preloader

Burcu Hakyemez ile Türk Voleybolu Üzerine

24.06.2024
Burcu Hakyemez ile Türk Voleybolu Üzerine

Yazı Boyutu:

Voleybol sahalarında uzun yıllar hayranlıkla izlediğimiz, şimdilerde ise ekranlardaki başarılı duruşuyla çok sevdiğimiz Burcu Hakyemez ile birlikteyiz!

Türkiye’nin voleybol sahalarının yıllar boyu tozunu attıran, oyunuyla yüreklere ve zirvelere dokunan, bugünlerde ise hem sahnelerde hem de ekranlarda gördüğümüz bir spor ikonu ile karşınızdayız. Uzun yıllardır voleybolun her kademesinde ter döken, genç sporculara ilham olan ve bizi gururla temsil eden Burcu Hakyemez ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. Sahadaki başarılı duruşu, dışarıda ise mütevazı kişiliğiyle tanınan Burcu Hakyemez ile sporculuk serüveninden Türk voleybolunun global arenada yakaladığı başarıya kadar pek çok konuyu konuştuk. Voleybol severler, bu röportaj sizin için!

Burcu Hakyemez ile Türk Voleybolu Üzerine

Sizi ilk voleybol sahalarında tanıdık. Peki voleybol kariyerinize nasıl başladınız?

Sporcu bir aileden geldiğim için zaten hep basketbol ve voleybol sahalarında büyüdüm diyebilirim. Küçüklüğümden beri annemin -Eczacıbaşı’nda oynayan eski milli voleybolcu olmasından dolayı- maçlarına giderek, büyük ablalarımla soyunma odasında sohbetlere şahitlik ederek, o atmosferi yaşamış bir çocuktum.

Babam da basketbol menajerliği yapıyordu. Onunla da basketbol sahalarının havasını soludum. Sonrasında babamın ısrarları üzerine bir günlük bir basketbol hayatım oldu. Ama temasın bana göre olmadığına karar verip her zaman hayal ettiğim gibi voleybola yöneldim. Rahmetli Cengiz Göllü voleybol ve Türk sporu için çok değerli bir isimdi. Onun yönlendirmesiyle 10 yaşıma kadar önce tenis, sonra yüzme yaparak vücudumu hazırladım. Ve on yaşında Eczacıbaşı’na tabiri caizse annem beni kapıdan teslim etti diyebilirim.

Sonrasında zaten voleybola olan aşkım, spora olan sevgimle yıllar boyu voleybol oynadım. 44 yaşındayım halen de oynuyorum ve inanılmaz zevk alıyorum.

Burcu Hakyemez ile Türk Voleybolu Üzerine

Voleybolun içinden gelen biri olarak Türk voleybolunu nasıl yorumluyorsun?

Türk voleybolunun geldiği nokta gerçekten muhteşem. Ama bu noktaya nasıl geldik diye bakılması gerekiyor. Çünkü yıllarca verilen büyük bir emek, yıllarca aynı seviyede mücadele etmek ve dünyanın en iyi takımlarıyla oynamış olmak hem milli takımı hem de kulüp takımlarımızı bu noktaya getirdi.

Tabii ki burada çok değerli isimler var. İlk başta Cengiz Göllü ve onunla birlikte başlayan Bulgaristan, Rusya ekolünün Türkiye’ye getirilmesi; ardından bu başarıların kulüp bazında Avrupa şampiyonluklarıyla taçlandırılması, altyapılardan yetiştirilen voleybolcular diyebiliriz… Türk Voleybol Federasyonu’nun takımlarımıza getirdiği yabancı sınırlamalarını doğru şekilde planlayıp ilerlemesi, ülkemize gelen kaliteli yabancı oyuncu ve antrenörlerden çok şey öğrenmemiz ve onlarla mücadele ederek Türk voleybolcuların da belli bir noktaya gelmesi, tam anlamıyla Filenin Sultanları‘nın dünyada birinci sıralamada yer almasına sebep oldu diyebiliriz.

Üst düzey voleybol oynayan takımlarla her yaz döneminde her turnuvada mücadele ediyor olmak; Türk voleybolcusunu da inanılmaz derecede üst bir seviyeye getirdi. Japonya’da, Brezilya’da, İtalya’da, Rusya’da, Polonya’da dünyanın her yerinde daha birçok ligte mücadele eden Türk oyuncuları görüyoruz.

Eskiden Türk voleybolcusunun yurt dışına gitmesi, İtalya’da oynaması gerçekten bir hayaldi ama artık milli takımımızda oynayan oyunculara dünyanın her yerinden teklifler geliyor. Tam anlamıyla kendi voleybol ekolümüzü ve oyun tipimizi oluşturmaya başladık diyebiliriz. Buradaki en önemli etken yabancı oyuncularla, ülkemize gelen yabancı kaliteli oyuncularla savaşabilecek kaliteli Türk voleybolcusu yetiştirmekte.

Burcu Hakyemez ile Türk Voleybolu Üzerine

Artık kendimiz için bir voleybol ülkesiyiz diyebilir miyiz?

Aslında bu çok sorulan bir soru. Ben de bu soruya yüz binlerce kere cevap verdim diyebilirim. Voleybol ülkesi olma yolundayız diyorum. Bence daha voleybol ülkesi değiliz.

Evet gerçekten özellikle geçtiğimiz haftalarda Dünya Milletler Ligi’nin Antalya etabındaki seyirciyi görünce ‘Gerçekten voleybol ülkesi oluyoruz‘ dedim. İnanılmaz derecede ilgi alaka var. Özellikle İtalya ve Polonya seyircisine hayran olan bir voleybol sever olarak Antalya seyircisine aşık oldum diyebilirim. Muhteşem şekilde takımlarını desteklediler ve enerji tribünlerde hiç düşmedi. Voleybolu izlemek, voleybolun kurallarını bilmek, voleybolu sevmek ve takip etmek bizim voleybol ülkesi olma yolunda çok önemli bir adım atmamıza sebep oldu. Ama tabii bu bir tek seyirci, izlenme, takip edilme, sultanların popülerliği ile olmuyor. Altyapılarımızın ve o takımların oynadığı salonların sayılarının artması gerekli. Özellikle kadın bazında bakıldığında genç kızlarımızın ilk yapmak istediği spor voleybol oldu ve inanılmaz bir talep var. Yetenekli, kabiliyetli, nitelikli antrenör yetiştirebilmek; bu antrenörlere hak ettikleri ilgiyi alakayı verebilmek ve antrenörlerimize salon temin edebilmek, altyapı maçlarının aksamaması, -altını çizerek söylüyorum- salon sayımızın artması, bunların hepsi yavaş yavaş oluyor.

Türkiye Voleybol Federasyonu başkanımız Akif Üstündağ da bunun için inanılmaz derecede bir savaş veriyor. Bunlar olunca da bir voleybol ülkesi olabiliriz diye düşünüyorum. Eskiden belki hayaldi ama şimdi çok yakın.

Burcu Hakyemez ile Türk Voleybolu Üzerine
Burcu Hakyemez ile Türk Voleybolu Üzerine

Voleybolda gurur veren gelişmelere imza atılmışken sizce nasıl bir yol izlenmeli ki daha da ileri gidelim?

Çok önemli başarılara imza attık. Dünyanın bir numarası olduk, buraya yükselme hakkı kazandık. Tabii buraya gelmek ayrı bir psikolojik savaştı, çünkü sonuçta sıralamada üstümüzde yer alan takımları yenerek puan toplayarak bir numaraya yerleşmeyi başardık.

Hem Dünya Milletler Ligi’ni hem de Avrupa Şampiyonası’nı kazandık. Şimdiki sınavımız bulunduğumuz yerde kalabilme sınavı. Bence bir yere ulaşmaktansa o başarıyı aldıktan sonra orada kalabilmek daha zor bir psikoloji. O yüzden bu sene kızların işi çok çok daha zor diye düşünüyorum. Burada kalabilmek kolay bir şey değil. Her sene çok fazla turnuva oynandığı için dengeler çok çabuk değişebiliyor. Ama önemli olan ekol olarak gördüğümüz Amerika, Brezilya, İtalya gibi ilk üçün içinde devamlı yer alabiliyor olmamız. Ve puan olarak altımızda yer alan takımlara çok fazla maç kaybetmememiz bu yolda ilerlememizi sağlayacaktır.

Voleybolcu yetiştirme anlamında da bence çok doğru bir yoldayız. Liglerimizde kulüp takımlarımızın basketbola nazaran daha az yabancı oyuncu hakkı olduğu için Türk oyuncular da yer bulabiliyor. Bence Filenin Sultanları’nın ve altyapı milli takımlarının en büyük avantajı bu. Oyuncularımız altyapıdan yetişiyor, üst yapıda oynama şansı buluyor. Bu düzenin bu şekilde devam etmesi bizi aynı seviyede tutabilecektir. Burada önemli olan ülkeye gelen kaliteli yabancı oyuncularla Türk voleybolcuların aynı anda sahada mücadele edebiliyor olması.

{75516}

Bu sene Filenin Sultanları’nın da olacağı olimpiyatlarla ilgili tahminleriniz var mı?

Olimpiyatlar hem benim hem de ailem için her zaman çok değerli ve izlemesi diğer spor organizasyonlarına kıyasla daha özel olmuştur. Çocukluğumdan beri ne olursa olsun izlemeyi ve verilen mücadeleyi takdir etmeyi eski milli sporcu olan annem ve babamdan öğrendim. Paris 2024 için çok heyecanlıyım çünkü her geçen olimpiyatta daha fazla Türk sporcuyu desteklemek ve başarılarıyla gurur duymak paha biçilmez.

Bu sene Mete Gazoz, Buse Naz Çakıroğlu, Adem Asil, Ferhat Arıcan, Rıza Kayaalp, Ali Cengiz, Taha Akgül gibi başarılı isimleri heyecanla takip edeceğim. Bireyseller dışında tabii ki kalbimin sultanları Atatürk’ün Kızları A Milli Voleybol Kadın takımımızın da maçlarını merakla bekliyorum. Türk sporcular dışında atlezim, yüzme ve takım sporları favorilerim arasında olacak.

{251093}

Burcu Hakyemez ile Türk Voleybolu Üzerine

Voleybolu seven ve iyi bir voleybol oyuncusu olmak isteyenlere ne önerirsiniz?

Voleybolu seven ve voleybolu takip eden herkese sevmeye ve takip etmeye devam etmelerini diliyorum. Çünkü voleybol pozitif spor, negatiflikten değil pozitif enerjiden besleniyoruz. Ne kadar popülerlik ve bilinirlik artsa da bu düzen çok fazla değişmiyor. Umarım ki de değişmez. Camia olarak birbirimize destek olan, özellikle genç voleybolcularla tecrübeli ve daha önce milli takım forması giymiş voleybolcuların birbirleriyle olan abla kardeş ilişkisi bence bu dengeyi korumamıza sebep oluyor.

Voleybol oynamak isteyenlere söyleyeceğim; 10 yaş voleybola başlamak için en uygun zaman. Öncesinde cimnastik, atletizm, yüzme vücudunuzun bir şekle oturması için katkı sağlayabilir. Ama 10 yaşından önce voleybol küçük çocuklara biraz sıkıcı gelebiliyor. Çünkü voleybol tekrar sporu. Ne kadar fazla tekrar yaparsanız o kadar iyi oynuyorsunuz. O yüzden 10 yaşına kadar sabredip farklı dallarda daha eğlenceli şeyler yapıp sonrasında voleybola geçmek o gencin çok daha başarılı bir şekilde ilerlemesine sebep oluyor. Burada tabii boy büyük bir unsur. “Kısa boylular voleybolcu olur mu olmaz mı?” diye bir soru var. Bence önemli olan yaptığınız işi sevmek ve zevk almak. Benim için hayatımdaki ilk aşkım babam, ikinci aşkım voleyboldu. O yüzden severek büyük bir aşkla, istekle, arzuyla yaptığınız zaman sahada oynuyor olmak bence herkes için yeterli oluyor. Profesyonellik çok ayrı bir seviyede yetenek. Öncesinde sadece zevk alarak sahada mücadele ediyor olmak bütün voleybol severlere ve voleybol oynamak isteyenlere çok iyi gelecektir diye düşünüyorum.

Burcu Hakyemez ile Türk Voleybolu Üzerine
Yekta Kopan ile 2023 yılındaki Işıldayanlar Konferansı sahnesinden

Biz sizi bugünlerde sahne ve ekranlarda da izliyoruz ama gelecek için sürpriz planlarınız var mıdır?

Evet hem organizasyonlarda sunuculuk yapıyorum hem de televizyon programı ve YouTube programları yapıyorum. Ama şu anda beni en çok heyecanlandıran 9 Ekim’deki Işıldayanlar Konferansı’nın tekrar yapılacak olması ve aynı ekiple çalışacak olmam. Ayrıca kendi YouTube kanalımı kurma çalışmaları içindeyim. Görüşmeler yapıyorum iki tane farklı formatım olacak. Benim için en önemli olan şey hem ekranda hem de sahnede samimiyet ve doğallık. Bu samimiyet ve doğallığı kendi YouTube kanalımda hem spor severlere hem de voleybol severlere ulaştırmak istiyorum. Sporcuların da saha dışındaki hallerini onlara yansıtabilmek en büyük arzum ki bunu zaten daha önce NTV Spor’da 10 sene boyunca hazırlayıp sunduğum programda yaptım. Bu dönemde de aynı şekilde, bu sefer genç nesille yapmak istiyorum. Çalışmalar devam ediyor. İnşallah yeni sezona heyecanla ve yeni projelerle giriş yapıyor olacağım.

Kübra Haniç İnce
Kübra Haniç İnce Tüm Yazıları