COP29: İklim Değişikliği ile Mücadelede Yeni Bir Yol Haritası
Yazı Boyutu:
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında düzenlenen yıllık zirve COP29 (Taraflar Konferansı), bu yıl Azerbaycan’ın Bakü kentinde başladı. Küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlamak ve iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek amacıyla dünya ülkelerinin bir araya geldiği bu platform, iklim krizi ile mücadelede kritik bir dönemeç olarak görülüyor.
Paris İklim Anlaşması çerçevesinde ülkeler, 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını azaltma ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşma taahhütlerinde bulunmuşlardı. Ancak bu hedeflere ulaşmak için acil ve somut adımlar gerekiyor. COP29 zirvesi, ülkelerin bu taahhütlerini güncellemeleri ve iklim politikalarını güçlendirmeleri için büyük bir fırsat sunuyor.
BM İklim Değişikliği Yürütme Sekreteri Simon Stiell, zirvenin açılış konuşmasında, iklim değişikliği ile mücadelede küresel iş birliğine vurgu yaparak şunları söyledi:
1,5°C’nin erişilemez hale gelmesine izin vermemeliyiz. Sıcaklıklar artarken bile, anlaşmalarımızın uygulanması bu artışları geri almalıdır. Temiz enerji yatırımları 2024’te 2 trilyon dolara ulaşacak ve bu, fosil yakıt yatırımlarının neredeyse iki katı. Bu geçiş durdurulmayacak, hızlandırılacak ve faydaları herkes tarafından paylaşılmalıdır.
Fosil Yakıt Üreticisi Ülkelerde COP Zirveleri: Zorunlu Bir Geçiş
Bu yıl zirvenin Azerbaycan gibi fosil yakıt üretimi yoğun bir ülkede düzenlenmesi dikkat çekici bir strateji. Bir yandan bu ülkelerin fosil yakıtlara dayalı ekonomilerini dönüştürme zorunluluğu bulunurken, diğer yandan temiz enerjiye geçiş sürecini hızlandırmaları bekleniyor. Zirvenin Bakü’de düzenlenmesi, bu ülkeleri daha sürdürülebilir politikalara teşvik etmeyi ve karbon emisyonlarını azaltma konusunda daha iddialı adımlar atmalarını sağlamayı amaçlıyor.
Simon Stiell’in belirttiği gibi, eğer dünya ülkelerinin en az üçte ikisi emisyonları hızla azaltamazsa, her ülke bu durumun bedelini acımasız bir şekilde ödeyecek.
COP29’da Türkiye’nin Hedefleri ve Beklentileri
Türkiye de COP29 zirvesinde iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında önemli taahhütlerde bulunuyor. İşte Türkiye’nin bu zirveden beklentileri:
- Yeşil Dönüşüm ve Karbon Nötr Hedefleri
Türkiye, 2053 yılına kadar karbon nötr olmayı taahhüt etmiş durumda. Bu hedefe ulaşmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak enerji verimliliğini artırmak en büyük öncelikler arasında. - Uluslararası Finansman ve Teknoloji Transferi
Türkiye, gelişmekte olan bir ülke olarak, iklim değişikliğiyle mücadele için uluslararası finansman desteğine ihtiyaç duyuyor. BM yetkililerinin de belirttiği gibi, iklim finansmanı bir hayır işi değil; tüm ülkelerin ortak çıkarına olan bir gereklilik. Türkiye, yeşil fonlar ve teknoloji transferi konusunda gelişmiş ülkelerden daha fazla katkı bekliyor. - Adaptasyon Çalışmaları
Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek amacıyla tarım, su yönetimi, şehir planlaması ve afet yönetimi gibi alanlarda projeler geliştiriyor. - Fosil Yakıtlardan Yenilenebilir Enerjiye Geçiş
Türkiye, fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltarak temiz enerjiye geçiş sürecini hızlandırmayı hedefliyor. Bu kapsamda güneş enerjisi, rüzgar türbinleri ve hidroelektrik yatırımları artırılacak.
Küresel İş Birliği Şart
COP29, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel iş birliğinin önemini bir kez daha vurguluyor. Simon Stiell’in yaptığı çağrıya göre, artık ülkeler arasında dayanışma ve hızlı aksiyon alma zamanı. Eğer bu süreçte tedarik zincirleri dayanıklılık kazanamazsa, küresel ekonomi de büyük bir risk altına girecek.
Daha sürdürülebilir bir dünya için hemen harekete geçme zamanı!