preloader

Atıkların Döngüsel Yönetimi a.k.a Geri Dönüşüm

Atıkların Döngüsel Yönetimi a.k.a Geri Dönüşüm

Yazı Boyutu:

Döngüselliğin önemli bir parçası olan geri dönüşüm nedir, dünyada nasıl işlemektedir ve önünde nasıl bir gelecek var? Tüm detayları sizin için inceledik.

150 yılı aşkın süredir firmalar ürün ortaya çıkartma becerilerinin çıtasını istikrarlı bir şekilde yükseltiyor ve efektif bir şekilde üretmeye devam ediyor; son derece geniş yelpazedeki ürünler tüketicileriyle buluşuyor ve artan finansal geri dönüşler hissedarlara para kazandırmaya devam ediyor. Öte yandan, gerçek o ki, bu sistem ideal olmanın yanından bile geçemiyor. Özel olarak, firmalar üretimleri sırasında ortaya çıkan atıkları nasıl yöneteceklerini ve tüketiciler ürünlerle işleri bittiğinde onlarla ne yapacaklarını bilmiyor. Çin, 25 seneyi aşkın süredir atıklarını ülkeye ihraç eden Amerika, İngiltere, Almanya, Japonya ve Meksika gibi ülkelerin artık atıklarının sorumluluklarını almaları gerektiğini söyleyerek bu trafiğe bir son verdi.

Dünya Bankası verilerine göre her sene 2.12 milyar ton atık ortaya çıkıyor ve bu rakamın 2100’de üçe katlanacağı ön görülüyor.

Yaygın plastik kullanımının ortaya çıkardığı atık tehdidi, bir sır değil. 2016 senesinde global çapta yaklaşık 260 milyon ton plastik, kullanıldıktan sonra atıldı. Bu atığın sadece %16’sı geri dönüştürülmek için toplandı; %25’i yakıldı ve kalan %59’u arazilere terk edildi. Bu rakamın 2030 yılında 460 milyon tona ulaşması bekleniyor ki bu mevcut çevre problemlerinin tamamen yeni ve ciddi bir seviyeye çıkması demek.

Atıkların Döngüsel Yönetimi a.k.a Geri Dönüşüm

Plastik konusu mevcut gündemde odağını mikroplastiklere, eninde sonunda doğaya karışan küçük plastik partiküllerine kaydırmış durumda. Çok daha büyük nesnelerin çözülmesiyle ortaya çıkan 5 milimetreden küçük bu partiküller o denli ciddi boyuttaki sadece Kaliforniya’nın doğasında Samanyolu’ndaki yıldızlardan daha fazla sayıda oldukları tahmin ediliyor. Denize atılmış plastik şişe, araba tekerleği veya polyester kıyafetler… İnsan sağlığı kadar deniz canlılarının yaşamını da tehdit ediyor.

Dünya nüfusunun %16’sına ev sahipliği yapan gelişmiş ülkeler, 683 milyon tonla, dünyada üretilen atığın %34’ünden sorumlu.

Daha spesifik bir örnek vermek gerekirse…

Her sene Filipinler’de 2.7 milyon ton, sadece Manila şehrinde 600.000 ton plastik atık ortaya çıkıyor. Her ne kadar ülke, ulusal çapta %84’lük bir oranla, yüksek oranda atık toplama kapasitesine sahip olsa da toplanan plastiklerin %17’si, arazilere yapılan yasa dışı dökümler ve zayıf operasyonel nedenlerden ötürü, deniz ekosisteminde kayboluyor. Tüm bu toplanamayan plastikler nedeniyle okyanus sızıntısı oranı %31. Sağlık sistemi ve denizcilik açısından yaşanan kayıpları düşünün…

Danimarka ise Avrupa Birliği’nin getirdiği 2025 ve 2030 geri dönüşüm yükümlülüklerini neredeyse şimdiden yerine getirmiş gibi görünüyor. Danimarka’nın plastik atıklarının %57’si ısınma ve enerji için yakılıyor; bu oran AB ortalamasının %18 üzerinde. Danimarka’da plastik atıkların sadece %13’ü geri dönüştürülüyor, %28’i ise geri dönüştürülmek üzere ihraç ediliyor ve %2’si arazilere dökülüyor. Geri dönüşümü artırmak ve enerji elde etmek için yakmaya devam etmek, Danimarka’nın 2050’de en düşük karbon emisyonlu ülke olmasına katkı sağlayacak gibi görünüyor.

Atıkların Döngüsel Yönetimi a.k.a Geri Dönüşüm

Ancak 2016’dan beri %66.1’lik oranla dünyanın en yüksek geri dönüşüm oranına sahip ülkesi, Almanya. Almanya, 1990’da aldığı kararla üreticilerin paketleme atıklarından kendilerinin sorumlu olduğunu karara bağlamıştı. Hanelerden ve işletmelerden atık toplama yükümlülüğü ile birlikte 1991’de %3 olan geri dönüşüm oranı 30 sene içinde %66.1’e yükseldi. Döngüsel Ekonomi Hareket Planı’na da dahil olan Almanya’da sürdürülebilir ürünler üretmek bir norm haline geldi. Aynı zamanda tek kullanımlık ürünlere kısıtlama getirildiği gibi satılmayan ürünlerin imha edilmesi de yasaklandı.

Dünyanın en çok geri dönüşüm oranlarına sahip ülkeleri, Almanya’nın ardından; %60.6 ile Singapur, %60.2 ile Galler, %59 ile Güney Kore ve %55.9 ile Avusturya.

Singapur’da geri dönüştürülen malzemelerin %39’unu yıkımlardan ve inşaatlardan gelen endüstriyel atıklar oluşturuyor. İlk beş öncü ülke arasından en küçük olan Galler de 2025’te ulus çapında geri dönüşüm oranını %70’e çıkarmayı hedefliyor.

Japonya’daki bir dağ kasabası olan Kamatsu’da, geri dönüşüm sürecini optimize etmek için, çöpler 35 farklı türe ayrılıyor.

Geri dönüşüm, işlenmesi gereken atığın niteliğiyle oldukça ilişkili. Plastik, elektronik aletler, metal ve diğer malzemeler için onları yeniden kullanılmaları için bileşenlerine ayıracak özel yöntemler gerekiyor. Ve geri dönüştürülmüş kaynaklar için ham madde üretimi için kullanılan enerjiden daha azına ihtiyaç duyuluyor. Örneğin, geri dönüştürülmüş her ton plastikle 2.574 litre petrol ve 5.774 kWh enerji tasarrufu sağlanırken her bir milyon cep telefonuyla 15.625 ton bakır, 350 kilogram gümüş, 34 kilo altın ve 15 kilo paladyum kurtarılıyor.

Dünya çapında her sene 4 milyar ağaç kağıt yapılmak için kesiliyor. Bu her sene Amazon Yağmur Ormanları’nın %1’inin kaybedilmesi demek. Oysa sadece İngiltere’de her insan %10 daha fazla kağıt geri dönüşümü yapsa her sene 5 milyon ağaç kurtarılabilir. Yine de kağıt dünya çapında en çok geri dönüştürülen malzeme olma özelliği taşıyor. Eski gazete, kitap ve dergileri dönüştürmek için sadece 6 gün gerekiyor ve bu işlem, ham maddeden kağıt üretmeye oranla %70 daha az enerji gerektiriyor.

Eğer Amerika’da bir sene içinde basılan tüm gazeteler geri dönüştürülseydi, 250 milyon ağaç kurtarılabilirdi.

Uluslararası geri dönüşüm endüstrisi yaklaşık 200 milyar dolarlık bir değere sahip. Geri dönüşüm için atıkları ayrıştırmak dahil, endüstride yaklaşık 15 milyon insan istihdam ediliyor. Sadece Amerika’da1.1 milyon insan bu sektörde çalışıyor. Atık geri dönüşüm hizmetleri pazar değerinin 2024’te 376 milyara ulaşması bekleniyor.

Atıkların Döngüsel Yönetimi a.k.a Geri Dönüşüm

Katı atık yönetim sistemlerinin finanse edilmesi başlı başına bir meydan okuma; süregelen operasyonel maliyetlerin yanı sıra gelecek içinde de yatırım yapılması şart. Gelişmiş ülkelerde, taşıma, iyileştirme ve imha etme aşamalarını da kapsayan entegre atık yönetimi, gelişmekte olan ülkelere göre daha maliyetli olsa da gelişmekte olan ülkeler iyileştirme maliyetleri konusunda daha büyük sıkıntılar yaşıyor. Bu noktada sürdürülebilir olan lokal yönetimlerin özel sektörle iş birliği yaparak ulusal çapta bir sonuca ulaşılmasını sağlayacak modeller geliştirilmesi. Organik atıkları ele alalım; gelişmiş ülkelerde evsel organik atık oranı %30’lardayken gelişmekte olan ülkelerde bu oran %65’lerde seyrediyor. Avrupa ve Kuzey Amerika’da artan oranda şehirde organik atıkların ayrıştırılması konusunda başarılı programlar hayata geçirilirken gelişmekte olan ülkelerde bu yönetim bireysel çabalara bırakılıyor.

Sadece İngiltere’de her gün 1.4 milyon el değmemiş muz, 600.000 yumurta, 3 milyon açılmamış yoğurt ve 20 milyon dilim ekmek çöpe atılıyor.

Atık yönetiminde başarı elde edilmesinin anahtarı, atık akışını anlamlı hacimlere göre ayrıştırarak ve tedarik zincirini profesyonel şekilde organize ederek, hem çevresel hem de sosyal etkinlikte fayda sağlamakta saklı.

Geri dönüşüm yöntemleri, teknolojiler ve pazar değeri gibi değişkenlerle oldukça ilintili. Uzmanların geliştirdiği her program, gelişim yönünde yeni fırsatların doğmasına olanak tanıyor. Tek kullanımlık plastiklerin kullanımının artan oranda ülkede yasaklanması bu anlamda oldukça önemli. Her ne kadar bu eğilimlerin belirgin etkileri henüz ölçülmemiş olsa da öngörüler umut verici yönde.

Atıkların Döngüsel Yönetimi a.k.a Geri Dönüşüm

Her ne kadar üst yönetimler veya bireyler tarafından önlemler alınsa da ideal olan, düşünce ve işleyiş şeklinin Endüstri Devrimi’nden bu yana süregelen al-yap-kullan-at lineer modelinden çıkarak daha döngüsel ve kayıpsız bir modele evrilmesi. Ham maddelerin iyileştirilerek ve geri kullanımla ürünlerin ömürlerinin uzatılarak potansiyel atık durumunu minimuma indirmeyi ve kaynakları olabildiğince uzun ve etkili kullanmayı kapsayan döngüsellik, geri dönüşüm konusu için eşsiz bir çatı olma özelliği de taşıyor.

Zeynep Özar Berksü
Zeynep Özar Berksü Tüm Yazıları