Hayat Amacını Bulma Rehberi: İkigai
Yazı Boyutu:
Her sabah yataktan hevesle kalkmayı ister misiniz? Yaşama gücünü ve motivasyonunuzu bulacağınız “ikigai” kavramını keşfedin!
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidinde alt katmanları halletmiş, kendini gerçekleştirmek için çabalayan birçoğumuz varoluşumuzu sorguluyor ve hayattaki amacımızı anlamaya çalışıyoruz. Yaşadığımız hayatın tatminkâr olmasını istiyor ancak çoğunlukla her sabah yataktan kalkarken yine aynı döngüye uyanmanın huzursuzluğuyla güne başlamak dahi istemiyoruz.
Yaşamda yapmamız gerekenlerin yükü ve gelecekte bir gün mutlu olacağımızı zannetmenin yanılgısı arasında gidip gelip, bugünü ıskalıyoruz. İçinizde bir yerlerde sizi yeniden canlı hissettirecek ve doyumlu bir hayat yaşamanızı sağlayacak bir tutkunun, bir amacın olduğuna inanıyorsanız belki Japonya’dan ithal “İkigai” kavramı yolunuza ışık olabilir. Çözüm için biraz uzaklara Japonya’nın Okinawa adasına gözümüzü dikmemiz gerekecek. Dünyada insan ömrü ortalamasının en uzun olduğu yer Okinawa. En güzel tarafı da bu yaşlıların sadece çok uzun yaşamış olmaları değil, mutlu ve tatminkâr bir hayata sahip olmalarıdır.
Okinawa yaşlıları incelendiğinde, aslında birçoğumuzun bildiği ama uygulamada ve pratik hayatta çok da kolaylıkla başaramadığı fiziksel bedenlerine çok iyi baktıkları ortaya çıkmıştır. Sağlıklı beslenme, açık havada ve yeşil alanda spor yapma, dans etme, dengeli uyuma, makul derecede güneşlenmeye dikkat ettikleri, az alkol ve kafein tükettikleri görülmüştür. Ancak belki de çoğumuz bedenimize bu şekilde dikkat ettiğimiz ve sağlığımıza olumlu olacak bu alışkanlıkları uyguladığımız halde kendimizi çok da tatminkâr ve hayata bağlı hissetmiyoruz. Bunun ötesinde de bir şey olduğunu tahmin ediyoruz.
Yapılan röportajlarda bu bilge yaşlıların iç dünyamızın da sağlıkla olması için verdiği tavsiyeler arasında; yüreğimizin yaşlanmasına izin vermemek, iyi alışkanlıklar edinmek, çalışmayı sevmek, arkadaşlıklara ve sosyal ilişkilere önem vermek, acele etmeden yaşamak, iyimser olmak ve hayata tutunmayı sağlayacak yaşam amacını bulmak geliyor.
{77906}
Japonlar’ın uzun ve tatminkâr bir hayat yaşamalarının sırrını kulağımıza fısıldayan ikigai kavramı hayatın anlamı, her gün yataktan kalkmak için bir sebebinin olması manasına gelmektedir. Birçok Japonca kavramda olduğu gibi, ikigai kavramını da tek bir cümle ile anlatması oldukça güçtür. Her karanlık yolda içinize aydınlık ışığı tutacak, her tökezlediğinizde tutunacağınız dal olacak, yaşama gücünü ve motivasyonunuzu onda bulacağınız şeyin adı: İkigai. Tutkunuzu bulmakta yardımcı olacak bu 4 sorunun birleşimini ikigainiz olarak düşünebilirsiniz.
1. Neyi seviyorum?
2. Hangi işte iyiyim?
3.Dünyanın neye ihtiyacı var?
4. Bana ne için para ödeniyor?
Bu 4 bileşimden biri bile eksik olsa heyecanla başladığınız o iş bir süre sonra sizi tatmin etmeyebilir. Örneğin çok iyi yaptığınız ve sevdiğiniz bir hayalinizi gerçek kıldıktan sonra bu hayalden para kazanamazsanız sürdürülebilir olmayacaktır. Hem sevdiğiniz hem para kazandığınız bir iş yapıyorsanız, ancak dünyaya hizmet etmiyor, bu iş ekolojimize zarar veriyorsa, etik sorunlar ortaya çıkacak ve kendinizi tatminkâr hissetmeyeceksiniz. O nedenle, kendi yolculuğunuzda kendi ikigainizi bulmanız için bu 4 sorunun kesişimine odaklanmak önemlidir.
{773714}
Bu tarz tavsiyelerin ve öğütlerin kulağa hoş geldiğini, okumasının ve söylemesinin kolay, uygulamasının zor olduğunun farkındayız. Bu nedenle, pratik hayatta tutkunuzu bulmanızı sağlayacak birkaç yöntem ve bakış açısıyla devam edelim.
Alışılmışın dışına çıkmaktan, gözünüze imkansız gibi gelen bir hedef koymaktan çekinmeyin veya 10 yıl sonra gerçekleşeceğini düşündüğünüz bir hayali 1 sene sonra gerçekleştirmek için yapabileceklerinizi düşünerek hayal jimnastiği yapın. Karşınıza farklı kapılar açılabilir.
Japonlar’ın ne kadar sebatkar olduğunu duymuş olabilirsiniz. Birbirlerine ellerinden gelenin en iyisini yapmalarını salık verdikleri “ganbarimasu” kelimesi de bunu kanıtlıyor. Hedefinize ve hayalinize giden yolda sabırlı olmalısınız.
Bazen neyi sevdiğinizi bulmanın yolu neyi sevmediğinizi anlamaktan geçer. Farklı işler deneyimleyip gerçekten neyi yapmak istediğinizi anlamanız 4 maddeden ilkine giden yolda size rehberlik edecektir. Denemekten çekinmeyin.
Sürekli aynı rutin içerisinde savrulup gittiğinizi hissediyorsanız tutkunuzu bulmanız güçleşecektir. Aynı kapıyı sürekli yanlış anahtar ile açmaya çalışmak yerine kendinizi zorlayıp yeni alışkanlıklar edindiğinizde bakış açınızda farklılaşacaktır.
Japonca’da kaizen kelimesi “ıslah etmek, iyileştirmek” anlamına gelir. Sürekli iyileşmeyi hedefleyen kaizen’i uygularken alışkanlık kazanmak için günde 1 dakika ile başlayıp, dozu her gün arttırarak alışkanlığı sürdürmek önemlidir.
Konfor alanlarımız çok rahat ve güvenli görünse de, yeni maceralara atılmadığınız müddetçe hayatımızın değişmesini beklemek akılcı olmayacaktır. Yeni adım atacak cesaret içimizde, sadece ilk adımdan korkmayın.
Günümüz dünyasının baş döndüren hızına inat yavaşlamayı öğrenmeli ve içimizde depar atan atları sakinleştirmeliyiz. Bunu; nefes egzersizleri, meditasyon, sosyal medya kullanımını sınırlandırmak, kişisel bakımınıza daha çok vakit ayırmak gibi eylemlerle sağlayabilirsiniz.
Bulanık bir zihinle hayallerimize ulaşmak pek kolay olmayacaktır. O nedenle yapılacaklar listemizi; acil işler, önemli işler, az önemli işler şeklinde bölümlere ayırıp, işlerimizi ertelemeden zamanında yapmaya çalışmalıyız. Bu sayede yapmadıklarımız içimizi kemirip hayallerimizin önüne set kurmaz.
Odaklanmak için de “pomodoro tekniğine” başvurabiliriz. 25 dakika boyunca sadece yapmanız gereken işe odaklandığınız, dış uyaranları kapadığınız, 25 dakikanın sonunda 5 dakika mola verdiğiniz ve 4 adet 25 dakikalık çalışmayı tamamladıktan sonra kendinize 15 dakika mola verdiğiniz bu teknikle işlerinizi daha konsantre ve hızlı bitirebilirsiniz.
Sonuç olarak, tutkuyu bulmanın söylendiği kadar kolay olmadığının farkındayız. Ancak sizi tutkunuza ulaştıracak yegâne şeyin hiç yılmadan denemek olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Dene yanıl, tekrar dene, tekrar yanıl, tekrar dene. Bu döngünün sonunda mutlaka yaparken zevkten dört köşe olacağınız, kendinizi iyi hissedeceğiniz, dünyaya hizmet eden ve maddi açıdan da sizi tatmin edecek tutkunuza kavuşmuş olacaksınız. Şunu bilmek de çok önemli ki; tutkunuzun “bir ömür” boyu sürmesi gerekmiyor. Hayat devingen ve insan değişen bir varlık. Dünün tutkusu yarın sizi tatmin etmeyebilir ve yaşamınızın değişen ritmine göre tutkunuzun dansı da değişecektir, unutmayın.
Kaynaklar:
Hector Garcia, Francesc Miralles : Ikigai-Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı
Hector Garcia, Francesc Miralles : Ikigai-Uygulama Rehberi