Teknoloji Radarı: Tolga Tatari

Türkiye girişimcilik ekosisteminin en önemli aktörlerinden Tolga Tatari ile Akinon ve e-ticaret üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Türkiye girişimcilik ekosisteminin en önemli aktörlerinden Tolga Tatari bugünlerde kurucu ortaklarından olduğu dijital ticaret platformu Akinon ile global çapta bir başarı hikâyesi yaratma yolunda hızla ilerliyor. 2014 yılında Markafoni’den exit yapan Tatari, yaklaşık 3 yıl sonra hayata geçirdiği Akinon ile bugün 150’den fazla markaya hizmet veriyor. Sektördeki 3. yılını 40 kat büyüme ile tamamlayan platform, Türkiye’de 4. yılında sektör lideri olarak hizmet vermeye devam ediyor. Tolga Tatari ile hem Akinon’un büyüme hikâyesini hem de pandemi sonrası süreçte Türk markaları için e-ticaretin giderek artan önemini keyifli bir röportaj ile değerlendirdik.

2017’de hayata geçirdiğiniz Akinon ile birçok markanın dijitalleşme sürecine tanıklık ettiniz. Markaların e-ticaret yolculuklarında Akinon’u nasıl konumlandırıyorsunuz?

Ortaklarım Ahmet Emre Sarı ve Çağrı Orçan ile Akinon’u kurduğumuz dönemde, büyük perakende firmalarına hizmet veren e-ticaret platformları olgunlaşmaya başlamıştı. Fakat markalar dijital dönüşüm süreçlerinde bir e-ticaret platformunu alıp, operasyonlarının merkezine koymayı, bütün mağaza operasyonlarını ve diğer satış kanallarının yönetimini de buradan yapmayı istiyorlardı. Yani bütün satış kanallarını yönetebilecek uçtan uca uygulamalar olmadığı için, zaten bir kanal olan e-ticaret platformu üzerine diğer kanalları da yönettirmek istiyorlardı. Biz bu problemi çözdük. Yapmaya çalıştığımız uçtan uca bir markanın dijital dönüşüm sürecini tamamlamasını sağlayan bir ürün gamı çıkarmaktı. Görüyoruz ki; doğru bir tespit yapıp, doğru çözümler oluşturmuşuz.

Geldiğimiz noktada 150’den fazla markaya hizmet veriyoruz. 3. yılımızı 40 kat büyüme ile tamamladık. Türkiye’de 4.senemizde sektör lideri olarak hizmet vermeye devam ediyoruz.

Akinon’un rekabette benzer platformlara göre en önemli artıları neler?

Sunduğumuz alt yapı ve hizmetlerle markalarının uçtan uca operasyonlarını yapmalarını sağlayan bir dijital ticaret platformuyuz. Tamamen bulut teknolojileri üzerinde çalışan platformumuz, içerisindeki çözümlerle markaların, müşterilerine dokunduğu her noktada bulunarak benzersiz bir alışveriş deneyimi yaşatmalarına olanak veriyor.

Bu noktada yurt dışında bizim gibi “Headless” mimari yapısını benimsemiş, yeni nesil dijital ticaret platformları arasında değerlendiriliyoruz. Akinon, bu platformlar içerisinde en kuvvetli ürünlere ve en yenilikçi fonksiyon setine sahip platform. Platformumuzu kullanan müşterilerimiz yeni nesil dijital trendleri hiçbir yatırım maliyetine katlanmadan kullanabiliyorlar. Mesela Akinon Live Commerce ile markalarımız, mağazaları içerisinden canlı video yayını (Live Streaming) başlatarak video üzerinden ürün satabiliyorlar. Bununla beraber kendi sitesini bir pazar yerine çevirip başka satıcıların ürünlerini de satmak isteyen markalar, hiçbir yatırım maliyetine katlanmadan bu özelliğe sahip olabiliyor.

{774827}

Son olarak girişim yatırımları analiz platformu CB Insights’ın hazırladığı “RetailTech 100 / 2022” listesine giren tek Türk şirket oldunuz. Bu gelişmeyi değerlendirebilir misiniz?

Büyük yatırımcılar, kurumsal şirketler, bankalar ve medya şirketleri için önemli bir kaynak haline gelen CB Insights’ın ikinci kez gerçekleştirdiği “RetailTech 100” araştırması neticesinde “E-Commerce Infrastructure” kategorisinde seçilen tek Türk markası olduğumuz için gururluyuz. Dünyanın önde gelen teknoloji üreticileri ile rekabet edebilecek güçte e-ticaret ürünlerine ve teknolojik altyapıya sahibiz. Bu çalışmalarımızın uluslararası bir platform tarafından değerlendirilmesi ve en iyiler arasında yer alması mutluluk verici bir gelişme. Global ölçekteki projelerimiz ile hızla farklı coğrafyalardaki yeni pazarlara açılmaya devam ediyoruz. Akinon olarak hedefimiz dünyanın en iyi dijital ticaret platformlarından biri olmak. Bu vizyonla yakaladığımız başarımızı artırarak devam ettirmek ve yaptığımız işlerle CB Insights gibi saygın kurumların listelerindeki varlığımızı artırmak için tüm motivasyonumuzla çalışmaya devam edeceğiz.

“Akinon’u dünyanın en büyük dijital ticaret platformlarından biri haline getirmek istiyoruz.”

Dünyanın en iyi dijital ticaret platformlarından biri olma gibi bir hedefiniz var. Bu hedeflerin neresindesiniz? Dünyaya açılma konusunda yol haritanızda neler var? Şu ana dek hangi ülkelere hizmet veriyorsunuz?

Kurulduğumuz ilk iki yıl içerisinde, 17 kat büyüme yakalayarak sektör lideri olduk. Türkiye’de yarattığımız başarıyı global arenada da devam ettirmek istiyorduk. Bu hedefe ulaşabilmek için bize sadece maddi olarak değil, stratejik olarak da destek olabilecek fonlar ile görüşmeler yaptık. İlk olarak 2020 yılında aynı dili konuştuğumuza inandığımız, Belçika merkezli bir fon olan SmartFin ile el sıkıştık ve 5 milyon dolar yatırım aldık. Bu yatırımı almamızdaki en önemli faktörün Akinon’un, pazardaki esnek, modüler ve ölçeklenebilir e-ticaret platform ihtiyacını karşılaması ve yatırımcımızın başarımızı küresel arenada da sürdürebileceğimize inanması olduğunu söyleyebilirim. Aldığımız yatırımların tamamını da ürünlerimizi ve hizmet kalitemizi daha çok geliştirip yeni pazarlara açılmak için kullandık.

2021 yılında ise ActeraGroup ve RevoCapital’in co-lead ettiği yatırım turunda Smartfin ve Endeavor Catalyst’in de katılımı ile 20 milyon dolarlık ikinci yatırımımızı aldık. Yeni yatırım, bu senenin başında başlattığımız yurt dışı açılımı için ihtiyacımız olan desteği bize sağlayacak.

Şu an 17 ülkede Akinon altyapımız ile markalara hizmet veriyoruz. Başlattığımız partner ekosistemi ile 3 sene içerisinde dünyanın en büyük dijital ticaret platformlarından biri olmayı hedefliyoruz. 2021 yılında Türkiye, Doğu ve Kuzey Avrupa, MENA bölgelerinde başlattığımız ekosistemi 2023 yılında, Tüm Avrupa’nın yanı sıra Güney Asya ve Avustralya gibi pazarlarla da genişletmeyi hedefliyoruz. Bu pazarlarda başarılı olduktan sonra da 2024 senesinde Amerika pazarına açılacağız.

E-ticaret pandemi sonrası markalar için bir anlamda can simidi oldu. Türk markalarının e-ticaret konusundaki çabalarını yorumlar mısınız?

Pandemiden önce de perakende sektörünün gündeminde dijital dönüşüm ve dijitalleşme projeleri öncelikli konular arasında yer alıyordu. Birçok şirket hem kendi içinde hem dışarıdan aldığı desteklerle dijital geleceğe hazırlanmaya başlamıştı. Fakat pandemi ile özellikle mağazaların kapalı kaldığı dönemde, dijital dönüşüm tüm sektörler için “geleceğe hazırlanmak” yerine “günü kurtarmak” anlamına gelmeye başladı.

Bugün sektörün tamamı hem dijitalleşmenin hem de dijital kanalları daha verimli kullanmanın yollarını arıyor. Dolayısıyla yatırımlarını tamamen bu konu üzerine yoğunlaştırmış durumdalar. Sektörün yapacağı en önemli adım; bu dönemin geçici olacağını düşünmeden, tüketicinin hayatına giren yeni alışveriş alışkanlıklarının kalıcı olacağının farkındalığı ile hareket etmeleri olacaktır.

Sosyal ticaretten canlı yayında alışverişe kadar e-ticaret yeni trendlerle sürekli kendini güncelleyen bir sektör. Son dönemdeki trendleri Akinon penceresinden dinleyebilir miyiz?

Çin’de başlayan ve pandemi ile hızla yaygınlaşan “Live Streaming” teknolojisi dijital ticaretin en çok konuşulan konularından olmaya başladı. 2023 senesinde bu uygulamanın 25 milyar dolarlık bir ticaret hacmi yaratması bekleniyor. McKinsey’e göre 2026 senesinde Çin’de yapılan bütün online satışların yüzde 20’si “Live Streaming” üzerinden gerçekleşebilir. Türkiye’de de çok ciddi talep görüyor. Biz Akinon olarak bu sene “Live Commerce” ürünümüzü çıkardık; 20’ye yakın markamız “Live Commerce etkinliği” organize etti ve bu teknolojiyi deneyimledi. Başlarda sadece bu yeni deneyimi yaşamak için etkinliğe dahil olan tüketiciler zaman içerisinde satın alma yapmaya da başladı. Artık markalar için etkisi artan bir satış ve pazarlama aktivitesi olarak görülmeye başlandı. Yatırımın geri dönüşünün etkinlik anındaki satışlarla ölçülebildiği bu katma değerli uygulamanın zaman içerisinde daha yaygın şekilde kullanılacağına eminiz.

“Enterprise Marketplaces” olarak adlandırılan kurumsal pazar yerlerinin bu senenin en büyük trendlerinden bir tanesi olacak. Bu uygulama ile markalar, kendi kurumsal pazar yerlerini oluşturabiliyor ve istedikleri markaların ürünlerini kendi pazar yerlerinde satabiliyor. Böylece kendi üretimini yapmadığı farklı kategorideki ürünleri de kendi satış kanalında tüketiciye sunabiliyor. Şu an Türkiye’de birçok büyük şirket bu altyapı için yatırım yapıyor. Araştırmalar son 15 ay içinde bütün dünyada kurumsal pazar yerlerine satış yapmak için başvuran satıcı sayısının yüzde 36’lık bir artış olduğunu ortaya koyuyor.

Son olarak “Social Commerce” uygulamalarının da perakende sektöründe daha yaygın olarak kullanılacağını söyleyebilirim. Dünya çapında 4,62 milyar sosyal medya kullanıcısı var ve bu rakam toplam global nüfusunun yüzde 58,4’üne karşılık geliyor. 2021 yılında 424 milyon yeni kullanıcının sosyal medyaya adım atmasıyla küresel sosyal medya kullanıcılarının, son 12 ayda yüzde 10’dan fazla büyüdüğü görünüyor. Meta, bu sene sadece kendi platformları üzerinde 725 milyon kişiye “Social Commerce” reklamları göstermiş. Perakende markalarının fark yaratması için mutlaka büyüyen ve gelişmeye açık bu alanı etkili bir şekilde kullanması gerekiyor.

{774657}