwi Kanalı‘nı yüzerek geçmek için Hawaii’ye gidiyor.

Manş Denizi‘ni 2022 Temmuz’da 16 saat 28 dakikada, Kuzey Kanalı‘nı 2023 Ağustos’ta 11 saat 48 dakika 19 saniyede, Cook Boğazı‘nı Mart 2024 yılında üstelik -hava şartları nedeniyle- gece yüzerek geçen Aysu Türkoğlu, yine 2024 yılında 11 saat 36 dakikada Catalina Kanalı’nı geçerek hayallerinin peşinden gitmeye devam ediyor.

Hedefi 27 yaşından önce Oceans Seven’ı tamamlayıp Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek olan ve Oceans 7 parkurlarından dördüncüsünü tamamlayan Aysu Türkoğlu ile Kaiwi Kanalı yüzüşü öncesinde bir araya gelip yüzme kariyeri, başarıları ve gelecek hedefleriyle ilgili merak ettiklerimizi sorduk.

Oceans 7 parkurlarından biri olan ve 11 saat 36 dakikada geçtiğin Catalina Kanalı’nı diğer Oceans Seven parkurlarıyla kıyasladığında neler öne çıkıyor?

{45624}

Cook Strait geçişi öncesinde bir aksilik yaşadın ama bu sana ve senin emeklerine karşılık olarak harika bir şekilde döndü. Biraz da sana bu hedefinde destek olanlardan bahsedelim mi?

Her sporcunun başına illa ki tatsız konular geliyordur. Maalesef ben de kötü bir şekilde bunu yaşadım ama yaşadığımız sıkıntıyı hemen fark eden ve harekete geçen, sürecimin en başından beri takipçim ve destekçimiz Özlem Güsar bir kıvılcım yaktı, kulaçlarımın arkasına ülkemin güzel insanlarının desteğini kattı.

Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın sağladığı alanda Boyner ve Adidas ailem de bu kıvılcımı koşulsuz destekleriyle ateşledi. Hayalimizin ötesinde bir şekilde desteklenerek bunu atlattık. Catalina geçişi ise Vestel gibi güçlü bir ailenin ana sponsorluğu ile devam etti. She is Mercedes’in muhteşem kadınları ve Mercedes ailem sayesinde arabamla antrenmanlarıma rahatça gidebiliyorum. Zaman yönetimi oldukça önemli olduğu için bu destek hayatımı çok kolaylaştırıyor ve bir sporcunun -özellikle benim gibi outdoor ve ultra maraton sporcularının- en önemli konusu sağlık ve düzenli takip. Sağlık sponsorum Memorial aileme de teşekkür ediyorum.

Diğer üç geçişinden biri olan Cook Boğazı’nı gece yüzdün. Karanlıkta denizin ortasında olmayı nasıl anlatırsın?

Tüm geçişlerin yeri benim için çok ayrı ama sanırım Cook aralarındaki en bilinmezliklerle dolu olanı. Her an her şey değişebiliyor. Özellikle havanın getirdiği değişkenlik tüm koşulları olumlu olumsuz etkileme etkisine sahip bu yüzden kafanızda her şeyin değişebileceğini düşünerek girmeniz gerekiyor suya.

Koca bir hiçliğin ortasında suyun içinde tek başınasınız ve de karanlıkta düşünsenize… Kulağa çok korkutucu geliyor. Ama deniz benim kendimi bulduğum yer ve ben bu yeri çok seviyorum. Bu yüzden yüzüşün gece olması aslında bu geçişin içerisinde daha da yoğunlaşmamı sağladı. Denizle bütünleştim, her kulaç atışımda arkamda kalan kara parçasından nasıl uzaklaştığımı izledim. Yani gece yüzüşü denizle aramdaki bağı kuvvetlendirdi diyebilirim. Bir de çok şanslıyım harika bir ekibim var. Bu bir ekip işi ekibiniz ne kadar iyiyse siz de o kadar iyisiniz.

Kaiwi Kanalı geçişin için nasıl bir hazırlık sürecin oluyor?

Şu an günde 3 ila 5 saat arasında değişiyor hazırlığım. Eğer çift antrenmanım varsa sabah 4.20 kalkış, 5.30-7.30 antrenman, geri eve, okula, derse dönüş ve tekrar akşam 17.00-18.00 arası kara antrenmanı, 18.00-20.00 yüzme antrenmanıyla günü kapatıyorum. Yani oldukça yoğun bir hazırlık sürecim var ama hepsi başarıya giden yolun bir parçası.

Ocean Seven’daki 5. parkurun olacak. Önceki dört parkurdan edindiğin en büyük ders neydi?

Her geçiş benim için çok özel, hepsinin birbirinden farklı hikayeleri var. Bir tanesinden örnek verecek olursak; Manş geçişimde kafamda bir süre belirleyip suya atladım ve “en fazla 12 saat yüzerim” diye düşünüyordum, ama öyle olmadı…son 500 metre çok kritik bir bölgede ters akıntıya yakalandım ve normalde çok daha kısa sürede bitmesi gereken mesafe 3 saat gibi bir sürede tamamlandı. Bu kısım benim için çok zorlayıcıydı. Düşünsenize 13 saat yüzmüşsünüz ve üstüne 3 saat daha yüzmeniz gerekiyor. Bu yüzden artık kafamda bir süre belirlemiyorum, suya atlıyor ve yoluma devam ediyorum.

Kaiwi Kanalı, dünya çapında en zorlu açık su yüzme rotalarından biri. Mental ve fiziksel olarak nasıl bir stratejiyle yüzmeyi planlıyorsun?

Mentalin bir stratejisi olmadığını düşünüyorum, sonuçta bu bir maç değil, bu bir oyun değil. Kendi benliğinizle baş başa kalmak. Fiziksele gelecek olursak da zaten o noktada yapılması gereken tüm çalışmaları yaptığımı düşünüyorum.

Daha önce gece de yüzmüştün. Yine böyle bir ihtimal var mı?

Evet var. Akıntılar, hava koşulları ve gelgitlerden ötürü başlama saatlerimiz değişebiliyor. Doğaya bağlıyız. 🙂

Hawaii’nin açık deniz koşullarında en büyük sürprizin ne olacağını düşünüyorsun?

Sürpriz değil aslında birçoğunu önceden araştırıp öğrendim. Cookie cutter köpekbalıkları ve denizanaları var. Bu türden olan köpekbalıkları insan veya hayvandan yuvarlak şekilde bir ısırık alıyor, bu yüzden ismini cookie koymuşlar. Denizanaları ise zehir oranları çok yüksek hayvanlar. Geçişlerin bitirilememe sebeplerinin %70i bu canlıların vücuda verdiği zehir. Her biri cidden büyük risk yaratan şeyler, elbette risk büyük ama bu işin parçası onlarla beraber yüzmek.

Peki hikâyenin başına dönelim mi? Yüzmeye nasıl başladın?

Dört kişilik bir ailenin en küçük üyesiyim. Benden altı yaş büyük bir ablam var ve benden önce o yüzücüydü aslında. Ben de zamanla ondan görüp ilham aldım. Yedi yaşında, birinci sınıfa giderken ilk yüzme maceram başladı.

Yüzme konusunda seni en çok motive eden ne oldu? Özellikle uzun saatler süren yüzmede seni en çok zorlayan şeyler neler oldu?

Yüzmek benim için bir antrenmandan çok her antrenmanda kendi sınırlarımı keşfetmek aslında. Ben her yeni bir yüklenmede, yeni bir geçişte kendimi ve sınırlarımı tanıma fırsatı buluyorum. Kaç kişi bunu deneyebilir ki? Aynı zamanda Bodrum’da doğup büyümüş biri olarak deniz her zaman benim evim gibi olacak. Genellikle yüzüş uzun da sürse o anki durumdan zevk almaya çalışırım. Ama özellikle Manş geçişinde yüzüşümün uzamış olması beni etkilemişti. Çünkü durum çok belirsizdi. Yani beni zorlayan şey belirsizlik diyebilirim.

Kaiwi öncesinde Manş Denizi’ni ve Kuzey Kanalı geçişlerini de çok merak ediyoruz.

İkisinin de bende bıraktığı çok farklı ve benzersiz duyguları var. Öncelikle Manş geçişim her şeyin başlangıcı olan bir yüzüştü. Ben her zaman içimdeki deniz tutkusunu hissederdim ama bu geçişle aslında denizin içinde yaşadığımı anladım. Özellikle Manş Kanalı’na giderken oldukça fazla zorluk çektim ve bu beni mental olarak çok zorladı, yüzme günüm geldiğinde beni nelerin beklediğinin farkındaydım ancak bu kadar kötü koşullar yaşayabileceğimizi düşünmüyordum. Çok fazla akıntı ve medcezirle karşılaştık.

Bunca olumsuzluğa rağmen Manş Denizi’nden çıktığımda çok mutluydum. Çünkü bu işi yapmayı seviyorum. Size iyi gelen şeyleri yapınca koşullar ne kadar zor olursa olsun devam ediyorsunuz, en azından ben öyle yapıyorum… Manş’a gidene kadar “Bir daha geçişe gitmem, bu bana yeter” diyordum, geçtikten sonra ise “Evet şimdi nereye gidiyoruz?” demeye başladım.

Bu soruyu kendime sormamla beraber Kuzey Kanalı kapımı çaldı. Kuzey Kanalı yüzüşüm benim için çok anlamlı bir deneyim. Manş’ta da işi ne kadar sevdiğimi anlamıştım, bunda ise yaptığın işten zevk alarak ilerlemenin ne kadar önemli olduğunu. Normal şartlarda Kuzey Kanalı insan vücudunda ciddi hasarlar bırakabilecek bir kanal, ancak ben sudan çıktığımda suratımdan gülücükler fışkırıyordu. Siz ne kadar olayların içerisinden “o anı” yaşayarak geçerseniz, gelecek korkusuna girmezseniz hayat da size bunun hediyesini veriyor.

{45624}

Yüzme kariyerinde dönüm noktası yaşadığını düşünüyor musun? Ya da “Şunu yaparsam dönüm noktam olacak.” dediğin bir hedefin var mıdır?

Bence her yüzüşüm bir dönüm noktası. Çünkü bana bir insanın, bir okulun veremediği bilgiler; yaşatamadığı deneyimler kazandırıyor. Bu yüzden hayatın içinden zevk aldığım işi yaparak her seferinde dönüm noktalarından geçiyorum.

{33748}

Yüzmede kendine profesyonel bir kariyer yaratmak isteyenlere ne önerirsin?

Yüzme çok bireysel ve üç günlük bir antrenman kaybını bile kaldıramayan bir spor. Bu yüzden disiplin ve sevgi bir arada tutarak yapıldığı takdirde başarının gelmesi kesin gözüyle bakıyorum. Tabii ki bir şeyi çok isterseniz zaten sonuç belli, yaparsınız.

Kendin için idol aldığın isimler var mı?

Tabii ki var. Bu yolda hayatıma dokunan, bana yol gösteren herkesi idol olarak görüyorum. Anne babamdan tutun da menajerim Nesli Özel’e, en büyük destekçilerimden açık su yüzücüsü Murat Öz’e kadar.

Seni takip eden genç yüzücüler için, böyle büyük hedeflere hazırlanırken vereceğin en önemli tavsiye ne olurdu?

Önünüze her zaman engeller çıkacak, sizi demoralize etmeye çalışanlar olacak, kanmayın. Siz yolunuza, hedeflerinize devam edin. Çünkü o hedefe er ya da geç varacaksınız.

Kaiwi Kanalı geçişin tamamlandığında, Ocean Seven’ın son iki parkuru için nasıl bir planlama yapmayı düşünüyorsun?

Orası da şimdilik sürpriz olsun. 🙂 Şu an ilk hedefim Kaiwi.

Bu yüzme geçişinden sonra kendini nasıl ödüllendirmeyi düşünüyorsun?

Vaktim kalırsa sörf yapmak istiyorum, pardon vaktim ve mecalim kalırsa. 🙂 Geri kalan ödülleri Türkiye’ye saklayacağım, ailem ve dostlarımla kutlarım.

7 Oceans Hakkında
En zorlu yüzme etaplarından oluştuğu kabul edilen Oceans Seven/7 Oceans dünya üzerindeki yedi açık deniz kanalını kapsıyor. İngiltere ve Fransa arasındaki Manş Denizi, İrlanda ve İskoçya arasındaki Kuzey Kanalı, Yeni Zelanda’nın Kuzey ve Güney adası arasındaki Cook Boğazı, Hawaii’deki Moloka’i ve O’ahu arasındaki Kaiwi Kanalı, Katalina Adası ve Los Angeles arasındaki Katalina Kanalı, Japonya’daki Tsugaru Boğazı, İspanya ve Fas arasındaki Cebelitarık Boğazı bu yedi kanal.

Şimdiye kadar sadece 22 kişinin tamamladığı bu yüzme maratonunu tamamlamayı hedefleyen Aysu Türkoğlu, Catalina geçişi sonrası maratonu tamamlamaya bir adım daha yakın.