Termal Wellness'ı Deneyimlemek için Beş Neden

Antik dönemden beri güzelliğin, sağlığın sırlarından biri olarak kabul edilen termal suları deneyimlemek için birçok neden var.

Rahatlamak, vücudunuzu dinlendirmek, cildinizi yenilemek için ne yapabileceğinizi arıyorsanız cevabı termal sularda bulabilirsiniz. Farklı kültürlerde “sağlığın şifresi” olarak görülen, tarih boyunca “şifa kaynağı” olarak tanımlanan termal sular; günümüzde de iyi yaşamın vazgeçilmez bir parçası.

Kendinize iyi gelecek bir tatil planlamak ve yenilenerek döneceğiniz aralar vermek için termal wellness’ı değerlendirmek önemli.

Termal ve mineralli suların, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanımıyla ilgili çalışmalar yürüten Prof. Dr. Zeki Karagülle’den termal sularla ilgili önemli bilgiler edindik.

Termalin tarihi ise insanlık tarihi kadar eski ve insanlık var olduğu sürece yaşayacak.

Prof. Dr. Zeki Karagülle

1

Kaynaklardan İyiliği Getirmesi

Termal suyu en basit tabiriyle anlatmak gerekirse, jeotermal olarak ısınan suyun yeryüzündeki kaynaklardan çıkması olarak tanımlayabiliriz. Sığ magma tabakasında ısınan ve yeraltındaki madenlerden faydalı mineralleri alan termal su, yeryüzüne farklı kaynaklardan çıkıyor. Yeraltındaki maden ve tuz gibi kaynaklardan içeriğini alan termal su, çıkan bölgeye göre farklı faydalarla anılabiliyor. Evlerimizde kullandığımız sulardan farklı olan yeraltı kaynaklarının iyiliğini suyla buluşturuyor. Bu nedenle farklı termal kaynaklar, içerikleri değiştiği için farklı tedaviler için önerilebiliyor.

Prof. Dr. Zeki Karagülle şunları söylüyor…

“Sudan daha güçlü bir çözücü yok. Suyun en önemli özelliği birçok maddeyi çözmesi, yani kendi içine kabul edip onu taşıması, onu içermesi, onunla zenginleşmesi… Vücudumuzda bulunan bütün mineraller aslında toprakta var. Dolayısıyla bir termal mineralli suyun analizini yaptığımızda 54 parametreye bakıyoruz. 54 moleküle, bileşene ve iyona bakıyoruz. Bunların ön planda olanları var. Mesela vücutta en fazla bulunan mineral kalsiyum ve bu sularda kalsiyum mutlaka var. Sodyum, klorür, magnezyum mutlaka termal mineralli suda bulunur. Bir de bazı özel sular var, yani genel mineraller dışında özel belli miktarın üzerinde mineral içeren sular. Bunların en meşhuru 1 gramın üzerinde tuz içeren sular, diğerleri karbondioksitli, kükürtlü ve radonlu sular… Bugün bilimsel kanıtlar gösteriyor ki bu tür özel termal sular, bazı yaşlanma süreçlerini, vücuttaki olumsuz süreçleri engelliyor ve hücre yenilenmesinde DNA’yı destekliyor.”

2

Ruha İyi Gelmesi

Termal sular sadece fiziksel iyileşme için değil ruhen dinlenme, kendini daha iyi hissetme için de öneriliyor. Hem sıcak hem de içerisinde faydalı mineraller olan su sayesinde ruhsal dinlenme de sağlanıyor. Termal su sayesinde rahatlayıp gevşeyen vücudun iyiliği ruha da yansıyor. Termal wellness’ı deneyenler kendilerini çok daha dingin hissettiklerini, tatil dönüşü hayatın akışına daha iyi uyum sağladıklarını söylüyorlar.

3

Daha Genç Hissettirmesi

Gün içerisinde yorgunluğu kronik hale gelenler ve sürekli halsiz hissedenler için de termal sular iyilik getiriyor. Termal suyun dinlendiriciliği sayesinde ruh da arınıyor ve çok daha sakin hissediliyor. Termal suyu deneyenlerin sonrasında çok daha zinde ve genç yenilenmiş hissettiğinin altı çiziliyor.

4

Cildi Güzelleştirmesi

Termal suyu deneyimledikten sonra en etkili değişim ciltte görülüyor. İçeriğindeki mineraller sayesinde cilde temas eder etmez beslemeye başlayan termal su sonrasında cilt nemleniyor ve onarılıyor. Ciltteki gözenekler açıldığı için de daha ışıltılı ve sağlıklı bir görünüme kavuşuyor.

Prof. Dr. Zeki Karagülle termal suyun cilt sorunlarına iyi gelmesiyle ilgili görüşleri…

“Mineraller ciltten banyo sırasında emilerek sinir sistemini, dolaşım sistemini, metabolizmayı, bağışıklık sistemini, cilt fizyolojisini etkiliyorlar. Bize en çok sorulan sorulardan biri sudaki minerallerin nasıl cilde girdiği… Bir mineral hangi mekanizmalarla ve cildin neresinden geçebilir? Kıl foliküllerinden ve ter bezlerinin cilde açılığı noktalardan… Termomineral suların gençleşmeye etkisi var. Mesela Kleopatra güzel olmasını mineral sulara borçlu deniyor. Ciltte dört tabaka var. Üstteki ilk iki tabaka arasında bir kalsiyum konsantrasyon farklılığı bulunuyor. Yaşlılıkla bu konsantrasyon farkı azalıyor ve cilt yaşlı görünüm alıyor. Eğer kalsiyumlu bir suda banyo yaparsak, emilen kalsiyum farkın korunmasına destek olarak cildin yaşlanmasını önlüyor. Termal suların yaşlanmayı, geriye döndürebilme mekanizması hiçbir şekilde katlanmış değil ama yaşlanmayı yavaşlattığı, geciktirdiği yönünde elde kanıtlar var.”

5

Sağlığı Koruması

Hem Uzak Doğu hem de Avrupa kültüründe termal suların iyileştiriciliğine inanılıyor. Öyle ki ağrılar ya da hastalıklar başlamadan yılda bir–iki defa bile termal suyu deneyimlemenin vücudu yenilediği, olası rahatsızlıkları önlediğine inanılıyor. Suyun içerisindeki mineraller ve saflığı sayesinde vücut arınıyor, dinleniyor ve olası rahatsızlıklar engelleniyor.

İnsanlarda hasta olunca kaplıcaya gitme anlayışının hakim olduğunu belirterek, yer altı sularının rahatlatıcı, sakinleştirici ve ağrı giderici etkisine dikkat çeken Prof. Dr. Zeki Karagülle; “Termal suların yaşlılarla bağlantısı genellikle kronik rahatsızlığı olan insanların geleneği olması. Böyle bir gelenek var ama bu zengin kaynakları tedavi anlamında yeterince kullanamıyoruz. Gençlerin kullanımı şu anda daha çok eğlenme ve tatil şeklinde. Şu anda bu anlamda tıbbı bilimsel kullanım yok. Çocuklarda cilt hastalıkları, romatizmal hastalıklar ve bazı kas hareket sistemi sorunları için termal rehabilitasyon etkin bir şekilde kullanılabilir” diyor.