Homeopati Tedavisi Hakkında Her Şey

Yazı Boyutu:
Radyasyon Onkolojisi uzmanı Dr. Öznur Özsakal, DSÖ tarafından da onaylanan üç alternatif tıp yöntemlerinden biri olan Homeopati ile ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı. Kişiye özel alternatif ve bütüncül bir tedavi yöntemi olan Homeopatinin uygulama alanlarını ve daha fazlasını öğrenin.
“Benzeri benzer ile tedavi etme” prensibine dayanan Homeopati, kişiye özel ve bütüncül bir alternatif bir tedavi yöntemi… Fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duygusal iyileşmede etkili bir tedavi şekli olan Homeopati, tamamen doğal yöntemlere dayanıyor. Homeopati ile ilgili bilinmesi gerekenleri Homeopat, Fitoterapist, Apiterapist ve Aromaterapist, Radyasyon Onkolojisi uzmanı Dr. Öznur Özsakal anlattı.
Homeopati nedir ve tarihi nereye dayanıyor?
Homeopati, 225 yıl önce Alman hekim Samuel Hahnemann (1755-1843) tarafından geliştirilmiş alternatif bir tedavi yöntemi. Hahnemann, tedavinin hastaya “zarar vermeden” uygulaması, yan etkisiz olması, mümkün olduğunca kısa sürede beklenen etkiyi göstermesi gerektiğini savunur.
Homeopati, kişiye özel ve bütüncül bir tedavi şekli. Hastanın sözel hikayesine başvurularak uygulanan, bütünüyle doğal yöntemler kullanan, fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duygusal iyileşmede etkili bir tedavi yöntemi. Benzeri benzer ile tedavi etme prensibine dayanır. Hastalık belirtilerini olduğu gibi ele alır ve vücudun savunma sistemine dair işaretler olarak görür, bastırmaya çalışmaz.
Almanya’dan sonra İngiltere, Hindistan ve Amerika’da hızla yayıldı ve sayısız okullar ve hastaneler açıldı. 1900’lerin başına kadar pek çok üniversitede kürsüleri vardı. Günümüzde homeopatik tedavi gelişmiş ülkelerin hemen hepsinde sağlık sisteminin önemli bir kolu olarak kabul ediliyor ve birçok ülkede sağlık sigortaları tarafından karşılanıyor.
Diğer ülkelerde, özellikle Hindistan gibi nüfusun çok ve gelir düzeyinin düşük olduğu bölgelerde, ucuz ve etkili olması nedeniyle yaygın olarak kullanılıyor. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından onaylanan üç alternatif tıp yöntemlerinden biri. Avrupa ülkelerinden Amerika’ya, Asya’dan Afrika’ya kadar dünyanın dört bir tarafında uygulanıp hızla yaygınlaşıyor.

Homeopatiye nasıl başladınız ve neden tercih ettiniz?
Homeopatiyle 2011’de tanıştım. Radyasyon Onkologu olarak 25 yıldır çalıştığım devlet hastanesinde binlerce hasta gördüm. Aynı yaşta, aynı tanıda ve aynı özelliklere sahip hastalara uygulanan standart tedavilere verilen yanıtlar çok farklıydı. Uzun yaşam beklentimiz olan hastaların bir kısmını erken kaybederken, ileri evrede pek çok hasta uzun süre hastalıksız takip edilebiliyordu. Bu bireysel farklılıklar dikkatimi çekti.
Bir başka gözlemim de, hastalarımızın çoğunda bir travma öyküsü olmasıydı. Holistik bir yaklaşıma ihtiyacımız var diye düşündüm. Araştırmalarım sonucunda Homeopatiyle tanıştım ve Homeopati Derneği’nde iki yıl sürecek eğitimime başladım. 2016’da da Medipol Ünversitesi’nde eğitimi tamamlayıp Sağlık Bakanlığı onaylı sertifika aldım. Üç yıl süreyle bu üniversitede Homeopati eğitmenlerinden biri olarak görev aldım. Takip eden yıllarda bunlara Fitoterapi (Tıbbi bitkilerle tedavi), Apiterapi (Arı ve arı ürünleriyle tedavi) ve Aromaterapi eğitim ve sertifikaları eklendi.
Homeopatinin tıptan ve bitkisel tedaviden farkı nedir?
Homeopati hastalıkla değil, hasta ile ilgilenir. Homeopatik tedavi bütüncüldür. Hastanın aynı anda birçok sağlık sorunu (depresyon, sedef, sırt ağrısı, unutkanlık, fobi) olabilir ve genellikle tek bir ilaçla tedavi edilebilir. Homeopatik ilaçların klasik ilaçlardan en önemli farkı yan etkilerinin olmaması. Ayrıca “kronik” olarak tanımlanan birçok hastalığın tedavisi de homeopati ile mümkün.
Homeopatide, her hasta için doğal maddelerden (bitkiler, mineraller, organik ürünler, doku ekstreleri gibi) tek bir karışım (Remedi) hazırlanır. Remediler, maddelerin enerji verici özelliklerinden faydalanılarak vücuttaki dengeyi yeniden sağlar, savunma ve iyileşme sistemlerini güçlendirir. Remediler hastanın kendi gücüyle çalıştığı için yan etkileri yok veya çok azdır.
Bitkisel tedavi yöntemi olan Fitoterapi, tıbbi ve aromatik bitkilerin tedavi ve hastalık korunmasında kullanılması esasına dayanır. Belirli şikayetlere veya hastalık tablolarına karşı geliştirilen standart reçeteler kullanılır. Fitoterapide bitkilerden hazırlanan ekstraktlar, çaylar ve uçucu yağlar standardize preparatlar halinde kullanılır. Bu tedavilerde doz çok önemli olup dikkat edilmezse ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Homeopati hangi hastalıklar ve kimler için kullanılır?
Her yaş grubunda, akut veya kronik birçok hastalıklarda kullanılabilir. Ayrıca hayvan ve bitkilerde de kullanım yeri var.
Tedavinin süreci nasıl işliyor?
Homeopatik ilaçlar, her canlıda mevcut olan kendini iyileştirme yeteneğini seferber ederek zihin ve vücuttaki doğal kendini ayarlama mekanizmasının daha etkin çalışmasını sağlar. Uygun ilacı seçmek bu süreci başlatmak için gereken doğru anahtarı seçmek gibi.
Akut hastalıklarda, hastanın o anki durumu gözlenerek uygun ilaç verilir. Dakikalar ve saatler içerisinde cevap alınır. Genellikle düşük doz ve sık aralıklarla tekrarlanabilir. Ancak kronik rahatsızlıklar söz konusu olduğunda, homeopatın çok kapsamlı bir görüşme yapması gerek. Bu görüşmede hastanın kişilik özellikleri, fiziksel özellikleri, iştahı, sevdiği ve sevmedikleri, vücut fonksiyonlarının düzeni, çevresel etkiler, ailede hastalık geçmişi dikkate alınır. Hastanın mesleği, boş zamanlarını nasıl değerlendirdiği, eğlence, dinlenme ile ilgili faaliyetleri ve duygusal durumu irdelenir.
Homeopatlar, kronik hastalıklarda ilk görüşme ve ilaç yazma tarihinden aşağı yukarı 4-6 hafta sonra ilk takip görüşmesini yapar. Takip ziyaretleri bir ilave yöntem ya da ilave ilacın gerekip gerekmediğini saptamak için. Kişiye özel homeopatik tedavide her sefer için sadece tek ilaç kullanılır. Doğru ilaç alındığında şunlar gözlenebilir; belirli şikayetlerin kaybolması, daha enerjik hissetme, daha güçlü bağışıklık sistemi ve iyilik halinde artış. Homeopatik tedavilerin hızlı ve derine giden etkileri var. Değişikliğin oluşması zaman alsa da genelde kalıcıdır.

Homeopatik ilaçların içeriğinde neler var hazırlanma süreçleri nasıl oluyor?
Homeopatik ilaçlar; bitkiler, mineraller, organik ürünler, doku ekstreleri gibi doğal maddelerden hazırlanır. Remediler, maddelerin enerji verici özelliklerinden faydalanılarak vücuttaki dengeyi yeniden sağlar, savunma ve iyileşme sistemlerini güçlendirir. Remediler hastanın kendi gücüyle çalıştığı için yan etkileri yok veya çok önemsizdir. Bebeklerde, hamilelerde ve yaşlılarda güvenle kullanılabilir.
Homeopatik ilaçlar bu maddelerin enerjilerini açığa çıkaran ‘potansiyalizasyon’ yöntemiyle hazırlanır. Bu ilaçlar ileri derecede sulandırılır ve mekanik enerjiye tabi tutulur. Remedi ne kadar çok seyreltilip çalkalanırsa etkinliği de o kadar artar. Bu özellik klasik ilaçlarda ise tam tersi. Doz arttıkça etkinlik artar ancak yan etkiler de bir o kadar artar. Homeopatik iyileşme süreci, hastalıkların kendiliğinden iyileşme sürecine benzer.