Düğün Hikayesi: Ezgi Kamadan Sanlı ve Mehmet Sanlı
Yazı Boyutu:
Marka danışmanı Ezgi Kamadan ve iş insanı Mehmet Sanlı’nın Mandarin Oriental Bodrum’da gerçekleşen düğününe konuk oluyoruz.
Evlilik teklifi nasıl ve nerede gerçekleşti?
Geçtiğimiz sene ağustos ayında, arkadaşlarımızın yanına, Bodrum’a tatile gitmiştik. Yakın arkadaşlarımızla beraber olduğumuz, çok keyifli bir tatildi. O akşam Limon Gümüşlük’e rezervasyonumuz vardı. Limon, Bodrum’da en sevdiğim yerdir; Bodrum’a her gidişimizde gün batımını kaçırmamak için herkesi deniz kenarından toplar, mutlaka o saate Limon’a yetiştiririm. Biz de gittik Limon’a, masamıza oturduk, saat mükemmel, manzara müthiş! Mehmet de, “Hadi gel fotoğraf çekelim” dedi. Bu bizim rutinimiz olduğu için garip değildi ama hali hazırda beklediğim bir teklif olduğu için “Acaba mı?” diye düşündüm açıkçası. Sonra ikimiz ayrı bir köşeye geçtik. Orada Mehmet güzel sözler gelmeye başladı ve bir anda diz çöküp yüzüğü çıkardı. İkimiz de çok duygulandık, çok özel bir andı. Bir süre orada öyle kaldık. Sonrasında masamıza doğru ilerledik. Masadaki arkadaşlarımıza doğru elimi kaldırıp yüzüğü göstermemle hem onlar hem de Limon’daki herkes bir anda bizi coşkuyla kutladı. Bir tur da orada duygulandık… Sonrasında da kutlama havasında yemeğimize devam ettik.
Nişan kutlamanız nasıldı?
Bizde söz ve nişan ayrı oldu. Ben Marmaris’te büyüdüğüm ve ailem orada yaşadığı için ailelerin tanışmasını ve söz törenini orada yapmak istedik. 2 Ekim’de Marmaris’teki evimizde söz töreni yaptık. Tabii öncesi ve sonrasında program yoğundu; çok keyifli bir hafta sonu programı yapmıştık. Nişan kutlamamızı ise 4 Aralık’ta The Stay Bosphorus’ta yaptık. Sadece yakın aileden oluşan 35 kişilik bir yemek organizasyonumuz oldu. Organizasyonu Misk’le birlikte yaptık. Sade, açık renklerden oluşan bir konsept istemiştim. Eda ve Hazal tam istediğim gibi bir ortam yarattı, tekrar teşekkür ederim onlara da… Yemek sonrası yüzük töreni, dans, pasta derken, nişanımız da sorunsuz ve güzel bir şekilde geçti. Merak edilenlere gelince; pastamızı, lezzetine bayıldığım, Vanilla Rococo yaptı. En çok sorulan sorulardan biri olan hediyelikleri, yine organizasyonu yapan Misk üstlendi. Elbisem söz töreninde de, nişanda da ILA’dandı. Nişan makyajımı Hazal Öcal yaptı. Ayrıca o sabah gözümde arpacıkla uyanmıştım, onu mükemmel gizledi.
Bekarlığa vedayı nerede yaptınız?
Bekarlığa veda çok spontane gelişen bir program oldu benim için. Çok fazla nişan ve düğünün olduğu bir yaz olduğu için boş kalan tek bir hafta sonumuz vardı diyebilirim. O hafta sonu olmak zorundaydı ve tarih konusu net olduğu için “kimler gelir” kısmına çok hızlı geçtik. Otel konusunda da hemfikirdik, Rixos Premium Göcek olacaktı. Tarih geldi çattı ama covid nedeniyle birkaç arkadaşım son anda iptal etmek zorunda kaldı. Biz de 8 arkadaş keyifli bir hafta sonu geçirdik. Ayrıca gelen arkadaşlarıma yine arkadaşlarımın desteğiyle ufak hediyeler organize etmiştim. Nilay’a (House of Silk) rengarenk gecelik ve sabahlıkları için, Filiz’e Felizist’in en sevilen inci kolyeleri için ve Cansu’ya (Coşkunseda Kurt) gönderdiği La Mer nemlendiriciler için çok teşekkür ederim.
Düğününüzün konsepti neydi?
Düğünümüzün konsepti Ayça’nın (Vesaire & Hippimippi) yorumu ile “İngilizlerin meşhur 5 çayı ile mavinin buluşması”. Aslında aklımda hep bembeyaz bir düğün vardı ama son zamanlarda o kadar çok beyazların yoğunlukta olduğu düğünler gördük ki farklı bir şey olmasını istedim. Mavi, lila, somon ve açık pembelerin olduğu bir konsept üzerine yoğunlaştık. Beyaz hevesimi de, düğünden bir önceki akşam, Lucca Beach Bodrum’da düzenlediğimiz rehearsal dinner konseptinden almış oldum.
Peki gelinliğiniz? Modeli nasıl seçtiniz?
Gelinlik konusu benim için zor bir konuydu açıkçası. Kafamda hiçbir şey yoktu, giydiklerime göre karar verecektim. Aralık ayında annelerle birlikte Vakko’ya gittik. Ben de hayatımda ilk kez gelinlik deneyecektim, heyecanlıyım tabii. Yaklaşık 8-10 tane gelinlik giydim. Tabii anneler en kabarık olanlarına bayılıyor ama ben henüz herhangi bir modelle duygusal bağ kuramamıştım. Sonra mart ayında bir tur daha Vakko Wedding’e randevu aldık. Orada denediğim bir gelinliğe vuruldum diyebilirim! Sadece Bodrum için uygun olup olmadığı konusunda şüphelerimiz vardı. Bu sırada Özgür Masur’la da görüşmeye gitmiştik; o hafta bana çizimleri gösterecekti. Vakko’da beğendiğim bu gelinliği kendisine gösterdiğimde, “Sen bu değilsin” dedi bana ve o kadar haklıydı ki… Sonra Özgür’ü dinlemeye devam ettim. Çizdikleri modeller arasında beni nihai gelinliğime ikna etti ve sürecimiz başladı. Çiçeğim nasıl olacak, pelerinim nasıl olacak, kafama ne takacağım derken, bana son haftaya kadar bir şey göstermedi desem yeridir. Ayrıca ilk geceye giydiğim püsküllü elbisemi de, küpesine varıncaya kadar yine Özgür Masur ve ekibi yaptı. Çok çok teşekkür ederim hepsine.
Saç ve makyajınızın tarzı nasıldı, kime yaptırdınız?
Saçımı Hamza Sara, makyajımı ise Melis İlkkılıç yaptı. Genel olarak net görünümler severim, seçimlerim de öyle oldu. Hamza düğün için saçıma sımsıkı bir topuz yaptı; ortadan ayrılmış, çok aşağıda olmayan bir topuzdu çünkü duvak yerine vualet takacaktım. After-party için de yine damarımı attıran, çok kuvvetli bir at kuyruğu yaptı.
Makyaj için Melis’e söylediğim şey; sade, bronz ve net bir makyaj istediğimdi. Bana eyeliner’ın ön planda olduğu şahane bir makyaj yaptı. Hakkaten bu kadar memnun kalacağımı hiç düşünmemiştim. Katibe de beni after-party için hazırlarken, bu makyaja bol bol ışıltı ekledi. Harika bir ikili diyebilirim.
Gelelim ilk dansa… Hangi şarkıda dans ettiniz?
Bizim için en heyecanlı ikinci olay da ilk danstı (ilki nikaha çıkıştı). Ben biraz heyecanlı biriyimdir, dolayısıyla 3-5 dakika uzun uzun dans etmek benim için çok zordu. Ders alıp orada kasılmak da hiç istemedik. Tercihimiz doğaçlamadan ve klasik bir şarkıdan yana oldu. Öyle bir şarkı seçelim ki bir noktadan sonra arkadaşlarımız pisti doldursun ve hep beraber coşalım istedik. Can Hatipoğlu sayesinde tam da böyle oldu! “Can’t take my eyes off you” şarkısının güzel bir versiyonu ile ilk dansımızı yapmış olduk.
Gelin buketi ve pasta düğünün en önemli detayları… Siz bu ikiliyi kime yaptırdınız?
Gelin buketim tabii ki organizasyonumuzu da yapan Vesaire’dendi (Hippimippi). Ben yine klasikten yana oldum ve eteğe doğru dökülen orkideler istedim. Düğün pastam ise ilk seçtiğim şeylerden biriydi. Pinterest’te bulmuştum ve konseptime çok uygundu. Onu da Mandarin Oriental şefleri hazırladı.
Balayı için nereyi tercih ettiniz?
Bali’yi… Aslında yaz aylarında Türkiye ve Yunanistan civarından uzaklaşmayı pek sevmem ama balayı olduğu için farklı bir şey yapalım istedik. İyi ki de Bali’yi seçmişiz. Çok çok güzeldi, isteyenlerle programımızı paylaşırım.
Düğününüz şimdi olsa farklı bir şey yapmak ister miydiniz?
Çok içimize sinen, çok eğlenilen bir düğünümüz oldu. Tabii ki edindiğimiz tecrübeler oldu bu süreçte ama pişman olduğumuz herhangi bir şey yok.
Düğün sürecine girmiş çiftlere vereceğiniz öneriler neler?
Süreci başından sonuna kadar keyifle geçirmelerini tavsiye ederim. İnsan farkında olmuyor ama aslında güzel olan kısım, sürecin vermiş olduğu o heyecan… Erkenden önemli kalemleri netleştirip, o ara dönemi stres olmadan geçirmelerini öneririm.
KÜNYE
Davet Mekânı: Mandarin Oriental Bodrum
Organizasyon: Vesaire (Hippimippi Wedding)
Fotoğraflar: Click 34 Photogtaphy
Gelinlik: Özgür Masur Bridal
Damatlık: Papillione
Saç ve Makyaj: Hamza Sara & Melis İlkkılıç
Saç Aksesuarları: Özgür Masur
Gelin Buketi: Vesaire – Hippimippi
Müzik: Can Hatipoğlu – Emir Ersoy ve grubu
Pasta: Mandarin Oriental Bodrum