preloader

Olimpiyat Sporcusu Özlem Çarıkçıoğlu Kayak Tutkusunu Anlattı

18.01.2023
Olimpiyat Sporcusu Özlem Çarıkçıoğlu Kayak Tutkusunu Anlattı

Yazı Boyutu:

Kayak Türk Milli Takımı’nda ülkemizi 15 senedir temsil eden Özlem Çarıkçıoğlu, 2018 ve 2022 Kış Olimpiyatları’na katılarak hayalini gerçekleştirdi. Kendisi ile bir araya gelerek kayak tutkusunu, olimpiyatları ve projesi Ski Lab hakkında sohbet ettik.

Olimpiyat Sporcusu Özlem Çarıkçıoğlu Kayak Tutkusunu Anlattı
Özlem Çarıkçıoğlu


Robert Lisesi’nin ardından Koç Üniversitesi’nden mezun olan Özlem Çarıkçıoğlu, kayakla ilk ALEV İlköğretim Okulu’nun kayak kampları ile tanıştı. Yıllar içinde kendini geliştiren Çarıkçıoğlu, pek çok uluslararası yarışta ülkemizi temsil ettikten sonra 2018’de PyeongChang ve 2022 Pekin Kış Olimpiyatları’na katılma hakkı elde etti. Özlem ile OGGUSTO okuyucuları için bir araya gelerek kayak ve yeni planları hakkında konuştuk.

Bize kendinden bahseder misin?

Kendimi, “29 yaşında endüstri mühendisi bir kayakçı” olarak özetleyebilirim. 2018 ve 2022 Kış Olimpiyatları’nda ülkemizi temsil eden tek kadın Alp Disiplini sporcusuyum. 14 yıldır milli takım düzeyinde sporculuk yaparken Robert Lisesi ve Koç Üniversitesi’nde eğitimimi tamamladım. Mezun olduktan sonra dahi kayakta ve dağlarda olmaktan hiç kopmadım, yaptığım stajlar sonucunda ise kurumsal hayatta fazla barınamayacağımı fark edip, milli takımda tanıştığım 3 arkadaşımla beraber SkiLab’i kurdum.

Kayağa nasıl başladın?

Olimpiyat Sporcusu Özlem Çarıkçıoğlu Kayak Tutkusunu Anlattı

Aslında tamamen turistik bir yönlendirmeyle, ailemin beni ALEV İlkokulu’nun kayak kamplarına yollamasıyla kayak sporuna başladım. Daha sonra edindiğim sosyal çevre, kurduğum arkadaşlıklar ve kayağı sevmemle birlikte bu süreç yerel yarışlara katılmama, oradan milli takıma oradan da olimpiyatlara kadar uzandı serüvenim…

{33744}

Peki profesyonel olarak kayak yapmak istediğine ne zaman karar verdin?

Aslında oldukça geç… Lise dönemim dersler anlamında çok yoğundu. Kayak da doğa sporu olması sebebiyle İstanbul dışında uzun zamanlar geçirmemi gerektiren bir branştı. Bu süreçte sürekli hareket halinde olmayı, kaçırdığım dersleri kısa zamanda toparlamayı, zaman yönetimini ve disiplinli olmayı öğrendim. Bazı zamanlar bu tempo altında ezilsem de sonucunda bu spora olan sevgim ağır bastı. Yine de her zaman akademik kariyerim daha ön plandaydı. Bu da kendimi profesyonel bir sporcu olmaktan uzak görmeme sebep oluyordu. Ta ki 2017 yılında Koç Üniversitesi’ndeki 4. yılımı dondurup olimpiyatlara hazırlanmaya karar verene kadar… O sene gerçekten benim için çok keyifli geçmişti. Tüm odağımda daha hızlı kaymak ve gelişmek vardı. Bu kadar adanmışlık duygusunu çok az insanın yaşadığını düşünüyorum. Her yorgun hissettiğimde veya motivasyon kaybı yaşadığımda hedefim canlanıyordu gözümde. Bu duyguları yaşayabildiğim ve tutkumun peşinden gittiğim için kendimi şanslı hissediyorum.

Olimpiyat Sporcusu Özlem Çarıkçıoğlu Kayak Tutkusunu Anlattı

2018 Pyeongchang ve 2022 Pekin Kış Olimpiyatlarına katıldınız. İkisinin heyecanını ve olimpiyat tecrübesini nasıl anlatırsınız?

O kadar farklı hikayeler gördüm ki olimpiyatlarda… Her sporcunun farklı bir tecrübesi oluyormuş. Ne kadar zorluklar aşıp gelenler, yarıştan 1 gün önce sakatlanıp yarışamadan dönenler… Benim tecrübem oranın keyfini çıkarmak, dünyanın en iyi sporcularını izlemek, onlardan öğrenmek üzerineydi. 2018 PyeongChang’deki Büyük slalom yarışımın 2 kez ertelenmesinden dolayı biriken stres yüzünden yarışımdan 20 dakika önce aniden hastalanmam ve hayatımın ilk serumunu olimpiyatlarda almam da, sanırım beklediğimden farklı bir tecrübeydi. Ailemin orda olup beni desteklemesi, Türkiye’den tanıdığım/tanımadığım bir sürü insandan moral mesajları almak inanılmazdı. Saat farkı yüzünden gecenin bir vaktinde uyanıp yarışımı izleyen arkadaşlarımın desteğini hissetmek müthişti.

2022 Pekin Olimpiyatları ise sanıyorum ki tarihin en ilginç olimpiyatlarından biriydi. Çoğu ülke pandemiden ufak ufak çıkmaya başlamışken, bizler pandeminin merkezine doğru yolculuğa çıkıyorduk. Sanırım gitmeden önceki stresim orada yaşadığımdan daha fazlaydı. Kendimi Pekin’e gitmeden önce uzun bir süre karantinaya alıp, 4 senedir olimpiyatlara hak kazanmak için verdiğim emeğin boşa gitmemesi, son dakika Covid çıkmamak için uğraşıyordum. İkinci olimpiyatım olmasının getirdiği bir deneyim ve rahatlık vardı diyebilirim. Kendime pistlerde daha çok güveniyordum ama olimpiyat köyündeki ortam gerçekten bambaşkaydı. Yemeklerde herkesin cam bölmeli masaları vardı. Minimum temas etmemiz için fazla ortak alan yoktu. Sürekli etrafı temizleyen beyaz kıyafetli çalışanlar bana kendimi bir distopyanın içine düşmüşüm gibi hissettiriyordu. Ben bu deneyimden oldukça keyif aldım aslında.

Hiç kayak tecrübesi olmayan birine kaymayı nasıl anlatırsınız?

Kayarken en çok hissettiğim şey özgürlük.. Bu tecrübeyi yaşamayan birinin imkânı varsa mutlaka denemesi gerektiğini söylerim hep. Doğada olmak, hareket etmek, rüzgarı hissetmek ve adrenalin salgılamak gerçekten tecrübe etmeye değer şeyler…

{1051}

Motivasyonunu kaybettiğin zamanlarda geri nasıl kazanıyorsun?

Performansımın kötü olduğu zamanlarda, fırtınalı zor havalarda, çok yorgun düştüğümde motivasyon kayıpları tabi ki ben de yaşıyorum. Bu spora olan sevgim toparlanmama yardımcı oluyor. Kayakları takıp keyif aldığım bir gün, bütün olumsuzlukları unutuyorum. Ailemin ve arkadaşlarımın desteği de benim için çok önemli. Yaşım büyüdükçe aslında böyle bir hayat yaşayabildiğim için ne kadar ayrıcalıklı olduğumu da fark ediyorum. Her zaman motive kalamayacağımı, düştüğüm zamanlar olacağını baştan kabul ettiğimde, bunu sürecin doğal bir döngüsü olduğunu kabul edebiliyorum artık. Dolayısıyla motivasyonumu tekrar kazanmak çok zor olmuyor.

Olimpiyat Sporcusu Özlem Çarıkçıoğlu Kayak Tutkusunu Anlattı

Sezon ve sezon dışı bize günlük rutininden bahsedebilir misin?

Bir kayak günüm genellikle 4 saatlik bir kar üstü antrenmanından ve 1 saatlik kara antrenmanından oluşuyor. Kar üstünde serbest kayma, egzersizler ve kapı antrenmanlarımız oluyor. Kayak sonrası kara antrenmanları da genellikle bisiklet, esneme, mobilite oluyor. Sezon dışı antrenmanlarında ise genellikle İstanbul’da kuvvet, denge, sürat ve koordinasyon antrenmanları yapıyorum. Yazın sık sık paten, bisiklet, yüzme ve koşu yapıyorum. Bunları sadece antrenman olarak değil, aynı zamanda keyif aldığım aktiviteler olarak da yapıyorum. Tabii ki beslenme, dinlenme ve uyku düzeni de rutinimin bir parçası.

Bundan sonraki hedefleriniz arasında neler var?

Olimpiyatlar benim için ulaşması müthiş bir hedefti ama ondan da önemlisi çok keyifli bir yoldu. Bu yolda olmak beni inanılmaz mutlu ediyor. O yüzden yolda kalmaya devam etmek istiyorum… Bir yandan da SkiLab isminde, milli takımda yollarımızın kesiştiği 3 arkadaşımla beraber kurduğumuz bir projemiz var.

Olimpiyat Sporcusu Özlem Çarıkçıoğlu Kayak Tutkusunu Anlattı

Ski-Lab’den bize biraz bahseder misin?

SkiLab bir kayak okulundan daha fazlası bizim için. Bütünlükçü bakış açısıyla, yeni nesillerin profesyonel ve programlı yetişmesini hedefliyoruz. Atletik becerilerin yanı sıra, spor sayesinde farklı değerler edinmelerini istiyoruz. Sporculuğum süresince çektiğim zorluklardan, edindiğim bilgilerden yola çıkarak yeni nesillere deneyimlerimi aktarabileceğim bir platform benim için. Hayallerimi gerçekleştirebileceğim bir proje. Bu sezon SkiLab’in beşinci senesi. Geçtiğimiz sezon sıfırdan yetiştirdiğimiz sporcularla Türkiye Şampiyonası’nda kürsüyü kapatmıştık. Bu geldiğimiz nokta bizim doğru yolda olduğumuzun iyi bir göstergesi oldu.

{18957}

Kayak sporu artık İstanbul’da da gerçekten popüler bir spor haline geldi. SkiLab’in kayak okulu sezonda 500’den fazla çocuğu kayak sporu ile buluşturuyor. Aralarından yetenekli ve istekli olanları BtcTurk Roket Takımı için yetiştiriyoruz. Şu anda yarış takımımızda 35 sporcu var. Hepsi pırıl pırıl çocuklar. Yazları İstanbul’da beraber spor yapıyor, kışları ise dağlarda buluşuyoruz. 12 ay görüştüğümüz bir aile onlar bizim için…

Olimpiyat Sporcusu Özlem Çarıkçıoğlu Kayak Tutkusunu Anlattı

Kayağa yeni başlayan birine ilk tavsiyeniz ne olurdu?

Öncelikle güvenlik önlemlerini almalarını tavsiye ederim. Kayak merkezini çok iyi bilmeyen kişilerin mutlaka bir kayak hocasından ders alarak pistleri tanımalarının önemli olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda çok daha hızlı bir şekilde bu sporu öğrenecekleri ve gelişecekleri kesin.. Artık birçok kayak merkezinde kask takmak zorunlu hale geldi. Bu uygulamayı da çok doğru buluyorum. Seviyesi ne olursa olsun -hatta daha hızlı kayan profesyoneller bile- mutlaka koruma ekipmanlarını kullanmalı.

Türkiye ve yurt dışını kıyasladığında kayak konusundaki en belirgin farklılıklar neler?

Karlı gün sayısı ve tesisler diyebilirim. Avusturya, İsviçre, Fransa, İtalya gibi ülkelerde 365 gün açık olan kayak merkezleri var. Bunlar bizim de yazları antrenman yaptığımız buzullar. Türkiye’de maalesef sezon daha kısa sürüyor. Fakat son yıllarda birçok doğu ilinde yeni tesisler kuruldu ve kar kalitesi oldukça yüksek. Kayak yarışçılığı hakkında ise fark oldukça fazla. Kültürlerinde kayak sporunun yer ettiği ülkelerle, Türkiye’den çıkan sporcuların yarışması maalesef çok adil olmuyor. Bu sebeple en büyük farklar kültürden ve buna bağlı olarak sistemden kaynaklanıyor diyebilirim.

Olimpiyat Sporcusu Özlem Çarıkçıoğlu Kayak Tutkusunu Anlattı

Hem Türkiye hem de yurt dışından en sevdiğin kayak destinasyonları neresi?

Türkiye’deki favori kayak şehrim Erzurum. Hem Palandöken’de hem de Konaklı Kayak Merkezinde kaymayı çok keyifli buluyorum. Özellikle SkiLab antrenmanlarını da bu bölgelerde yapıyoruz. Hem pistlerin uzunluğu hem ezilmesi açısından antrenmanlarımız için güzel bir ortam sağlıyor. Eğer Konaklı’da güzel hava yakaladıysanız gerçekten başka bir yerde kaymaktan keyif almazsınız. 2011 Üniversite Oyunları zamanında yapılmış bir yer burası. Dolayısıyla pistler çok uzun, çok eğlenceli eğimleri var.

Yurt dışında ise en sevdiğim kayak merkezi Saas Fee/İsviçre. Burası yazın sabahları kayak yapıp öğlenleri köy merkezinde tişörtle dolaşabildiğim bir yer. Doğası tek kelimeyle inanılmaz. Bir de Sochi’ye bayıldım! 2014 Kış Olimpiyatlarından sonra müthiş bir kayak merkezi olmuş. Aynı zamanda Karadeniz’e yakın olmasından dolayı ılıman bir havada bol kar kayabiliyorsunuz.. Hem pistleri hem de konaklama yerleri ve restoranları gerçekten çok kaliteli.

{93582}

İmkanın olsa bir tam gün hangi kayakçı ile beraber kayabiliyor olmak isterdin?

Bu isim benim için Bode Miller. Amerikalı sporcu sanırım bu işi iyi yapıp en çok zevk almasını bilen kayakçıydı. Sanıyorum 7-8 yıl önce emekli oldu ve şimdi geniş ailesindeki ufaklıklarla pistlere çıkıyor. Onunla beraber kaymak çok eğlenceli olurdu!

Başak Güsar
Başak Güsar Tüm Yazıları