Düğün Hikayesi: Naz Çakır ve Efe Ilısal
Yazı Boyutu:
İş Geliştirme Danışmanı Naz Çakır ve Herby markasının kurucusu Efe ılısal’ın düğününe konuk oluyoruz…
Evlilik teklifi nasıl ve nerede gerçekleşti?
Evlilik teklifi Paris’de teknedeydi. Ben evden çıktığımızda nereye gittiğimizi bilmiyordum, hava alanı yoluna girdiğimizde yurtdışına çıkacağımızı anladım. Check-in kontuarına kadar da Paris’e gittiğimizi bilmiyordum. Başta yalnızca yıl dönümümüz için yaptığı bir sürpriz sanmıştım. Tekliften önceki son yarım saat Efe o kadar heyecanlıydı ki, teklif geleceğini orada anladım. Sonrasında Paris’deki en sevdiğim restoran olan Giraffe’da yemek yedik. Ya zehirlendiğim ya da stres olduğum için bütün geceyi hasta geçirdim ve en sonunda doktor çağırıp iğne yaptırmak zorunda kaldım. Ama her şey o kadar güzeldi ki, bu bile komik bir anı olarak kaldı hafızamızda.
Nişan kutlamanız nasıldı?
Bizim nişanımız ve sözümüz ayrı oldu. Söz çekirdek aileyle evde gerçekleşti. Kış bahçesinde Lisan-i Ezhar’ın kurduğu güzel bir sofrada hep beraber yemek yendi. Catering Amanda Bravo’dan, pasta ve tatlı büfesi Five O’Clock’dandı. Sonrasında arkadaşlarımızla Chicki Boom’da mini bir parti düzenledik. Nişanımızı da Londra’da Annabels’de yapmayı planlamıştık ki pandemi patladı. Sonradan programı Bodrum’da Amanrüya’ya aldık. Upuzun tek bir masanın etrafında yemek yedik. Daha sonrasında o zamanki pandemi yasaklarını delip, Edition’da After Party yaptık. O kış herkes pandemiden dolayı evde kapalı olduğu için partide aşırı çok eğlenildi! Gecenin sonunda herkes şezlonglarda uyuyakalmıştı.
Bekarlığa vedayı nerede yaptınız?
Bekarlığa vedam için tekneyle D Maris Bay’e gittik. Dokuz kız arkadaşım ve erkek kardeşim vardı. Her kafadan ayrı bir sesin çıktığı çok eğlenceli bir tatildi. Kumsal pikniğimiz ve gece sarhoş olup, Manos’un plajında ateş etrafında dans edip elbiselerle denize girdiğimiz anlar tatilin en aklımda kalan kısımları.
{85569}
Peki gelinliğiniz? Modeli nasıl seçtiniz?
Evden alma günü için Rosie Assoulin’in dönem kıyafetlerini andıran bir elbisesini seçtim. O kadar beğendim ki düğünden bir sene önce, denemeden ve online olarak Moda Operandi’nin sitesinden ön siparişle aldım. İlk hazır olan elbisem oydu. Saçım için Gaios’a elbisenin kumaşından bir taç yaptırdım. Düğün günü için hep zamansız, sade, bele oturan, kare yaka bir gelinlik hayal ediyordum. Vakko’ya gelinlik bakmaya gittiğim gün öylesine gitmiştim. İçime sinen bir şey bulabileceğimi hiç düşünmüyordum ama ilk denediğim gelinliği almaya karar verdim. Giydiğim andan itibaren başka bir şey bakmaya ihtiyaç duymadım.
Six Senses Kaplankaya’da giydiğim gelinliğimi ise Özgür Masur yaptı. Özgür tarzımı çok iyi anladığı için ortaya çıkan şey tam bendi. Uçuş uçuş ve çok romantik olmasına rağmen asi bir tarafı da vardı. İlk günkü çiziminin birebir aynısını hayata geçirdi. Provalarım o kadar rahat ve sorunsuzdu ki en ufak bir stres bile yaşamadım. Annemin iki elbisesini de Özgür Masur yaptığı için provalarımız çok uzun ve eğlenceli geçiyordu.
Saç ve makyajınızın tarzı nasıldı, kime yaptırdınız?
Saçımı Nesrin Can, makyajımı da Ali Rıza Özdemir yaptı. Sözümde ve nişanımda da onlarla beraber olduğumuz için saç makyaj konusu en içimin rahat olduğu alanlardandı. Ali, takma kirpiksiz, abartısız, Bodrum düğününe uygun bir makyaj yaptı. Saçım için kısa bir duvak kullandık ve bütün gece boyunca kafamdan çıkarmadım. İyi ki de öyle yapmışız, duvak insanı tam gelin gibi hissettiriyor. Kesinlikle bütün gelinlere duvak takmalarını tavsiye ediyorum.
Gelelim ilk dansa… Hangi şarkıda dans ettiniz?
İlk dans bizim Efe’yle hep kaçtığımız bir şeydi açıkçası. Ders alıp, doğallıktan uzak bir şeyler yapmak istemedik. İlk dans Tanju Okan’ın Aşkı Bulacaksın şarkısını seçtik. Spontane bir danstı, daha çok yerimizde sallanıp sarıldık diyebiliriz.
Düğün hediyelikleriniz nelerdi?
Düğün hediyesi olarak, misafirlerimizin o gün içinde kullanabileceği şeyler vermek istedik. Evden alma günü, yazın en sıcak günüydü. Uçlarında Efe’yle isimlerimizin yazılı olduğu yelpazeler dağıtıldı.
Düğün günü, nikah esnasında misafirlerin güneşten rahatsız olmamaları için kâğıttan Japon şemsiyeler hediye ettik. Son gün ise kumsalın girişinde herkesin boynuna canlı çiçeklerden kolyeler takıldı. 3 günde de herkes harika gözüküyordu.
Gelin buketi ve pasta düğünün en önemli detayları… Siz bu ikiliyi kime yaptırdınız?
Gelin buketimi, düğün organizasyonumu yapan Hippimippi tasarladı. Beyaz orkide, uçuk pembe güller ve cipsodan oluşuyordu. Çok ama çok güzeldi. Pastamızı da Five O’Clock yaptı. Üzerinde beyaz çiçeklerin ve romantik işlemelerin olduğu bembeyaz sade bir pastaydı.
Balayı için nereyi tercih ettiniz?
Balayımız için St-Tropez’e gittik. Pandemi etkileri yeni yeni bitiyordu, sınırların çoğu kapalıydı. Başta Yunan adalarına gitmeyi planlamıştık ama Fransa sınırlarını açınca son anda programı değiştirdik. Birer gün Cannes ve Monaco’ya da uğradık. Harika bir hafta geçirdik ve aynı tatili bir sene sonra yine tekrarladık.
{142094}
Düğününüz şimdi olsa farklı bir şey yapmak ister miydiniz?
Daha az stres olmayı isterdim galiba. Nikah alanında bir kolumda babam, bir kolumda kardeşimle yürüdüğüm andaki stresli ifademi hatırlıyorum. Stresim fotoğraflardan bile anlaşılıyor. Daha çok anın tadını çıkarıp, kendime ‘düşersen de düş zaten yabancı yok’ diye hatırlatmak isterdim.
Düğün sürecine girmiş çiftlere vereceğiniz öneriler neler?
Tadını çıkarsınlar, yorulmaktan şikâyet etmesinler. Birlikte çalıştıkları kişilerin ne kadar profesyonel olduğundan daha önemlisi, düğün sahibinin tarzını ne kadar iyi anladıkları… Çok iyi eşleştiğini düşündüğü kişilerle çalışsınlar, düğün günü de hiçbir aksaklığı dert etmesinler. Benim gibi fazla kontrolcü olmasınlar…
KÜNYE
Davet Mekanı: İlk gün: Değirmen No 81, 2. Gün: Six Senses Kaplankaya
Organizasyon: Hippimippi
Fotoğraflar: Puçi
Gelinlik: Rosie Assoulin, Monique lhuillier, Özgür Masur
Damatlık: Vakko
Saç ve Makyaj: Saç; Nesrin Can, Makyaj; Ali Rıza Özdemir
Saç Aksesuarları: Gaios, Özgür Masur
Gelin Buketi: Hippimippi
Müzik: DJ; Burak Özkan, Canlı Müzik; Güntaç, Seda, Mete
Pasta: Five O’Clock