Refleksoloji: Bedenin Kendini Yenileme Sanatı

Refleksoloji alanında 5 bin saati aşkın terapi tecrübesine sahip olan Şeref Özkan, bu kadim terapi yöntemine dair deneyim ve birikimlerini OGGUSTO için kaleme aldı.

İnsan bedeni, her hücresi ve organıyla kusursuz bir uyum içinde çalışır. Tek bir sinir ya da hücre bile gereksiz değil. Bu uyum, bilim insanlarının hâlâ çözmeye çalıştığı gizemlerle dolu. Refleksoloji, vücuttaki organların ve sistemlerin yüzde, ellerde ve özellikle ayaklarda belirli refleks noktaları ile temsil edilmesine dayanıyor.

Ayaklarımız, tüm vücudu taşımalarının yanı sıra, her bir işlevin bir yansıması gibi üzerlerinde bu sistemleri taşıyor. Taş, toprak, çimen ya da kum gibi doğanın unsurlarına çıplak ayakla bastığımızda aslında sadece doğaya değil, bedenimize de bir mesaj iletiyoruz. Bu yüzden refleksoloji, adeta vücudu yansıtan bir ayna.

Şifanın Kökleri: Dokunuşun Gücü

Şifacılık, insanlık tarihinin en eski mesleklerinden biri. Teknoloji, ilaçlar ve bilimsel cihazlar olmadan binlerce yıl önce insanoğlu, doğanın iyileştirici gücüyle şifa arıyordu. Antik çağın bilginleri ve şifacıları aynı zamanda birer filozof oldukları için, bu arayışın felsefi bir temel üzerine inşa edildiğini görüyoruz.

Şifaya giden yol aslında tek bir felsefeyle özetlenebilir: “Sorun varsa çözümü de vardır.” Basit ama zorlu bir yolculuk…

O zamanlar mikroskop bile icat edilmemişti. MR cihazının sağladığı net görüntüler ise binlerce yıl uzaktaydı. Ancak bugün modern tıbbın yapı taşlarından olan refleksoloji gibi yöntemler, o dönemlerin şifa yolculuğundan ilham alarak gelişti.

Refleksoloji Nedir?

Refleksoloji, vücuttaki tüm organların ve sistemlerin ayaklarda belirli refleks noktaları ile temsil edildiği bilgisine dayanan özel bir masaj tekniği. 1971 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO), refleksolojiyi “tamamlayıcı tedavi” olarak kabul etti. Türkiye’de ise 2012 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından “tamamlayıcı tedavi yöntemi” olarak onaylandı.

Araştırmalar, refleksolojinin 5 bin yıl öncesinde Mısır’da ortaya çıktığını gösteriyor. Ayrıca Hindistan, Çin, Japonya ve Kızılderili medeniyetlerinde de ayaklara uygulanan özel masaj teknikleri ile şifa arayışı sürdürülmüş.

Bedenin Kendi Kendini İyileştirme Mekanizması

Tamamlayıcı tıpta olduğu gibi refleksolojide de bedenin kendi enerjisinin harekete geçirilmesi temel ilke. Refleksoloji, yalnızca bu konuda eğitim almış uzmanlar tarafından uygulanmalı. Özel masaj teknikleri ile bloke olmuş enerji akışı serbest bırakılıyor ve böylece bedenin iyileşme mekanizması devreye giriyor.

Bir refleksoloji seansı yaklaşık 90 dakika sürüyor. Seansın sonunda danışan hem fiziksel hem de ruhsal olarak kendini çok daha iyi hissediyor. Bu süreçte toksinlerin atılması, kan dolaşımının desteklenmesi ve vücudun enerjisinin açığa çıkması gibi faydalar elde ediliyor.

Refleksolojinin Şifaya Katkıları

Refleksolojinin temel hedefi, vücuttaki enerji dengesini yeniden sağlamak ve bedeni rahatlatmak. Ancak refleksoloji “mucize bir tedavi” olarak değil, bilimsel yöntemleri destekleyen bir tamamlayıcı tedavi olarak düşünülmeli.

Refleksologlar bilimsel tanı ve tedavi sürecine paralel şekilde danışanları yönlendirir. Bu noktada refleksolojinin, birçok sağlık sorununun tedavisinde yardımcı olduğu bilimsel bulgularla destekleniyor.

Refleksolojinin Faydaları

• Kan dolaşımını iyileştirir.
• Nörolojik hastalıklarda destekleyicidir. Özellikle engelli çocuklarda fiziksel ve zihinsel gelişime olumlu katkılar sağlar.
• Anksiyete ve depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklarda destekleyici bir yöntemdir.
• Migren ve kronik kas ağrıları gibi rahatsızlıkların belirtilerini hafifletir.
• Sindirim sorunlarına iyi gelir.
• Uyku düzenini iyileştirmeye yardımcı olabilir.
• Hormonal dengenin kurulmasında ve cinsel sağlık sorunlarının iyileştirilmesinde destekleyici olabilir.

Refleksolojinin Uzun Vadeli Etkisi

Refleksoloji, yalnızca geçici bir rahatlama sağlayan kısa vadeli bir uygulama gibi görülmemeli. Uzman bir refleksolog tarafından belirlenen seans programına uyulduğunda, uzun vadede kalıcı faydalar elde edilebilir. Beden, enerji dengesini sağladıkça kendini iyileştirme sürecine geçer.

Refleksoloji, modern dünyanın sağladığı tüm yeniliklere rağmen, kadim şifa yöntemlerine duyulan ilgiyi artırmaya devam ediyor. İnsan bedeni, doğa ile uyumlu çalıştığında, ihtiyacı olan iyileşmeyi bulabiliyor. Refleksoloji, bilim ve doğanın iş birliği ile insanın şifaya ulaşma serüveninde güçlü bir destekçi olarak yerini koruyor.

Şeref Özkan Kimdir?

Şeref Özkan, 10 Mart 1964’te Ankara’da doğdu. Makine mühendisi olan Özkan, IT sektöründe Digital, AT&T ve Lucent Technologies gibi şirketlerde çalıştıktan sonra 2011 yılında AHT Enstitüsü’nden aldığı sertifika ile refleksoloji alanında uzmanlaşmaya başladı. The LifeCo İstanbul ve The LifeCo Bodrum’da terapist olarak görev yapan Özkan, 5000 saati aşkın terapi tecrübesine sahiptir. Ayurvedik Refleksoloji, Tantrik Refleksoloji, Bebek Refleksolojisi, Doğurganlık Refleksolojisi ve Tetik Noktası Masajı gibi farklı alanlarda çok sayıda seminer ve kursa katılmıştır. Uluslararası Refleksologlar Konseyi (ICR) üyesi olan Özkan, refleksoloji alanında edindiği deneyim ve birikimle çalışmalarını sürdürmektedir.