Mamacey ile Doğal ve Sağlıklı Bir Yaşamın İzinde
Yazı Boyutu:
Üniversitede girişimcilik ve pazarlama bölümünden mezun olduktan sonra gastronomi eğitimi alan Polat Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ceylan Sel Sohtorik ile kış turizmini, kendi kurduğu markası MÄMÄCEY’i, doğaya saygılı bir mutfak ve sağlıklı yaşam konusunda tavsiyelerini konuştuk.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Üniversite eğitimimi Amerika’da tamamladıktan sonra gastronomi tutkumun peşinden Paris Cordon Bleu’de aşçılık eğitimi aldım. İstanbul’a döner dönmez Swissotel the Bosphorus Otel’de çalışmaya başladım. Otelciliğe uzun yıllardır aile işimiz olan Polat Turizm Grubu’nda devam ediyorum. Şu an Erzurum’da bulunan otelimiz Polat Palandöken’in dönüşüm projesini yönetiyorum. Bunun yanı sıra Bütünsel Sağlık Koçu ve Ayurveda eğitmeniyim. MÄMÄCEY markası altında yeni nesil bir mutfak ve bütünsel bakış ile sağlıklı bir yaşam stilini paylaşıyorum.
Amerika’da “Girişimcilik ve Pazarlama” bölümünden mezun olduktan sonra Paris’te Le Cordon Bleu “Fransız Mutfağı ve Pastane” bölümü tamamladınız. Gastronomiye geçiş serüveniniz nasıl başladı?
Gastronominin, değişik mutfaklar ve güzel yemeğin hayatımdaki önemi her zaman çok büyük oldu. Cordon Bleu eğitimim dışında Paris’te bulunduğum dönem, bu konuda beni çok geliştirdi ve besledi diyebilirim. Yemeğe olan ilgim, yeni mutfak ve tatları keşfetme merakım hiç bitmiyor. 2016’dan beri hem sağlıklı hem de güzel ve lezzetli yemekler peşinde araştırmalar yapıyorum.
MAMACEY markanızdan bahseder misiniz? Çıkış noktası neydi?
Anne olduktan sonra doğal ve sağlıklı yaşamın peşine daha çok düştüm. Önce ailem ve sevdiklerim, sonra da yaşamına dokunmayı hayal ettiğim herkes için daha çok keşfetmek, daha fazla öğrenmek istedim. Institute of Integrative Nutrition’dan Bütünsel Sağlık Koçluğu diplomamı aldım. Bütünsel sağlığa olan inancımla bunu merkezine alan şifa sistemi Ayurveda ile tanıştım. Dünyaca ünlü Chopra Institute’un Ayurveda eğitmenlerinden biri oldum.
5000 yıllık şifa sistemi Ayurveda’nın hayatıma girmesiyle gerçek besinlerin yanı sıra beden tipime göre beslenmenin de sindirim sistemime desteğini ve uykudan meditasyona; bütünsel sağlığın yaşam gücümü ne kadar artırdığını fark ettim. Olumsuzluklara direncimi artıran bu yeni nesil mutfak ve yaşam stilini herkesle paylaşma arzusuyla pandemi döneminde MÄMÄCEY’i kurdum. Bu yolda fayda sağlamak ve ilham veren bir temsilci olmak beni çok heyecanlandırıyor.
MAMACEY lezzetlerini sizden dinlesek?
MÄMÄCEY dünyaya saygı duyan, geçmişin bilgeliğini bugünün bilgisi ve yeni tekniklerle harmanlayarak gerçek besin yaratan bir yeni dünya mutfağı. MÄMÄCEY mutfağının favorisi Ayurvedik baharatlar. Kullandığımız baharatlar, yemeklere sadece aroma ve renk değil, birçok tedavi edici özellik de katıyor.
Doğaya saygılı bir mutfak ve sağlıklı yaşam konusunda tavsiyeleriniz nelerdir?
Doğaya saygılı mutfak için doğaya yakın olmak ve mevsimlere saygı duymak çok önemli. Ben her zaman mevsiminde olan ürünleri kullanmayı tercih ediyorum. Semt pazarlarını kullanmaya, satıcı ile direkt iletişimde olmaya özen gösteriyorum. Mümkün olduğunca organik ürün satın almaya çalışıyorum, ürünlerin kimyasal kullanılmadan yetiştirilmesi, dünyayı da az kirletmesi ve hayvanların doğal ve geleneksel yollar ile yetiştirilmesi benim için çok kıymetli.
Daha az et tüketmek, bitkisel ürünleri tercih etmek, paketli gıda tüketimine dikkat etmek, basit bir mutfağın peşinde olmak, doğal malzemeler ile basit yemekler hazırlamak, paketli ürün almak yerine, kendi ürününü kendin yapmak ve atıkları değerlendirmek doğaya sağlıklı bir mutfak için olmazsa olmazlardan.
Sağlıklı yaşam ise benim hayatımdan her geçen gün evrilen ve gelişen bir kavram. Ayurvedanın hayatıma girmesiyle, bütünsel sağlık için gerçek besinin yanı sıra nasıl hareket ettiğimiz, nasıl uyuduğumuz, zihnimizi nasıl sakinleştirdiğimiz ve kendimize nasıl baktığımızın önemini benimsedim. Bu konulara her zaman meraklıydım ama farkındalıklarım arttıkça yogaya ve egzersize, ayurvedik günlük rutinlere, günlük meditasyonlarıma düzenli zaman ayırmaya ve uyku saatlerime dikkat etmeye başladım. Hayat kalitem arttı ve enerjim yükseldi. MÄMÄCEY ile, bana bu kadar fayda sağlayan bu sağlıklı yaşama bütünsel bakışın temsilcisi olmak, çok daha sağlıklı, çok daha mutlu bir versiyonumuzu yaratmanın yollarını paylaşmak için yola çıktım.
Ayrıca Paris’te Le Cordon Bleu “Fransız Mutfağı ve Pastane” bölümünü tamamladınız. Gastronominin yaşamınızda nasıl bir yeri var?
Gastronomi, değişik mutfaklar ve güzel yemekler hayatımda her zaman çok önemli bir yere sahipti. Cordon Bleu eğitimim dışında Paris’te bulunduğum dönem, bu konuda beni çok geliştirdi ve besledi diyebilirim. Yemeğe olan ilgim, yeni mutfak ve tatları keşfetme merakım hiç bitmiyor. 2016’dan beri de hem sağlıklı hem de güzel ve lezzetli yemek peşinde araştırmalar ve denemeler yapıyorum.
Kış turizmi ve kış sporları konusunda Erzurum’un öne çıkan yönleri sizce nelerdir? Nasıl bir kış tatili rotası sizce?
Erzurum Palandöken kar kalitesi, uzun pistleri, havalimanına olan yakınlığı ile çok tercih edilen bir kış turizm bölgesi. Pistlerinde suni karlama sistemi ile sezon boyunca kar problemi yaşanmıyor. İstanbul’dan bir buçuk saatlik bir yolculuk sonrasında 15 dakika içerisinde Palandöken’e ulaşabiliyorsunuz. 2000 ile 3176 metre arasında konumlanan 24 pistte keyifle kayak yapabiliyorsunuz. Polat Palandöken’den kayaklarınızı çıkarmadan dağın en yüksek tepesi Ejder 3176’a kadar çıkıp tüm pistlerin keyfini çıkarabiliyorsunuz. Polat Palandöken’de kış tatilini sadece kayakla da sınırlandırmıyoruz. Otelimizde hedikle yürüyüş, tur kayağı, yoga, pilates, barre gibi farklı spor olanaklarına da yer veriyoruz. Misafirlerimizin, bembeyaz karların içinde hem bedeni hem de zihni besleyen bir tatil geçirmesini istiyoruz.
Yuvam Dünya İklim Değişikliği ile Mücadele Derneği Yönetim Kurulu üyesisiniz. İklim krizine karşı farkındalık kazandırmak konusunda katıldığınız projelerden ve çalışmalardan bahseder misiniz?
Yuvam Dünya olarak biz; iklim krizi ile mücadelede kullanılan dili değiştirmek, neslimize dünyaya ve kaynaklarına saygılı yaşamı hatırlatmak, alışkanlıklarımızı değiştirmeye davet etmek ve krizler ile baş etme becerimizi artırmak için çalışıyoruz. İklim krizinin bir kültür krizi olduğu ve bu kriz ile mücadelede o bir günün artık bugün olduğunu anlatıyoruz.
Bugün yaşadığımız felaketlerin sadece bir başlangıç olduğunu bilmek beni çok korkutuyor. Bundan sonrası da hiç aydınlık gözükmüyor. İçinde yaşadığımız bu coğrafyada yaşamaya devam etmek için iklim değişikliğine karşı ciddi önlemler almak zorundayız.
İklim farkındalığı için İklim krizi sorununun ne olduğunu öğrenmekle başlamak gerekiyor. Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi ile birlikte “Çocuklarımızın geleceği için Ebeveyn 2030” adı altında bir İklim Değişikliği Eğitim programı sunuyoruz. Ayrıca, bilgilendirici kitaplar için Yuvam Dünya Kitaplığı’nı öneriyorum. Nasıl daha iklim dostu bir yaşam sürerim sorusunun cevabı da yine İklim Dostu Yaşam Rehberi’mizde bulunuyor. İz Bırakmayanlar Karbon Ayak İzi Rehberimiz de aplikasyon olarak çok yakında çıkıyor.