2023 Sürdürülebilir Yaşam Trendleri
Yazı Boyutu:
Sürdürülebilirlik kavramını, 2023 yılı içerisinde nasıl ve hangi şekillerde gözlemleyeceğiz, sizin için inceledik.
Yüzümüzü 2023’e çevirdiğimizde bu günler, 2050’ye ve global net-sıfır hedeflerimize ulaşmamız gereken ‘o’ güne bir adım daha yaklaşmış olmamız anlamına geliyor. Eğer gezegenimizi gelecek nesiller için korumak istiyorsak, üzerimizdeki baskı giderek artıyor, demek oluyor.
Sonuç olarak işletmeler ve tüketiciler daha sürdürülebilir yaşamanın ve çevre üzerindeki etkilerini azaltmanın yeni yollarını ararken geleceğin topluluklar için daha iyi olacağını da garanti ediyor.
Akıllı ev teknolojilerinden ulaşılabilir elektrikli otomobillere, dijital ağaç-dikme insiyatiflerinden tüketicilere daha sürdürülebilir ve sosyal etkisi yüksek seçimler yapabilmeleri konusunda yardımcı olan araştırma ekiplerine her şey ve herkes, hedeflere ulaşmak için günlük hayatlarımızı adapte etmemiz için var. Elbette her ölçek, farklı sorumlulukları ve yapılması gerekenleri de beraberinde getiriyor.
Daha sürdürülebilir bir dünya ve yaşam için 2023’te neler ön planda olacak, hangi gelişmelerin sesini daha çok duyacağız ve nelerden daha sık bahsedeceğiz; gelin birlikte bakalım.
İklim Değişikliği İle Mücadele Etmek ve Pozitif Sosyal Etki Yaratmak İçin Ağaçlandırma
Tipik bir ağaç bir sene boyunca yaklaşık 25 kilogram karbondioksit absorbe eder ve karşılığında 177 kilogram oksijen üretir. Sonuç olarak devletler, net-sıfır hedeflerine ulaşmak için ağaçlandırma insiyatifleri kuruyor. Avrupa Birliği, önümüzdeki sekiz sene içinde üç milyar daha ağaç dikmeyi planlıyor. Geçtiğimiz yaz Avrupa’yı kavuran sıcak hava dalgası nedeniyle sayısız ülkede kuraklık meydana geldi; daha fazla ağaç dikerek sadece küresel sıcaklıkların önüne geçilmeyecek aynı zamanda lokal topluluklar için de sosyo-ekonomik fayda sağlanacak. Zira ağaçlar karbon emisyonunu azaltmanın yanı sıra gıda güvenliği, ticaret, iş ve eğitim gibi olanaklar da tanıyor.
Bu tip sosyal projeler -ister şirket ağaçlandırma programları olsun ister bireysel bağışlarla gerçekleştirilsin- bir fark yaratılması şansı doğurabilir.
Yolların Hakimi Elektrikli ve Hibrid Araçlar
Her ne kadar piyasa COVID ve çip sıkıntıları nedeniyle sarsılmış olursa olsun, elektrikli ve hibrid araçlar, globalde yakaladıkları toplam 6,4 milyon dolarlık satışla, rekor bir yıl geçirdi. Bu yeni popülerliğin önemli bir nedeninin benzinli ve dizel araçlara yönelik kısıtlayıcı politika hazırlıkları olması bir yana, yüksek motor verimlilikleri ve kilometre-başı-maliyetleri açısından benzinli denklerine göre daha tasarruflular.
Avrupa’da 20205 itibarıyla benzinli araç satılmayacak. Tüketiciler de bir elektrikli veya hibrid otomobile yatırım yapmanın çevresel ve ekonomik etkilerinin farkına varmaya başladılar.
Daha Yeşil Ürün ve Hizmet Beklentisinde Artış
Tüketiciler daha sürdürülebilir bir yaşam benimsemeleri ve gündelik alışkanlıklarını da daha farklı bir bakış açısı ile yeniden değerlendirmeleri gerektiği konusunda uzlaşırken bir yandan da gözler daha yeşil ürün ve hizmet sunması beklenen şirketlere dönecek.
Ekolojik uyanış, eco-awakening kavramının doğuşu ve geçtiğimiz sene içindeki yükselişi ile paralel okunabilecek bu trendin karşılığını şeffaflık olarak görebiliriz. Öyle ki, sadece ürünlerin değil tedarikleri sürecinde geçtikleri her yolun aydınlatılması talepleri artacak.
Daha İyi Teslimat, Daha Az Emisyon
Pandemi boyunca tarihinin zirvesini gören online alışveriş, taşıma sırasında ortaya çıkan karbon emisyonunun da artmasına neden oldu. Bu artış, endüstri liderlerini daha çevre dostu taşıma yöntemleri arama konusunda harekete geçirdi.
Özellikle son düzlükte, taşımacılığın ve teslimatın son aşamasında, daha ekolojik olması açısından fosil yakıtlı araçlardan kaçınılmaya başlandı ve elektrikli araçlara, drone’lara ve kargo bisikletlere geçildi. Örneğin Amazon, Mercedes-Benz iş ortaklığı ile Avrupa ayağını elektrikli araçlarla besledi.
Döngüsel Olmak: Yeniden Kullanmak ve Geri Dönüştürmek
Hazır giyim çok fazla atık üretiyor ve bu sorun gün geçtikçe büyüyor. Online alışverişlerde ortalama iade oranı %23,44. Bu da demek oluyor ki dört siparişimizden birisini iade ediyoruz. Paketleme atıkları, tarihinin en yüksek seviyesinde. Atığı azaltmak, 2023’ün en önemli gündemlerinden.
Döngüsel ekonomi, mevcut malzemelerin ve ürünlerin yeniden kullanılmasını ve geri dönüştürülmesini teşvik eden bir model. Paketleme endüstrisinin 2030’a kadar bu modeli devreye sokması halinde yıllık 35 milyar dolarlık bir bütçe kazanımı sağlaması öngörülüyor.
Çevre Dostu ve Adil Çalışma Alanları
Sürdürülebilirlik düzenlemelerini içselleştirmek adına şirketler, çalışma ortamlarını da toplulukları ile etkileşim içinde olacak şekilde yeniden kurgulamaya başladı. Mekânların enerji kullanımı ve tasarım açısından çevre dostu olması fikri birkaç yıldır zaten gündemlerin ilk maddelerinden biriydi. 2023 ile birlikte odakların mesleki sağlığa ve güvenliğe de çevrileceğini göreceğiz.
Bu anlamda şirketlere yol gösterecek ve danışmanlık verecek çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık girişimleri, adlarından daha sık söz ettirecek.
Veri ve Yapay Zekâ Destekli Çevresel Projeler
Bilginin ve teknolojinin efektif kullanımının, sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmada etkili bir rol üstleneceği öngörülüyor. Özellikle yapay zekânın sera gazı emisyonlarının azaltılması için zaruri olması bekleniyor. Öyle ki bu oranın 2030’a kadar %4’ü bulacağı tahmin ediliyor.
İklim değişikliğine karşı direnmede özel sektör ajanslarına ve araştırmacılarına büyük görev düşüyor. Firmalar için yapılacak doğru karbon ayak izi tespitleri, hasarın azaltılması adına harekete geçilmesi için oldukça önem taşıyor.
Bulut Destekli Sürdürülebilirlik
Yapay zekâya ek, 2023’te bulut teknolojileri de şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak açısından yaygın bir kullanıma ulaşacak. Araştırmalar, bulut programlamarının daha yeşil bir teknoloji dönüşünüme öncü olacağını gösteriyor.
Optimizasyon ve etkililik üzerindeki odakları ile bulut sağlayıcılar, daha sürdürülebilir ve düşük maliyetli iş yükü tasarlayabilir ve yönetebilir. Bu teknoloji de markalara karbon emisyonu ile mücadele etmeleri, daha az enerji tüketmeleri ve atık yönetimilerini desteklemeleri için yardımcı olabilir.
Tasarımda Yaşama Duyulan Sevgi, Biophilia Teorisi ve Biyofilik Tasarım
Doğal malzemeleri, doğal havalandırmayı, doğal aydınlatmayı, ilhamını doğadan alan şekilleri ve formları modern yapılara dahil etmeyi içeren yapı tasarım ilkesi biyolofili, 2023’te karşımıza çok sık çıkacak kavramlardan.
Biyofilik tasarımda doğal olanın mekan ile mümkün olan her şekilde etkileşime girmesi sağlanıyor. Bu etrafımızdaki havanın daha temiz olmasını sağlarken üretkenliği de artırıyor. İş ortamlarının çalışanlar ve tüm canlılar için uyumlu bir birliktelik sağlaması amacıyla yeniden düşünüldüğü bu tasarım anlayışı, insan-çevre ve insan-insan ilişkilerinin de yeniden düşünülmesinin kapısını aralıyor.
Farklı Bir Araya Gelme Yöntemlerine Dair Yeni Arayışlar
Fuarlar, pazarlama zirveleri ve sunumları her zaman yerlerini koruyacak elbette. Yine de araştırmalar, 3 günlük 1000 kişinin katıldığı bir etkinlik için 523 ton karbondioksit üretildiğini gösteriyor. Bu, 1.233 varil petrol yakmakla eş değer.
Katılımcıların etkinliğe uçuşlarından ürettiği -kişi başı, günde ortalama 2 kg- atığa, her şey bu hesaplamaların bir bileşeni. Başkaları ile bir araya gelmek her zaman iyi hissettirse de söz konusu sürdürülebilirlik olduğunda, iklim-bilinçli bir etkinlik organize etmek zorlayıcı olabilir. Yine de çalışmalar, bu tip etkinliklerde günün birinde sıfır emisyon üretme yönünde.
Sadece Organik Değil, Onarıcı Da
2023’te tüketiciler gıdalarının kökeni hakkında daha fazla soru soracak ve ‘organik’, ‘gezen’ ve ‘bitki-bazlı’ gibi standart moda kelimelerin ötesine geçilmesine odaklanacak. Artık pek çok insan onarıcı toprağın değerinin farkına varmışken, gıda şirketleri de toprak sağlığına daha fazla önem göstermeye başlayacak.
Bu trendin etiketlere yansıması da öngörülüyor. Öyle ki daha temiz etiketlere olan talep, doğal gıdaların sağlıklı, sürdürülebilir ve yapay bileşenden tamamen arındırılmış olmasını da beraberinde getirecek.
Daha Yavaş ve Kapsayıcı Seyahat
Avrupa’yı bir uçtan bir uca trenle geçmekten Güney Kutup dairesinde yürüyüş yapmaya, özel tatil arayışı içinde olanlar dahil herkes, seyahatlerinin daha anlamlı kaçışlar olmasını arzulayacak.
2023 ile birlikte kutu işaretlemeli, tüm spotların üzerinizde olduğu tatiller biraz klişe kalacak. Kültürel ve coğrafi olarak daha çeşitli keşifler içeren lokal odaklı seyahatler planlanacak.