Gıda Etiketleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Yazı Boyutu:
Sağlıklı yiyecek seçebilmek, alışverişi kolay hale getirmek ve fark etmeden kilo almayı önlemek için gıda etiketleri hakkında bilmeniz gerekenleri keşfedin.
Söz konusu sağlıklı beslenme olduğunda mümkünse organik, mevsiminde, işlenmemiş gıdaları tercih ediyoruz. Sıra paketli yiyeceklere geldiğinde, bazen vakitsizlikten bazen de anlamadığımızdan gıda etiketleri bilgilerini okumaktan vazgeçebiliyoruz. Oysa ki doğru seçimler yapabilmenin anahtarları gıda etiketleri okumaktan geçiyor.

Gıda Etiketleri İçin Basit Uyarılar
- Beşten az malzeme içeren yiyecekleri seçin. Minimum düzeyde işlendikleri anlamına gelir.
- Etikette yazanı telaffuz edemiyorsanız satın almayın / yemeyin.
- Kimyasal maddelerden, koruyuculardan, yapay tatlandırıcılardan ve renklendiricilerden kaçının.
- Şeker, yüksek fruktozlu mısır şurubu ve trans yağ, msg içeren paketleri almayın.
- Malzemeler, en çok bileşen miktarı ilk sırada yer alacak şekilde miktar sırasına göre listelendiğini bilin. İçindekiler sıralamasında ilk üç sıradaki içeriklerin önemli olduğunu unutmayın. Örneğin listede ilk üç sırasında şeker yazıyor ise o gıdadan kaçının.
- Etiketin üzerindeki bilgi paketin tamamına göre değil, bir porsiyona veya gramaja göre değerlendirmeye dayandığını unutmayın.
Gıda Etiketleri Listesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Gizli Şekerler
Besin etiketlerinde şeker için kullanılan 20’den fazla isim var. “Oz” kelimesiyle biten maddeler, fruktoz, sukroz ve dekstroz, glikoz… şekerin farklı biçimleri. Diğer şeker kaynaklarından bazıları, yüksek fruktozlu mısır şurubu, agave, baldır. Yapay tatlandırıcılar da farklı formlarda paketli gıdaların içinde yer alabilir. Sükraloz, Sakarin, Aspartam, Asesülfam K en yaygın olanları. Tüm bu tatlandırıcılar kimyasallarla dolu ve tatlılara olan arzunuzu artırabilir. Kaliforniya Davis Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, tatlandırıcıların diğer şeker formlarıyla benzer bir metabolik etkiye sahip olduğu tespit edildi.
En doğru yaklaşım, sınırlı tüketmek ve şekeri dolaylı yoldan aldığımız gıda ve içecekleri de tamamen kesmek.
Yağlar
Paketli gıdalarda kullanılan trans yağlar maliyetleri düşürmek amacıyla gıda endüstrisi tarafından tercih edilir.
Trans yağlar sağlıklı yağların katı maddelere dönüştürülmesinde ve bunların bozulmasını önlemede kullanılan “hidrojenasyon” adı verilen bir sürecin bir yan ürünü. “Kötü” kolesterolü (LDL) artırır, “iyi” kolesterolü (HDL) düşürür ve birçok hastalığa davetiye çıkarır. Güvenli bir tüketim düzeyi yoktur. Bu nedenle, bazı ülkelerde kullanımları yasaklandı.
Besin Değerleri etiketi, bir yiyeceğin “0 g” trans yağ içerdiğini, ancak içerik listesinde “kısmen hidrojene yağ” olduğunu yazıyorsa, bu, yiyeceğin bir miktar trans yağ içerdiği, ancak porsiyon başına 0,5 gramdan az olduğu anlamına gelir. Yani, birden fazla porsiyon yerseniz, gereğinden fazla trans yağ yemiş olabilirsiniz.

Koruyucular
İşlenmiş gıdalarda raf ömrünü uzatmak için koruyucu madde kullanımı yaygın. Alerjik reaksiyonlarla ilişkilendirilirler ve vücut yağında depolanırlar. Yani, onlardan kurtulmak zor!
En sık kullanılan koruyucular
- BHA (Butillenmiş hidroksianisol) ve BHT (Butillenmiş hidroksitoluen): Özellikle patates cipsi, sakız, tatlı karışımları olmak üzere yaygın kullanım alanları var.
- Benzoatlar: Karides ve balıkta kullanılır.
- Sülfitler: Meyve, sebze üzerine püskürtülür ve astımla ilişkilendirilir.
- Sodyum nitritler ve sodyum nitratlar: İşlenmiş etlerde bulunur. Bununla birlikte, C Vitamini tarafından daha zararsız hale gelirler.
Bütün bu bilgiler kadar, etikete bakarken ürünün üzerindeki son tüketim tarihi, nerede üretildiği, saklama koşullarının yerine getirilip getirilmediğine dikkat etmek önemli.