Bodrum'un Sicilyalı Lezzetleri: Mammadrau
Yazı Boyutu:
İki Michelin yıldızlı şef Ciccio Sultano’nun danışmanlığındaki Mammadrau, lezzetli yemekleri ve şahane kokteylleri ile Bodrum’un en iyilerinden biri olmaya aday.
Mammadrau’yu anlatmadan önce adının hikâyesinden başlamam gerekiyor: Zamanında Sicilya kıyılarında baskınlar düzenleyen Turgut Reis, yöre sakinleri üzerinde öyle bir etki yaratmış ki Dragut ismiyle nam salmış. Nesiller boyu yaramazlık yapan çocukların da durması için ‘öcü geliyor’ gibi bir anlamla “Mammadrau Mammadrau” denilmiş. İşte Kempinski Otel içerisinde açılan yeni Sicilyalı Mammadrau’nun isminin hikâyesi…
İki Michelin yıldızlı şef Ciccio Sultano’nun danışmanlığında yürütülen mutfağın sorumlusu şef Marco Curaddo. Sous cheflik makamında ise MSA’dan sevgili şef arkadaşım Pelin Aslan bulunuyor. Arkalarında genç ve dinamik bir ekip var. Açık mutfak konsepti, güler yüzlü servis ekibi, şeflerin masalara gelerek deneyimleri dinlemesi, lezzetli yemekleri ve şahane kokteylleri ile Mammadrau, yeni açılmış olmasına rağmen sadece bu senenin değil, gelecek senelerinde vazgeçilmez gusto duraklarından biri olacak gibi görünüyor.
Kempinski büyük bir otel. İçeri girdiğiniz zaman sizi bir görevli karşılıyor ve Mammadrau’ya kadar eşlik ediyor. Zira aksi olsa restorana ulaşmanız biraz zor olabilir. İçeri girdiğiniz anda şahane bir deniz manzarası ayaklarınızın önüne seriliyor. Muazzam keyifli ve hafif bir meltemle birleşince serin bir ortamda güzel bir akşam yemeğine geldiğimizi anlıyoruz. Şansımıza bu sefer şef Ciccio da restoranda bulunuyor ve kendisiyle tanışma şerefine de nail oluyoruz.
Mekânın dekorasyonunda Akdeniz ve hafif Orta Doğu esintileri göze çarpıyor. Tül perdeler bir Casablanca havası yaratırken, private dining alanları da oldukça şık ve hoş konumlandırılmış. Her şey yerli yerinde. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş.
Cucina con musica İtalyancada “Müzikli yemek” anlamına geliyor. Bir diğer anlamı da iyi müzik eşliğinde sunulan bir Sicilya yemeği. Ben sloganı gerçekten çok beğendim. Ve tam da bu şekilde hissettim gece boyunca.
Amuse Bouche
Ekşi maya ekmek kıtırları ile servis edilen zeytinli ve acılı domatesli ezmeler gerçekten çok lezzetliydi. Yumuşak ve kıtır dokular ağızda birbirlerini döverken, tuzlu ve acılı ezmelerin damakta bıraktığı hissiyat bize karnımızın zil çaldığını tekrar hatırlattı.
Karides Cannoli
Ama bildiklerinizden değil. Havyar ve karidesle buluşmuş olan bu çıtır lezzeti tadarken bir kural var. Önce havyarları damağınızda patlatıyorsunuz, sonrasında tüm kombinasyonun tadını çıkarıyorsunuz. Gerçekten havyarın tuzlu tadı öyle güzel bir hazırlık yapıyor ki karides için. Sicilya’ya saygınlığım bir kez daha artıyor.
Ahtapot
Külde patates ile servis edilen, ne çok yumuşak ne de çok sert, tam kıvamında pişirilmiş vantuzlu ahtapot; normalde menüde burrata sosu ile servis ediliyor. Ancak şef bizim için zamanında komutan Apichius için yapılmış olan ve içeriği hakkında çok bilgi vermediği bir sos hazırlamış. Sos bana biraz tuzlu gelmiş olmakla birlikte bunu sorun edemeyeceğim kadar lezzetli bir tabaktı önümdeki.
Bottargalı Spaghetti, Patlıcanlı Paccheri ve Trüflü Spaghetti
Tabii ki burası bir Sicilya restoranı ve tabii ki tüm makarnalarının hamurlarını özel reçeteleri ile kendileri hazırlıyorlar. Üç farklı çeşit olarak tattığımız makarnaların hepsi muazzam lezzetli idi. Bottargalı spaghettinin limonlu sosunun en büyük özelliği soğuk olması. Dolayısıyla makarna karıştırılmadan geliyor ve masada da sizi karıştırmadan yemeniz için uyarıyorlar. Trüflü spaghettinin üzerine şef tarafından hemen önümüzde rendelenen tazecik yaz trüfleri ise bizi bir sonraki yemek hakkında çok büyük beklentilere sokuyor.
Trüflü Dondurma, Kıtır Ekmek ve Deniz Tuzu
Herkes hazır olsun çünkü hayatım boyunca yediğim en iyi şeylerden birini anlatacağım size. İki incecik kıtır dilim arasında buz gibi trüflü bir dondurma ve deniz tuzu dokunuşuyla lokmalık bir damak tazeleyici olarak hazırlanan bu olağanüstü lezzet o kadar ama o kadar iyiydi ki, benim için akşamın bir numarası olmasının yanı sıra birkaç tane yememek için kendimi zor tuttum.
Akya Buğulama
Brokoli kabak, havuç ve rezene ile servis edilen ve bisque tarzında hazırlanmış bir sosa sahip bu tabakta bulunan akya balığı şahane kıvamıyla göz dolduruyor. Bana sadece biraz tuzsuz gelen bu tabak bir ana yemekten beklediğiniz her şeyi karşılıyor.
Mekânın bir de iskele kısmı var. Gündüzleri hem denize girip hem de buraya özel oluşturulmuş menüsünden sipariş edebiliyorsunuz. Daha önce bir öğleden sonra uğrayıp Marco şef ile biraz sohbet etme fırsatı bulmuştum. O esnada kendisinin bana ikram ettiği ufak lezzetler de gerçekten şahane idi.
Amuse bouche olarak getirdikleri buz gibi karpuzun çiğ balık ve kahve ile uyumu harika bir kombinasyondu örneğin. Ya da Palermo stili hazırladıkları pane panelle. Ve tabii ki arancini çeşitleri. Özellikle mürekkep ile yaptıkları içi deniz mahsulleri dolgulu olandan mutlaka denemelisiniz.
Ciccio Sultano
Hem şef Ciccio hem de şef Marco gittikleri her yerde yerel ürünleri kullanmayı çok seviyorlar. Buraya geldiklerinde de özellikle keçiboynuzu, bamya, narenciyeler baya dikkatlerini çekmiş ve hemen onlardan turşular, ezmeler, soslar yapmaya başlamışlar. Bunları da menüdeki ürünleri hazırlarken oldukça sık kullanıyorlar.
Yakında öğlenleri de servis vermesi planlanan restoran şu an için saat 18.00’den sonra kapılarını açıyor. Muhteşem bir manzara eşliğinde çok iyi bir Sicilya mutfağı deneyimi yaşamak istiyorsanız, Kempinski içerisinde bulunan Mammadrau, ekim sonuna kadar sizleri bekliyor.
Kempinski Bodrum, Kızılağaç Mahallesi, Hacıgiden Caddesi, No:33/1, 48400 Bodrum
0532 295 23 64
