Koronavirüs Sonrası Nasıl Seyahat Edeceğiz?
Yazı Boyutu:
Covid-19 sonrasında nasıl seyahat edeceğiz? Sektörde neler değişecek? Oteller ve uçaklar güvenli mi? Korona sonrası köklü bir değişim sürecine girecek olan seyahat sektörünün geleceğine dair detayları öğrenin.
Ocak 2020 itibariyle tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi bir çok sektörü geri dönüşü olmayacak bir değişim sürecine sokarken; pandemiden en çok etkilenen sektörlerden biri ise kuşkusuz ki seyahat sektörü oldu.
Çin’de ortaya çıkan bu virüsün Amazonlar’da yaşayan izole bir kabileye neredeyse 2 ay kadar kısa bir sürede ulaşmış olması ise seyahat etmenin virüsün yayılmasında oynadığı rolü kanıtlıyor. Dünya nüfusunun neredeyse 3’te birinin karantina altında olması, karantina altında olmayan ülkelerin çoğunun da ülke ve hatta il sınırlarını kapamasından dolayı UNTWO’ya (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü) göre sektörde 300 ile 450 milyar dolarlık bir gelir kaybı beklenirken, neredeyse 450 milyona yakın turist kaybı yaşanması bekleniyor. Geçmişte yaşanan terör olayları, doğal felaketler ve politik karmaşalar gibi krizlerin aşılma süreleri göz önüne alındığında WTTC (Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi), minimum etki sürecini 8 ay olarak vermekte. 2019 senesinin turist rakamlarına ise en erken 2023 senesinde tekrar ulaşılması bekleniyor.
Salgının seyrinin hızlı değişiyor olması, sosyal izolasyon ve mesafenin virüs ile mücadelede çok önemli bir rol oynuyor olmasından dolayı seyahat etmeye tekrar ne zaman başlayacağımıza dair görüşler sürekli değişkenlik içinde. Avrupa ve Amerika başta olmak üzere Türkiye’nin de dahil pek çok ülkede şu an için sınırlar kapatılmış durumda. Öyle ki pek çok ülkede iç hat uçuşları bile büyük şehirler arasında çok yeni başladı veya başlıyor. Öngörüler acil iş seyahatleri ile başlayacak sektörel normalleşme sürecinin, domestik seyahat izinleriyle devam edeceği yönünde. Airbnb’nin yaptığı araştırmaya göre özellikle Fransa, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde 2020 yazı için yapılan rezervasyonların %95’e varanı aynı ülkenin vatandaşları tarafından yapılmakta. Ki bu ülkeler için geçmiş yıllara bakıldığında bu oran %40’ları göstermekteydi. Avrupa’ya seyahat etmenin en erken Eylül ayında mümkün olacağı ve denizaşırı seyahatlerin 2021’e kadar yapılamayacağı pek çok otorite tarafından belirtiliyor.
Sınırların açılması ve seyahat yasaklarının kalkmasına ek olarak salgın psikolojisine girmiş olan dünyanın ne zaman ve nasıl seyahat etmek isteyeceği de seyahat sektörüne oldukça yön verecek. Ekstrem hijyen kuralları başta olmak üzere pek çok faktörün eskisi gibi olamayacağı turizm sektöründe havayolları ve otellerin alması gereken pek çok önlem bulunuyor. Bu önlemler doğrultusunda artacak olan masraflar ve 2020’nin ilk çeyreğinde şirketlerin yaşadığı devasa ekonomik kayıplar ise işleyişi etkileyecek bir başka büyük etken. Covid-19 sonrası uzun süreli bir değişim sürecine girmeye hazırlanan seyahatin geleceğine dair trendleri inceleme altına aldık.
{773005}
Havayolları ve Hava Limanları
Covid-19 sonrası hijyen ve sosyal mesafe ulaşım sektörünün merkezinde yer alacak iki terim olarak dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalarda katılımcıların %40’ının tekrar seyahat etmek için en az 6 ay bekleyeceğini belirtiyor olması ise ulaşım sektörünün alacağı önlemler ile güvenilirliklerini arttırması gerektiğine işaret ediyor. Uçuş öncesi, uçuş sırası ve uçuş sonrası olarak üç adımda inceleyebileceğimiz hava ulaşımı sürecinin ilk etabında hava limanları bulunuyor.
Havaalanları bambaşka ülkelerden binlerce insanı bir arada bulunduran riskli bölgelerden. Koronavirüsü sonrasında başlayacak normalleşme sürecinde termal kameraların yerleştirilmesi uygulanacak en basit adımların başında geliyor. Tüm personelin ve yolcuların maske ve eldiven takmasına ek olarak kişisel dezenfektan kullanımının zorunlu olacağı zaten artık yeni normal olarak benimsenmeye başlandı bile. Hong Kong Havaalanı’na yerleştirilen CleanTech’in dezenfekte eden odacıkları ise hem ateş ölçebiliyor hem de 40 saniye boyunca kullanılan biyolojik ilaçlarla kullanıcıları dezenfekte ederek, bakteri ve virüslerin yok edilmesini sağlıyor.
Check-in ve bagaj teslimi gibi işlemlerin ise mümkün olduğunca temassız yöntemlerle gerçekleştirilmesi gerekiyor. Kimi ülkelerde halihazırda temassız gerçekleştirilen bu sürecin artık neredeyse her havaalanında karşımıza çıkması şaşırtıcı olmayacak. DHMİ (Devlet Hava Meydanları İletmesi) Genel Müdürü Hüseyin Keskin’in yaptığı “Havalimanlarının fiziki şartları sosyal mesafe kuralına göre yeniden düzenlenecek. Serbest kurallı check-in kuyrukları ve oturma alanları sosyal mesafe aralığını gözetecek şekilde düzenlenecek” açıklamasına ek olarak örnek görseller paylaşarak alınacak önlemlerden bahsetti. Bundan sonra seyahat ederken iç hatlar için 2 saat, dış hatlar için de en az 3 saat önceden hava limanına gelmiş olmak önemli olacak.
İkinci aşama olan uçuş için önlemler ise ilk olarak dünyanın en önemli havayollarından biri olan Emirates tarafından alındı.Yolcuları için hızlı kan testi uygulaması getiren havayolu, 10 dakikada sonuç veren bu testler ile başladığı bu süreci daha da geliştirmeyi hedeflemekte. Bu ve bunun gibi uygulamalar sayesinde hem virüsün yayılma riski minimuma indirilirken, hem de ülkeye giriş için Coronavirüs Testi Belgesi isteyecek olan ülkelere önceden onayınızın gitmesi sağlanmış olunuyor.
Uçuş sırasında en dikkat çekici önlemlerden biri ise oturma düzeninde olacak. EasyJet ve Delta’nın da dahil olduğu pek çok hava yolu şirketi orta koltukların satışa sunulmayacağını açıklamaya başladı. Hatta 4-5 sırada bir tüm koltukların boş bırakılacağı bir sıra olabileceği de beklenen uygulamalar arasında. Özellikle Pegasus, EasyJet ve Ryan Air gibi düşük fiyattan bilet satan şirketleri etkileyecek olan bu uygulamanın sonucu olarak bilet fiyatlarında artış ve sefer sayılarında azalmaya gidilmesi bekleniyor. Sefer sayılarındaki azalma büyük şirketlerin hatlarını azaltacağının da sinyallerini veriyor. İlk aşamada alınacak bu önlemlere ek olarak gelecekte tasarlanacak uçakların iç dizaynları için İtalyan uçak tasarımı firması Aviointeriors’ın sunduğu sosyal mesafe kurallarına uygun tasarım ise köklü değişimin gelmekte olduğunun habercisi niteliğinde. Uçuş sırasında alınacak bir diğer önlem ise yemek dağıtım sürecinde olacak. Özellikle Business ve First Class kabinlerinde uygulanan açık yemek servisine bir süre ara verilerek paketlenmiş hazır gıdaların servis edileceği öngörülüyor.
Son adım olan uçuş sonrası sürece gelindiğinde ise ne yazık ki pasaport kuyruklarında bekleme sürelerinin bir hayli uzayacağı düşünülmekte. Gündemde olan “Immune Passport” yani Bağışıklık Kazanan Pasaport, Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı açıklamaya göre şu an için pek mümkün gözükmeyen bir öneri. Covid-19’a bir kere yakalanmış kişilerin bağışıklık kazandığı bilgisinin gerçekçi olmaması, hatta Asya’da ikinci kere hastalığın görüldüğü kişi sayısının artmasından dolayı bu uygulama aşı bulunana kadar hayata geçmeyecek. Ancak vize almanın bundan sonra daha zorlaşacağı ve sağlık geçmişimizin didik didik edileceği de bir gerçek. Pasaport sıralarında ve bagaj teslimi sırasında ise sosyal mesafe kuralına uyulması için süreç görevliler tarafından sıkı takip altına alınarak izlenecek.
{773044}
Korku ve endişeye dayalı insan psikolojisi, bir çok ülkenin sınırlarının an itibariyle kısıtlı ülkelere açık olması, uçak fiyatlarında beklenen artışlar sebebi ile hava ulaşımının ve yine yukarıdaki gerekçelerle otobüs ve tren ile ulaşımın da uzun süre kendine gelemeyeceği çoğunluğun fikri olsa da, evde oturmaktan sıkılan insanların hemen seyahat etmek isteyeceği ve havayollarının da insanları seyahate teşvik etmek için çok uygun fiyatlı biletleri satışa çıkaracağını savunanlar da var. Hep birlikte yakın gelecekte neler olacağını göreceğiz.
Konaklama: Oteller vs. Airbnb
Turizm sektörünün bir diğer kalesi olan konaklama da yeni uygulamalar ve önlemlerle karşı karşıya kalmış durumda. Bu süreçte pek çok otelin müşteri hacmi %10’lara kadar düşerken, pek çok dünya devi marka da kapılarını geçici bir süre için kapama kararı aldı. Lobby’den restoranlara kadar oldukça fazla halka açık alanın kullanıldığı otelcilik sektörünün de tıpkı ulaşım da olduğu gibi krizi aşma süresinin en az 1 seneyi bulacağına kesin gözü ile bakılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre Korona Virüs Sertifikası üzerine yapılan taslak çalışmalarına başlandı. Hijyen ve sosyal mesafe konusunda türlü kriterleri sağlayabilen işletmelere verilecek olan bu sertifika sayesinde misafir ağırlamaya başlayacak. Buna benzer uygulamaların tüm dünyada uygulanması, misafirlerin gözünde güven kazanabilmek için de oldukça mühim.
Peki bu kriterler arasında neler yer alıyor? Tüm personellerin maske, tek kullanımlık eldiven ve önlük kullanması, resepsiyon gibi alanlarda çizgilerle sosyal mesafenin sağlanması, lobi gibi ortak kullanım alanlarında sandalye ve masa sayılarının azalması ve tüm otele dezenfektanların yerleştirilmesi başlıca kriterler arasında bulunuyor. Ayrıca oda rezervasyonlarının arasında en az 12 saat olacak şekilde ayarlanması, odalarda kullanılan kozmetik ürünlerin tek kullanımlık olması, havuz hijyeni ve restoranlarda masaların arasının en az 1.5 metre olması gibi daha kapsamlı gereklilikler de sertifika için gerekli olacak. Bu önlemlerin maliyetleri de haliyle rezervasyon maliyetlerine yansıyacak.
{773023}
Her şey dahil konseptli tatil köyleri ve binlerce odaya sahip otellerin psikolojik sebeplerden ötürü tercih edilmeyeceği öngörülüyor. İzole ve minimal temas ile tatil yapma arzusu, az hacimli sirkülasyonun misafirlerde yaratacağı hijyen hissi gibi sebeplerden dolayı butik oteller daha çok tercih edilecek.
Airbnb ve Ev Kiralama
Airbnb ve ev kiralama şirketleri, yapılan bazı araştırmalara göre bu süreçte seyahat tutkunları için daha güvenilir bulunuyor. Tatilcilerin evi dilerlerse kendilerinin bir kez daha temizleyebilecek olmasının güven verdiği ve istekleri dışında başka kimse ile görüşmeyecek olmanın rahatlığı bulunuyor. Bir yandan da Airbnb cephesinde de müşterinin güvenini kazanmak için geniş ölçekli hijyen tedbirleri alınmakta. Firmanın yaptığı açıklamaya göre Cleaning Protocol adı verilen ve en az 24 saat evin boş kalması gibi kuralları içeren yönetmeliğe uyan ev sahipleri bu sertifikayı almaya hak kazanacak. Cleaning Protocol’e uyamayan ev sahipleri ise en az 72 saat evin boş bırakılması gibi kurallara uymak zorunda kalacak.
Seyahat Trendleri Nasıl Değişecek?
Yükselişe Geçen Trendler
Tekne Tatilleri
Şu ana kadar yapılan tüm araştırmalar ve turizm firmalarına gelen talepler göz önünde bulundurulduğunda tekne tatilleri en çok tercih edilen trend olarak dikkat çekiyor. Özellikle tüm ilkbaharı evde geçirmek zorunda kalmış olan sosyo ekonomik seviyesi yüksek kesim tarafından 2020 yazında tekneler oldukça rağbet görecek. Aileniz veya kendi oluşturduğunuz arkadaş grubu ile denizin ortasında olacak olmak hem psikolojik hem de fiziksel olarak oldukça güvenli bir alternatif.
Türkiye’nin en iyi tekne kiralama firmalarını öğrenin!
En güzel mavi yolculuk rotalarını inceleyin!
10 adımda mavi yolculuğa hazırlanın!
Outdoor Trendi: Karavan ve Glamping
Doğanın ve kendine dönüşün öneminin anlandığı Covid-19 günlerinden sonra doğa ile iç içe olma isteği daha da artacak. Yükselişe geçen bir diğer trend ise karavan seyahati olacak. Karavan şirketlerinin daha şehirler arası seyahat yasağı kalkmadan bile pek çok rezervasyon talebi alıyor. Karavan trendinin artışına paralel olarak ise kamp yapmak tekrar radarımız altında olacak. Son 5 senede oldukça popüler olmaya başlayan Glamourous ve Camping terimlerini birleştiren “Glamping” artık daha çok konuşulan bir terim haline gelecek.
Karavanla seyahate dair bilmeniz gereken her şeyi öğrenmek için tıklayın!
Türkiye’nin en iyi Glamping rotalarını öğrenin!
Kırsala Dönüş & İzole Lokasyonlar
Paris, Londra, New York… Günlerce gezilse yine yetmeyecek olan ve dünyanın en çok turist çeken metropolleri önümüzdeki yıllarda eskisi kadar sık ziyaret edilmeyecek. İzole olmak isteyen turistler ve lokaller tarafından büyük şehirler yerine kırsala yöneliş oldukça artacak. Karavan seyahatine de oldukça uygun olan Avrupa’nın kırsalları seyahat tutkunları tarafından tercih edilecek.
Kırsala dönüşe ek olarak izole oteller veya villa tarzı odaları olan oteller önümüzdeki 1-2 sene boyunca en çok tercih edilen seçenekler arasında olacak. İzole destinasyonlarda yer alan butik oteller bu döneme şanslı girecek.
Türkiye’de izole tatil için en elverişli otelleri inceleyin!
Fransa’nın az bilinen 5 kasabasını keşfedin!
Sürdürülebilir ve Ekolojik Lokasyonlar
Pandemi sürecinde sadeleşmeyi ve israfsız yaşamayı aynı zamanda doğanın önemini öğrenmeye başlayan insanoğlu için sürdürülebilir tatil rotaları önemli bir kavram olacak. Tarladan toprağa hizmet veren oteller, plastik kullanmayan tesisler, elektrik ve su gereksinimlerini paneller ve arıtmalar ile tekrar dönüştürerek kullanan otellerin değeri anlaşılacak ve bu tip işletmeler daha da artacak.
Türkiye’nin en çevre dostu otellerini keşfedin!
Düşüşe Geçen Trendler
İş Seyahatleri
Bir işi halletmek için başka bir ülkeyi gitmeyi bırakın ofise bile ihtiyaç duyulmadığı tüm dünya tarafından 2020 baharında anlaşılmış oldu. Dünyanın en büyük firmalarının bile ofislerinde küçülmeye gitmeye başlamasının ardından iş seyahatleri de tartışmasız olarak azalacak. Pek çok toplantı online yapılmaya başlanırken, iş gezileri ancak olmazsa olmaz durumlar için yapılacak. Bu durumda ise bu amaca hizmet etmek için kurulmuş olan şehir otelleri oldukça zor zamanlar geçirecek. Belki uzun vadede böyle bir konsept bile kalmayacak. Ek olarak iş seyahatlerinin zorunlu olduğu okazyonlarda ise iş seyahatleri keyfi tatille birleşerek bir taşla iki kuş mantığındaki Bleisure seyahatlerine dönüşecek. Bleisure tatilleri dolayısıyla sezon dışı tatil yapma da bir yükseliş olma ihtimali de yüksek.
Bleisure Trendi hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak için tıklayın!
Cruise Seyahatleri
Binlerce oda kapasitesi ile onbinlerce insanı taşıma kapasitesine sahip olan Cruiselar uzun süre tercih edilmeyecek. Günlerce karaya uzak kalan, hijyeni sağlamanın çok zor olduğu bu sektör en çok darbe alanların başında bulunuyor.
Eğlence Amaçlı Seyahatler
Tüm dünyada turizme önemli katkı sağlayan Olimpiyat Oyunları ve FİFA Dünya Kupası gibi etkinlikler ertelenmiş durumda. Konserler ve festivaller de aynı şekilde askıya alındı. Sosyal mesafe kuralını uygulamanın oldukça zor olduğu etkinlik sektörüne bağlı seyahatler de uzun süre yapılmayacak.
SPA Tatilleri
Özellikle Asya’da oldukça popüler olan SPA odaklı oteller ilk etapta kapalı kalmaya devam edecekler. Normal otellerin bile Spa merkezleri kapalı olacakken sadece bu amaca yönelik olan SPA uygulamaları bir süre askıda. Ancak salgın biraz daha kontrol altına alındıktan sonra Spa Tatillerinin bir patlama yapabileceği de öngörülüyor çünkü insanlar oldukça baskı altında kaldıkları bu dönemden sonra iyileşmek isteyecekler.
Kaynaklar
Turizm Günlüğü, A Far, Turizm Ajansı, Travel And Leisure, Skift, Insider, Pazarlamasyon, Travel Perk, Vox, CNN, Bloomberg