preloader

COP29: İklim Değişikliği ile Mücadelede Yeni Bir Yol Haritası

12.11.2024
COP29: İklim Değişikliği ile Mücadelede Yeni Bir Yol Haritası

Yazı Boyutu:

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında düzenlenen yıllık zirve COP29 (Taraflar Konferansı), bu yıl Azerbaycan’ın Bakü kentinde düzenlendi. Küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlamak ve iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek amacıyla dünya ülkelerinin bir araya geldiği bu platform, iklim krizi ile mücadelede kritik bir dönemeç olarak görülüyor.

Paris İklim Anlaşması çerçevesinde ülkeler, 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını azaltma ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşma taahhütlerinde bulunmuşlardı. Ancak bu hedeflere ulaşmak için acil ve somut adımlar gerekiyor. COP29 zirvesi, ülkelerin bu taahhütlerini güncellemeleri ve iklim politikalarını güçlendirmeleri için büyük bir fırsat sundu.

BM İklim Değişikliği Yürütme Sekreteri Simon Stiell, zirvenin açılış konuşmasında, iklim değişikliği ile mücadelede küresel iş birliğine vurgu yaparak şunları söyledi:

1,5°C’nin erişilemez hale gelmesine izin vermemeliyiz. Sıcaklıklar artarken bile, anlaşmalarımızın uygulanması bu artışları geri almalıdır. Temiz enerji yatırımları 2024’te 2 trilyon dolara ulaşacak ve bu, fosil yakıt yatırımlarının neredeyse iki katı. Bu geçiş durdurulmayacak, hızlandırılacak ve faydaları herkes tarafından paylaşılmalıdır.

Fosil Yakıt Üreticisi Ülkelerde COP Zirveleri: Zorunlu Bir Geçiş

COP29: İklim Değişikliği ile Mücadelede Yeni Bir Yol Haritası

Bu yıl zirvenin Azerbaycan gibi fosil yakıt üretimi yoğun bir ülkede düzenlenmesi dikkat çekici bir stratejiydi. Bir yandan bu ülkelerin fosil yakıtlara dayalı ekonomilerini dönüştürme zorunluluğu bulunurken, diğer yandan temiz enerjiye geçiş sürecini hızlandırmaları bekleniyor. Zirvenin Bakü’de düzenlenmesi, bu ülkeleri daha sürdürülebilir politikalara teşvik etmeyi ve karbon emisyonlarını azaltma konusunda daha iddialı adımlar atmalarını sağlamayı amaçlıyor.

Simon Stiell’in belirttiği gibi, eğer dünya ülkelerinin en az üçte ikisi emisyonları hızla azaltamazsa, her ülke bu durumun bedelini acımasız bir şekilde ödeyecek.

Küresel Liderlerden Katılım Eksikliği ve Eleştiriler

Aralarında Macron, Putin ve Biden’ın da bulunduğu birçok büyük ekonomi lideri COP29’a katılmadı. Brezilya Cumhurbaşkanı Lula da Silva, geçen ay geçirdiği yaralanma nedeniyle COP29 seyahatini iptal ederken, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Brüksel’deki politik gelişmeler nedeniyle zirvede bulunmadı.

Zirveye yönelik en sert eleştirilerden biri ise iklim aktivisti Greta Thunberg’den geldi. Thunberg, organizasyonun 180 devlet arasında 154. sırada yer alarak dünyanın en çok yolsuzluk yapılan ülkelerinden biri olarak anılan Azerbaycan’da düzenlenmesine sert bir şekilde tepki gösterdi. Aktivist, şu açıklamayı yaptı:

Azerbaycan gibi otoriter, petrol bağımlısı bir devletin COP gibi küresel bir iklim etkinliğine ev sahipliği yapmasına izin verilmesi şoke edici. Bu karar sadece iklimi etkilemekle kalmıyor, çevre ve insan hakları ihlallerinden mustarip olanlara da hakaret anlamına geliyor.

Türkiye’nin COP29’daki Vizyonu: İklim Yol Haritası Açıklandı

COP29: İklim Değişikliği ile Mücadelede Yeni Bir Yol Haritası

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı’nda (COP29) Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede yeni yol haritasını açıkladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefine yönelik stratejilerini duyurdu. Bu kapsamda belirlenen yol haritası, 18 sektörde toplam 89 stratejiyle geniş kapsamlı bir plan sunuyor.

Bakan Kurum, Türkiye’nin Akdeniz İklim Havzası gibi küresel iklim değişikliğine karşı en kırılgan bölgelerden birinde yer aldığını hatırlatarak, COP31’e ev sahipliği yapma adaylığının önemine değindi. Konferansta öne çıkan başlıklardan bazıları ise şunlar oldu:

  • Yenilenebilir Enerjide İddialı Hedefler
    Türkiye, birincil enerjide yenilenebilir enerji payını %50’ye, nükleer enerjinin payını ise %30’a çıkararak enerji kullanımının %80’ini karbonsuz hale getirmeyi planlıyor. Bugün yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güçteki payını %59’a yükselten Türkiye, bu oranla Avrupa’da 5’inci, dünyada 11’inci sırada yer alıyor.
  • Sürdürülebilir Ulaşım ve Elektrikli Araçlar
    2053 yılına kadar toplam 7.000 kilometre hızlı tren ve yüksek hızlı tren hattı inşa edilmesi hedefleniyor. Ayrıca, 2035’e kadar elektrikli araç sayısının 4,2 milyona çıkarılması ve yerlilik oranının %75’e ulaşması planlanıyor.
  • Yeşil Alanların Artırılması
    Ormanların korunması, yeşil koridorların oluşturulması ve millet bahçelerinin artırılmasıyla karbon yutak kapasitesinin artırılması hedefleniyor. Tarım alanlarının %10’unda organik tarıma geçilmesi ve hayvancılıkta biyogaz tesislerine öncelik verilmesi de stratejiler arasında.
  • Atık Yönetimi ve Geri Dönüşüm
    Atık sektöründe geri dönüşüm oranının %70’e çıkarılması planlanıyor. Ayrıca, 2025 yılı sonuna kadar ülke genelinde uygulanacak depozito yönetim sistemi devreye alınacak.

Bakan Kurum, Türkiye’nin bu adımlarla iklim değişikliği krizini fırsata dönüştürme becerisine sahip olduğunu belirterek şunları ekledi:

Türkiye, COP31 başkanlığı süresince gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında iklim eylemini güçlendiren bir köprü görevi üstlenecektir. İklim adaletine uygun teknoloji ve finans akışını destekleyecek, iklim dirençli kent modelleri geliştirmek için kararlı adımlar atacaktır.

Türkiye’nin Yeşil Dönüşümdeki Adımları

Türkiye’nin 2025 yılına kadar çıkaracağı Ulusal Yeşil Taksonomi Yönetmeliği, yeşil yatırımların finansman mekanizmalarını güçlendirecek. İklim Kanunu’nun bu yıl içinde kanunlaşmasıyla yeşil dönüşüm daha da hızlanacak. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasına uyum sağlamak için karbon fiyatlandırma ve emisyon ticaret sistemi devreye alınacak.

Bu kapsamlı stratejiler, Türkiye’nin COP29’da sergilediği kararlılığı ve 2053 hedefine ulaşma yolundaki vizyonunu net bir şekilde ortaya koyuyor. COP31 için adaylığını da açıklayan Türkiye, iklim adaletini sağlayan, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir yaklaşımın öncüsü olmayı hedefliyor.

Finansman Çözümleri ve Yeni Hedefler

COP29’da, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele kapasitesini artırmak için gerekli olan fonların sağlanması, zirvenin ana başlıklarından biri olarak öne çıktı. Yeni hedef, yılda 1 trilyon dolar gibi devasa bir rakama ulaşmak. Önerilen çözümler arasında karbon vergileri, petrol ve gaz şirketlerinden alınacak vergiler ve milyarder servet vergisi yer alıyor. Bu modeller, finansman krizine çözüm üretmeyi hedeflerken, uluslararası iş birliği ve siyasi irade kritik önem taşıyor.

Küresel İş Birliği Şart

COP29, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel iş birliğinin önemini bir kez daha vurguladı. Simon Stiell’in yaptığı çağrıya göre, artık ülkeler arasında dayanışma ve hızlı aksiyon alma zamanı. Eğer bu süreçte tedarik zincirleri dayanıklılık kazanamazsa, küresel ekonomi de büyük bir risk altına girecek.

Daha sürdürülebilir bir dünya için hemen harekete geçme zamanı!

Etiketler

OGGUSTO
OGGUSTO Tüm Yazıları