Başak Güsar ve Mete Bağcı'nın Unutulmaz Düğün Hikayesi
Yazı Boyutu:
Başak Güsar ve Mete Bağcı’nın düğünü, masalsı detayları ve samimi atmosferiyle aşkın en zarif halini yansıtıyor. Zarafet ve romantizmin buluştuğu bu özel gün, çiftin hikayesini taçlandıran unutulmaz bir anıya dönüştü.
Aşkın ve mutluluğun en özel anlarını taçlandıran düğünler, her çift için hayatlarının unutulmaz bir parçası. Başak Güsar ve Mete Bağcı’nın düğünü ise bu unutulmaz anlara adeta peri masallarını aratmayan bir hikaye ekledi. Sıcak bir sonbahar akşamında gerçekleşen, hem zarafetiyle hem de samimiyetiyle göz kamaştıran bu düğün, iki insanın birbirine olan sevgisini ve ailelerinin desteklerini yansıttığı büyülü bir seremoniydi. Şimdi gelin, bu romantik hikayeyi ve detayları birlikte keşfedelim.
Evlilik teklifi nasıl ve nerede gerçekleşti?
Uzun zamandır evleneceğimizi hissediyordum ama daha zaman olduğunu düşünüyordum. Hiçbir zaman planlanmış, abartılı bir teklif hayalim olmamıştı. İkinci senemiz için yemeğe gitmiştik ve Mete “Geçirdiğimiz bir seneyi değerlendirelim” dedi. Ben geçen seneyi değerlendirdikten sonra, o da “Yeni sene için hayallerimizi konuşalım” diye sözü aldı ve evlilik teklifi etti. Çok tatlı ve özel bir andı.
Bekarlığa vedayı nerede yaptınız?
Kız arkadaşlarımla uzun süredir birlikte tatile çıkamıyorduk. Sürekli birinin işi çıkıyordu ve grup eksik kalıyordu. Bekarlığa veda herkesin programlanması için güzel bir bahane oldu ve en yakın 4 arkadaşımla Patmos’a gittik. Duygusal anların da yaşandığı çok keyifli bir tatil oldu.
Düğününüzün konsepti neydi ve nerede yaptınız?
Belirli bir konseptimiz yoktu ancak samimi bir parti ortamı yaratma arzumuz vardı. Kişi sayısını limitli tutmak istiyorduk ve şık bir parti hayal ediyorduk. Bu isteğimize uygun ilk yer olarak aklımıza MOMO Bebeköy geldi. Tanışma toplantısında mekânın sorumlusu Sesin ile tanışınca da onun pozitif enerjisinin de etkisiyle “Kesin burada olmalı” diyerek kararımızı verdik. Sonrasında ise Key Flower Events’in kurucusu Karin ile buluştuk. Tekstil ve çiçekleri ön planda tutarak MOMO’yu çok şık bir parti alanına çevirdi. Daha önce hiç görmediğim çiçeklerle süslenmişti her yer, Karin’in orijinal tasarımı gerçekten çok hoşumuza gitti.
Günün akışında biraz farklı bir konsept oturttuk ve davetlilerimizi ikiye böldük. Saat 16 – 18 arasında uzak ailemiz ve aile dostlarımız ve iş arkadaşlarımızın katılımıyla MOMO’da resmi nikah törenimiz gerçekleşti. Misafirlerimizle mutluluğumuzu paylaştıktan sonra 2 saat es vererek en yakın arkadaşlarımızla buluştuk ve akşam törenine hazırlanmaya başladık.
Saat 20.00 itibariyle ise MOMO’da bu sefer en yakın arkadaşlarımız ve en yakın aile üyelerimizin bulunduğu ikinci bir organizasyon başladı. Burada Mete’nin kuzeni Seda harika bir konuşma ile sahte nikah kıyarak bizi tekrar evlendirdi. En yakınlarımız ve kendi yaşıtlarımızla olduğumuz için eğlence hemen başladı ve saatlerce sadece eğlenildi. Tam olmasını istediğimiz samimiyette ve resmilikte geçtiği için düğün gününü stresli bir gün olarak hatırlamıyoruz.
Peki gelinliğiniz? Modeli nasıl seçtiniz?
Hiç “Bir kere gelin oluyorum ya” insanı değilim. Başından beri çok sade bir gelinlik istiyordum. Pinterest’te kaydettiklerimle realite çok farklı oldu. Kaydettiğim ve başka insanların üzerinde çok güzel duran gelinlikler benim vücut tipime hiç uymadı. İlk gezdiğim yerde vücudumu en güzel gösteren modeli anlamaya çalıştım. İkinci durak uzun yıllardır tanıştığımız canım Özlem Süer’in harika showroom’una oldu ve aradığımı anında buldum. Sade ama dikkat çekici bir formu olduğu için gelinliğe bayıldım. Rahat olması ve içinde kendim gibi hissetmek de benim için önemliydi. After party için ise yine Özlem Süer ve ekibi ile birlikte kafa kafaya vererek bu sefer daha ışıltılı ve gecenin hızlı bölümüne uyacak bir seçim yaptım.
Saç ve makyajınızın tarzı nasıldı, kime yaptırdınız?
Evlilik teklifi aldıktan sonra tek bildiğim şey makyajımı kimin yapmasını istediğimdi. Alper Kabadayı, uzun süredir birlikte iş yaptığım hem enerjisine hem arkadaşlığını da çok sevdiğim YSL Beauty’nin Ulusal Makyaj Artisti. Kendisine çok güvendiğim için, “Takma kirpik istemiyorum” dışında hiçbir yönlendirme yapmadım ve en çok sorulan şey makyajım oldu diyebilirim. Saç için ise yine bir projede birlikte çalıştığım Kaan Kahraman ile çalıştım. Gelinliğin tasarımını ön plana çıkaracak ve fresh bir görünüm elde edecek bir model seçtik.
Gelelim ilk dansa… Hangi şarkıda dans ettiniz?
Frank Sinatra’nın Stranger In The Night şarkısını seçtik. Dansın yarısını birbirimizle sonrasını ise ailelerimizle yapmak istedik.
Düğün hediyelikleriniz nelerdi?
Teyzemin markası İpekChe’nin ev yapımı vişne likörlerini hediye ettik.
Gelin buketi ve pasta düğünün en önemli detayları… Siz bu ikiliyi kime yaptırdınız?
Pastamızı Vanilla Rococo yaptı. Gelinliğin modeline benzer olacak harika bir tasarım fikri çıkardılar ve içimize çok sindi. Oturmalı bir düzenimiz olmadığı için misafirlerimize Vanilla Rococo’nun meşhur Choux’larını ikram ettik. Gecenin o saatinde hem yemesi kolay oldu hem de çok lezzetlilerdi.
Gelin buketi için ise Yunus Karma’yı tercih ettik. Yine çok uzun süredir tanıştığımız ve beraber çalıştığımız bir isim. Hem kendisi hem eşi Sultan’ın vizyonuna çok güvendiğim için kafamdaki formu biraz anlattım, bir de “Şakayık mutlaka istiyorum” dedim. Yunus’un ellerinden çok zarif bir buket çıktı.
Balayı için nereyi tercih ettiniz?
İkimizin de görmediği bir yer olsun ve birlikte keşfedelim istedik, bu sebeple Tayland’da karar kıldık. İlk önce Koh Samui adasında dinlendik ve keyif yaptık. Sonrasında iki gece de Bangkok’ta kalarak şehir hayatını görelim istedik. Tüm organizasyonu bizim için Jules Vernes Travel yaptı. Onların önerileri olmasa Bangkok’u %100 sevmezdik diyebiliriz. Eğer yemek seçmiyorsanız ve Asya mutfağına bizim gibi meraklıysanız çok seveceğiniz bir rota olabilir.
Düğününüz şimdi olsa farklı bir şey yapmak ister miydiniz?
After party süresini daha uzun tutmak dışında hiçbir şeyi farklı yapmak istemezdik. En yakınlarımızla eğlendiğimiz ve her anından keyif aldığımız bir gündü.
Düğün sürecine girmiş çiftlere vereceğiniz öneriler neler?
Türkiye’de düğün yapmak kültürel olarak gerçekten çok zorlu. Çok fazla tradisyon ve çok fazla dış ses var. Dış sesleri olabildiğince bloke edebilmek çok önemli. Kimseyi kırmadan, bunun kendi gününüz olduğunu ve en çok sizin keyif almanız gerektiğini hatırlamak gerekiyor. Bir de klişe ama gerçekten her şey olacağına varıyor. Bu sebeple kontrol edilemeyecek şeylere çok üzülmemek ve biraz anı yaşamaya çalışmak gerekiyor.
KÜNYE
Davet Mekânı: MOMO Bebeköy
Organizasyon: Key Flower Event
Fotoğraflar: Emre Durmaz ve Barış Acarlı
Gelinlik: Özlem Süer
Damatlık: Papillon
Saç: Kaan Kahraman
Makyaj: Alper Kabadayı
Gelin Buketi: Yunus Karma
Müzik: Tankut Karakurt
Kokteyller: MOMO Bebeköy
Pasta: Vanilla Rococo