Yas Terapisi Hakkında Her Şey
Yazı Boyutu:
Kayıplar ardından yaşanan yas sürecini ve yas terapisinde izlenen süreci Klinik Psikolog Övgü Yaren Soydan anlattı.
Yas Terapisi Nedir?
Yas terapisi, genellikle sevilen birinin veya diğer önemli yaşam olayının kaybına eşlik eden duygusal, psikolojik ve fiziksel acıyla başa çıkmalarına yardımcı olmak için özel olarak tasarlanmış bir terapi türüdür. Yas terapisinin en önemli yönlerinden biri, bireyin özel ihtiyaçlarına ve koşullarına göre uyarlanmış olmasıdır. Terapist, benzersiz kayıp deneyimlerini belirlemek ve onların özel endişelerini ve hedeflerini ele alan bir tedavi planı oluşturmak için danışanla birlikte çalışır. Bu, danışanın kederle ilgili geçmiş deneyimlerinin yanı sıra mevcut başa çıkma stratejilerini ve destek sistemlerini keşfetmeyi içerir.
{122519}
Yas Terapisi Türleri Nelerdir?
Karmaşık yas: Kaybın ardından en az 6 ay geçmesine rağmen kayıp yaşayan bireyin kişisel, sosyal ve mesleki yaşam alanlarındaki işlevselliğinin giderek bozulması sonucu oluşan bir sorun olarak nitelendirilebilir.
Kronik yas: Gecikmiş yas, abartılmış yas, maskelenmiş yas ya da patolojik yas gibi çeşitli biçimlerde tanımlanabilir. Bireyin yas tepkileri uzun süredir devam etmekte ve kayıp sonrası oluşan acı derinleşerek artmaktadır.
Travmatik yas: Beklenmedik bir anda ve özellikle şiddet ya da korkunç bir olay (travma) sonucu meydana gelen ölümlerin ardından bireyde oluşan tepkiler ve bu tepkilere bağlı olarak bireyin yaşam alanlarındaki işlevselliğin önemli derecede olumsuz etkilenmesidir.
Patolojik Yas: Kayba verilen, ruhsal veya fiziksel sağlık sorunlarının da eşlik ettiği, anormal duygusal tepkidir. Patolojik yası anlamak için normal yası da anlamak gerekir.
Yas Sürecinin Aşamaları
Kayıp yaşayan kişi yas sürecinde kaybı kabullenip yaşamını yeniden düzenleyene kadar çeşitli aşamalardan geçer. Bu aşamalar şu şekilde gelişir:
Birinci Aşama
Şok ve Uyuşma: Kaybın/ölümün olduğu/öğrenildiği ilk anda yaşanır. Kişi kısa süreli hissizlik yaşar.
İkinci Aşama
İnkâr/ İnanmama: Kişi ölümü/kaybı reddeder ve bir süre hiçbir şey olmamış gibi davranabilir.
Üçüncü Aşama
Arzu Etme: Kaybedilen kişinin geri gelmesi beklenir ve arzulanır. “Neden benim başıma geldi bu” sorgulamasıyla birlikte bu aşamaya öfke ve yalnızlık duyguları da eşlik etmektedir. Yas sonrası ortaya çıkan bu öfke bir uyum sağlama çabasıdır.
Dördüncü Aşama
Çaresizlik: Kişi, kaybı önleyemediği için ya da kaybedilen kişiyi geri getirmeye yönelik elinden bir şey gelmediği için çaresizlik hisseder. Çaresizlik hissi ile kişi iş ve sosyal yaşamında, bu aşamada, problemler yaşayabilir.
Beşinci Aşama
Kabullenme ve Hayatı Yeniden Düzenleme: Ölüm/kayıp gerçeği bu aşamada kabullenilir. Yas tepkilerinin yoğunluğunda azalmalar görülür. Kişi kayıp öncesi yaşamına uyum sağlamaya başlar.
Tüm bu aşamaların yukarıdaki sıralamayla gitmesi gerekmez. Aşamaların sırasında değişiklikler görülebilir. Normal yas süreci genelde altı ile yirmi dört ay kadar sürer ve zaman içinde yatışır. Yas sürecinin ileri dönemlerinde bu yaşantıların sürmesi patolojik yasın belirtisi olabilir.
{121365}
Yas Sürecinin Belirtileri
Bedensel tepkiler: Baş ağrısı, göğüste sıkışma hissi, boğazda düğümlenme, açlık hissi veya hiç açlık hissetmeme, nefes darlığı, çarpıntı, adet düzensizlikleri, gerginlik ve kasılmalar, uyku düzensizlikleri.
Duygusal tepkiler: Ölümü inkâr etme, üzüntü, ağlama, özlem, öfke, sıkıntı, güvensizlik, tedirginlik, geleceğe dair umutsuzluk ve karamsarlık, yalnızlık, çaresizlik, hayata karşı ilgi ve istek kaybı, hiçbir şeyden zevk alamama.
Ruhsal tepkiler: Ölen kişinin hala yaşadığını, var olduğunu hissetme, sesini duyma, hayalini görme, ölen kişi ve kayıpla ilgili rüyalar, hayat ve ölüm kavramlarını sorgulama.
Bilişsel tepkiler: Ölen kişiyi ve ölümü düşünme-düşünmeye engel olamama, kendini suçlama, kendine kızma, pişmanlık, ölüm anını tekrar tekrar hatırlama.
Yas Terapisinde Kullanılan Teknikler
Davranış düzenlemesi ve bilişsel yeniden yapılandırma gibi bilişsel davranışçı metotlar kullanılır. Bu yöntemlerle kişinin gerçeğe uygun olmayan “izin verme” inançları (kişi ölüye bir türlü izin veremez) yerine işlevsel inançlar koyulmaya çalışılır. Yas terapisinde kayıpla ilgili anılar, tamamlanmamış görev değerlendirmeleri yapılırken anılar tarafından izin verilmeyen duyguları yaşamada eksiklik ile başa çıkma, ölenden sonra bağlı olunan objeyi araştırma ve etkisiz hale getirme (bazı danışanlar, kayıptan geriye kalan objelerden bazılarını ilişkiyi koruma amacıyla saklarlar), kaybın sonu hakkında bilgilendirme, yas hakkındaki fantezilerle başa çıkma ve sonuç olarak danışanın “hoşça kal” demesini, kişinin ölenle vedalaşması sağlanmaya çalışılır.
Bilişsel Davranışçı Terapi
Biliş zihinsel olarak bilme anlamını taşır. Bilişsel terapi de bu bağlamda kişinin düşünceleri ile uğraşır. Bilişsel davranışçı terapi; işlevsel olmayan yani günlük hayatta işe yaramayan düşüncelerimizin, duygu ve davranışlarımızı etkilediğini söyler. Yas sadece duygusal değil aynı zamanda bilişsel ve davranışsal bir adaptasyon sürecidir. Ölüm gibi bir olayda duygular, sadece düşüncelerden çok daha ön planda görünür. Bu nedenle diğer yaklaşımlar duyguyu ve duyguyu yaşamayı ön plana alırken bilişsel terapi kişinin duyguları, davranışları, kişinin kendi hakkında, dünya hakkında ve gelecek hakkında düşüncelerinin değerlendirmesi arasındaki bağa dikkati çeker. Örneğin, yas tutan kişi çarpıtılmış düşüncesiyle, ölümün ardından “bana bunu nasıl yaptı”, “onun hayatını kurtaramadığım için suçlu ve değersizim” diye düşünebilir veya ölümü değersizliğinin onaylanması olarak görebilir.” diye düşünebilir.
Yas Terapisinin Faydaları
Yas terapisinin en önemli faydalarından biri, bireylere duygularını ifade etmeleri ve kayıp duyguları üzerinde çalışmaları için güvenli ve yargılayıcı olmayan bir alan sağlamasıdır. Yas tutan pek çok kişi, yaslarında kendilerini izole edilmiş veya desteklenmemiş hissedebilir ve yargılanma veya yanlış anlaşılma korkusuyla duygularını başkalarıyla paylaşmaktan çekinebilir. Yas terapisi, bireylerin duyulduklarını ve onaylandıklarını hissedebilecekleri ve yaslarıyla çalışırken destek ve rehberlik alabilecekleri bir alan sağlar. Yas terapisinde terapist, danışanın üzüntü veya umutsuzluk duygularına katkıda bulunabilecek olumsuz veya yararsız düşünce kalıplarını belirlemesine ve ele almasına yardımcı olabilir. Örneğin, sevdiği birinin ölümü nedeniyle yoğun suçluluk duyan bir danışan, gerçekliğe dayanmayan olumsuz düşünce ve inançları tanımlamasına ve bunlarla mücadele etmesine yardımcı olabilecek bilişsel davranışçı terapiden yararlanabilir. Sanat terapisi veya müzik terapisi gibi dışavurumcu terapiler de bireylerin kederlerini işlemelerine yardımcı olmak için etkili bir yol olabilir. Bu yaklaşımlar, bireylerin duygularını sözel olmayan bir şekilde ifade etmelerini sağlar; bu, özellikle duygularını kelimelerle ifade etmekte güçlük çekenler için yararlı olabilir.
{122306}
Yas Terapisi Hakkında Yanlış Bilinenler
Yanlış Kanı: Yas bir senede biter
Bu süreç ile ilgili doğru yanlış bir zaman sınırlaması yoktur. Ne kadar süreceği kişiden kişiye değişir. Ancak ilk bayram, ilk yeni yıl, ilk doğum günü, yıl dönümleri daha ileri ki yıllardakinden yoğun bir duygulanım durumu içinde geçebilir.
Yanlış Kanı: Kayıp karşısında güçlü olmak önemlidir
Üzgün, korkmuş ve yalnız hissetmek kayba karşı en doğal davranıştır. Ağlamak bir zayıflık değildir. Aileyi veya yakınları korumak için üzgün olmayan güçlü bir profil çizmek kişiyi daha da zor bir sürece sürükler. Gerçek duyguları göstermek ve paylaşmak çevredeki yakınlara yardım olduğu kadar kişinin kendisine de yardımdır.
Yas Terapisi İyileşmeyi Sağlar
Sonuç olarak, yas terapisi, genellikle sevilen birini veya diğer önemli yaşam olayını kaybetmenin eşlik ettiği duygusal, psikolojik ve fiziksel acıyla mücadele eden bireyler için önemli ve değerli bir kaynak olabilir. Bireylere duygularını işlemeleri ve yaslarını aşmaları için güvenli ve destekleyici bir ortam sağlayarak, yas terapisi iyileşmeyi, büyümeyi ve gelecek için yenilenmiş bir umut duygusunu desteklemeye yardımcı olabilir. Yas terapisinin herkese uyan tek bir yaklaşım olmadığını ve farklı bireylerin farklı terapi veya destek türlerinden yararlanabileceğini unutmamak önemlidir. Kaybınızı çok hızlı bir şekilde “devam etmek” veya “üstesinden gelmek” için baskı hissetmeden, kendi tarzınızda ve kendi hızınızda yas tutmak için kendinize zaman ve alan tanımak da önemlidir.