Çocuklara Sürdürülebilirlik Nasıl Anlatılmalı?
Yazı Boyutu:
2020 senesinde doğan çocuklar iklim krizini bizden çok daha şiddetli deneyimleyecek. Peki korku ve eylemsizlik doğurmadan gelecek nesile sürdürülebilirliği nasıl anlatabilirsiniz, sizin için inceledik.
2020 senesinde doğan çocuklar iklim krizini büyükbabalarından ve büyükannelerinden daha zorlu ve şiddetli yaşayacak. Yeni yapılan çalışmalara göre bu sene itibariyle doğan çocuklar, yaşamları boyunca, ortalamanın iki katı kadar orman yangınına, 2.8 katı kadar hasat kıtlığına, 2.6 katı kadar kuraklık olayına, 2.8 katı kadar sel baskınlarına ve 6.8 katı kadar sıcak hava dalgasına maruz kalacak.
Nesil olarak devraldığımız bu dünyayı hor kullanma halini şimdi bir şekilde geri çevirmeye çalışıyoruz, yine de Paris İklim Anlaşması uyarınca limit olarak belirlenen 1,5 derecelik ısınmanın önüne geçme hedefini tutturmak için, ne yazık ki, geç kaldık. Bundan sonra yapacağımız tüm iyileştirmeler, 2 dereceyi aşmamak üzerine. Ne yazık ki.
“2050 ile birlikte okyanuslardaki plastik ağırlığının balıkların ağırlığından fazla olması, ve yüzyılın sonuna kadar okyanusların sıcak bölgelerindeki deniz yaşamının altıda birinin yok olması bekleniyor.”
İç güdülerimiz, çocuklara, onları korkutacak veya onlara zarar verecek şeylere karşı kalkan olmak üzerine programlı. Filmlerdeki kategoriler ve hız trenlerindeki güvenlik şeritleri bunun için var. Ancak onları, geleceğin yetişkinlerini, iklim değişikliği gerçeğine ve jenerasyonlarının alacağı kararların bu süreci yavaşlatabileceğine dair eğitmek de son derece önemli.
Çocuklara ve gençlere iklim değişikliğini öğretmenin faydalarından biri, ailelerinin de konu ile alakadar olmasını sağlamak. Reuters tarafından yapılan bir araştırma, çocuğu ortaokul çağında olan ailelerin iklim değişikliği hakkında bilgi sahibi olmasıyla birlikte konu hakkında endişelenme seviyelerinin ortalamanın %23 üzerinde arttığını gösteriyor.
Ancak iklim değişikliğinin tehlikeleri hakkında yapılan uyarılar çocukları gelecekleri hakkında yas tutmaya; umutsuzluk ve savunmasızlık gibi karanlık duygulara sürükleyebiliyor. Peki bu durumda ne yapmalıyız?
Korku ve eylemsizlik doğurmadan gelecek nesile sürdürülebilirliği nasıl anlatabiliriz?
Sürdürülebilirlik, geniş ve kapsamlı bir kelime. Ekonomik düzenlemelerden endüstriyel iyileştirmelere, devasa rüzgar türbinlerinden doğal gübreleme için kullanılan ısı pompalarına, birçok şeyi içine alıyor. Bu devasa soyut anlamlar ve somut eylemler şemsiyesi tek bir kuralı izliyor: dünyaya verdiğimiz zararı en aza indirecek davranış pratikleri edinmek. Dolayısıyla sürdürülebilirlik, iyi ve duyarlı eylemler bütünü olarak karşımıza çıkıyor. Çocukları bu sürecin içine dahil ederken de sürdürülebilirliğin soyut ideası ile eylemlerin gerçek dünyadaki etkileri arasındaki boşluk arasında bir köprü kurmamız gerekiyor.
Ufak ufak başlayın
Dünyanın karbon emisyonunun üçte birinden hangi bir avuç büyük şirketin sorumlu olduğunu biz biliyoruz, ancak konuya bu kadar yüksek bakarak çocuklara sürdürülebilirliği aktarmakta zorlanabiliriz. Onun yerine küçük ve lokal ölçekte başlayın ve bu bakış açısının eninde sonunda küresel sorunlara bağlanmasını zamana bırakın.
Örneğin, yeni bir yol açmak için kesilmiş orman arazilerini gösterin. Bu yol ile şehre daha az yakıt kullanarak gidebileceğinizden ve fakat yol açmak için ağaç kesmenin orada yaşayan canlıların kendilerine yeni yaşam alanları bulmaları gerektiği anlamına geldiğinden bahsedin. Ağaçsızlandırma, ulaşım ve hayvanları koruma arasındaki bağlantıyı kendi yaşamınız üzerinden kurun.
Çevrelerini keşfetmelerine izin verin
Meraklı zihinlerin ve öğrenme arzusunun eseri olarak bugün bu kadar çok bilgiye sahibiz ve çocukları da erken yaşta bu ilgiyi aşılamanın önemini göz ardı etmemeliyiz. Dolayısıyla onları doğal dünyayı keşfetmeleri için zaman ayırmalıyız. Ormanda yürüyüşe çıkmak, kumsalda kısa bir gezinti yapmak, nehirde yüzmek ve pazar günleri pikniğe gitmek hem eğitici hem de eğlenceli olabilecek yaratıcı öğrenme anları ortaya çıkarabilir.
Ama bu kadarla sınırlı kalmayın. Bilgiye fayda da ekleyin. Güzel bir parkta piknik mi yapıyorsunuz; oradan ayrılırken çöplerinizi toplayın ve bunun önemini çocuğunuza anlatın. Temiz su kaynakları hakkında bilgi alabileceği bir müzeyi ziyaret edin ve daha sonra evde neden sebzeleri yıkadığınız su ile çiçeklerinizi suladığınız arasındaki bağlantıyı kurmasını sağlayın.
Keşfetmek ortaya çıkarmayı, ortaya çıkarmak merakı ve merak da aksiyon-yönlü öğrenmeyi sağlar, ve bu her yerde ve her zaman yapılabilir.
Bir fark yaratabileceklerini elle tutulur yollarla açıklayın
Çocuklar ve gençler bunalmış hissedebilirler. Kendilerine, “Okyanuslardaki bunca plastiği nasıl durdurabilirim?” diye sorabilir veya, “Eğer diğer herkes sürdürülebilir olursa benim olmamam bir fark yaratmaz,” diye düşünebilirler. Siz onların zihinlerini okuyamayabilirsiniz; ancak ne düşündüklerini sorabilir ve bu doğrultuda karşılıklar verebilirsiniz. Çünkü çocukların gelecek hakkındaki korkuları sizinkilerden çok da farklı değil; çözüme sahip olmasanız dahi endişelerini doğrulayabilirsiniz.
Eğer bir fark yaratacaklarına dair becerileri konusunda kendilerine güvenleri yoksa onlara gerçeklerle karşılık verebilirsiniz:
“Bir sene boyunca, tek kullanımlık plastik şişeler yerine, yeniden kullanılabilir şişeler kullanarak 217 plastik şişenin çöpe gitmesini önleyebilirsin. Bu, plastik kirliliğini önleyebileceğin yollardan sadece biri. Eğer sen ve senin gibi pek çok çocuk bunu yapmaya başlarsa ne kadar çok plastiğin arazilere dökülmesinin önüne geçebileceğini bir düşün…”
Yeniden kullanılabilir eşyalar kullanmak ve ikinci el satın almak konusunda model olun
Sadeleşmeye ve fazlalıklardan kurtulmaya evinizden başlayın. Kullanmadığınız elektroniklerin fişini çekin, daha düşük tazyikli duş başlığı edinin, havalandırmanızın doğru çalıştığından emin olun. Bunu yaparken çocuğunuzun da size eşlik etmesini sağlayın. Bir şeyi atmadan önce iki kez düşünmesi ve paylaşması konusunda onu cesaretlendirin. Kitaplarını ve oyuncaklarını arkadaşları ile değiş tokuş etmesi için onu motive edin. Oyuncak paylaşımının Pinterest trendlerinden olması ve katılımının %313 artması boşuna değil.
Sürdürülebilirliği oyunlaştırın
Çocukları geri dönüştürülebilir olanları ve atıkları birbirinden ayırma konusunda eğitmek oldukça önemli. Bundan pekala bir oyun çıkarabilirsiniz. Elinize geçen çöpü gösterin ve onun geri dönüştürülebilir mi yoksa atık mı olduğunu sorun. Bu eğlenceli ve hatta sağlıklı bir yarışmaya dönüşebilir, ve geri dönüşümü doğru şekilde hayatına dahil etmeye devam edecektir.
“Stanford Üniversitesi’nin 2012 senesinde yaptığı bir araştırmaya göre atıkların ağırlığının yaklaşık %50’sini paketleme malzemeleri oluşturuyor ve her 30-40 günde kendi ağırlığımızda paketleme malzemesini gözden çıkarıyoruz.”
Bu rakam, şüphesiz, geçen 10 sene içinde arttı.
Çocuğunuzla alışverişe gittiğinizde onları bir oyuna davet edin; paketlemesi en hafif olan ürünleri seçmesini isteyin. Bu, onları sürece dahil edecek ve çok fazla şeye sahip olma dürtüsü etrafında dolaşan dikkatlerini dağıtacaktır.
Geri dönüşüm gibi kompost yapma, bahçecilik, yemek pişirme gibi günlük aktiviteleri de, bir yükten çok, kolay ve eğlenceli bir oyuna dönüştürebilirsiniz. Bu sayede sürdürülebilir yaşamı onun için ulaşılabilir ve hayatının sıradan bir parçası haline pekala getirebilirsiniz.
Sürdürülebilirliği çocuklara eğlenceli şekilde öğreten oyunlara da başvurabilirsiniz.
Recycle City, internet tarayıcısı temelli bir oyun; insanların nasıl atıklarını azalttıklarını, daha az enerji kullandıklarını ve evde, iş yerinde ve mahallelerinde basit şeyler yaparak para biriktirdiklerini illüstratif bir harita kurgusu üzerinden oynayanı içinde alarak aktarıyor. İngilizce öğrenen çocuklar için de iyi bir pratik yapma aracı aynı zamanda.
Bir diğeri, Orman Kaşifleri – Ekosistem adlı kutu oyunu. Ekosistem 2 veya daha fazla kişiyle oynanabilen, çocuk ve yetişkinlere doğal besin zinciri hakkında bilgiler sunan eğlenceli ve eğitici bir oyun. Oyundaki her kart ekosistemdeki bir canlının renkli bilimsel çizimine ek olarak o canlının ne ile beslendiği ve o canlı ile beslenen canlıların bilgilerini içeriyor. Besin zincirinin tüm basamaklarından 50 farklı canlıyı ve 4 büyük bilim insanını temsil eden kartlar ile kendi ekosisteminizi kurabiliyorsunuz. Dengeyi kuran oyunu kazanıyor.
Onlara hayatın her alanında farkındalığı öğretin
Günlük hayatında farkındalığı olan, eylemlerinin etkilerini anlayan çocuklar sürdürülebilirliğin önemini daha çabuk kavrayacaktır. Bir çiftlikte çalışmak kişisel sorumlulukları, karşılıklılığı ve doğanın bedensel sürdürülebilirliğimiz üzerindeki rolünü bizzat deneyimleyebileceğiniz bir yaşam şekli. Ancak her çocuğun doğayı, doğanın dengesi içinde deneyimlemesi kolay değil. O halde çiftlik yaşamını kendi yaşam şeklinizde yeniden kurgulayın.
Çocuklara bir ağacı suladığında, bir bitkinin saksını değiştirdiğinde veya bir hayvanı beslemediğinde ne olduğunu gözlemlemesini sağlayacak kişisel sorumluluk alanları açın. Tohumun filizlenmesi, yaprakların gelişmesi ve bir canlının büyümesi süreçlerini gözlemleyerek doğanın insan hayatındaki rolünü anlamasını ve canlı yaşamanın aslında ne kadar kırılgan olabileceğini kavramasını sağlayın.
Kitaplardan destek alın
Çocuklara ve gençlere sürdürülebilirliği anlatan çok keyifli yayınlar mevcut. Bunlara birlikte göz atın ve daha sonra kitapları arkadaşları ile paylaşması için onu teşvik edin.
Dış dünya korkutucu. Dış dünya yetişkinler için, ama özellikle geleceği düzeltmeye yardım etmeye çalışmanın ne demek olduğunu bilen çocuklar için oldukça korkutucu. Çocukları sürdürülebilirliğin önemi konusunda eğitmek, sadece gezegenimiz için parlak bir gelecek umudu sunmakla kalmayacak daha güçlü ve bilinçli bir nesile öncülük etmemizi de sağlayacak.