preloader

Gucci Ailesinin Lanetli Süperyatı Creole ve Hikayesi

30.11.2021
Gucci Ailesinin Lanetli Süperyatı Creole ve Hikayesi

Yazı Boyutu:

Gucci ailesinin kendisi kadar kötü talihe sahip süperyatı Creole’nin yat yarışlarından İkinci Dünya Savaşı’na ve Avrupa jet set’inin görkemli hayatına uzanan sıra dışı hikayesini dinlemek ister misiniz?

Gucci ailesinin şaşalı hayatına gölge düşüren vahşi cinayetin, 1900’lü yıllarda suya indiğinden bu yana makus talihini yanına taşıyan süperyat Creole’yle ilgili olduğu iddiası muhtemelen bir rivayetten ibaret. Ancak bu, güzeller güzeli Creole’nin görkemli yaşamının acılarla dolu olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Halen Patrizia Reggiani ve Maurizio Gucci’nin kızları Allegra ve Alessandro Gucci’ye ait bu görkemli yat, uluslararası regattalarda kupa kaldırarak vahşi bir cinayete kurban giden eski sahibi Maurizio Gucci’nin yelkenci ruhunu yaşatmaya devam ediyor.

Gucci Ailesinin Lanetli Süperyatı Creole ve Hikayesi

65 metre boyundaki uskuna tipi bir yat olan Creole, 94 yıl önce suya indirildi. Dünyanın en büyük ahşap yatı olarak kabul edilen Creole’nin ilk adı aslında Vira’ydı. Bu güzel yatın hikayesi 1900’lü yılların başında, o zamanlar dünyanın en büyük halı üreticisi olan Alexander Smith Carpet Company’nin kazancından tahminen 40 milyon dolar miras alan Alexander Smith Cochran’la başladı. Yale Üniversitesi’nden mezun olan bu genç adam, o zamanlar New York’un en zengin bekarı olarak biliniyor. Yat yarışlarına çok meraklı olan Cohcran, New York Yat Kulübü’ne üye olarak hem ABD’de hem de Avrupa’da birçok regattaya katıldı. Yıllar geçtikçe yatçılığa iyice merak salan Cochran 50’li yaşlarına geldiğinde kendisi için bir tekne inşa etmeye karar verdi ve o dönemin en ünlü yat tasarımcılarından bir olan Charles E. Nicholson’la anlaştı. Tekne, dünyanın en iyilerine imza atan tersanelerden Campers and Nicholsons’ta inşa edildi.

Gucci Ailesinin Lanetli Süperyatı Creole ve Hikayesi

Cochran, Vira adını verdiği yeni yatını büyük bir hevesle inşa ettirmişti ancak 1927 yılında suya indiğinde ağır tüberküloz hastasıydı ve teknesine binbir güçlükle binebiliyordu. Cochran o kadar hastaydı ki, Vira suya indiği gün yatı kutsamak adına gerçekleştirilen geleneksel tekne gövdesinde şampanya şişesi kırma işini dahi gerçekleştirecek gücü yoktu. O da şişeyi kırması için yakın arkadaşı Fred Hugues’ten yardım istedi. Hugues, şişeyi ancak üçüncü denemesinde kırabildi. Bu hiç de hayra alamet değildi. Zira denizcilik geleneğinde ilkinde kırılmayan şişe kötü talihe işaretti.

İkinci Dünya Savaşı yılları ve savaş gazisi Creole

Gucci Ailesinin Lanetli Süperyatı Creole ve Hikayesi

Vira, Campers and Nicholsons’un o güne kadar inşa ettiği en büyük tekneydi. Cochran da teknesiyle büyük gurur duyuyordu. Ancak hoşuna gitmeyen bazı ayrıntılar vardı. Örneğin üç direğini, çok uzun olduğunu düşündüğünden kısalttırdı. Omurga da değişiklik yapılmasını istedi. Mühendislerin karşı çıkmasına karşın yapılan bu değişiklikler sonucu Vira’nın performansı çok kötü bir hale gelmişti. Böyle olunca Vira, zamanla Cochran için de cazibesini kaybetti ve işadamı onu satmaya karar verdi. Yatın ikinci sahibi İngiliz işadamı ve denizci Maurice Pope, yatın adını Creole olarak değiştirdi.

Ancak Creole kısa süre sonra bu kez İngiltere’nin soylu ailelerinden birine mensup Sir Connop Guthrie tarafından satın alındı. Yelken yarışçılığına meraklı Guthrie bazı değişiklikler yaptırarak Creole’nin performansını artırdı ve yarışa katıldı. Bu, Creole’nin yarışlarda elde ettiği birinciliklerle ününe ün kattığı unutulmaz bir dönemdi. Ancak Creole ününün zirvesindeyken İkinci Dünya Savaşı patladı. Donanma gemiye ihtiyaç duyunca yat, Magic Circle adını aldı ve mayın avcısı olarak savaşta görev aldı. Creole savaş bitince Guthrie ailesine geri döndüğünde neredeyse tanınmaz haldeydi.

Yunan armatörün elideki Creole iki kurban verir

Gucci Ailesinin Lanetli Süperyatı Creole ve Hikayesi

Savaş bitip de dünya yeniden şaşalı günlere geri döndüğünde Creole’yi bu kez 1948 yılında Stavros Niarchos isimli Yunan bir armatör aldı. O dönemin en zengin Yunan armatörü Aristoteles Onassis’in rakibi olan Niarchos. Creole’yi yeniden eski görkemli haline getirmek için milyonlarca dolar harcadı. Ancak Niarchos’un iki karısı da (ikincisi Aristoteles Onassis’in eski eşiydi) aşırı dozda uyuşturucudan ölünce Yunan armatör bir daha Creole’ye binmedi ve 1977 yılında tekneyi Danimarka hükümetine sattı. Danimarka hükümeti Creole’yi eğitim teknesi olarak kullandı. Ancak bir süre sonra masraflarıyla başa çıkamayınca Creole nihayet 1983 yılında Gucci ailesi tarafından satın alındı.

Artık Creole’nin sahibi, Gucci markasının kurucusu olan Guccio Gucci’nin torunu Maurizio Gucci’ydi. Yeniden elden geçirilen Creole, Avrupa’nın bu jet sosyetesine mensup ailesine satılınca eski şaşalı günlerine kavuşmuştu. Maurizio Guci ve karısı Patrizia Reggiani Avrupa’nın en görkemli partilerine ev sahipliği yapıyor, dönemin ünlü aktör ve aktrislerini Creole’de ağırlıyordu. Jackie Kennedy Onassis ve şöhretli isimlerden oluşan klanı bu partilerin gediklilerindendi.

Sıradaki kurban Maurizio Gucci

Gucci Ailesinin Lanetli Süperyatı Creole ve Hikayesi

Yat yarışlarına çok meraklı olan Maurizio Gucci sayesinde partilerin yanı sıra dünyanın en önemli yat regattalarının da baş aktrislerinden biriydi Creole. Ancak laneti son bulmamıştı. Gucci ailesinin herkesin gıptayla ve merakla izlediği hayatı, Maurizio Gucci’nin karısı Patrizia Reggiani’den boşanmasının ardından alt üst oldu. Maurizio Gucci, 1995 yılında henüz 46 yaşındayken, boşandığı karısı Patrizia Reggiani tarafından tutulan bir kiralık katil tarafından öldürüldü. Tutuklanan Patrizia Reggiani, cinayeti eski eşinden nefret ettiği için değil, onun kendisini “sinirlendirdiği” için planladığını söyledi. Patrizia Reggiani 1998’de 29 yıl hapse mahkum edildi, 18 yıl hapiste kaldıktan sonra 2016’da serbest bırakıldı.

Maurizio Gucci’nin ölümünün ardından Creole, kızları Allegra and Alessandra Gucci’nin üzerine geçti. Creole’nin sahipleri hala Maurizio Gucci’nin kızları Allegra ve Alessandra. Hem Allegra hem de Alessandra Gucci çocukluğundan bu yana yelken yapıyor ve yarışlara katılıyor.

Gucci ailesi aslında bir yata daha sahip. Gucci’nin kızları artık gezmek için daha küçük olan 18,3 metre boyunda Avel isimli bu yatı kullanmayı tercih ediyor. Ancak Creole’yi yarıştırmaktan da vaz geçmiyor. Gucci kardeşler çocukluk anılarıyla yüklü Creole’nin yanı sıra Avel’i regattalarda yarıştıran Alessandra ve Allegra Gucci, babaları Maurizio Gucci’nin denizci ruhunu yaşatmaya devam ediyor.

Şule Kaya
Şule Kaya Tüm Yazıları